
Anayasa Mahkemesi (AYM), carşı ve mahalle bekcilerine "el ile dıştan arama" ile gosteri yuruyuş ve karışıklıkların onlenmesi amacıyla "onleyici tedbir alma" yetkisi veren duzenlemeyi iptal etti. 7245 sayılı Carşı ve Mahalle Bekcileri Kanunu'nun Bazı Kurallarının İptali
Anayasa Mahkemesi 22/3/2023 tarihinde E.2020/59 numaralı dosyada, 7245 sayılı Carşı ve Mahalle Bekcileri Kanunu'nun 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (g) bentlerinin, 7. maddesinin (6) numaralı fıkrasının birinci cumlesinin, 12. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cumlesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline; iptal hukumlerinin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yururluğe girmesine karar vermiştir.
A. Carşı ve Mahalle Bekcilerinin Gorev ve Yetkilerine İlişkin Kanun'un 6. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (b), (c) ve (g) Bentlerinin İncelenmesi
Dava Konusu Kurallar
Dava konusu kurallarla; carşı ve mahalle bekcilerine, gorev bolgeleri icinde bulunan konut, işyeri ve araclar gibi malların korunmasında sahipleri tarafından noksan alınan tedbirleri tamamlattırma, kamu duzenini bozacak mahiyetteki gosteri, yuruyuş ve karışıklıkların onlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar onleyici tedbirleri alma, halkın sukun ve istirahatini bozanları ve başkalarını rahatsız edenleri engelleme gorev ve yetkisinin verilmesi ongorulmuştur.
İptal Talebinin Gerekcesi
Dava dilekcesinde ozetle; Kanun'un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan ".noksan alınan tedbir." kavramının belirli olmadığı, ".tamamlattırmak," ibaresinin ise mulkiyet hakkını ihlal ettiği, (c) bendinde ".gosteri, yuruyuş ve karışıklıkların onlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar onleyici tedbirleri almak," ibaresinin toplantı ve gosteri yuruyuşu duzenleme hakkını sınırlayıcı nitelikte olduğu, (g) bendinde yer alan ".halkın sukun ve istirahatini bozanları ve başkalarını rahatsız edenleri." kavramının acık olmadığı, ".engellemek," ibaresinin ise hangi iş, işlem ve eylemleri kapsadığının belirli olmadığı belirtilerek kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu ileri surulmuştur.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Dava konusu kuralın (b) bendinde bekcilerinin onleyici ve koruyucu gorev ve yetkileri kapsamında konut, işyeri ve aracların sahiplerinin noksan aldıkları tedbirlerin neler olduğu acıklanmamıştır. Ayrıca bu tedbirlerin tamamlattırılmasından ne anlaşılması gerektiği, bu yetkinin kapsam ve sınırları ile nasıl gercekleştirileceği belirli değildir. Bu itibarla yeterli kanuni ilke ve cerceveyi ongormemesi nedeniyle kuralın belirsiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
(c) bendinde kamu duzenini bozacak eylem ve durumların mahiyeti, boyutu ve sınırlarının neler olduğu belirlenmemiştir. Ayrıca carşı ve mahalle bekcilerine toplantı ve gosteri yuruyuşu duzenleme hakkında sınırlamaya yol acan onleyici tedbir mahiyetindeki gorev ve yetkilerin neler olduğunun ve kapsamının duzenlenmediği gozetildiğinde kuralda yasal cerceve ve ilkelerin oluşturulmadığı, bu suretle toplantı ve gosteri yuruyuşu duzenleme hakkına getirilen sınırlamanın kanunilik koşulunu sağlamadığı değerlendirilmiştir.
(g) bendinde yer alan halkın sukun ve istirahatini bozmak, başkalarını rahatsız etmek eylemlerinin kabahat kapsamında değerlendirileceği, engellemenin kapsamı, hangi yetkileri icerdiği ve sınırları konusunda kural belirsizdir. Engelleme yetkisinin uyarma yetkisini aşması ve temel haklara mudahale boyutuna ulaşması da mumkundur. Bu bağlamda engelleme ifadesinin zor kullanma veya silah kullanma yetkisini icerip icermediği, engellenen eylemler hakkında 5326 sayılı Kanun hukumlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, engellenen kişilerle ilgili ne tur işlemlerin yapılacağı, engelleme yetkisinin neleri icermediği, engellemeye konu eylemin hukuk sisteminde kabahat olarak dahi duzenlenmemiş olması durumunda engellemenin mumkun olup olmadığı, suc ya da kabahat olmamasına rağmen ozel hukuk ilişkisi cercevesinde rahatsızlık verecek eylemlerin kural kapsamında bulunup bulunmadığı konularında bir acıklık bulunmamaktadır. Dolayısıyla kural hem kişiler hem de carşı ve mahalle bekcileri yonunden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde uygulanabilir ve anlaşılabilir nitelikte değildir. Bu durumda kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkına yonelik sınırlamanın kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi acıklanan gerekcelerle kuralların Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
B. Carşı ve Mahalle Bekcilerinin El ile Dıştan Kontrol Dahil Gerekli Tedbirleri Alabilmesini Ongoren Kanun'un 7. Maddesinin (6) Numaralı Fıkranın Birinci Cumlesinin İncelenmesi
Dava Konusu Kural
Dava konusu kuralla; carşı ve mahalle bekcisinin durdurduğu kişi uzerinde veya aracında silah ya da tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şuphenin varlığı halinde, kişinin kendisine veya başkalarına zarar verilmesini onlemek amacına yonelik el ile dıştan kontrol dahil gerekli tedbirleri alabilmesi ongorulmuştur.
İptal Talebinin Gerekcesi
Dava dilekcesinde ozetle; kuralla carşı ve mahalle bekcilerine arama yetkisinin tanındığı, ozel hayatın gizliliği hakkının sınırlanabilmesi icin gerekli olcutlere yer verilmediği, kuralda yer alan ".gerekli tedbirleri alabilir." ibaresine konu tedbirlerin neler olduğunun acıkca tanımlanmadığı, yeterli şuphe kavramının belirlenmediği, benzer konuda verilmiş Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının bağlayıcı olduğu belirtilerek kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu ileri surulmuştur.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Kişilerin ustunun ve eşyalarının el ile dıştan kontrolunun arama boyutuna ulaşmaması ve bunun sınırlarının objektif olcutlerle tespit edilebilir nitelikte olması zorunludur. Kuralda, bahsi gecen durumların varlığı halinde gerekli tedbirlerin neler olduğu, yetkinin kapsam ve sınırları acık ve net olarak belirlenmemiştir. Bu itibarla kişilerin ustunde ve eşyası uzerinde yapılacak elle kontrol faaliyeti ile arama arasındaki sınırın tespit edilmesi acısından kuralda belirsizlik bulunmaktadır.
Diğer yandan tedbire konu arac, kişilerin ustu ve eşyasına gore elle kontrol uygulamasının klasik aramaya donuşmesi acısından daha elverişli niteliktedir. Bu acıdan yapılacak duzenlemelerde arac uzerinde elle kontrolun ne şekilde uygulanacağı, aracın gorunen ya da gorunmeyen kısımlarına yonelik bir mudahalenin hangi olcutlere gore arama boyutuna ulaşacağı ya da ulaşmayacağının acık olarak belirlenmesi gerekmektedir. Dava konusu kuralda, kişilerin araclarında yapılacak elle kontrolun arama tedbiri boyutuna ulaşmasını onleyecek şekilde kapsam ve sınırlarının tespit edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle kuralla Anayasa'nın 20. maddesinde duzenlenen kişilerin ozel hayatına saygı gosterilmesi hakkına getirilen sınırlamanın ongorulebilir bir kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi acıklanan gerekcelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
C. Carşı ve Mahalle Bekcilerinin Calışma Surelerinin Artırılabilmesini Ongoren Kanun'un 12. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının İkinci Cumlesinin İncelenmesi
Dava Konusu Kural
Dava konusu kuralla; carşı ve mahalle bekcisinin emniyet ve asayişin gerektirdiği durumlarda haftalık kırk saat olarak belirlenen calışma suresinin haftada bir gun istirahat verilmek kaydıyla artırılabilmesi hukme bağlanmıştır.
İptal Talebinin Gerekcesi
Dava dilekcesinde ozetle; kuralda yer alan "Emniyet ve asayişin gerektirdiği durumlarda." ibaresinin belirsiz olduğu, calışma saatlerine yonelik haftada bir gun istirahat verilmesinin ongorulmesinin hafta tatilinin şartlarının kanunla belirlenmesi gerektiği yonundeki anayasal ilkeyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu ileri surulmuştur.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Kuralla carşı ve mahalle bekcilerinin haftalık kırık saat olan calışma surelerinin artırılabileceği ongorulerek dinlenme hakkına bir sınırlama getirilmektedir. Ote yandan kuralda calışma suresinin azami ne kadar artırılabileceği, artırılan bu surelerin nasıl telafi edilebileceği konusunda herhangi bir duzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kuralla ongorulen sınırlama belirli ve ongorulebilir nitelikte değildir.
Anayasa Mahkemesi acıklanan gerekcelerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.