30 Ekim 2010 CUMARTESİResmî GazeteSayı : 27744
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2007/83
Karar Sayısı : 2010/28
Karar Gunu : 4.2.2010

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Kayseri 1. İdare Mahkemesi


İTİRAZIN KONUSU : 26.1.2006 gunlu, 5450 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî Eğitim Bakanlığına Devredilmesi ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hukmunde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5. maddesinin 2. fıkrasının ucuncu tumcesinin, Anayasa'nın 2. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir.

I- OLAY

Sağlık Bakanlığı'na bağlı Kayseri Sağlık Meslek Lisesi'nde mudur yardımcısı olarak gorev yapmakta olan davacının, aynı okula 5450 sayılı Kanun uyarınca sağlık meslek dersleri oğretmeni olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle actığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali icin başvurmuştur.


II- İTİRAZIN GEREKCESİ

Başvuru kararının gerekce bolumu şoyledir:


?Dava; ? isimli davacının, Sağlık Bakanlığı'na bağlı Kayseri Sağlık Meslek Lisesi'nde Mudur Yardımcısı olarak gorev yapmakta iken, 5450 sayılı Yasa uyarınca aynı okula (bulunduğu eğitim kurumu mudur yardımcılığı gorevini vekaleten yurutmek uzere) Sağlık Meslek Dersleri Oğretmeni olarak atanmasına ilişkin 08.03.2006 tarih ve 24089 sayılı işlemin iptali istemiyle Milli Eğitim Bakanlığı'na karşı acılmıştır.

Davacı tarafından; sozu edilen atama işlemi nedeniyle her yonuyle zarara uğradığı, bu anlamda maddi haklarında azalmaya sebep olunduğu ve statu kaybının ortaya cıktığı, işlemle memuriyet sınıfının da değiştiği ve genel idare hizmetleri sınıfından eğitim oğretim hizmetleri sınıfına gecirildiği, Sağlık Bakanlığı bunyesinde onceki gorevine eş değer bir kadroya (hastane mudurluğu, mudur yardımcılığı, şube mudurluğu vs.) atanması mumkun olmasına rağmen isteği ve rızası dışında dava konusu işlemin tesis edildiği, ote yandan yeni gorevine asaleten atanmasını olanaksız kılan bir yasal duzenlemenin de bulunmadığı, 1997 yılından beri surdurduğu idarecilik gorevinde edindiği tecrube ve birikimin bir anda yok sayıldığı, atamanın hukuk devletine ve kazanılmış hakların korunması ilkesine aykırılık teşkil ettiği, bu yonuyle işlemin dayanağı olarak gosterilen 5450 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptali icin Anayasa Mahkemesi'ne goturulmesi gerektiği ileri surulmuştur.

Davalı Sağlık Bakanlığınca; davacının Kayseri Sağlık Meslek Lisesi'ne oğretmen olarak atanmasının 5450 sayılı Yasa'nın 5 inci maddesi hukmunden kaynaklanan zorunluluk nedeniyle gercekleştirildiği, sozu edilen Yasa'nın ilgililerin ozluk ve diğer haklarını koruyucu mahiyette duzenlemeler getirdiği, işlemin hukuka uygun olduğu ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

2709 Kanun numaralı 1982 Anayasası'nın 152 nci maddesinde; ?Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hukmunde kararnamenin hukumlerini Anayasaya aykırı gorurse veya taraflardan birinin ileri surduğu aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.

Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi gormezse bu iddia temyiz merciince esas hukumle birlikte karara bağlanır.

Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak uzere beş ay icinde kararını verir ve acıklar. Bu sure icinde karar verilmezse mahkeme davayı yururlukteki kanun hukumlerine gore sonuclandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.

Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl gecmedikce aynı kanun hukmunun Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.? hukumlerine yer verilmiş, belirtilen hukumlere paralel duzenlemeler 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Gorevleri Hakkında Kanun'un 28 inci maddesinde yer almış bulunmaktadır.

Ote yandan, Anayasa'mızın 2 nci maddesinde; Turkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı icinde, insan haklarına saygılı, Ataturk milliyetciliğine bağlı, başlangıcta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu hukme bağlanmıştır.

Hukuk devleti, en kısa ve oz tanımıyla, faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarının hukuksal guvenliğini sağlayan devlet demektir. Anayasa Mahkemesi'nin bircok kararında da hukuk devleti benzer bir şekilde ?yonetilenlere en guclu, en etkin ve en kapsamlı bicimde hukuksal guvencenin sağlanması, tum devlet organlarının eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olması? biciminde tanımlanmaktadır. Bu haliyle, Anayasamızda yer alan hukuk devleti ilkesi, Anayasa'nın temel ilkelerinden biri olarak karşımıza cıkmaktadır.

Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer alan hukuk devleti, butun işlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygunluğunu başlıca gecerlik koşulu sayan, her alanda adaletli bir hukuk duzeni kurmayı amaclayan ve bunu geliştirerek surduren, hukuku tum devlet organlarına egemen kılan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, insan haklarına saygı duyarak bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, Anayasa ve hukuk kurallarına bağlılığa ozen gosteren, yargı denetimine acık olan, yasaların ustunde yasa koyucunun da uymak zorunda olduğu temel hukuk ilkeleri ile Anayasa'nın bulunduğu bilinci olan devlettir.

Hukuk devleti; yonetilenlere hukuk guvenliği sağlayan, adaletli bir hukuk sistemine dayanan devlet duzeninin adıdır. Hukuka guvenin, kamu duzeninin ve istikrarın korunması da kazanılmış hakların korunması ilkesine bağlılık ile mumkundur.

Kazanılmış haklar, hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en onemli unsurdur. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuclara yol acan uygulamalar Anayasa'nın 2 nci maddesinde acıklanan ?Turkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir.? hukmune aykırılık oluşturacağı gibi, toplumsal kararlılığı ve hukuksal guvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.

Ote yandan; Anayasa Mahkemesi'nin 03.04.2001 tarih ve E. 1999/50, K.2001/67 sayılı kararında ?kazanılmış hak?; kişinin bulunduğu statuden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yonunden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine donuşmuş hak olarak tanımlanmış bulunmaktadır. Ote yandan Danıştay İctihatları Birleştirme Kurulu'nun 14.06.1989 tarih ve E. 1989/1-2, K. 1989/2 sayılı kararında ise; gerek oğretide, gerekse uygulamada, kişilerin hukuki statulerini belirlemiş ve buna dayalı olarak da yeni hukuki durumların ve hakların elde edilmesine neden olmuş, bir başka deyişle hukuki sonuclarını yerine getirmiş olan durumların, artık geriye donulmez, vazgecilmez haklar olduğu, yani kazanılmış hak teşkil ettiği belirtilmiştir.

Anayasa'ya aykırı olduğu ileri surulen 5450 sayılı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî Eğitim Bakanlığına Devredilmesi İle Bazı Kanunlarda Ve Kanun Hukmunde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise; ?Devredilen okullar, eğitim merkezleri ve kurslar ile doner sermaye işletmelerinde ekli (1) sayılı listelerde yer alan kadrolar, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulu Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin ilgili bolumunden cıkarılarak iptal edilmiştir. Bu Kanuna ekli (2) sayılı listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulu Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Millî Eğitim Bakanlığına ait bolumune eklenmiştir. Okulların, eğitim merkezlerinin ve kursların okul muduru, okul mudur yardımcısı, mudur, mudur yardımcısı, Turizm Eğitim Merkezi Muduru, Turizm Aşcılık Eğitim Merkezi Muduru, Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi Muduru, Meteoroloji Teknik Lise Muduru, Meteoroloji Teknik Lise Mudur Yardımcısı unvanlı kadrolarında bulunanların gorevleri, bu Kanunun yururluğe girdiği tarihte sona erer; bunlar, (2) sayılı liste ile ihdas edilen oğretmen unvanlı kadrolara (Turizm Eğitim Merkezleri Mudurleri, Turizm Aşcılık Eğitim Merkezleri Mudurleri, Tesis Muduru unvanlı kadrolara), kadro ve gorev unvanları değişmeyenler ise bu liste ile ihdas edilen aynı unvanlı kadrolara atanmış sayılırlar.? hukmune yer verilmiştir.

Değinilen Yasa hukmunun ucuncu cumlesi ile kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı iken Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilen okullarda, eğitim merkezlerinde ve kurslarda okul muduru, mudur başyardımcısı ve mudur yardımcısı kadrolarında gorev yapmakta olanların bu gorevlerinin 5450 sayılı Kanun'un yururluğe girdiği 03.02.2006 tarihi itibariyle sona ereceği, bunların (2) sayılı liste ile ihdas edilen oğretmen unvanlı kadrolara atanacakları duzenlemesi getirilmiştir. Dava konusu olayda da, davacı Kayseri Sağlık Meslek Lisesi'nde Mudur Yardımcısı olarak gorev yapmakta iken 5450 sayılı Yasa'nın yururluğe girmesi uzerine bu gorevi sona erdirilmiş ve Yasa gereği Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmiş bulunan aynı okula (Kayseri Sağlık Meslek Lisesi'ne) Sağlık Meslek Dersleri Oğretmeni olarak atanmış, ancak 08.03.2006 tarih ve 24089 sayılı atama kararnamesinin ?Atandığı Gorev Yeri? bolumune parantez icinde, ?bulunduğu eğitim kurumu mudur yardımcılığı gorevini vekaleten yurutecektir? ibaresine yer verilmiştir.

Bilindiği uzere, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yoneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yonetmeliği'nde yer verilen duzenlemelere gore genel idare hizmetleri sınıfındaki okul, eğitim merkezi ya da kurs mudurluğu ve mudur yardımcılığı gorevleri yonetim kademesindeki gorevlerden olup, bu kadrolara değinilen yonetmelikte ongorulen genel ve ozel şartlara haiz olanlar atanabilmektedir. Bu haliyle, bakılmakta olan uyuşmazlık kapsamındaki mudur yardımcılığı gorevi, eğitim oğretim hizmetleri sınıfında yer alan ?oğretmenlik? gorevinin dışında unvanlı bir gorev olarak karşımıza cıkmakta olup yururlukte bulunan mevzuata uygun olarak bu kadrolara atananların, başlangıcta aranılan atanma koşullarını kaybetmedikleri surece belirtilen unvanların kendileri icin kazanılmış hak teşkil ettiğini kabul etmek gerekmektedir.

Anayasa'ya aykırı olduğu ileri surulen yasal duzenlemeyle getirilen uygulama sonucunda, devredilen okul, kurum ve eğitim merkezlerinde mudur yardımcısı olarak gorev yapmakta olanların bu gorevleri sona erdirilmiş, bu kadrolarda gorev yapanlar yasa oncesinde yonetici olarak gorev yaptıkları okullara oğretmen olarak atanmışlardır. Ancak, 5450 sayılı Yasa ve ekinde yer alan I ve II sayılı listeler incelendiğinde, devredilen eğitim kurumlarına ilişkin mudur, mudur başyardımcısı ve mudur yardımcısı kadroları I sayılı liste ile iptal edilmiş olmasına rağmen II sayılı Listede bu okullar icin devir sonrasında yoneticilik kadrosuna ilişkin mudur, mudur başyardımcısı ve mudur yardımcısı kadrolarının ihdas edilmediği gorulmektedir. Oysa aynı Kanun ile iptal edilen devredilen eğitim kurumlarındaki oğretmen kadroları II sayılı Liste ile yeniden ihdas edilerek Milli Eğitim Bakanlığı'na ait kadrolara dahil edilmiş bulunmaktadır. Bu bağlamda, 5450 sayılı Yasa kapsamında bulunan okul, eğitim merkezi ve kurslara ilişkin 591 adet mudur, mudur başyardımcısı ve mudur yardımcısı kadrosu ile 5072 adet oğretmen kadrosu ilgili kurumların kadro cetvelleri bolumunden cıkarılarak iptal edilmiş buna karşılık 190 sayılı Genel Kadro ve Usulu Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Milli Eğitim Bakanlığı'na ait bolumune eğitim oğretim hizmetleri sınıfında 5663 adet oğretmen kadrosu ilave edilmiş bulunmaktadır.

5450 sayılı Yasa ile getirilen uygulama sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilen eğitim kurumlarının eğitim oğretim faaliyetlerine devam edeceklerinde kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle, sozu edilen eğitim kurumlarında devirden sonra da yonetici sıfatıyla mudur, mudur başyardımcısı ve mudur yardımcısı kadro unvanlarında gorev yapacak personele ihtiyac duyulacağı tartışmasızdır. Ancak, 5450 sayılı Yasa ve ekindeki listelere bakıldığında, devredilen eğitim kurumları icin Milli Eğitim Bakanlığı'na mudur, mudur başyardımcısı ve mudur yardımcısı kadrosunun tahsis edilmediği, bu yonde bir kadro ihdasının sağlanmadığı gorulmektedir.

Ote yandan, dava dilekcesinde de iddia edildiği uzere davacı 1997 yılından bu yana Kayseri Sağlık Meslek Lisesi'nde Mudur Yardımcısı olarak gorev yapmakta olup, belirtilen tarihte yururlukte bulunan mevzuat hukumlerine uygun olarak atandığı bu kadro unvanının kendisi icin kazanılmış hak teşkil ettiğini kabul etmek zorunludur. Bu unvanın kaybedilmesi ancak bu kadroya atanmak icin mevzuatta ongorulen koşulların yitirilmesi veya gorev yaptığı eğitim kurumunun kapatılması halinde mumkundur. Olayda ise, davacının gorev yaptığı eğitim kurumu kapatılmamış, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyetine devam etmek uzere anılan Bakanlığa devredilmiş bulunmaktadır.

Her şeyden once, yasa ile yapılan duzenlemelerde, Anayasa'nın kanun onunde eşitlik ve hukuk devleti ilkesine uygun hareket edilmesi ve ilgililerin kazanılmış haklarına dokunulmaması gerekir. Kazanılmış hakların korunması hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Nitekim, Anayasa Mahkemesi'nin 27.05.1999 tarih ve E.1998/58, K. 1999/19 sayılı kararında, ?...Hukuk devletinde, yasama organını da kapsayacak bicimde devletin butun organları uzerinde hukukun ve Anayasa'nın mutlak egemenliği vardır. Yasa koyucu her zaman hukukun ve Anayasa'nın ustun kuralları ile bağlıdır.? hukmune yer vermek suretiyle hukuka bağlılığın Yasama organının da icerdiğini vurgulamış bulunmaktadır.

Butun bu acıklamalardan sonra, Anayasa'mızın 2 nci maddesinde ifadesini bulan hukuk devletinin en temel oğelerinden biri olan kazanılmış hakların korunması ilkesi gereğince, devre tabi kurumlarda yonetici pozisyonunda gorev yapmakta olanların bu kapsamdaki kazanılmış haklarının devirden sonra da korunarak aynı isimle fakat başka bir bakanlık catısı altında faaliyetlerine devam edecek olan kurumlara eski kadro unvanları ile atanmaları hukuk devleti ilkesine daha uygun duşecek olmasına rağmen, belirtilen durumda olanların kadro unvanlarının iptal edilerek bu kişilerin eğitim oğretim hizmetleri sınıfındaki ?oğretmen? kadrosu ile Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildikleri anlaşıldığından, 5450 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ucuncu tumcesinde yer alan; ?Okulların, eğitim merkezlerinin ve kursların okul muduru, okul mudur yardımcısı, mudur, mudur yardımcısı, Turizm Eğitim Merkezi Muduru, Turizm Aşcılık Eğitim Merkezi Muduru, Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi Muduru, Meteoroloji Teknik Lise Muduru. Meteoroloji Teknik Lise Mudur Yardımcısı unvanlı kadrolarında bulunanların gorevleri, bu Kanunun yururluğe girdiği tarihte sona erer; bunlar, (2) sayılı liste ile ihdas edilen oğretmen unvanlı kadrolara (Turizm Eğitim Merkezleri Mudurleri, Turizm Aşcılık Eğitim Merkezleri Mudurleri, Tesis Muduru unvanlı kadrolara), ... atanmış sayılırlar.? bicimindeki ibarenin Anayasa'mızın 2 nci maddesine aykırı olduğu yargısına ulaşılmıştır.

Acıklanan nedenlerle, Anayasa'mızın 152 nci maddesinin birinci fıkrasında ifadesini bulan ?Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hukmunde kararnamenin hukumlerini Anayasaya aykırı gorurse veya taraflardan birinin ileri surduğu aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.? hukmu ile 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve gorevleri Hakkında Kanun'un 28 inci maddesi gereğince, 5450 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ucuncu tumcesinin iptali icin konunun ilgili belgelerin birer orneği ile birlikte itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine gonderilmesine, 2949 sayılı Kanun'un 28 inci maddesinin beşinci fıkrası hukmu uyarınca Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda vereceği karara kadar dosyanın geri bırakılmasına 31.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.?

III- YASA METİNLERİ

A ? İtiraz Konusu Yasa Kuralı

26.1.2006 gunlu, 5450 sayılı, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî Eğitim Bakanlığına Devredilmesi ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hukmunde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un itiraz konusu kuralı da iceren 5. maddesi şoyledir:

?MADDE 5- Kurumlara bağlı okullar, eğitim merkezleri ve kurslar ile bunların bunyelerinde bulunan doner sermaye işletmelerinde gorev yapan personel Bakanlığa devredilmiştir.

Devredilen okullar, eğitim merkezleri ve kurslar ile doner sermaye işletmelerinde ekli (1) sayılı listelerde yer alan kadrolar, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulu Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin ilgili bolumunden cıkarılarak iptal edilmiştir. Bu Kanuna ekli (2) sayılı listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulu Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Millî Eğitim Bakanlığına ait bolumune eklenmiştir. Okulların, eğitim merkezlerinin ve kursların okul muduru, okul mudur yardımcısı, mudur, mudur yardımcısı, Turizm Eğitim Merkezi Muduru, Turizm Aşcılık Eğitim Merkezi Muduru, Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi Muduru, Meteoroloji Teknik Lise Muduru, Meteoroloji Teknik Lise Mudur Yardımcısı unvanlı kadrolarında bulunanların gorevleri, bu Kanunun yururluğe girdiği tarihte sona erer; bunlar, (2) sayılı liste ile ihdas edilen oğretmen unvanlı kadrolara (Turizm Eğitim Merkezleri Mudurleri, Turizm Aşcılık Eğitim Merkezleri Mudurleri, Tesis Muduru unvanlı kadrolara), kadro ve gorev unvanları değişmeyenler ise bu liste ile ihdas edilen aynı unvanlı kadrolara atanmış sayılırlar.

Okulların, eğitim merkezlerinin ve kursların surekli işci kadrolarında calışanlar, kadroları ile birlikte Bakanlığa devredilir. Bu fıkra hukumlerine gore Bakanlığa gecmek istemeyen işcilerin kanunî hakları kurumlarınca odenerek kurumlarıyla ilişikleri kesilir.

İkinci fıkra uyarınca Bakanlık kadrolarına atanan personelden kadro ve gorev unvanları değişenlerin, atandıkları yeni kadrolarının aylık, ek gosterge, her turlu zam ve tazminatları ile diğer malî hakları toplamının (fazla calışma ucreti, fiilen yapılan ders karşılığı odenen ek ders ucreti ve doner sermaye payı odemesi haric) net tutarının, eski kadrolarına bağlı olarak en son ayda almakta oldukları aylık, ek gosterge, her turlu zam ve tazminatları ile diğer malî haklarının toplam (fazla calışma ucreti, ek ders ucreti ve doner sermaye payı odemesi haric) net tutarından az olması halinde aradaki fark; fark giderilinceye kadar atandıkları kadrolarda kaldıkları surece herhangi bir kesintiye tÂbi tutulmaksızın tazminat olarak odenir.

Devredilen personelin devirden once gorev yaptığı kurumlarda gecen hizmet sureleri Bakanlıkta gecmiş sayılır.?

B- Dayanılan Anayasa Kuralı

Başvuru kararında, Anayasa'nın 2. maddesine dayanılmıştır.

IV- İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İctuzuğu'nun 8. maddesi gereğince Haşim KILIC, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALCIN, Mehmet ERTEN, A. Necmi OZLER, Serdar OZGULDUR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ, Osman Alifeyyaz PAKSUT ve Zehra Ayla PERKTAŞ'ın katılımlarıyla 20.7.2007 gununde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.

V- ESASIN İNCELENMESİ

Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekceleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği goruşulup duşunuldu:

Başvuru kararında, 5450 sayılı Kanunla Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilen okullardaki mudur ve mudur yardımcılığı gorevlerinin (devirden once), genel idare hizmetleri sınıfında yer alan unvanlı bir gorev olduğu, bu unvanın, yururlukteki mevzuata uygun olarak anılan gorevlere atananlar bakımından, koşulları kaybetmedikleri surece kazanılmış hak niteliği taşıdığı, hukuk devleti ilkesi gereğince, anılan kişilerin soz konusu kazanılmış haklarının devirden sonra da korunarak, Milli Eğitim Bakanlığı catısı altında aynı isimle faaliyetlerine devam edecek olan okullara bu bakanlık icin mudur ve mudur yardımcısı kadrosu ihdas edilerek mevcut kadro unvanları ile atanmalarına olanak sağlanması gerekirken, bu kişilerin kadro ve unvanlarının iptal edilerek, eğitim oğretim hizmetleri sınıfındaki ?oğretmen? kadrosuna atanmalarının ongorulmesinin Anayasa'nın 2. maddesinde ifade edilen hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu ileri surulmuştur.

5450 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî Eğitim Bakanlığına Devredilmesi ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hukmunde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la, Turk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Mudurluğune bağlı okullar haric olmak uzere kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı okullar ile bu okulların personelinin, motorlu taşıtlar dahil taşınır ve taşınmazlarının ve bunlara ait butce odeneklerinin Millî Eğitim Bakanlığına devredilmesi, bu okullardaki mudur ve mudur yardımcısı unvanlı kadrolarda bulunanların gorevlerinin Kanunun yururluğe girdiği tarihte sona ermesi ve bunların ihdas edilen oğretmen unvanlı kadrolara, kadro unvan ve gorevleri değişmeyenlerin ise Millî Eğitim Bakanlığı icin ihdas edilecek olan aynı unvanlı yeni kadrolara atanmaları, kadro ve unvanları değişenler de dahil olmak uzere Bakanlığa devredilen personelin yeni atandıkları kadrolarda (fazla calışma ucreti, fiilen yapılan ders karşılığı odenen ek ders ucreti ve doner sermaye payı odemesi haric) alacakları aylık, ek gosterge, her turlu zam ve tazminatlar toplamı ile diğer mali hakları toplamının eski kadrolarında iken (fazla calışma ucreti, fiilen yapılan ders karşılığı odenen ek ders ucreti ve doner sermaye payı odemesi haric) almış oldukları toplamdan duşuk olması halinde, aradaki farkın atandıkları kadrolarda kaldıkları surece tazminat olarak odenmesi ongorulmuştur.

İtiraz konusu tumce, Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilen okulların, eğitim merkezlerinin ve kursların okul muduru, okul mudur yardımcısı, mudur, mudur yardımcısı, turizm eğitim merkezi muduru, turizm aşcılık eğitim merkezi muduru, tapu ve kadastro meslek lisesi muduru, meteoroloji teknik lise muduru, meteoroloji teknik lise mudur yardımcısı unvanlı kadrolarında bulunanların gorevlerinin, 5450 sayılı Kanunun yururluğe girdiği tarihte sona ereceği, bunların, Kanun ekinde (2) sayılı liste ile ihdas edilen oğretmen unvanlı kadrolara (Turizm Eğitim Merkezleri Mudurleri, Turizm Aşcılık Eğitim Merkezleri Mudurleri, Tesis Muduru unvanlı kadrolara), kadro ve gorev unvanları değişmeyenlerinse bu liste ile ihdas edilen aynı unvanlı kadrolara atanmış sayılacakları hukmunu icermektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilen okullarda, eğitim merkezlerinde ve kurslarda okul muduru, okul mudur yardımcısı, mudur, mudur yardımcısı, turizm eğitim merkezi muduru, turizm aşcılık eğitim merkezi muduru, tapu ve kadastro meslek lisesi muduru, meteoroloji teknik lise muduru, meteoroloji teknik lise mudur yardımcısı unvanlı gorevleri yapanların kadroları, 5450 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 2. fıkrasının birinci tumcesi ile iptal edilmiştir. Fıkranın ikinci tumcesi ile Milli Eğitim Bakanlığına, devredilen okullar icin yeni kadrolar ihdas edilirken, ucuncu tumcesi ile kadro iptali nedeniyle kadrosuz kalan personelin yeni ihdas edilen kadrolara atanmaları ongorulmuştur. Fıkranın kadro iptal ve ihdasına ilişkin kuralları itiraz konusu edilmemiş, kadrosuz kalan personelin yeni ihdas edilen kadrolara atanmalarını ongoren ucuncu tumcesine itiraz edilmiştir.

Anayasa'nın 2. maddesinde, Turkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, her alanda adil bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kacınan, hukukun ustun kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine acık olan devlettir.

Bir kamu kurumunun, buna bağlı olarak bu kurumun gorduğu kamu hizmetinin kaldırılıp kaldırılmayacağına veya bir kamu hizmetinin hangi kamu kurum veya kuruluşunca yerine getirileceğine karar verme yetkisi yasakoyucuya aittir. Yasakoyucu Anayasa'ya uygun olmak kaydıyla, kamu hizmetinin yurutulmesine ilişkin koşulları belirleyerek kadro duzenlemesi yapabilir. Kamu hizmetinin gerekleri yonunden ve kamu yararı amacıyla yeni kadrolar ihdas edebileceği gibi, mevcut bazı kadroları da kaldırabilir. Ayrıca, kamu idareleri ile kamu gorevlileri arasındaki ilişkiler, kural tasarruflarla duzenlendiğinden, kamu gorevlilerinin statulerine ilişkin yeni kurallar koyabilir ya da var olan kuralları değiştirebilir.
Temelde asli bir yetkiye dayanılarak yururluğe konulan yasa ile bağımlı bir yetkiyle cıkarılan tuzuk, yonetmelik, kararname gibi yurutmenin genel duzenleyici işlemlerini iceren kural işlemler, objektif ve genel hukuksal durumlar yaratırken, duzenledikleri konularda statu oluştururlar. Kişilerin bu statulere alınmaları, ozel ve kişisel bir işlemle (şart işlemle) olur.

Kazanılmış hak, ozel hukuk ve kamu hukuku alanlarında genel olarak, bir hak sağlamaya elverişli objektif yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar icin doğan şahsi hakkın korunması anlamında kabul edilmektedir. Buna gore kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statuden doğan (maaş gibi), tahakkuk etmiş ve kendisi yonunden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine donuşmuş haktır. Bir statuye bağlı olarak ileriye donuk, beklenen haklar bu nitelikte değildir. ?Statu hukuku? esasına dayalı nesnel ve duzenleyici kuralların egemen olduğu idare hukuku alanında statu hukukunun olanak verdiği oranlarda ve koşullarda, genel durumun kişisel duruma donuşmesinden sonra kazanılmış haklar ortaya cıkabilmektedir. Objektif ve genel hukuksal durumun, şart işlemle ozel hukuksal duruma donuşmesi kazanılmış hak yonunden yeterli değildir. Kural işlemler her zaman değiştirilebilir ya da yargı organları tarafından Anayasa'ya veya yasaya aykırı gorulerek iptal edilebilir. Kural işlemin değişmesi ya da ortadan kaldırılması, ona bağlı kişi ile ilgili şart işlemi de etkiler. Bu durumda ilerisi icin kazanılmış haktan soz edilemez. Ancak kişi, yeni kural tasarrufa gore oluşan statude yerini alır.

5450 sayılı Yasa ile Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilen okullarda, eğitim merkezlerinde ve kurslarda okul muduru, okul mudur yardımcısı, mudur, mudur yardımcısı, turizm eğitim merkezi muduru, turizm aşcılık eğitim merkezi muduru, tapu ve kadastro meslek lisesi muduru, meteoroloji teknik lise muduru, meteoroloji teknik lise mudur yardımcısı unvanlı kadrolarda gorev yapmakta iken, kadroları bu okulların Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmesi nedeniyle kaldırılan ve bu bakanlık icin gerekli olmadığı değerlendirilerek yeniden ihdas edilmeyen kişilerin onceki kadro ve unvanları ile bu kadro ve unvana bağlı hakları, halen bulundukları statuden doğan, tahakkuk etmiş ve kendileri yonunden kesinleşmiş kişisel alacak niteliğine donuşmuş bir hak niteliğinde değildir.

Ote yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 33., 71. ve 91. maddelerinden de, kadroları kaldırılan devlet memurlarının eski sınıflarındaki derecelerine uygun, diğer bir deyimle buna eşit veya daha ust derecedeki yeni bir goreve atanmalarının zorunlu olduğu, bunun otesinde, bu kişilerin eski gorev yaptıkları sınıfta yer alan veya eski gorev ve unvanlarına denk yeni bir goreve atanmaları zorunluluğunun bulunmadığı, kazanılmış hak kavramı ile kişinin daha onceki gorevindeki derecesinin korunmasının amaclandığı, eski gorevin memura sağladığı unvan ile ileriye donuk parasal olanakların kazanılmış hak olarak değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.

Buna gore, yasa koyucu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı icin gerekli olmadığı değerlendirilen okul mudurluğu ve mudur yardımcılığı kadrolarının, devredilen okulların devirden onceki genel idare hizmetleri sınıfındaki mudur ve mudur yardımcısı unvanlı kadrolarında bulunan kişilerin şahsi durumlarının korunması amacıyla ihdasının hukuk devleti ilkesinin bir gereği ve sonucu olduğu soylenemeyeceğinden, itiraz konusu kural ile kazanılmış haklar ihlal edilmemiştir.

Acıklanan nedenlerle kural Anayasa'nın 2. maddesine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.

VISONUC

26.1.2006 gunlu, 5450 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî Eğitim Bakanlığına Devredilmesi ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hukmunde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5. maddesinin ikinci fıkrasının ucuncu tumcesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 4.2.2010 gununde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.