
"Temel mesele şu aday, bu aday meselesi değil. Tayyip Erdoğan'ın politikalarıyla Turkiye yoluna devam edecek mi, etmeyecek mi meselesidir"- "Milletimiz 14 Mayıs'ta bu yonde bir kararını ozet olarak acıklamıştır. 28 Mayıs'ta bu kararı detaylı bir şekilde ve guclu Turkiye, buyuk Turkiye yolunda devam etme istikametinde kararını verecektir. Buna inanıyoruz" TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Temel mesele şu aday, bu aday meselesi değil. Tayyip Erdoğan'ın politikalarıyla Turkiye yoluna devam edecek mi, etmeyecek mi meselesidir. Milletimiz 14 Mayıs'ta bu yonde bir kararını ozet olarak acıklamıştır. 28 Mayıs'ta bu kararı detaylı bir şekilde ve guclu Turkiye, buyuk Turkiye yolunda devam etme istikametinde kararını verecektir. Buna inanıyoruz." dedi.
TBMM Başkanı Şentop, Pendik'te Sivil Toplum Kuruluşları Afet Dayanışma Programı'nda yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illere defalarca gittiğini, depremzedelerle bir araya geldiğini ancak hem depremzedeleri hem de onlarla kaderini birleştirmiş olanları bir araya getiren bir toplantıya ilk defa katıldığını soyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin bir yuzyılın değil bir kac yuzyılın felaketi olduğunu dile getiren Şentop, "Bu dayanışma sadece fiziken yardım anlamında değil. Acılarımızı paylaşmak, kederimizi paylaşmak da cok onemliydi. Milletimiz burada da cok başarılı bir imtihan verdi. Tabii daha once calışma yapmış, arama kurtarma eğitimi almış arkadaşlarımız, sivil arkadaşlar oralara seferber oldular. Herkes elinden gelen gayreti gostermek icin her şeyini ortaya koydu. Milletimizin karakteri budur aslında. Zor zamanlarda bir araya gelme, dayanışma, maddi ve manevi anlam, yardımlaşma, butunleşme cok onemli. Bu milletimizin karakterini, asaletini, bu buyuk felaket karşısını bir kere daha gormuş olduk." diye konuştu.
- "Olayın Tekirdağ'da yaşanmış olması beni ayrıca uzdu"
Secimlerin ardından, sosyal medyada depremzedelere yonelik soylemlere değinen Şentop, sozlerine şoyle devam etti:
"Depremzede kardeşlerimize hakaret iceren bazı yazılar, paylaşımlar bizi uzdu. Ama bununla da kalmadı, bazı yerlerde hemen 15 Mayıs'tan itibaren depremzede kardeşlerimizin, misafir edildikleri yerlerden cıkartılmasına yonelik bir takım adımlar atıldı. Bu başlı başına cok uzucu, kahredici bir olay ama bu olayın Tekirdağ'da yaşanmış olması beni ayrıca uzdu. Ben Tekirdağlı'yım. Cunku ben Tekirdağ halkının da aslında bu dayanışmanın icerisinde yer aldığını, depremzede kardeşlerimize yardım etmek, onların acılarını yaralarını sarmak icin bir gayret gostermek yolunda cok onemli adımlar attığını biliyorum.
Tekirdağ Buyukşehir Belediyesi bir yazı gondererek hemen 15 Mayıs gunu misafir edildikleri otellerden ayrılmaları yonunde tebligatta bulunmuş. Yazı var, resmi yazı. Sayın Kılıcdaroğlu 'Bunu valilik gondermiş.' dedi ama yalan. Valinin oyle bir yazısı yok. Cunku valiliğin, buyukşehir belediyesinin misafir ettiği yerlerden daha fazla yerde depremzedeleri misafir ettiğini biliyoruz. Oradakiler dururken buyuk şehirdeki misafirleri niye cıkartsınlar? Mantığı yok."
- "Bir esir kampı gibi adeta"
Tekirdağ'daki depremzedeleri ziyaret ettiğini ve onların o sure icerisinde cok kotu muamelelerle karşılaştıklarını anlattıklarını aktaran Şentop, "Dışarıdan yemek getirmek, yiyecek getirmek yasakmış kaldıkları yerde. Bir esir kampı gibi adeta. Obur taraftan misafirlerini kabul etme, onlarla beraber oturup cay icme yasakmış. Başka bir yerde kalan misafirini ziyaret etme de izine tabiymiş." diye anlattı.
Acının yaşandığı ilk anlarda herkesin harekete gectiğini, "Yani samimi olanlar şuphesiz kahir ekseriyet buyuk coğunluk ama araya samimi olmayanlar da karışıyor. Fakat işte kritik zamanlarda, bunun test edildiği zamanlarda samimi olanla olmayan birbirinden ayrılıyor. Bu konudan haberdar olduğumuzda valiliğimiz devreye girdi. O kardeşlerimizi orada istedikleri sure icerisinde misafir edecek şekilde tedbirlerimizi aldık. Onlarla da goruştuk."dedi.
Recep Tayyip Erdoğan'ın kaderiyle Turkiye'nin kaderinin birleştiğini ifade eden Şentop, sozlerini şoyle tamamladı:
"Tarihin bazı kritik donemlerinde boyle olur. Burada temel mesele şu aday, bu aday meselesi değil. Tayyip Erdoğan'ın politikalarıyla Turkiye yoluna devam edecek mi, etmeyecek mi meselesidir. Milletimiz 14 Mayıs'ta bu yonde bir kararını ozet olarak acıklamıştır. 28 Mayıs'ta bu kararı detaylı bir şekilde ve guclu Turkiye, buyuk Turkiye yolunda devam etme istikametinde kararını verecektir. Buna inanıyoruz. Bu birliğin, beraberliğin Turkiye'yi bolgesinde ve dunyada etkili, guclu, itibarlı bir ulke haline getirme yonundeki milletimizin iradesinin ve 20 yıldır devam eden desteğinin bizi umitlendirdiğini ifade etmek isterim."