
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; "(Kılıcdaroğlu'na) Masadaki ortakları coğaltmak netice vermez. Bu millet irade, eser, hizmet ister" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 28. Yasama Donemi'nin ilk grup toplantısında, milletvekilleriyle beraber olmaktan buyuk bir memnuniyet duyduğunu ifade ederek, Meclis'in yeni yasama doneminin ve toplantının, ulke, millet ve demokrasi icin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. 14 Mayıs'ta aziz milletin takdiriyle AK Parti listelerinden secilen milletvekillerini ayrı ayrı tebrik eden Erdoğan, "Milletvekilliği vazifeniz hayırlı olsun. Allah utandırmasın. Ulkemize, milletimize ve davamıza hizmet yolunda Rabb'imden sizlere muvaffakiyetler niyaz ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, 27. Yasama Donemi'nde milletvekili sıfatıyla Yuce Meclis catısı altında calışan, demokrasi mucadelelerine omuz verenlere şukranlarını sundu, hayatını kaybedenleri rahmetle yad etti. Erdoğan, "Daha fazla calışarak, daha fazla eser ve hizmet ureterek, milli iradeyi daha da guclendirerek bu kardeşlerimizin hatıralarını yaşatacağız." dedi.
14 Mayıs ve 28 Mayıs secimlerini her anı hafızalara kazınan muhteşem bir zaferle tamamlamanın bahtiyarlığı icerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, gerek 28 Mayıs gecesi Cumhurbaşkanlığı Kulliyesi'nde yaptığı balkon konuşmasında gerekse Cumhurbaşkanlığı gorevine başlama toreninde, secim zaferinde emeği, desteği ve duası olan herkese teşekkurlerini gonderdiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Grubumuzun bu ilk toplantısı vesilesiyle bir kez daha, tarihimizin en kritik secimlerinden birini zaferle taclandıran herkese, her bir dava arkadaşıma, teşkilatımızın tum mensuplarına buradan şukranlarımı sunuyorum. Secim kararının alındığı 10 Mart tarihinden itibaren canla başla calışan Genel Merkez birimlerimize, Kadın Kollarımıza, Genclik Kollarımıza, il, ilce ve belde teşkilatlarımıza, kampanya ve strateji ekibimize, tum adaylarımıza, aday adaylarımıza, mahalle ve koy temsilcilerimize yurekten teşekkur ediyorum. Milletimizin emanetine sabahın erken saatlerinden gece gec saatlere kadar fedakarca sahip cıkan, hile hurdaya, milli irade gasbına izin vermeyen tum sandık muşahitlerimize tebriklerimi iletiyorum."
- "İttifakımızı hamdolsun daha da guclendirdik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu secimlerde kendi teşkilatlarının yanında Cumhur İttifakı'nda beraber hareket ettikleri ortaklarının olağanustu caba harcadığını vurgulayarak, "Sergilediğimiz dayanışmayla cıkar birlikteliği değil, ilkeler ve mefkureler ittifakı olduğumuzu bir kez daha gosterdik. Kıymetli Genel Başkanlarla deprem bolgesindeki kardeşlerimizin acılarını beraber paylaştık. Milletimizin hayalini susleyen pek cok projenin acılışını birlikte yaptık. Secim mitinglerimizde bizleri coşkuyla bağrına basan milyonları beraber selamladık. 15 Temmuz gecesi FETO'cu darbecilere karşı direnirken meydanlarda kurduğumuz ittifakımızı hamdolsun daha da guclendirdik." değerlendirmelerinde bulundu.
Beraber ve omuz omuza mucadele verdiği MHP Genel Başkanı Devlet Bahceli'ye ve ulkuculere, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ve milli goruşculere, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve alperenlere, DSP Genel Başkanı Onder Aksakal ve arkadaşlarına, HUDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve arkadaşlarına en kalbi şukranlarını sunan Erdoğan, 28 Mayıs secimi oncesinde kendisine destek acıklamasında bulunan Sinan Oğan ile birlikte tavrını milli iradeden yana koyanlara teşekkur etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sozlerini şoyle surdurdu:
"Cumhur İttifakı olarak bundan sonra da vatanımızın bekasını, milletimizin istiklal ve istikbalini en ustte tutmayı surdureceğiz. İnancımıza gore zaferin yegane sahibi Allah'tır. Zafere giden yolu ise dua ve destekleriyle aziz milletimiz doşemiştir. Bize oy versin ya da vermesin, oyunu kullanan, tercihini demokratik yollarla gosteren tum vatandaşlarıma, ozellikle uğradıkları onca hakarete rağmen iradelerine sahip cıkan depremzedelerimize teşekkur ediyorum. Deprem bolgesindeki kardeşlerimizin desteğini asla unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Aynı şekilde, kimi zaman kilometrelerce yol gitme pahasına demokrasimize guc veren yurt dışındaki vatandaşlarıma minnettarlığımı ozellikle ifade ediyorum. Gurbetcilerimiz, her iki secimde de adeta sandıklara koşarak, sandıkları patlatarak Turkiye'nin iftihar vesilesi oldular. Bu secimlerde tum gozlerin Turkiye'ye donduğunu gorduk. Turk Cumhuriyetlerinden İslam dunyasına, gonul coğrafyamızda secim surecimiz yuz milyonlar tarafından yakından takip edildi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dun İslam dunyasından bir ulkenin temsilcisinin ziyaretine geldiğini ve kendisine "Bizde AK Parti'ye cıkan oy yuzde 99." dediğini belirterek, "Tabii bunlar bir şeyi gosteriyor. Ne diyorlar? '6'lı masa.' Şimdi ne diyor? 'Gerekirse 16'lı masa.' Yetmez, bunu daha da artırman lazım. Masadaki ortakları coğaltmak netice vermez. Bu millet irade ister, irade; bu millet eser ister, hizmet ister. Yalanla dolanla talanla bir yere varılmaz." diye konuştu.
Afrika'dan Asya'ya yuz milyonların duasını aldıklarını, 3 kıta ve 7 iklimde de ellerin semaya kaldırıldığını ifade eden Erdoğan, "Secim zaferimizi bizler nasıl kutladıysak emin olun dostlarımız da aynı heyecanla ve aynı sevincle kutladılar. Dunyanın dort bir tarafında bizim icin gozyaşı doken, haftalar boyunca bize hayır dualarını gonderen herkese şahsım, milletim adına şukranlarımı sunuyorum. Son ana kadar secim başarımız icin calışmış teşkilatımızın guzide mensuplarına da en kalbi şukranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Erdoğan, her acıdan cok zorlu bir secim surecinin geride bırakıldığını dile getirerek, ulke siyasi tarihinin en kritik secimlerinden birinin yaşandığını belirtti.
14 Mayıs ve 28 Mayıs secimlerinin, milletin maziden atiye uzanan kutlu yolculuğunda neye tekabul ettiğinin zamanla daha iyi anlaşılacağını soyleyen Erdoğan, "Bu secimlerin tıpkı 14 Mayıs 1950 ve 3 Kasım 2002 secimleri gibi demokrasi mucadelemizde yeni bir merhale olduğu ortaya cıkacaktır. Turkiye'nin nasıl buyuk bir varta atlattığını, ucuruma duşmekten son anda nasıl kurtulduğunu zamanla daha net goreceğiz. Muhalefetin yanında kimlerin sıralandığına bakıldığında zaten bunun işaretlerini alıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 1,5 sene once muhalefetin bir masa kurduğunu, kıyıda kenarda kim varsa oy oranlarına bakmadan hepsini masaya topladığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Yaptıkları onca toplantının, goruşmenin sonunda millete proje namına elle tutulur tek bir şey sunamadılar. Adına ne derlerse desinler kurdukları masa, hicbir zaman, bizzat kendi tarifleriyle bir kumar ve pazarlık masasından oteye gecemedi. Bu masaya ben 'kumar masası' demedim. 'Noter masası' da demedim. Diyen kim? O masanın etrafındakiler. Olay bu kadar acı bu kadar basiretsiz ve neticesi de ortada. Guya parlamenter sisteme, guclendirilmiş parlamenter sisteme geri doneceklerdi ama 7 tane cumhurbaşkanı yardımcısının olduğu, sabah erken kalkanın bakanlık kaptığı, hicbir ilkenin, ahlaki cizgisinin bulunmadığı ucube bir sistemi millete dayattılar."
- Başortusune anayasal guvence cağrısı
Muhalefetin vizyon ve proje konusundaki acıklarını kapatabilmek icin son yılların en kirli, etik ve edep dışı secim kampanyasını yuruttuğunu dile getiren Erdoğan, şoyle devam etti:
"Ortada oyle bir mesele yokken yayınladıkları videolarla mezhep ve etnik koken fitnesini koruklemeye kalktılar. Siyasi hayatımızın hicbir aşamasında mudahale etmediğimiz hayat tarzı uzerinden vatandaşa korku saldılar. Bay bay Kemal, bizim vatandaşımızın hayat tarzıyla yakından uzaktan alakamız yoktur. O sizin derdiniz. Siz bu ulkede milletin hayat tarzıyla hep uğraştınız ve sahtekarlık yaptınız. Yeri geldi her zaman başortusune saldırdığınız halde secim kampanyasında milleti aldatmak icin aldınız yanınıza bir iki tane başortulu kızımızı veya kadınımızı, onlara rozet taktınız. 'Bak işte biz de başortululerden yanayız.' dediler ama yalan, sahtekarlık yapıyorsunuz. Hadi gel. Ne dedik secimi oncesi? Anayasa yapalım ve bu anayasada başortusu konusunu masaya yatıralım, bunu cıkaralım. Bak şimdi gene soyluyorum; eğer durustseniz, samimiyseniz yeni yasama doneminde başortusu meselesini anayasayla teminat altına alalım.
Ama durust olmazsanız sadece grup toplantısı salonunda değil 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında sizi milletimize bangır bangır anlatacağım. Kandil'den Pensilvanya'ya kadar teror baronlarının destek beyanlarına bir kez olsun itiraz ettiniz mi? Bay bay Kemal sana soyluyorum; ettiniz mi? Ortakların itiraz etti mi? Hicbirisi etmedi, edemezsiniz. Niye? Dirsek temasınız var. Onlarla berabersiniz. Durust değilsiniz ve uckuru kaptırmışsınız uckuru. Kuresel guc odaklarından aferin alabilmek adına toplumun bekasını tehdit eden LGBT belasını meşrulaştırmaya calıştınız. Bay bay Kemal, siz LGBT'cisiniz. Yanınızdakiler de LGBT'ci. Ama ne AK Parti ne MHP ne Cumhur İttifakı'nın diğer uyelerinde boyle bir bela yok. Aramızdaki fark bu. Secim kazanmak uğruna faşizmi, ırkcılığı, nefret soylemleri ve ayrımcılığı en azami şekilde kullanmaktan cekinmediniz. İnsanımızı tehdit etmekten depremzedelerimize yonelik ahlakla, vicdanla ve insanlıkla bağdaşmayan nobranlıklara kadar her yolu denediniz. Bilhassa, 14 Mayıs ile 28 Mayıs arasında yaşananlar birer kara leke olarak faillerinin alnına yapışmıştır. Siyaset sahnesinde kaldıkları surece o leke oradan cıkmayacaktır."