Kapatılan Taraf Gazetesi calışanlarının davasında verilen hapis cezalarının istinaf mahkemesince usul yonunden bozulması uzerine gazetenin eski yoneticileri Ahmet Altan, Yasemin Congar, Yıldıray Oğur ve muhabir Mehmet Baransu'nun yeniden yargılandıkları davada birleştirme kararı verildi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya başka suctan tutuklu sanık Mehmet Baransu, bulunduğu cezaevinden Ses ve Goruntu Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Sanıklar Ahmet Altan ve Yıldıray Oğur'u avukatlarının temsil ettiği duruşmada, tarafların talepleri alındı.
Mahkeme heyeti, bu dava dosyası ile sanıkların İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki "devletin guvenliğine ilişkin gizli bilgileri temin etmek" ve "devletin guvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli bilgileri acıklamak" suclarından yargılandığı dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğuna kanaat getirerek, dosyanın İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava ile birleştirilmesine karar verdi.
Dosyanın, yargılamanın yapılacağı İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gonderilmesine karar veren heyet, sanık Baransu hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamını kararlaştırdı.
- Davanın gecmişi
"Balyoz planı" davası sanıklarına "kumpas" kurulduğu iddiasına ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Teror ve Orgutlu Suclar Burosunca yurutulen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, "Balyoz" soruşturmasına gerekce gosterilen belgelerin yayımlandığı donemin Taraf gazetesi sorumluları ile bazı gazeteciler, sanık olarak yer alıyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılamada, tutuklu sanık Mehmet Baransu "devletin guvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri temin etme" sucundan 6 yıl ve "devletin guvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgilerini acıklama" sucundan da 7 yıl olmak uzere toplam 13 yıl hapisle cezalandırılmıştı.
Bu cezalarda herhangi bir takdiri indirim uygulamayan mahkeme, Baransu hakkında "devletin guvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgilerin tamamen yok edilmesi veya tahrip edilmesi" sucundan yeterli delil olmadığı gerekcesiyle beraat, "silahlı teror orgutune uye olmak" sucundan ise Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde mahkumiyetine karar verildiği gerekcesiyle davanın reddi yonunde hukum kurmuştu.
Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Ahmet Altan, Yasemin Congar ve Yıldıray Oğur'u da "devletin guvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgilerini temin etme" sucundan 3 yıl 4'er ay hapisle cezalandırmıştı.

Sanıklar Altan, Congar ve Oğur'un "devletin guvenliğine ilişkin gizli kalması gereken belgeleri tamamen yok edilmesi veya tahrip edilmesi" ile "devletin guvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgilerini acıklama" suclarından ise yeterli ve kesin delil bulunmadığı gerekcesiyle beraatlerini kararlaştıran heyet, firari Tuncay Opcin hakkındaki dosyanın ise ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesine hukmetmişti.
- İstinaf kararı usulen bozmuştu
İstanbul Bolge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin karar verme surecinde olayı bilen bazı tanıkların dinlenilmediği ve bazı eksiklikler olduğu gerekcesiyle ilk derece mahkemesinin kararını usulden bozmuştu.
Daire, sanık Baransu'nun uzerine atılı sucların vasıf ve mahiyetini, dosyada bulunan delil durumunu ve sanığın tutuklu bulunduğu sureyi de goz onune alarak, "5271" sayılı kanunun 102. maddesinde duzenlenen "azami tutukluluk suresi" ve tum dosya kapsamını da gozeterek başka suctan tutuklu veya hukumlu değilse tahliye edilmesine karar vermişti.
Hakkında tahliye kararı verilen sanık Baransu, başka suclardan da tutuklu bulunması nedeniyle cezaevinde kalmaya devam ediyor.