6 Temmuz 2010 SALIResmî GazeteSayı : 27633
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2008/114
Karar Sayısı : 2010/53
Karar Gunu : 1.4.2010
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara Birinci İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 16.5.2006 gunlu, 5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun 28. maddesinin ikinci fıkrasının son tumcesinde yer alan ??ve disiplin cezaları?? ibaresinin Anayasa'nın 2. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY

Davacı hakkında duzenlenen soruşturma raporuna dayanılarak kınama cezası ile cezalandırılmasına istinaden ek odemesinden % 50 oranında kesinti yapılması işleminin iptali ve kesilen ek odemelerin yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istemiyle acılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali icin başvurmuştur.
II- İTİRAZIN GEREKCESİ
Başvuru kararının gerekce bolumu şoyledir:
?Calışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı mufettişleri tarafından hakkında duzenlenen 29/11/2007 gun ve 6-7 sayılı soruşturma raporuna dayanılarak kınama cezası ile cezalandırılması nedeniyle Mart ve Nisan ayları ek odemesinden %50 oranında kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptali ile kesilen ek odemelerin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle Sosyal Guvenlik Kurumu Başkanlığı'na karşı acılan dava da; Mahkememizce Turkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 152. maddesi kapsamında gorulmekte olan davada uygulanacak bir kanun hukmu olarak nitelendirilen 5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun ?Personelin Statusu, Ucret ve Mali Haklar? başlıklı 28. maddesinin ikinci fıkrası ?Kurumun merkez ve taşra teşkilÂtı kadrolarında calışan memurları ile sağlık kurullarında ve fatura ile recetelerin incelenmesi işlerinde calışmak uzere Kurum dışından gorevlendirilen tabiplere en yuksek Devlet memuru aylığının (ek gosterge dahil) % 200'unu gecmemek uzere ek odeme yapılır. Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda calışan personel ile genel idare hizmetleri sınıfına asaleten veya vekaleten atanan ve Genel Sağlık Sigortası Genel Mudurluğunde fiilen calışan doktor, diş hekimi ve eczacılara yapılacak ek odemenin tavanı % 700 olarak uygulanır. Ancak, serbest calışan sağlık personeline odenecek ek odeme oranı % 200'u gecemez. Yapılacak ek odemelerden damga vergisi haric herhangi bir vergi kesintisi yapılmaz. Gorev yapılan birim ve iş hacmi, gorev mahalli, gorevin onem ve gucluğu, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma bicimi, serbest calışıp calışmadığı, personelin performansı, kullanılan izin ve istirahat raporları ve disiplin cezaları gibi kriterler goz onunde bulundurularak yapılacak ek odeme tutarları ile odemeye ilişkin diğer usûl ve esaslar, Yonetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının goruşu uzerine bakan tarafından belirlenir.? hukmunde yer alan ?ve disiplin cezaları? tumcesinin aşağıda sıralanan gerekcelerle T.C Anayasası'na aykırılık teşkil ettiği duşunulmektedir;
T.C Anayasası'nın Cumhuriyet'in nitelikleri başlıklı 2. maddesinde ?Turkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı icinde, insan haklarına saygılı, Ataturk milliyetciliğine bağlı, başlangıcta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.? hukmune yer verilmektedir. Sozkonusu Anayasa hukmunde yer alan ve henuz anlamı ve kapsamı konusunda fikir birliğine varılamamış kavramlardan bir tanesi de ?Hukuk Devleti? ilkesidir. Anayasa Mahkemesi Hukuk devleti ilkesini genel olarak ?insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyucu adil bir hukuk duzeni kuran ve bunu devam ettirmekle kendisini yukumlu sayan, butun işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlet? (E: 1976/1, K: 1976/28 25/5/1976) şeklinde tarif etmektedir. Gorulduğu uzere Anayasa Mahkemesince de ?Hukuk Devleti? kavramı tanımlanmamakta sadece bu kavramın temelini oluşturan unsurlar sıralanmaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin sonraki kararlarında da belirginleştiği uzere ?hukuk devleti? ilkesini oluşturan unsurlar zamanla, değişmekte ve cağın gelişimine gore yeni şartlar eklenebilmektedir.

T.C Anayasası'nın 2. maddesinde yer alan ve genel olarak tarifi yukarıda belirtilen ?Hukuk Devleti? kavramının iceriğini oluşturan şartlardan bir tanesi de latince deyimiyle ?Ne Bis İn İdem? ilkesidir. Aynı eylemde ve konudan dolayı mukerrer yargılama ve cezaya carptırmaya izin verilmemesi anlamına gelen bu ilke ilk bakışta sadece ceza hukuku kapsamında verilen cezaları ilgilendiren bir ilke olarak gorunmekte ise de disiplin hukukunun ceza hukuku ilişkisi dikkate alındığında aynı ilkenin Hukuk Devleti'ni gercekleştirilmesi acısından disiplin hukukunda da yer alması gerektiği acıktır. Ancak burada anlatılmak istenen ceza yaptırımının yanında idarece ayrı bir yaptırım uygulanması değil idarece işlenen tek fiil nedeniyle birden fazla ceza yaptırımı uygulanmasıdır. Cunku disiplin cezasına temel oluşturan eylem ya da davranış şeklindeki idari ihlal, aynı zamanda ceza hukukunda suc sayılabilir. Bu durumda disiplin cezası yanında birde cezai yaptırım uygulanabilir. Bu iki yaptırımın turu, sebep, sonuc, hukuksal dayanak, amac ve usul acısından birbirlerinden farklıdırlar. Bu durumda da Mahkememizce Anayasa'ya aykırı bir durum gorulmemektedir. Asıl Anayasa'ya aykırı olarak gorulen kısım Anayasa'nın 2. maddesinde Hukuk Devleti kavramı kapsamında uyulması zorunlu ilkeler arasında yer alan ?bir suctan dolayı bir ceza verilir ilkesinin? tamamiyle disiplin hukuku acısından ihlal edilmesi bu bağlamda da disiplin cezasına neden olabilecek bir fiilden dolayı ayrı ayrı iki disiplin cezası sonucunu doğurabilecek (her ne kadar ismi itibariyle disiplin cezası olmasa da niteliği itibariyle disiplin cezası niteliğine sahip) işlem tesisine gidilmesi hususudur.
Bu acıklamalar ışığında yukarıda belirtilen 5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun 28. maddesi hukmunde sozkonusu idarede calışan personele odenecek ek odemelere ilişkin genel ilkeler getirilmiş olup gorev yapılan birim ve iş hacmi, gorev mahalli, gorevin onem ve gucluğu, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma bicimi, serbest calışıp calışmadığı, personelin performansı, kullanılan izin ve istirahat raporları ve disiplin cezaları gibi kriterler goz onunde bulundurularak yapılacak ek odeme tutarları ile odemeye ilişkin diğer usûl ve esasların, Yonetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının goruşu uzerine Bakan tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Bu hukum doğrultusunda hazırlanan Ek Odeme Usul ve Esasları da 10/5/2007 tarihli ve 65698 sayılı genel yazı ile tum teşkilata duyurulmuştur. Anılan Esasların 6. maddesinin (d) bendinde ?657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesine gore disiplin cezası alan personele her ceza icin ayrı ayrı olmak uzere aşağıda belirtilen sureler kadar kadro unvanı icin belirlenen oranın %50'si uzerinden ek odeme yapılır. l) Uyarma cezası icin 1 ay, 2) Kınama cezası icin 2 ay, 3) Aylıktan kesme cezası icin 3 ay, 4) 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması icin 6 ay, 5) 2 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması icin 9 ay, 6) 3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması icin 12 ay, bu sureler cezanın idari kademelerinde kesinleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar. Ayrıca bu durumda olanlara ilave ek odemeler yapılmaz? hukmune yer verilmiştir.
5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve davalı kurumda calışan personele odenecek ek odemelerin genel ilkelerini koyan hukumde gecen ?ve disiplin cezaları? tumcesinin yukarıda belirtildiği uzere aynı fiil nedeniyle disiplin cezası alması uygun goren personele ayrıca belli bir sure icin parasal bir hak niteliği taşıyan ek odeme tutarından mahrum kalma durumuna soktuğu, bir anlamda herhangi bir disiplin cezası alanlara ayrıca bir de aylıktan kesme cezası niteliği taşıyan, belli bir sure ek odemeden yararlandırmama yoluna gidilmesi yolunun acıldığı zira disiplin cezasına konu eylemler icin uygulanacak yaptırım mevzuatta belirlenmiş olmasına karşılık idari duzenlemeyle disiplin cezasının yanında aynı eylemden dolayı bir de gelir mahrumiyetine yol acacak bicimde duzenleme getirilmesine olanak tanıyan bir yetki verildiği, bu bağlamda da Turkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde yer alan Hukuk Devletini varlık şartlarından olan ?bir suc icin bir ceza verilir? ilkesine aykırı bir duzenleme getirildiği dikkate alındığında 5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun 28. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ?ve disiplin cezaları? tumcesinin Anayasa'ya aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Acıklanan nedenlerle, Mahkememizce bakılmakta olan davada uygulanması gereken 5502 sayılı Kanun'un 28. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ?ve disiplin cezaları? hukmunun Anayasanın 2. maddesine aykırı olduğu kanaatine ulaşıldığından, Anayasanın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 28. maddeleri uyarınca sozkonusu ibarenin iptali istemiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına ve uyuşmazlığın cozumunun Anayasa Mahkemesi kararına kadar Anayasa'nın 152. maddesi uyarınca geri bırakılmasına 7/11/2008 tarihinde karar verildi.?
III- YASA METİNLERİ

A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
16.5.2006 gunlu, 5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun itiraz konusu ibareyi de iceren 28. maddesinin ikinci fıkrası şoyledir:
?Madde 28- ?Kurumun merkez ve taşra teşkilÂtı kadrolarında calışan memurları ile sozleşmeli personeline, sağlık kurullarında ve fatura ile recetelerin incelenmesi işlerinde calışmak uzere Kurum dışından gorevlendirilen tabiplere en yuksek Devlet memuru aylığının (ek gosterge dÂhil) % 200'unu gecmemek uzere ek odeme yapılır. (Değişik ikinci cumle: 8.3.2007?5597/3 md.) Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dÂhil kadrolarda calışan personel ile genel idare hizmetleri sınıfına asaleten veya vekÂleten atanan ve Genel Sağlık Sigortası Genel Mudurluğunde fiilen calışan doktor, diş hekimi ve eczacılara yapılacak ek odemenin tavanı % 700 olarak uygulanır. Yapılacak ek odemelerden damga vergisi haric herhangi bir vergi kesintisi yapılmaz. Gorev yapılan birim ve iş hacmi, gorev mahalli, gorevin onem ve gucluğu, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma bicimi, serbest calışıp calışmadığı, personelin performansı, kullanılan izin ve istirahat raporları ve disiplin cezaları gibi kriterler goz onunde bulundurularak yapılacak ek odeme tutarları ile odemeye ilişkin diğer usul ve esaslar, Yonetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının goruşu uzerine Bakan tarafından belirlenir? ?
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa'nın 2. maddesine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İctuzuğu'nun 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIC, Osman Alifeyyaz PAKSUT, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALCIN, Mehmet ERTEN, A. Necmi OZLER, Serdar OZGULDUR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Zehra Ayla PERKTAŞ'ın katılımlarıyla yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine 08.01.2009 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:
Başvuru kararında, disiplin hukukunda da gecerli ve hukuk devletinin gereği olan, aynı konu ve eylemden dolayı mukerrer yargılama yapılmaması ve ceza verilmemesi (ne bis in idem) ilkesine aykırı bicimde itiraz konusu kuralın disiplin cezası alan bir kimsenin aynı zamanda disiplin cezası niteliğindeki ek odemeden de mahrumiyetine yol acmasının Anayasa'nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri surulmuştur.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, hukuku tum devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine acık, Anayasa'nın ve yasaların ustunde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan devlettir.
5502 sayılı Yasa'nın 28. maddesinin itiraz konusu ibarenin de yer aldığı ikinci fıkrasında, Sosyal Guvenlik Kurumu calışanlarına yapılacak ek odeme usul ve esaslarına ilişkin cerceve duzenlemeye yer verilmiş, ek odemeye ilişkin tutarlar ile odemeye ilişkin diğer usul ve esasların, iptali istenilen ?disiplin cezaları? olcutu dışında, gorev yapılan birim ve iş hacmi, gorev mahalli, gorevin onem ve gucluğu, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma bicimi, serbest calışıp calışmadığı, personelin performansı, kullanılan izin ve istirahat raporları gibi olcutler gozetilerek belirlenmesi ongorulmuştur.
İptali istenilen ibarenin de bulunduğu kuralın gerekcesinde; personele normal ucretinin dışında odenen ek odeme ve ikramiyelerde, personelin performansının, istirahat raporunun ve disiplin cezası alıp almadığının dikkate alınarak belirlenmesinin amaclandığı belirtilmiştir.
Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin yurutulmesi ve kamu yararının devamlılığının sağlanması amacıyla kamu gorevlileri icin gorev, yetki ve sorumlulukları bakımından yasal olarak duzenlenmiş yaptırımlardır. Kamu hizmetlerini yuruten kamu gorevlilerinin gorev anlayışları, yetki ve sorumlulukları kamu hizmeti ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış, bu sınırlar dışına cıkanların ise disiplin cezaları ile cezalandırılmaları ongorulmuştur. Bu bağlamda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 124. maddesinde, kamu hizmetlerinin gereği gibi yurutulmesini sağlamak amacı ile kanunların, tuzuklerin ve yonetmeliklerin devlet memurlarına yuklediği odevleri yurt icinde ve yurt dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine gore, 125. maddede sıralanan disiplin cezalarından birinin verileceği hukme bağlanmıştır.
Ote yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun temel ilkeleri 3. maddesinde, "Sınıflandırma", "Kariyer" ve "Liyakat" olarak belirlenmiş olup, kariyer ilkesi, devlet memurlarına yaptıkları hizmetler icin luzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları icinde en yuksek derecelere kadar ilerleme imkÂnı sağlanmasını; liyakat ilkesi ise, kamu gorevlerine girişin ve hizmet icinde yukselişin ?işe uygunluk? ve ?performans? olcutune bağlanması, ucret ve diğer calışma koşullarının hizmetin etkinliğine ve surekliliğine katkıda bulunulmasını ifade eder.
5502 sayılı Yasa'nın 28. maddesi kapsamındaki ek odeme, genel butceden yapılan maaş odemelerinin eklentisi niteliğinde değildir. Aylıklar gibi genel ve zorunlu bir nitelik taşımayıp, kamu personelinin daha etkin ve verimli calışmasını sağlayan, kurumun ustlendiği kamu hizmetlerinin daha iyi yurutulmesi amacına yonelik etkili bir performans yonetimi aracıdır. Disiplin cezası almanın sonucu olarak ek odemeden kesinti yapılması disiplin cezası niteliğinde olmayıp, kamu performans yonetiminde verimliliğin artırılmasını sağlamak icin tercih edilmiş bir yontem olduğundan aynı konu ya da eylem nedeniyle iki kez cezalandırma anlamına gelmez.
Acıklanan nedenlerle itiraz konusu ibare Anayasa'nın 2. maddesine aykırı değildir, iptal isteminin reddi gerekir.
Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Zehra Ayla PERKTAŞ bu goruşe katılmamışlardır.
VI ? SONUC
16.5.2006 gunlu, 5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun 28. maddesinin ikinci fıkrasının son tumcesinde yer alan ?? ve disiplin cezaları ?? ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ile Zehra Ayla PERKTAŞ'ın karşıoyları ve OYCOKLUĞUYLA, 1.4.2010 gununde karar verildi.

Başkan
Haşim KILICBaşkanvekili
Osman Alifeyyaz PAKSUTUye
Fulya KANTARCIOĞLU

Uye
Ahmet AKYALCINUye
Mehmet ERTENUye
Fettah OTO

Uye
Serdar OZGULDURUye
Şevket APALAKUye
Serruh KALELİ

Uye
Zehra Ayla PERKTAŞUye
Recep KOMURCU

KARŞIOY GEREKCESİ
16.5.2006 gunlu 5502 sayılı Sosyal Guvenlik Kurumu Kanunu'nun, personelin statusunu, ucret ve mali haklarını duzenleyen 28. maddesinin ikinci fıkrasında personele yapılacak ek odemenin ust sınırı gosterilmiş, ancak bu odemelerin yapılmasında, gorev yapılan birim ve iş hacmi, gorev mahalli, gorevin onem ve gucluğu, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma bicimi, serbest calışıp calışmadığı, personelin performansı, kullanılan izin ve istirahat raporları ve disiplin cezaları gibi kriterler goz onunde bulundurularak yapılacak ek odeme tutarları ile odemeye ilişkin diğer usul ve esasların, Yonetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının goruşu uzerine Bakan tarafından belirleneceği ongorulmuştur. Başvuran Mahkeme, ek odemelerin yapılmasında ?disiplin cezaları?nın da dikkate alınacak hususlar arasında yer almasının Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri surmuştur.
Anayasa'nın 2. maddesinde ifade edilen sosyal hukuk devleti, adil bir hukuk duzeni kurup bunu surduren, kişilerin maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilmeleri icin siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya yonelik onlemler alan, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu amaclayan devlettir. Devletin temel amac ve gorevlerini belirleyen Anayasa'nın 5. maddesi de bu doğrultuda hukumler icermektedir.
5502 sayılı Yasa'nın 28. maddesinin ikinci fıkrasında, Kurum'da calışan personele yapılacak ek odemelerde, ?disiplin cezaları?nın da dikkate alınacağının hukme bağlanması, bu tur odemelerde idarenin soz konusu cezalar nedeniyle indirim uygulamasına veya belirli bir sure icin de olsa tumuyle kesinti yapmasına olanak vermektedir. Oysa, disiplin cezasını gerektiren eylemin niteliğine bakılarak personelin, fıkrada sayılan kriterleri etkileyecek bir durumunun mevcut olup olmadığının saptanmasından sonra ek odemeyle ilgili işlem yapılmasında, bir sorun bulunmadığı acıktır. Disipline ilişkin her eylemle iş performansı arasında zorunlu bir bağlantının bulunduğundan da soz edilemez. Boyle bir bağlantı saptandığında, bunun ?performans? kriteri icinde değerlendirilmesine engel bulunmamaktadır. Bu durumda, kişinin, disiplin cezasının neden olacağı olumsuzluklar yanında, bazı mali hak yoksunlukları ile de karşı karşıya bırakılması, adil bir hukuk duzeni kurmak ve kişilerin refah ve huzurunu sağlamakla yukumlu olan hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle itiraz konusu sozcuklerin Anayasa'nın 2. maddesine aykırılığı nedeniyle iptali gerektiği duşuncesiyle coğunluk goruşune katılmıyoruz.

Uye
Fulya KANTARCIOĞLU
Uye
Serruh KALELİ
Uye
Zehra Ayla PERKTAŞ


AZLIK OYU
Anayasa'nın 2. maddesinde ongorulen sosyal hukuk devletinin ozellikleri arasında, insan haklarına dayanan, kişilerin huzur, refah ve mutluluk icinde yaşamalarını guvence altına alan, ekonomik onlemler alarak calışanlarını koruyan, onların insan onuruna uygun hayat surdurmelerini sağlayan devlet anlayışları da bulunur. Ayrıca eylem ve işlemleri hukuka uygun olma, her alanda adaletli bir hukuk duzeni geliştirme ve hukuku tum devlet organlarına egemen kılma da hukuk devleti olcutleri arasındadır.
Devlet memurları ve kamu gorevlilerine yonelik disiplin kurallarıyla kamu hizmetlerinin iyi yurutulmesi, kamu yararının sağlanıp surdurulmesi ve duzenli bir calışma ortamı kurulması amaclanmıştır. Başka bir anlatımla disiplin cezalarının ongorulmesinde, memurlar ve kamu gorevlilerinin ustlendikleri işlevleri duzenli ve sağlıklı bir bicimde yurutmeleri duşuncesinin egemen olduğu bir gercektir. Ancak her disiplin cezasının calışma ve başarıyla doğrudan ilintili olduğu soylenemez. Yurutulen işle bağlantısız bircok eylem disipline konu edilebilir. Hic kuşku yok ki disipline aykırı tutum ve davranışların asıl karşılığı disiplin cezaları olmalıdır. Bu cezalar arasında memurun aylığını etkileyecek olanlar ongorulebilir. Aylık kesimi, kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında olduğu gibi kimi cezalar aylık azalmasına etken olabilir. Disiplin cezalarının bu ozelliği ile ek odemeye olumsuz etkisi yanında ?personelin performansı gibi? başarıyı kapsamına alan oğeler de disipline aykırı tutumların ve cezaların goz onunde tutulmasına neden olabilecektir.
Bu durumda ortaya cıkan sonuclar, başarıyla ilintisi olmayan disiplin cezalarının ikinci bir ceza niteliğine donuşerek ek odeme olcutleri arasında yer alması, mali uygulaması olan cezaların ayrılmaması ve cezaların performans değerlendirmesine de dolaylı etkisinin goz ardı edilmesidir. Kişilerin refah ve mutluluk icinde yaşamasını gozeten, adil bir cezalandırmayı ongoren anayasal ilkelerle bu sonucların acıklanması ise olanaksızdır.
Belirtilen nedenlerle itiraz konusu kuralın, sosyal hukuk devleti ilkesinin yansımaları yanında, hukuk devletinin alt ilkelerinden olan olcululuk ve cezanın tekliği ilkesi yonunden, Anayasa'nın 2. maddesine aykırılığından acıktır. İptali gerekir.
Karara bu goruşle karşıyım.

Uye
Şevket APALAK