
Yeni Şafak Gazetesinde yer alan habere gore: 14 Mayıs secimlerine gunler kala Kılıcdaroğlu'nun zaferinden umut kesmeye başlayan Batılıların alttan alta kaos imasında bulunmaları dikkat cekiyor. Kılıcdaroğlu ile roportaj yapan Time dergisi, secime golge duşurmeye calışarak Erdoğan'ın YSK'ya baskı yapması halinde Turkiye'nin kitlesel protestolara sahne olacağını iddia etti. FETO destekcisi CIA elemanı Michael Rubin, "Erdoğan ya olum ya surgun ya hapis ya da idamla gider" dedi. Turkiye duşmanı Alman Bakan Cem Ozdemir de "olası oy manipulasyonundan" endişeli olduğunu soyledi Secimlere 17 gun kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kazanacağını ongoren Batı medyası, kaos planları hazırlamaya koyuldu. Cok sayıda Batı menşeli yayın organı provokatif ve manipulatif haberlerle algı calışmalarına hız verirken, son olarak Amerikan Time dergisi, 7'li Masa'nın adayı Kemal Kılıcdaroğlu ile yaptığı roportajı okuyucularına servis etti. "Erdoğan'ı yenebilecek adam" başlığıyla yayınlanan roportajda, Erdoğan'ın kazanması halinde ulkede kaos ikliminin oluşabileceği ve 2013'teki Gezi Parkı ayaklanmasının benzerinin yaşanabileceği kaydedildi. Gectiğimiz gunlerde eski CIA danışmanı Henri Barkey, kaleme aldığı yazıda, "Secim sonrası doneme hazırlık yapmalıyız" demişti. 15 Temmuz FETO'cu darbe girişimine destek veren CIA danışmanı Michael Rubin de Turkiye'de secim sonrası "darbe cağrısı" iceren skandal bir yazı kaleme aldı. Almanya'da Turkiye karşıtlığıyla bilinen Gıda ve Tarım Bakanı Cem Ozdemir ise 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Secimleri'ne yonelik kara propagandaya girişti.
Yazıda iftiralara ve komplo teorilerine sıkca yer verilirken, Gezi benzeri yeni bir kalkışma olması halinde Kılıcdaroğlu'na hazır olup olmadığı soruldu.
KALKIŞMA İCİN NABIZ YOKLADI
Soyleşide algı operasyonuna başvuran Amerikan dergisi, isimsiz analistlerin değerlendirmelerine yer vererek, secimlerin az bir farkla bitmesi halinde "Erdoğan'ın yuksek secim kuruluna baskıda bulunarak, secimleri iptal ettirebileceği ve yeniletebileceği" iddiası uzerinden, boylesi bir gelişmenin "2013 yılında yaşanan Gezi Parkı benzeri bir kalkışmayla sonuclanabileceğini" belirterek adeta beklentisini dile getirdi. Roportajda Kılıcdaroğlu'na "Boyle bir direnişi yonetir misiniz?" sorusu yoneltildi. Dergide, Kılıcdaroğlu'nun direnişin icinde olmasa da boyle bir girişime taraftarlarının hazır olduğunun kaydedilmesi, "Batı secim sonrası kaosa oynuyor" değerlendirmesine sebep oldu.
RUBİN'DEN SKANDAL SOZLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan duşmanlığıyla bilinen, CIA ve Pentagon'un psikolojik harp elemanı olarak kullandığı FETO destekcisi Michael Rubin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kucuk rahatsızlığını fırsat bilerek, "Erdoğan Olurse Kutlama İcin Cok Erken Olacak" başlıklı skandal bir yazı kaleme aldı. ABD ve AB'ye seslenen isim, "Turkiye'de toplu tasfiye yapın" ifadeleriyle duşmanlığını acıkca ifade etti. "İlkokullardan universitelere, ordudan kamuya her yere mudahale edilmeli" ifadelerine yer veren Rubin, "Hapishane kapıları acılmalı ve siyasi cadı avlarının kurbanları tazmin edilmelidir" sozleri ile FETO'culerin serbest bırakılması gerektiğini savundu. Yazıda, "Erdoğan ya olumle ya surgunle ya hapisle ya da idamla gider" ifadeleriyle darbe imasında bulunan Rubin, "Turk kuvvetleri Suriye, Irak ve Kıbrıs'tan cekilmelidir. Ermenistan ve Yunanistan'ı tehdit etmeyi bırakmalılar" dedi.
OZDEMİR'DEN KARA PROPAGANDA
Turkiye duşmanlığı ile bilinen Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Ozdemir ise, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Secimleri'ne yonelik kara propaganda kervanına katılan bir diğer isim oldu. Ozdemir, Alman basınından RND'ye verdiği demecte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesini istediğini acıkca dile getirdi. Turkiye secimlerine yonelik algı oluşturmaya calışan Ozdemir, 'olası oy manipulasyonundan' endişeli olduğunu soyleyerek kara propagandaya girişti. Cem Ozdemir, gectiğimiz gunlerde Alman askeri uniformasıyla poz vermişti.
Batı ile medenileşecekmiş!
Time dergisi roportajında 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıcdaroğlu, Turk dış politikası ve Turkiye'nin kuresel konumuna ilişkin skandal ifadelerde de bulundu. Turkiye'nin tum dunyada itibar goren, ulusal cıkarları esas alan milli ve yerli dış politikasını hedef alan Kılıcdaroğlu, Batı'ya tam teslimiyet anlamına gelebilecek, "Secilmesi halinde NATO, AB ve ABD ile ilişkileri duzelteceğini ve Turkiye'yi yeniden medeni dunyanın bir parcası yapacağına" ilişkin sozler sarf etti. Kılıcdaroğlu'nun sozleri Turkiye'ye hangi gozlukle baktığı sorusuna ve tek yonlu dunya goruşune sahip olduğu yorumuna sebep oldu.