
28 Haziran 2014 CUMARTESİ
Resmi Gazete
Sayı : 29044
KANUN
TURK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6545 Kabul Tarihi: 18/6/2014
MADDE 1 - 12/6/1933 tarihli ve 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunun 23 uncu maddesinin beşinci fıkrasının birinci cumlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cumlesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki cumle eklenmiştir.
"Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi dort yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
"Munhasıran kendi kullanımı icin ihtiyac duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişi bir yıldan uc yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
MADDE 2 - 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harclar Kanununun;
a) (1) sayılı Tarifesinin "A- Mahkeme Harcları" bolumunun "IV. Temyiz, istinaf ve itiraz harcları" kısmının (d) bendinde yer alan "itirazen yapılacak başvurularda" ibaresi "yapılacak istinaf yolu başvurularında" şeklinde değiştirilmiştir.
b) (3) sayılı Tarifesinin "I- Başvurma harcı" kısmının (d) bendinde yer alan "itirazen yapılan başvurularda" ibaresi "yapılacak istinaf yolu başvurularında" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3 - 6/1/1982 tarihli ve 2576 sayılı Bolge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Gorevleri Hakkında Kanunun 3 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 3- 1. Bolge idare mahkemeleri, başkanlık, başkanlar kurulu, daireler, bolge idare mahkemesi adalet komisyonu ve mudurluklerden oluşur.
2. Bolge idare mahkemelerinde biri idare diğeri vergi olmak uzere en az iki daire bulunur. Gerekli hallerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığının teklifi uzerine Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca artırılıp azaltılabilir.
3. Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar uye bulunur.
4. Bolge idare mahkemesi başkan ve uyeliklerine Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca atama yapılır."
MADDE 4 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/A maddesi eklenmiştir.
"Bolge idare mahkemelerinin gorevleri:
MADDE 3/A- Bolge idare mahkemelerinin gorevleri şunlardır:
a) İstinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak.
b) Yargı cevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında cıkan gorev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak.
c) Diğer kanunlarla verilen gorevleri yapmak."
MADDE 5 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/B maddesi eklenmiştir.
"Bolge idare mahkemesi başkanının gorevleri:
MADDE 3/B- Bolge idare mahkemesi başkanının gorevleri şunlardır:
a) Mahkemeyi temsil etmek.
b) Bolge idare mahkemesi başkanlar kuruluna ve adalet komisyonuna başkanlık etmek, alınan kararları yurutmek.
c) Bolge idare mahkemesi dairelerinden birine başkanlık etmek.
d) Mahkemenin uyumlu, verimli ve duzenli calışmasını sağlamak ve bu yolda uygun goreceği onlemleri almak.
e) Bolge idare mahkemesinin genel yonetim işlerini yurutmek.
f) Bolge idare mahkemesi memurlarını denetlemek.
g) Dairelerin benzer olaylarda kesin olarak verdikleri kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi icin başkanlar kuruluna başvurmak.
h) Kanunlarla verilen diğer gorevleri yapmak."
MADDE 6 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/C maddesi eklenmiştir.
"Bolge idare mahkemesi başkanlar kurulu:
MADDE 3/C- 1. Bolge idare mahkemesi başkanlar kurulu, bolge idare mahkemesi başkanı ile daire başkanlarından oluşur.
2. Bolge idare mahkemesi başkanının bulunmadığı hallerde kurula daire başkanlarından en kıdemli olan başkanlık eder.
3. Daire başkanının mazereti halinde, o dairenin en kıdemli uyesi kurula katılır.
4. Bolge idare mahkemesi başkanlar kurulunun gorevleri şunlardır:
a) Gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak ihtisaslaşmayı sağlamak amacıyla, bolge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bolumunu belirlemek, daireler arasında cıkan iş bolumu uyuşmazlıklarını karara bağlamak.
b) Hukuki veya fiili nedenlerle bir dairenin kendi uyeleriyle toplanamadığı hallerde ilgisine gore diğer dairelerden uye gorevlendirmek.
c) Benzer olaylarda, bolge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bolge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması halinde; resen veya ilgili bolge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekceli olarak istemeleri uzerine, istemin uygun gorulmesi halinde kendi goruşlerini de ekleyerek Danıştay Başkanlığına iletmek.
d) Kanunlarla verilen diğer gorevleri yapmak.
5. Dorduncu fıkranın (c) bendine gore yapılacak talepler hakkında 6/1/1982 tarihli ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun 39 uncu ve 40 ıncı maddeleri uygulanır.
6. Başkanlar Kurulu eksiksiz toplanır ve coğunlukla karar verir. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf coğunluğu sağlamış sayılır."
MADDE 7 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/D maddesi eklenmiştir.
"Dairelerin gorevleri:
MADDE 3/D- Bolge idare mahkemesi dairelerinin gorevleri şunlardır:
a) İlk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu acık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını inceleyerek karara bağlamak.
b) İlk derece mahkemelerince yurutmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlamak.
c) Yargı cevresi icinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki gorev ve yetki uyuşmazlıklarını cozmek.
d) Yargı cevresi icinde bulunan yetkili ilk derece mahkemesinin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel cıktığı veya iki mahkemenin yargı cevresi sınırlarında tereddut edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hallerde; o davanın bolge idare mahkemesi yargı cevresi icinde bulunan başka bir mahkemeye nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek.
e) Kanunlarla verilen diğer gorevleri yapmak."
MADDE 8 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/E maddesi eklenmiştir.
"Bolge idare mahkemesi başkanı, daire başkanları ve uyelerin nitelikleri ve atanmaları:
MADDE 3/E- 1. Bolge idare mahkemesi başkanı ve daire başkanları birinci sınıf olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş; daire uyeleri ise en az birinci sınıfa ayrılmış olup birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca atanır.
2. Danıştay daire başkanı ve uyeleri, istekleri uzerine Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca bolge idare mahkemesi başkanlığına veya daire başkanlıklarına dort yıllığına atanabilirler. Başka bir bolge idare mahkemesine yapılacak atamalarda da aynı usul uygulanır. Bu şekilde atananların; Danıştay uyeliği sıfatı, kadrosu, aylık ve odeneği ile her turlu ozluk hakları korunur; aylık ve odenekleri ile her turlu mali ve sosyal haklarının Danıştay butcesinden odenmesine devam olunur; disiplin ve ceza soruşturma ve kovuşturmaları Danıştay uyeleri hakkındaki hukumlere tabidir; bu gorevde gecirdikleri sure Danıştay uyeliğinde gecmiş sayılır. Bu kişiler; Danıştay uyeleri tarafından Danıştayda yapılan iş ve işlemlere katılamazlar; Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulu uyeliği secimleri haric Danıştaydaki secimlerde aday olamaz ve oy kullanamazlar; istekleri uzerine Danıştaydaki gorevlerine geri donerler."
MADDE 9 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/F maddesi eklenmiştir.
"Toplantı ve karar:
MADDE 3/F- 1. Her daire, bir başkan ve iki uyenin katılımıyla toplanır. Goruşmeler gizli yapılır, kararlar coğunlukla verilir.
2. Hukuki veya fiili nedenlerle bir daire toplanamazsa, başkanlar kurulunun kararıyla diğer dairelerden; bu da mumkun olmazsa, Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca diğer bolge idare mahkemelerinden yetkili olarak gorevlendirilen uyelerle eksiklik tamamlanır.
3. Daire başkanının hukuki veya fiili nedenlerle bulunamaması halinde dairenin en kıdemli uyesi daireye başkanlık yapar."
MADDE 10 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/G maddesi eklenmiştir.
"Bolge idare mahkemesi adalet komisyonu:
MADDE 3/G- 1. Her bolge idare mahkemesinde bir bolge idare mahkemesi adalet komisyonu bulunur.
2. Komisyon, bolge idare mahkemesi başkanının başkanlığında, Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca daire başkanları arasından belirlenen iki asıl uyeden oluşur. Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulu ayrıca daire başkan veya uyeleri arasından iki yedek uye belirler. Başkanın yokluğunda asıl uye olan kıdemli daire başkanı, asıl uyelerin yokluğunda ise kıdemine gore yedek uyeler komisyona katılır.
3. Komisyon eksiksiz toplanır ve coğunlukla karar verir.
4. Bolge idare mahkemesi adalet komisyonu, 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 114 ve 115 inci maddelerinde belirtilen gorevler ile diğer kanunlarla verilen gorevleri yerine getirir."
MADDE 11 - 2576 sayılı Kanuna 3 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 3/H maddesi eklenmiştir.
"Mudurlukler:
MADDE 3/H- 1. Bolge idare mahkemesi başkanlığında, dairelerinde ve adalet komisyonunda yeterli sayıda yazı işleri mudurluğu ve idari işler mudurluğu ile ihtiyac duyulan diğer mudurlukler kurulur.
2. Her mudurlukte bir mudur ile yeterli sayıda memur bulunur."
MADDE 12 - 2576 sayılı Kanunun 12 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Mudurlukler ve mahkeme memurları:
MADDE 12- 1. Her mahkemede bir yazı işleri mudurluğu kurulur.
2. Adalet Bakanlığınca gerekli gorulen yerlerde ayrıca idari, mali ve teknik işlerle ilgili mudurlukler kurulur.
3. Her mudurlukte bir mudur ile yeteri kadar memur bulunur."
MADDE 13 - 2576 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "onmilyon lirayı" ibaresi "bin Turk lirasını" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 14 - 2576 sayılı Kanuna aşağıdaki gecici madde eklenmiştir.
"GECİCİ MADDE 20- 1. Adalet Bakanlığı, bu Kanunun yururluğe girdiği tarihten itibaren uc ay icinde, Kanunun, bu Kanunla değişik 3 uncu maddesinde ongorulen bolge idare mahkemelerini kurar. Bolge idare mahkemelerinin kuruluşları, yargı cevreleri ve tum yurtta goreve başlayacakları tarih, Resmi Gazete'de ilan edilir. Mevcut bolge idare mahkemeleri, yeni kurulan bolge idare mahkemelerinin goreve başlayacakları tarihe kadar faaliyetlerine devam ederler.
2. Yeni kurulan bolge idare mahkemelerinin goreve başlayacakları tarih itibarıyla mevcut bolge idare mahkemelerinde bulunan dosyalar; yargı cevreleri dikkate alınarak yeni kurulan bolge idare mahkemelerine devredilir ve ilgili dairelere tevzi edilir.
3. Yeni kurulan bolge idare mahkemelerinin goreve başlama tarihinden once Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca bu mahkemelerin başkanları, daire başkanları ve uyelerinin atamaları yapılır. Bolge idare mahkemelerinde gorev yapacak diğer personelin atamaları da aynı sure icinde yapılır.
4. Yeni kurulan bolge idare mahkemelerinin adalet komisyonları da bu mahkemelerin goreve başlayacakları tarih itibarıyla oluşturulur."
MADDE 15 - 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 15 inci maddesinin dorduncu fıkrasında yer alan "kararın duzeltilmesi veya temyiz yoluna; tek hakim kararına karşı ise itiraz yoluna" ibaresi "ilgisine gore istinaf ya da temyiz yoluna" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 16 - 2577 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "itirazlarda" ibaresi "istinaflarda" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 17 - 2577 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cumlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Danıştay, bolge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her turlu incelemeyi kendiliğinden yapar."
MADDE 18 - 2577 sayılı Kanuna 20 nci maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 20/A maddesi eklenmiştir.
"İvedi yargılama usulu:
MADDE 20/A- 1. İvedi yargılama usulu aşağıda sayılan işlemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır:
a) İhaleden yasaklama kararları haric ihale işlemleri.
b) Acele kamulaştırma işlemleri.
c) Ozelleştirme Yuksek Kurulu kararları.
d) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri.
e) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Cevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları haric cevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar.
f) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Donuşturulmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Bakanlar Kurulu kararları.
2. İvedi yargılama usulunde:
a) Dava acma suresi otuz gundur.
b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hukumleri uygulanmaz.
c) Yedi gun icinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekcesi ile ekleri tebliğe cıkarılır.
d) Savunma suresi dava dilekcesinin tebliğinden itibaren on beş gun olup, bu sure bir defaya mahsus olmak uzere en fazla on beş gun uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme suresinin gecmesiyle dosya tekemmul etmiş sayılır.
e) Yurutmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez.
f) Bu davalar dosyanın tekemmulunden itibaren en gec bir ay icinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuclandırılır.
g) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gun icinde temyiz yoluna başvurulabilir.
h) Temyiz dilekceleri uc gun icinde incelenir ve tebliğe cıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hukumleri kıyasen uygulanır.
ı) Temyiz dilekcelerine cevap verme suresi on beş gundur.
i) Danıştay evrak uzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli gorurse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların duzeltilmesi mumkun ise işin esası hakkında karar verir. Aksi halde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme uzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hallerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gonderir. Temyiz uzerine verilen kararlar kesindir.
j) Temyiz istemi en gec iki ay icinde karara bağlanır. Karar en gec bir ay icinde tebliğe cıkarılır."
MADDE 19 - 2577 sayılı Kanunun 45 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İstinaf:
MADDE 45- 1. İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hukum bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı cevresindeki bolge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gun icinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Turk lirasını gecmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı acılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
2. İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekcelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bolge idare mahkemesine gonderilir.
3. Bolge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların duzeltilmesi mumkun ise gerekli duzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
4. Bolge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulu ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde bolge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyac duyulması halinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri oncelikle ve ivedilikle yerine getirir.
5. Bolge idare mahkemesi, ilk inceleme uzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya gorevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulu ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gonderir. Bolge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.
6. Bolge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye gore temyize acık olmayan kararları kesindir.
7. İstinaf başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hakim, aynı davanın istinaf yoluyla bolge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz.
8. İvedi yargılama usulune tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz."
MADDE 20 - 2577 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 46- Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bolge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hukum bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gun icinde temyiz edilebilir:
a) Duzenleyici işlemlere karşı acılan iptal davaları.
b) Konusu yuz bin Turk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında acılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu gorevinden veya oğrencilik statusunden cıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı acılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını suresiz veya otuz gun yahut daha uzun sureyle engelleyen işlemlere karşı acılan iptal davaları.
e) Muşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve gorevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha ust duzey kamu gorevlilerinin atama, naklen atama ve gorevden alma işlemleri hakkında acılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kultur Varlıklarını Koruma Yuksek Kurulunca itiraz uzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğazici Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı acılan davalar.
ı) Ulke capında uygulanan oğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında acılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Cercevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Uretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Duzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bolgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Duzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından gorevli oldukları piyasa veya sektorle ilgili olarak alınan kararlara karşı acılan davalar."
MADDE 212577 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "mahkemece" ibareleri "bolge idare mahkemesince" şeklinde; ucuncu fıkrasında yer alan "mahkemeye" ibaresi "bolge idare mahkemesine", "mahkeme" ibaresi "bolge idare mahkemesi" şeklinde; dorduncu fıkrada yer alan "mahkeme" ibaresi "bolge idare mahkemesi" şeklinde; beşinci fıkrada yer alan "mahkemece" ibaresi "bolge idare mahkemesince" şeklinde; altıncı fıkrasının birinci cumlesinde yer alan "mahkeme veya Danıştay daire başkanı" ibaresi "merci" ve "onbeş" ibaresi "yedi" şeklinde; ikinci cumlesinde yer alan "mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi" ibaresi "ilgili merci" şeklinde; ucuncu cumlesinde yer alan "mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi" ibaresi "merci" şeklinde; dorduncu cumlesinde yer alan "Mahkemenin veya Danıştay dairesinin" ibaresi "İlgili merciin" şeklinde değiştirilmiş; altıncı fıkrasının ucuncu cumlesinde yer alan "yapılması" ibaresinden sonra gelmek uzere "veya kesin bir karar hakkında olması" ibaresi eklenmiş ve 7 numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"7. Temyiz dilekcesi verilirken gerekli harc ve giderlerin odenmemiş olduğu, dilekcenin 3 uncu madde esaslarına gore duzenlenmediği, temyizin kanuni sure icinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hallerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sozu edilen kararlar, dosyanın gonderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir."
MADDE 22 - 2577 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Temyiz incelemesi uzerine verilecek kararlar:
MADDE 49- 1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gosterilen gerekceyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekcesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyac duyulmayan maddi hatalar ile duzeltilmesi mumkun eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı duzelterek onar.
2. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Gorev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hukumlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması,
sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozar.
3. Kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hallerinde kesinleşen kısım Danıştay kararında belirtilir.
4. Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar haric 50 nci madde hukumleri kıyasen uygulanır.
5. Temyize konu edilen kararı veren ya da karara katılan hakim aynı davanın temyiz incelemesinde gorev alamaz."
MADDE 23 - 2577 sayılı Kanunun 50 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 50- 1. Temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, dosyayla birlikte kararı veren mercie gonderilir. Bu karar, dosyanın geldiği tarihten itibaren yedi gun icinde taraflara tebliğe cıkarılır.
2. Temyiz incelemesi sonucunda verilen bozma kararı uzerine ilgili merci, dosyayı oncelikle inceler ve varsa gerekli tahkik işlemlerini tamamlayarak yeniden karar verir.
3. Bolge idare mahkemesi, Danıştayca verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında ısrar da edebilir.
4. Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.
5. Bolge idare mahkemesi, bozmaya uymayarak kararında ısrar ederse, ısrar kararının temyizi halinde, talep, konusuna gore Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca incelenir ve karara bağlanır. Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması zorunludur."
MADDE 242577 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin başlığı "Kanun yararına temyiz:" şeklinde; birinci fıkrasında yer alan "Bolge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip" ibaresi "İdare ve vergi mahkemeleri ile bolge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya" şeklinde ve ikinci fıkrasında yer alan "mahkeme veya Danıştay" ibaresi "merci" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 25 - 2577 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin başlığında yer alan "itiraz" ibaresi "istinaf" şeklinde; birinci fıkrasında yer alan "itiraz yoluna" ibaresi "istinaf yoluna" şeklinde; "itirazı" ibaresi "istinaf başvurusunu" şeklinde ve son cumlesinde yer alan "kararların temyizi" ibaresi "kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 262577 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin başlığı "Yargılamanın yenilenmesi usulu:" şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan "53, 54 ve bu" ibaresi "Bu madde ile 53 uncu" şeklinde değiştirilmiş; ucuncu ve dorduncu fıkralarında yer alan "ve kararın duzeltilmesi" ibareleri ile beşinci fıkrasında yer alan "ve kararın duzeltilmesinde" ibaresi madde metninden cıkarılmıştır.
MADDE 27 - 2577 sayılı Kanuna aşağıdaki gecici madde eklenmiştir.
"GECİCİ MADDE 8- 1. Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hukumler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 uncu maddesine gore kurulan bolge idare mahkemelerinin tum yurtta goreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten once verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yururlukte bulunan kanun yollarına ilişkin hukumler uygulanır.
2. Bolge idare mahkemelerinin faaliyete gecme tarihine kadar idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara yapılan itirazlarda bu Kanunla duzenlenen istinaf kanun yolu icin ongorulen harclar alınır."
MADDE 28 - 2577 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Kanunun 17 nci maddesindeki" ibaresi "Kanunda ongorulen" şeklinde ve "onmilyon lirayı" ibaresi "bin Turk lirasını" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 29 - 4/2/1983 tarihli ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 5 inci maddesinde yer alan "yirmiuc hukuk, onbeş ceza dairesi" ibaresi "otuz sekiz daire" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 30 - 2797 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde yer alan "dordu" ibareleri "altısı", "sekiz" ibaresi "on iki", "ikisi" ibareleri "dordu" ve "dort" ibaresi "sekiz" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 312797 sayılı Kanunun 14 uncu maddesinin birinci fıkrasının başına aşağıdaki cumle eklenmiş; birinci fıkrasında yer alan "arasındaki" ibaresi "hukuk veya ceza dairesi olarak belirlenmesi ile aralarındaki" şeklinde ve "ucte" ibaresi "onda" şeklinde değiştirilmiş; mevcut birinci fıkrasının ucuncu ve dorduncu cumlelerinde yer alan "işbolumu" ibareleri madde metninden cıkarılmış, ikinci fıkrasının (a) bendi ile ucuncu fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Daireler, hukuk veya ceza dairesi olarak Yargıtay Buyuk Genel Kurulu tarafından belirlenir."
"a) Daireler arasındaki iş bolumunun belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gozetilerek, temyizin kapsamı esas alınır."
"a) Daireler arasındaki iş bolumunun belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine gecen belgedeki nitelendirme esas alınır."
MADDE 32 - 2797 sayılı Kanunun 23 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "luzumunda" ibaresinden sonra gelmek uzere "Yargıtayda gorev yapan birinci sınıfa ayrılmış" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 33 - 2797 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cumlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Yargıtay Birinci Başkanı secilebilmek icin en az on yıl, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Birinci Başkanvekili ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili secilebilmek icin en az beş yıl, daire başkanı secilebilmek icin en az uc yıl sureyle Yargıtay uyeliği yapmış olmak zorunludur."
MADDE 34 - 2797 sayılı Kanuna 30 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 30/A maddesi eklenmiştir.
"Genel Sekreterin nitelikleri, secimi ve gorev suresi:
MADDE 30/A- Genel Sekreter, en az beş yıl Yargıtay uyeliği yapmış olanlar arasından Birinci Başkan tarafından secilir.
Genel Sekreterin gorev suresi iki yıldır. Ancak bu sure sona ermeden Birinci Başkanın kararı uzerine veya Birinci Başkanın gorevinin sona ermesi halinde Genel Sekreterin gorevi sona erer. Gorevi sona eren Genel Sekreter bir kere daha secilebilir."
MADDE 35 - 2797 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına birinci cumlesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki cumle eklenmiştir.
"Her uye, ancak bir adaya oy verebilir."
MADDE 36 - 2797 sayılı Kanunun 33 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "iki" ibareleri "uc", "bir" ibareleri "iki" şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cumlesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki cumle eklenmiştir.
"Birinci Başkanlık Kuruluna uye secilebilmek icin uc yıl sureyle Yargıtay uyeliğinde calışmış olmak şarttır."
MADDE 37 - 2797 sayılı Kanuna aşağıdaki gecici madde eklenmiştir.
"GECİCİ MADDE 13- Bu Kanunun yururluğe girdiği tarihten itibaren;
a) Uc gun icinde bu Kanunda yapılan değişikliğe uygun olarak Genel Sekreter ve genel sekreter yardımcıları yeniden belirlenir.
b) Yedi gun icinde bu Kanunda yapılan değişikliğe uygun olarak Birinci Başkanlık Kurulu yeniden belirlenir.
Belirlenen Birinci Başkanlık Kurulu on gun icinde, iş durumunu dikkate alarak, ceza ve hukuk dairelerinin sayısı ile bu daireler arasındaki iş bolumune ilişkin karar tasarısını hazırlar ve Yargıtay Buyuk Genel Kurulunun onayına sunar.
Yargıtay Buyuk Genel Kurulu, tasarıyı beş gun icinde karara bağlar. Yargıtay Buyuk Genel Kurulunun iş bolumunun onaylanmasına ilişkin kararı derhal Resmi Gazete'de yayımlanır ve yayım tarihinden itibaren on gun sonra uygulanmaya başlanır.
Birinci Başkanlık Kurulu, iş bolumune ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren on gun icinde, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaclarını goz onunde bulundurarak Yargıtayın daire başkanları, uyeleri ve tetkik hakimlerinin hangi dairelerde gorev yapacağını yeniden belirler.
Yargıtay Buyuk Genel Kurulunun iş bolumunun onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten onceki iş bolumune ilişkin hukumler uygulanmaya devam olunur.
Daha once başka dairelerde gorulmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut halleriyle ilgili daireye gonderilir."
MADDE 38 - 22/4/1983 tarihli ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 96 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve benzeri işaretleri" ibaresinden sonra gelmek uzere "aynen veya iltibasa mahal verecek şekilde" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 39 - 2820 sayılı Kanunun 104 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Tuzuklerinde Anayasa Mahkemesince temelli kapatılan veya siyasi parti siciline kayıtlı bulunan siyasi partilerin isimleri, amblemleri ve rumuzlarını aynen veya iltibasa mahal verecek şekilde kabul eden veya kullanan siyasi parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığınca resen veya ilgili siyasi parti tarafından doğrudan yazı ile başvurulur. Anayasa Mahkemesi başvuru tarihinden itibaren en gec otuz gun icinde isim, amblem ve rumuzlarla ilgili olarak siyasi parti siciline kayıt onceliğine gore yapacağı incelemede bu Kanunun 96 ncı maddesinin birinci fıkrasına aykırılık gorurse, aykırılık teşkil eden isim, amblem ve rumuzların hukumsuzluğune ve siyasi parti sicilinden terkinine karar verir."
MADDE 40 - 2820 sayılı Kanunun 114 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Gercek dışı uye kaydı yapılması:
MADDE 114- Siyasi partiye yazılı uyelik başvurusu bulunmayan veya mevcut olmayan kişileri gerceğe aykırı olarak uye kaydedenler hakkında bir aydan uc aya kadar hapis ve elli gunden iki yuz gune kadar adli para cezasına hukmolunur."
MADDE 41 - 2820 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"Defter, sicil ve kayıtların tutulma usulu:
EK MADDE 7- Bu Kanuna gore tutulacak sicil, dosya, defter ve kayıtlar elektronik ortamda da tutulabilir. Ancak form veya surekli form şeklinde tutulacak defterler, kullanılmaya başlanmadan once her bir sayfasına numara verilerek ve onaylatılarak kullanılabilir. Onaylı sayfalar kullanıldıktan sonra defter haline getirilerek muhafaza edilir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyasi parti sicillerine işlenmek uzere elektronik ortamda veri aktarımı, ancak siyasi parti genel merkezleri tarafından ve bu işlerle gorevlendirilecek kişilerce yerine getirilir."
MADDE 42 - 29/3/1984 tarihli ve 2992 sayılı Adalet Bakanlığının Teşkilat ve Gorevleri Hakkında Kanun Hukmunde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulu Hakkında Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "Bakanlık" ibaresinden sonra gelmek uzere "merkez ve taşra", "ilgili" ibaresinden sonra gelmek uzere "adaylık," ibareleri eklenmiş; (d) bendinde yer alan "Eğitim" ibaresi "Personel eğitim merkezleri ile diğer eğitim" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 43 - 2992 sayılı Kanuna 34 uncu maddesinden sonra gelmek uzere aşağıdaki 34/A maddesi eklenmiştir.
"Personel eğitim merkezleri:
MADDE 34/A- Ceza infaz kurumları ve tutukevleri personeli eğitim merkezlerinde eğitim goren personel haric olmak uzere Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı personelinin adaylık, hizmet oncesi ve hizmet ici eğitim programları, Eğitim Dairesi Başkanlığınca duzenlenir. Eğitim programlarının uygulanması amacıyla Bakanlıkca uygun gorulecek yerlerde Eğitim Dairesi Başkanlığına bağlı personel eğitim merkezleri kurulur.
Bakanlık, bu programların uygulanması icin eğitim ve oğretimle ilgili her ceşit tedbiri alır ve ilgili kurum, kuruluş ve kurullarla iş birliği yapar.
Eğitime alınacak personelin adaylık, hizmet oncesi ve hizmet ici eğitimleri ile eğitim merkezlerinin sekretarya, insan kaynakları, destek, program geliştirme, olcme ve değerlendirme, sağlık ve guvenlik, bilgi işlem, istatistik, arşiv ve dokumantasyon, strateji geliştirme, dış ilişkiler, proje ve enformasyon gibi hizmetleri; bir mudur ve iki mudur yardımcısının sorumluluğunda gorev yapan yeteri kadar şube mudurluğu ve idari personel eliyle yurutulur.
Eğitim merkezi muduru, birinci sınıfa ayrılmış adli ve idari yargı hakim ve savcıları arasından; mudur yardımcıları ise hakimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az beş yıl gorev yapmış ve ustun başarısı ile Bakanlık hizmetlerinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunanlar arasından muvafakatleri alınarak Adalet Bakanınca atanır.
Eğitim merkezleri şube mudurluklerine; Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında gorev yapan şube mudurleri, yazı işleri mudurleri, idari işler mudurleri, bilgi işlem mudurleri ile bunlarla aynı duzeydeki gorevliler arasından Bakanlıkca atama yapılır.
Eğitim merkezlerinde Eğitim Dairesi Başkanının talebi uzerine yetkili kurul ve organlarınca uygun gorulen yeteri kadar Yargıtay ve Danıştay uyesi, yuksekoğretim kurumları oğretim elemanı, adli ve idari yargı hakim ve savcıları, noterler, meslekte fiilen on yılını tamamlamış avukatlar ile uzman psikolog, psikiyatr, pedagog, sosyal calışmacılar ve ihtiyac duyulan diğer alanlarda konusunda uzman kişiler, Bakanlık tarafından ders vermekle gorevlendirilebilir. Uygun gorme kararı; Yargıtay uyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, Danıştay uyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulu, noterler hakkında Turkiye Noterler Birliği Yonetim Kurulu, adli ve idari yargı hakim ve savcıları hakkında Bakanlık tarafından verilir.
Eğitim merkezlerinde ders vermekle gorevlendirilenlere, okuttukları ders sayısına gore Adalet Bakanlığınca tespit edilen esaslar ve Butce Kanunu hukumleri uyarınca, ders ve ek ders ucreti odenir.
Eğitim merkezlerinde adaylık, hizmet oncesi ve hizmet ici eğitime alınacak personel, kapasite ve ihtiyac durumuna gore Adalet Bakanlığınca belirlenir.
Eğitim merkezlerinde yurutulecek eğitim ve oğretim faaliyetlerine ilişkin temel ilkeleri belirlemek amacıyla Adalet Bakanının başkanlığında, Adalet Bakanlığı Musteşarı, Personel Genel Muduru, Eğitim Dairesi Başkanı, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu ile Danıştay Başkanlık Kurulunun kendi uyeleri arasından sececekleri birer uye, Turkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Başkanı, Yuksekoğretim Kurulunun Turkiye'deki hukuk fakultelerinin oğretim uyeleri arasından sececeği bir uye, Turkiye Barolar Birliği Yonetim Kurulunun en az on beş yıl fiilen mesleği icra etmiş avukatlar arasından sececeği bir uyeden oluşan Eğitim Kurulu kurulur. Secimle gelen uyelerin gorev suresi dort yıl olup suresi dolan uyeler tekrar secilebilir. Kurul yılda en az bir kez toplanır. Başkan gerekli gorduğu takdirde Kurulu toplantıya cağırabilir. Kurulun sekretarya hizmetleri Eğitim Dairesi Başkanlığınca yurutulur. Adalet Bakanının bulunmadığı durumlarda Adalet Bakanlığı Musteşarı Kurula başkanlık eder. 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hukumleri saklı kalmak kaydıyla Eğitim Kurulu uyelerine her toplantı icin (1000) gosterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile carpımı sonucu bulunacak miktarda huzur ucreti ve huzur hakkı odenir.
Personel eğitim merkezlerinde hizmet oncesi eğitime alınanların resmi kıyafet ve harclıklarına ilişkin bolumu haric, 29/7/2002 tarihli ve 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanununun 14 uncu maddesi uyarınca işlem ve uygulama yapılır.
Eğitim merkezleri ve Eğitim Kurulunun kuruluş, gorev ve yetkileri ile calışma usul ve esasları ve maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca hazırlanacak yonetmelikle duzenlenir."
MADDE 44 - 23/7/2003 tarihli ve 4954 sayılı Turkiye Adalet Akademisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "eğitim" ibaresinden sonra gelmek uzere "ile adli, idari ve askeri yargı hakim ve savcılarına yonelik meslek ici eğitim" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 45 - 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bolge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Gorev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve mulga ucuncu fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden duzenlenmiştir.
"Sulh hukuk ve asliye hukuk mahkemeleri tek hakimlidir."
"Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar uye bulunur. Konusu parayla olculebilen uyuşmazlıklarda dava değeri uc yuz bin Turk lirasının uzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;
1. İflas, iflasın ertelenmesi, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan davalara,
2. 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Turk Ticaret Kanununda hakimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara,
3. Şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yonetim organları ve denetim organları aleyhine acılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve gecici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yonelik davalara,
4. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa gore yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davalarına, hakemlerin secimi ve reddine yonelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yonelik davalara,
ilişkin tum yargılama safhaları, bir başkan ve iki uye ile toplanacak heyetce yurutulur ve sonuclandırılır. Heyet halinde bakılacak davalarla ilgili olmak uzere, dava acılmadan once veya acıldıktan sonra talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirler de heyet tarafından incelenir ve karara bağlanır. Bu fıkrada belirtilen dava ve işler dışında kalan uyuşmazlıklar mahkeme hakimlerinden biri tarafından gorulur ve karara bağlanır. Başkan ve uye hakimler arasında dağılıma ilişkin esaslar, işlerde denge sağlanacak bicimde mahkeme başkanı tarafından onceden tespit edilir."
MADDE 46 - 5235 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "sulh ceza," ibaresi madde metninden cıkarılmıştır.
MADDE 47 - 5235 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Sulh ceza ve" ibaresi madde metninden cıkarılmıştır.
MADDE 48 - 5235 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sulh ceza hakimliği
MADDE 10- Kanunların ayrıca gorevli kıldığı haller saklı kalmak uzere, yurutulen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hakimliği kurulmuştur.
İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde birden fazla sulh ceza hakimliği kurulabilir. Bu durumda sulh ceza hakimlikleri numaralandırılır. Mustakilen sulh ceza hakimliğinde gorevlendirilen hakimler, adli yargı adalet komisyonlarınca başka mahkemelerde veya işlerde gorevlendirilemez.
Sulh ceza hakimliğinde bir yazı işleri muduru ile yeteri kadar personel bulunur.
Sulh ceza hakimliği, her il merkezi ile bolgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu goz onunde tutularak belirlenen ilcelerde Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunun olumlu goruşu alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.
Sulh ceza hakimliği bulundukları il veya ilcenin adı ile anılır.
Sulh ceza hakimliğinin yargı cevresi, bulundukları il merkezi ve ilceler ile bunlara adli yonden bağlanan ilcelerin idari sınırlarıdır.
Ağır ceza mahkemeleri ile buyukşehir belediyesi bulunan illerde, buyukşehir belediyesi sınırları icerisindeki il ve ilcenin adı ile anılan sulh ceza hakimliğinin yargı cevresi, il veya ilce sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının onerisi uzerine Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca belirlenir.
Coğrafi durum ve iş yoğunluğu goz onunde tutularak bir sulh ceza hakimliğinin kaldırılmasına veya yargı cevresinin değiştirilmesine, Adalet Bakanlığının onerisi uzerine Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca karar verilir."
MADDE 49 - 5235 sayılı Kanunun 11 inci maddesine "sulh ceza" ibaresinden sonra gelmek uzere "hakimliği" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 50 - 5235 sayılı Kanunun 43 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 43- Bolge adliye mahkemesi başkanı ve daire başkanları birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş; daire uyeleri ise en az birinci sınıfa ayrılmış olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca atanır."
MADDE 51 - 5235 sayılı Kanunun 44 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 44- Bolge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcıları birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş; Cumhuriyet savcıları ise hakimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az sekiz yıl gorev yapmış ve ustun başarısı ile bolge adliye mahkemesinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunan adli yargı hakim ve savcıları arasından Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca atanır."
MADDE 52 - 5235 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Yargıtay daire başkanı ve uyeleri, istekleri uzerine Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulunca bolge adliye mahkemesi başkanlığına, daire başkanlıklarına veya Cumhuriyet başsavcılığına dort yıllığına atanabilirler. Başka bir bolge adliye mahkemesine yapılacak atamalarda da aynı usul uygulanır. Bu şekilde atananların; Yargıtay uyeliği sıfatı, kadrosu, aylık ve odeneği ile her turlu ozluk hakları korunur; aylık ve odenekleri ile her turlu mali ve sosyal haklarının Yargıtay butcesinden odenmesine devam olunur; disiplin ve ceza soruşturma ve kovuşturmaları Yargıtay uyeleri hakkındaki hukumlere tabidir; bu gorevde gecirdikleri sure Yargıtay uyeliğinde gecmiş sayılır. Bu kişiler; Yargıtay uyeleri tarafından Yargıtayda yapılan iş ve işlemlere katılamazlar; Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulu uyeliği secimleri haric Yargıtaydaki secimlerde aday olamaz ve oy kullanamazlar; istekleri uzerine Yargıtaydaki gorevlerine geri donerler."
MADDE 53 - 5235 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin ucuncu fıkrasında yer alan "başkan ve uyeleri ile" ibaresi "başkanı, daire başkanları, uyeleri," şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki cumle eklenmiştir.
"Daire kararlarına karşı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 272 nci maddesinde yer alan hukumler cercevesinde temyiz başvurusu yapılabilir."
MADDE 54 - 5235 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin birinci fıkrasına "adalet komisyonlarının denetimleri," ibaresinden sonra gelmek uzere "ilgisine gore Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulu başmufettişleri veya" ibaresi eklenmiştir.
MADDE 55 - 5235 sayılı Kanuna aşağıdaki gecici madde eklenmiştir.
"GECİCİ MADDE 5- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 5235 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yapılan değişikliğin yururluğe girmesinden itibaren uc ay icinde Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulu tarafından yetkilendirme veya tayin işlemleri yapılır ve bu mahkemelerin heyet halinde calışmaya başlayacakları tarih belirlenerek Resmi Gazete'de ilan edilir. Bu mahkemeler, Hakimler ve Savcılar Yuksek Kurulu tarafından belirlenen ve ilan edilen tarihe kadar tek hakimle calışmaya devam eder."
MADDE 56 - 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Turk Ceza Kanununun 12 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(5) Birinci fıkra kapsamına giren hallerde ruşvet ve nufuz ticareti suclarından dolayı yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlı değildir."
MADDE 575237 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına "ceza" ibaresinden sonra gelmek uzere "soruşturması ya da", "talep uzerine," ibaresinden sonra gelmek uzere "soruşturma ya da" ibaresi; ucuncu fıkrasına "nedeniyle" ibaresinden sonra gelmek uzere "soruşturulacağına ya da" ibaresi eklenmiş ve yedinci fıkrasında yer alan "Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu" ibaresi "Ceza Muhakemesi Kanunu" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 58 - 5237 sayılı Kanunun 102 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 102- (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vucut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti uzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık duzeyinde kalması halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiilin vucuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gercekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak uzere hapis cezasına hukmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlıdır.
(3) Sucun;
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu gorevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nufuz kotuye kullanılmak suretiyle,
c) Ucuncu derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi icinde bulunan bir kişiye karşı ya da uvey baba, uvey ana, uvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara gore verilen cezalar yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel saldırı icin başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama sucunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama sucuna ilişkin hukumler uygulanır.
(5) Suc sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya olumu halinde, ağırlaştırılmış muebbet hapis cezasına hukmolunur."
MADDE 59 - 5237 sayılı Kanunun 103 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 103- (1) Cocuğu cinsel yonden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık duzeyinde kalması halinde uc yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık duzeyinde kalmış sucun failinin cocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuclarını algılama yeteneği gelişmemiş olan cocuklara karşı gercekleştirilen her turlu cinsel davranış,
b) Diğer cocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gercekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vucuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gercekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak uzere hapis cezasına hukmolunur.
(3) Sucun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Ucuncu derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi icinde bulunan bir kişiye karşı ya da uvey baba, uvey ana, uvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, oğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gozetim yukumluluğu bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu gorevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nufuz kotuye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara gore verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki cocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki cocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gercekleştirilmesi halinde, yukarıdaki fıkralara gore verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar icin başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama sucunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama sucuna ilişkin hukumler uygulanır.
(6) Suc sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya olumu halinde, ağırlaştırılmış muebbet hapis cezasına hukmolunur."
MADDE 60 - 5237 sayılı Kanunun 104 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "altı aydan iki" ibaresi "iki yıldan beş" şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden duzenlenmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"(2) Sucun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hukmolunur."
"(3) Sucun, evlat edineceği cocuğun evlat edinme oncesi bakımını ustlenen veya koruyucu aile ilişkisi cercevesinde koruma, bakım ve gozetim yukumluluğu bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın ikinci fıkraya gore cezaya hukmolunur."
MADDE 61 - 5237 sayılı Kanunun 105 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "hukmolunur" ibaresi ", fiilin cocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan uc yıla kadar hapis cezasına hukmolunur" şeklinde ve ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(2) Sucun;
a) Kamu gorevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile ici ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, oğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gozetim yukumluluğu bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde calışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araclarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi halinde yukarıdaki fıkraya gore verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz."
MADDE 625237 sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yururlukten kaldırılmış, aynı fıkrada yer alan "iki yıldan beş" ibaresi "uc yıldan yedi" şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasın&