"CHP'nin cok duşuk oy oranına sahip olduğu ozellikle HDP'nin secmen oranının yuksek olduğu illerin tamamında Kemal Kılıcdaroğlu'nun oy oranı Tayyip Erdoğan'ın oy oranını gecmiştir. Yani bu CHP'nin oyu olmadığına gore elbette bir taraftan HDP'nin, diğer taraftan Kandil'den acıklamaların etkilenerek yonlendirdiği oylar olduğu acıktır. Meclis coğunluğu Cumhur İttifakı'ndayken, Kemal Bey'in secimi kazanmasıyla birlikte cumhurbaşkanlığı da bir başka partiye gittiğinde bir kere verdiği sozlerden hicbirini gercekleştiremez. Meclisten hicbir kanun geciremez Eski CHP Milletvekili Abdullatif Şener, "CHP'nin cok duşuk oy oranına sahip olduğu ozellikle HDP'nin secmen oranının yuksek olduğu illerin tamamında Kemal Kılıcdaroğlu'nun oy oranı Tayyip Erdoğan'ın oy oranını gecmiştir. Yani bu CHP'nin oyu olmadığına gore elbette bir taraftan HDP'nin, diğer taraftan Kandil'den acıklamaların etkilenerek yonlendirdiği oylar olduğu acıktır." dedi.
Şener, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı, secimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"İkinci tura giderken mevcut tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu uzerine Şener, 14 Mayıs secimlerinde vatandaşların huzur icerisinde sandık başına gittiklerini, cok onemli bir olumsuzluğun da ortaya cıkmadığını soyledi.
Şener, "Secimlerin genel olarak duzgun bir şekilde yapıldığı ve yonetildiği kanaati vardır. Ben bunu da son derece onemli goruyorum. Elbette bazı sandıklara yapılan itirazlar, yasal prosedurler icerisinde ortaya cıkan hadiselerdir. Bunu bir olumsuzluk diye nitelemek de mumkun değildir." ifadelerini kullandı.
Secimlerde hile yapıldığıyla ilgili bazı iddialar ortaya atıldığını aktaran Şener, şoyle konuştu:
"Doğrusu boyle bir noktada ben sorumluluğun muhalefette olduğunu duşunurum. Cunku, Millet İttifakı partileri ve yoneticileri, genel başkanları iki yıldır secim guvenliğiyle ilgili her turlu onlemi aldıklarını, butun sandıklara ve surece hakim olduklarını ve asla hicbir oyu zayi etmeyeceklerini secmene taahhut etmişlerdir. Bunu defalarca konuşmuşlardır. Her sandıkta bu partilerin temsilcileri vardır. İl ve ilce secim kurullarında bu partilerin temsilcileri vardır. Butun sandıklardaki ıslak imzalı tutanaklar ilce secim kurulunda liste haline getirir. İlcelerdekileri, il secim kurulunda liste haline getirilir. Hatta il, ilce secim kurulunda halka statusunde partilerin temsilcileri vardır. Sonra Yuksek Secim Kurulu'na gider."
Şener, secim surecinin en başından itibaren Cumhur İttifakı tarafından hem Kılıcdaroğlu'na hem Millet İttifakı'na yoneltilen en buyuk eleştirinin "FETO ve PKK teror orgutleriyle bağlantı, iltisak olduğu" yonunde yapıldığı hatırlatılarak, "Hatta HDP'nin, Yeşil Sol Parti'nin icinde bulunduğu ittifak tarafından Kılıcdaroğlu'na yonelik destek acıklaması da bunun bir delili olarak ortaya konuldu. Sizce bu FETO ve PKK suclaması sonuca etkili oldu mu?" sorusunu şoyle yanıtladı:
"Secimin akışını izlediğimiz zaman ilk turda ve ilk tur oncesindeki kampanya surecinde şu tabii butun secmenin dikkatini cekmiştir. Nedir o? Kandil'den cok sık acıklamalar yapılıyordu. Yani Kemal Bey'i desteklediklerine dair işte Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı'na bitireceklerine dair acıklamalar yapılıyordu. Defalarca yapılmıştır. HDP'de daha doğrusu Yeşil Sol Parti yeni ismiyle o da aynı şekilde destek acıklaması yapmıştır."
Her parti, her vatandaş, legal veya illegal her orgutun birtakım acıklamalar yapabileceğini, destekte bulunabileceğini aktaran Şener, şoyle devam etti:

"Bunu demokrasinin işleyişi icerisinde doğal karşılamak lazım. Ama bu secmen algısını nasıl etkiler, o onemli. Fakat şu var, bu acıklamaların sadece sozden ibaret olmadığı anlaşılmıştır. Şu bakımdan anlaşılmıştır, CHP'nin cok duşuk oy oranına sahip olduğu ozellikle HDP'nin secmen oranının yuksek olduğu illerin tamamında Kemal Kılıcdaroğlu'nun oy oranı Tayyip Erdoğan'ın oy oranını gecmiştir. Yani bu CHP'nin oyu olmadığına gore elbette bir taraftan HDP'nin diğer taraftan Kandil'den acıklamaların etkilenerek yonlendirdiği oylar olduğu acıktır. Ama bu tek taraflı bir ilişki midir? Cift taraflı bir ilişki midir? O ayrı bir konu. Bu goruntu, Turkiye'de ilk turda milliyetci ve devletci secmen kitlesini urkutmuş ulkenin butunluğuyle ilgili, guvenlikle ilgili algılarını bozmuştur."
İkinci tura giderken Kemal Kılıcdaroğlu'nun soylemlerindeki milliyetci değişimin sorulması uzerine Şener, "Siyasette hep şu kuralı goz onunde bulundurmak lazım. Artılarınızı saymayacaksınız. Eksilerinizi sayacaksınız. Eksileri saymadan yoluna devam eden bir siyasetci kendisini ne kadar başarılı gorurse gorsun sonunda kaybeder." ifadesini kullandı.
Abdullatif Şener, bir soru uzerine hem AK Parti'nin hem de CHP'nin secimlerin ikinci tura kalacağını bildiğini dile getirdi.
Mecliste Cumhur İttifakı'nın coğunluk kazandığı hatırlatılarak, "Bu ikinci secim sonucunu Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıcdaroğlu acısından değerlendirirsek nasıl etkiler?" sorusu uzerine Şener, "TBMM bugunku sistemimizde onemlidir, etkindir. Burada milletvekillerinin coğunluğu Cumhur İttifakı tarafından cıkarılmıştır. Toplam AK Parti, MHP ve Yeniden Refah'ın milletvekili sayısı 323 civarındadır. Bu Millet İttifakı'nın cıkardığı milletvekili sayısından 111 daha fazladır. Buyuk bir fark var arada." cevabını verdi.
HDP'nin destek vermesi halinde bile Cumhur İttifakı'nın sayısına ulaşılamadığını belirten Şener, yine Cumhur İttifakı'nın Mecliste tek başına kanun cıkarma yetkisine sahip olduğunu ve her konuda Meclisten istediği kanunu cıkaracak vaziyette olduğunu dile getirdi.

"Cumhurbaşkanıyla, Meclis ikisi aynı partide olursa yonetimde istikrar sağlanıyor." diyen Abdullatif Şener, konuşmasını şoyle tamamladı:
"Ama Cumhurbaşkanı bir partide, Meclis coğunluğu bir partide olursa bu sefer ortaya ne cıkıyor? Denge denetim mekanizması kurulmuş oluyor. Fakat bu sefer de yonetimde ve ulkede istikrar kalmıyor. Dolayısıyla Meclis coğunluğu Cumhur İttifakı'ndayken acıkca şunu soyleyeyim, Kemal Bey'in secimi kazanmasıyla birlikte cumhurbaşkanlığı da bir başka partiye gittiğinde bir kere verdiği sozlerden hicbirini gercekleştiremez. Meclisten hicbir kanun geciremez. Millet İttifakı'nın en buyuk iddiası olan 6 partiyi bir araya getiren guclendirilmiş parlamenter demokrasi artık hayal olur. Bunu gercekleştiremezler. Maliye, ekonomik politikalar uygulayamazlar. Neden? Vergi cıkaramazlar. Butce cıkaramazlar. Bakın butce cıkaramadıkları icin AK Parti iktidarının yapmış olduğu butcenin arttırılması yoluyla uygulamaya başlarlar. Butce politikaları olmaz. Mali politika olmaz. Hatta burokrat ataması yapamazlar."