
Danıştay 12. Dairesi, İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşlar ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararının iki hukmunun iptali istemini reddetti.
Hangi duzenlemelere dava acıldı
28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Bakanlar Kurulu'nun 09/04/2018 tarihli ve 2018/11608 sayılı "İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşlar ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararının" 5. ve 8. maddelerinin iptali istenilmiştir.
İdare: Belediyelerin butcesini verimli kullanması amaclanmıştır.
Dava konusu Usul ve Esaslar ile idarelerin şirket personeli dahil personel giderlerinin butce gelirlerine oranının buyuk şehirlerde %30, diğer idarelerde %40 duzenlemesi suretiyle idarelerin butce harcamalarını verimli kullanmalarının sağlanmasının amaclandığı,
Danıştay: İdarenin takdir yetkisi dahilindedir.
375 sayılı Kanun Hukmunde Kararnamenin ek 20. maddesi kapsamındaki şirketlerde işcilerin işe alımı, işcilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına İlişkin ust sınırları, ilk defa alınacak işcilere ilişkin belirlenecek olcutleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla dava konusu duzenlemenin getirilmiş olduğu, Usul ve Esasların uyuşmazlık konusu 5. maddesinde yer verilen duzenlemenin, idarelerin butce harcamalarının verimli kullanımının sağlanması amacını taşıdığı, anılan Usul ve Esasların 8. maddesindeki duzenleme ile de, bu konudaki amacın gercekleşmesi bakımından, harcamaları izleme yetkisinin İcişleri Bakanlığına verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu anılan Usul ve Esasların 5. maddesi ile, personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına ilişkin ust sınıra dair duzenleme yapıldığı, 8. maddesi ile de harcamaların izlenmesi yetkisinin İcişleri Bakanlığına verildiği anlaşıldığından, dava konusu duzenlemelerin, kamu yararı, hizmet gerekleri ve ust hukuk normlarına aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/9641
Karar No : 2022/1403
DAVACI: Turkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşcileri Sendikası
DAVALI: Cumhurbaşkanlığı
DAVANIN KONUSU:
28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Bakanlar Kurulu'nun 09/04/2018 tarihli ve 2018/11608 sayılı "İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşlar ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararının" 5. ve 8. maddelerinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI:
Dava konusu duzenleyici işlemin Anayasa'ya, ulkemizin kabul edip onayladığı, usulune gore yururluğe konulmuş Milletlerarası Antlaşmalara aykırı olduğu, zira Anayasamızın 53. maddesinin "İşciler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve calışma şartlarını duzenlemek amacıyla toplu iş sozleşmesi yapma hakkına sahiptirler. " hukmu ile toplu pazarlık hakkını temel haklardan kabul ettiği, Uluslararası Calışma Orgutu (ILO)'nun 98 sayılı Orgutlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı ile ilgili sozleşmesinin 4. maddesinde; "Calışma şartlarını kollektif mukavelelerle tanzim etmek uzere işverenler veya işveren teşekkulleriyle işci teşekkulleri arasında ihtiyari muzakere usulunden faydalanılmasını ve bu usulun tam bir surette geliştirilmesini teşvik etmek ve gercekleştirmek icin luzumu halinde milli şartlara uygun tedbirler alınacaktır" hukmu ile calışanların toplu pazarlık hakkının akit devletlerce tanınacağının hukme bağlandığı, yine ulkemizin tarafı olduğu, Avrupa Sosyal Şartı (Avrupa Sosyal Haklar Sozleşmesi) 6. maddesinde; "Toplu pazarlık hakkı "Akit Taraflar, toplu pazarlık hakkının etkin bicimde kullanılmasını sağlamak uzere, 1. Calışanlar ve calıştıranlar arasında ortak goruşmeleri geliştirmeyi; 2. Gerekli ve uygun olduğu durumlarda; toplu sozleşme yoluyla iş koşullarının duzenlenmesi amacıyla calıştıranların veya calıştıran orgutlerinin calıştıran orgutleriyle ozgurce goruşmeleri yontemini geliştirmeyi; 3. İş uyuşmazlıklarının cozumu icin uygun uzlaştırma ve isteğe bağlı hakem sisteminin kurulmasını ve işletilmesini geliştirmeyi taahhut ederler, 4. Menfaat uyuşmazlığı durumunda calışanların ve calıştıranların bir onceki toplu sozleşmelerden doğabilecek yukumlulukler saklı kalmak uzere grev hakkı dahil ortak hareket hakkını tanır." hukmune yer verildiği, yine ulkemizi bağlayıcı bir uluslararası metin olan AB Temel Haklar Şartı'nın "Toplu Muzakere ve Toplu Tedbirler" kenar başlığını taşıyan 28. maddesinde de serbest toplu pazarlık ve toplu sozleşme hakkı acısından onemli duzenlemelere yer verildiği, "Calışanlar ve işverenler veya onların orgutleri, birlik hukuku ve uye devlet mevzuatı ve uygulamalarına gore uygun seviyede toplu iş sozleşmesi muzakere etme ve imzalama, cıkar uyuşmazlıklarında menfaatlerini korumak icin grev de dahil toplu tedbirler alma hakkına sahiptir." hukmune yer verildiği, Anayasamızın 90. maddesi taraf olduğumuz uluslararası sozleşmelerin ic hukuktaki durumunu tartışmaya yer vermeyecek bicimde kurala bağladığı, ayrıca, Anayasa'nın 48. maddesinde "Herkes, dilediği alanda calışma ve sozleşme hurriyetlerine sahiptir" hukmunun yer aldığı, bu kapsamda işciler sendikaları aracılığıyla işverenlerle iceriklerini serbestce belirledikleri toplu sozleşmeleri bağıtlayabileceği, bu duzenlemelerin ucret ve diğer hakları da icerebileceği, dava konusu Tebliğ ile işcilerin ucret ve diğer haklarının toplu iş sozleşmesi ile belirlenmesinin onlendiği, işcilerin ucret ve diğer haklarına Anayasa ve yasa hukumlerine şekilde sınırlama getirildiği, soz konusu ibarelerin uygulanmasının, işci ve işverenlerin Anayasa ve yasalar ile tanınan "toplu iş sozleşmesi" hakkının kullanılmasını imkansız hale getirdiği, Anayasanın 13. maddesinde, temel hak ve hurriyetlerin sınırlandırma koşullarının belirlendiği, "Temel hak ve hurriyetler, ozlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sozune ve ruhuna, demokratik toplum duzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve olcululuk ilkesine aykırı olamaz." hukumlerine aykırı olarak Bakanlar Kurulu tarafından yururluğe konulan "usul esaslarda" yer alan davaya konu duzenlemelerle, sendikanın, sendika uyesi işcilerin, tum sendikalar ile calışanların, işveren ve işveren sendikalarının en temel sendikal hakkı olan "toplu sozleşme hakkının" Anayasanın 13. maddesine aykırı şekilde sınırlandırıldığı, dava konusu tebliğin 5. maddesi ile personel giderlerinde şirketlere sınırlar koymanın Anayasa ve Uluslararası Sozleşmelerle guvence altına alınmış toplu sozleşme, toplu pazarlık hakkının ihlali olduğu, bir tebliğ ile toplu pazarlık hakkı goz ardı edilerek kalem kalem işci ucretlerine ilişkin maliyetinin nasıl hesaplanacağının dayatılamayacağı, bu tebliği dikkate alacak belediye yoneticilerinin toplu pazarlık hakkını dikkate almayacağı ve toplu sozleşme goruşmeleri uyuşmazlıkla sona ermek zorunda kalacağından butun sendikaların grev yoluna başvurmasının soz konusu olacağı, bu durumun da anlaşma ile sonuclanacak toplu sozleşmelerin azalmasına, iş barışının bozulmasına, ulke ekonomisinde kayıplara yol acacağından dava konusu maddelerin iptali gerektiği ileri surulmektedir.
DAVALI İDARENİN SAVUNMASI:
Davacı tarafından dava konusu hukumlerin toplu iş sozleşmesi hakkına aykırı olduğundan bahisle hukuka aykırılık iddiasında bulunulmakta olduğu, ancak dava konusu Usul ve Esaslar ile il ozel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların uyesi olduğu mahalli idare birliklerinin personel calıştırılmasına dayalı hizmetlerinin gordurulmesinde temel şartların belirlenmesine yonelik duzenleme yapıldığı, idareler ile şirketler arasında yapılacak doğrudan hizmet alımlarında; asgari işcilik maliyeti, sozleşme giderleri, genel giderler ile işcilikle bağlantılı ayni giderler ve kar oranının hesabında; kamu ihale mevzuatı ve asgari işcilik maliyeti hesaplama modulunun kullanılması esası getirildiği, dava konusu Usul ve Esaslar ile idarelerin şirket personeli dahil personel giderlerinin butce gelirlerine oranının buyuk şehirlerde %30, diğer idarelerde %40 duzenlemesi suretiyle idarelerin butce harcamalarını verimli kullanmalarının sağlanmasının amaclandığı, dolayısıyla işcilik maliyetleri mevzuat hukumlerine gore belirlenmiş olduğu, dava konusu duzenlemelerde hukuka aykırı ve iptali gerektirici bir yon bulunmadığı; ote yandan, konuyla ilgili uyuşmazlıkların cozumune yonelik olarak Aile, Calışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının goruşlerinde de toplu iş sozleşmesi goruşmelerine devam edilmesi gerektiğinin değerlendirildiğinin belirtildiği, dava konusu Usul ve Esaslar ise idareler ile şirketleri arasındaki doğrudan hizmet alımlarını duzenlediğinden, şirket ile işci arasındaki calışma hayatına yonelik bir duzenleme getirmediği, dava konusu Usul ve Esasların 8. maddesi ile İcişleri Bakanlığına denetim yetkisi verilmesinin toplu pazarlık hakkını ihlal ettiği iddiasının mesnedi bulunmadığı, zira dava konusu duzenlemelerin toplu iş sozleşmesi goruşmelerini engelleyen bir yonu bulunmadığı, belediye ve il ozel idarelerinin idarenin vesayet denetimine tabi olduğu, dava konusu duzenleyici işlem ust hukuk normları ile hizmetin gerekleri ve kamu yararına tamamı ile uygun olduğundan haksız ve mesnetsiz olarak acılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DUŞUNCESİ:
Davanın reddi gerektiği duşunulmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI DUŞUNCESİ
Dava; 28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Bakanlar Kurulu'nun 09/04/2018 tarihli ve 2018/11608 sayılı "İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşlar ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararının" 5. ve 8. maddelerinin iptaline karar verilmesi istemiyle acılmıştır.
Davalı idarenin sure aşımına ilişkin itirazı yerinde gorulmemiştir.
375 sayılı Kanun Hukmunde Kararnameye 696 sayılı kanun Hukmunde Kararnamenin 126 ncı maddesi İle eklenen Ek 20 nci maddesinde de, "İl ozel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların uyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel calıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa munhasıran bu amacla kuracakları bir şirkete gordurebilir. Bu madde kapsamındaki şirketlerde işcilerin işe alımı, işcilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına ilişkin ust sınırları, ilk defa alınacak işcilere ilişkin belirlenecek olcutleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. " hukumleri yer almaktadır.
Soz konusu hukme istinaden, 375 sayılı Kanun Hukmunde Kararnamenin ek 20 nci maddesi kapsamındaki şirketlerde işcilerin İşe alımı, İşcilere İlişkin personel giderlerinin toplam giderler İcindeki payına İlişkin ust sınırlan, İlk defa alınacak işcilere İlişkin belirlenecek olcutleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanan İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar 28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 09/04/2018 tarihli ve 2018/11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararma istinaden yururluğe konulmuştur.
Anılan Usul ve Esasların 5 inci maddesi ile, personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına ilişkin ust sınıra dair duzenleme yapılmış, 8 inci maddesi ile de, harcamaların izlenmesi yetkisi İcişleri Bakanlığı'na verilmiştir.
Usul ve Esasların uyuşmazlık konusu 5. maddesi duzenleme ile, idarelerin butce harcamalarının verimli kullanımının sağlanması amacını taşıdığı, 8. maddedeki duzenleme ile de, bu konudaki amacın gercekleşmesi bakımından, harcamaları izleme yetkisinin İcişleri Bakanlığı'na verildiği anlaşılmıştır.
Bu bakımdan, uyuşmazlığa konu duzenlemelerde, kamu yararına ve hukuka aykırılık gorulmemiştir.
Acıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin acıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği goruşuldu:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SUREC :
28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Bakanlar Kurulu'nun 09/04/2018 tarih ve 2018/11608 sayılı "İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşlar ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararının" 5. ve 8. maddelerinin iptali istemiyle bakılan dava acılmıştır.
İNCELEME VE GEREKCE:
USUL YONUNDEN:
Davalı idarenin sure aşımına ilişkin itirazları yerinde gorulmemiştir.
ESAS YONUNDEN:
İlgili Mevzuat:
696 sayılı Kanun Hukmunde Kararname'nin 126. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hukmunde Kararname'ye eklenen ek 20. madde de "İl ozel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların uyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel calıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22. maddesindeki limit ve şartlar ile 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa munhasıran bu amacla kuracakları bir şirkete gordurebilir
Bu madde kapsamındaki şirketlerde işcilerin işe alımı, işcilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına ilişkin ust sınırları, ilk defa alınacak işcilere ilişkin belirlenecek olcutleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının goruşleri ve İcişleri Bakanlığının teklifi uzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir." kuralına yer verilmiştir.
02/07/2018 tarih ve 703 sayılı KHK'nin 177. maddesiyle, bu fıkrada yer alan "Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının goruşleri ve İcişleri Bakanlığının teklifi uzerine Bakanlar Kurulu" ibaresi "Cumhurbaşkanı" şeklinde değiştirilmiştir.
Anılan hukme istinaden, 375 sayılı Kanun Hukmunde Kararnamenin ek 20. maddesi kapsamındaki şirketlerde işcilerin işe alımı, işcilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına ilişkin ust sınırları, ilk defa alınacak işcilere ilişkin belirlenecek olcutleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanan İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar 28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 09/04/2018 tarihli ve 2018/11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yururluğe konulmuştur.
Dava konusu Usul ve Esasların Personel Giderlerinin Toplam Giderler İcindeki Payına İlişkin Ust Sınır başlıklı 5. maddesinde, *(1) İdarelerin, şirket personeli de dahil yıllık toplam personel giderleri, idarenin gercekleşen en son yıl butce gelirleri toplamının her yıl, bir onceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mukerrer 298. maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması sonucu bulunacak miktarın yuzde kırkını aşamaz. Bu oran buyukşehir belediyelerinde yuzde otuz olarak uygulanır. Yıl icerisinde aylık ve ucretlerde beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin soz konusu oranları aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye kadar idare şirketlerine yeni personel alımı yapılamaz.
(2) Doğrudan hizmet alım sozleşmesi kapsamında calışan işci sayısı, 375 sayılı Kanun Hukmunde Kararnamenin gecici 24. maddesine gore işci statusunde gecişe esas sozleşme kapsamında o iş icin ongorulen işci sayısını aşamaz. Ancak birinci fıkradaki oranın altında kalan idarelerin şirketleri; bu oranın aşılmaması kaydıyla, işten ayrılanların yerine ve iş artışının zorunlu olduğu durumlarda idarenin talebi uzerine yeni işci alımı yapabilir. İdareler, belirlenen oranın aşılmaması kaydıyla personel calıştırılmasına dayalı yeni hizmetlerini şirketlerine gordurebilir ve bu amacla şirketler tarafından yeni işci alımı yapılabilir.
(3) Birinci fıkrada belirlenen oranı aşan idareler tarafından İcişleri Bakanlığından izin alınmaksızın şirketlerine işci alımı yapılamaz.
(4) İdare tarafından şirkete personel gideri icin yapılacak aylık odemelerin toplamı, hizmet alımı sozleşmesinde ongorulen işci ucretleri esas alınarak hesaplanan;
a) Asgari İşcilik maliyeti,
b) Asgari işcilik maliyeti uzerinden hesaplanan %4 sozleşme giderleri ve genel giderler,
c) İşcilikle bağlantılı ayni giderler,
c) Asgari işcilik maliyeti ve işcilikle bağlantılı ayni giderler toplamı uzerinden %7'ye kadar belirlenecek kar, dahil işcilik giderleri toplamımı aşamaz. İşci ucretlerinin tespitinde asgari ucrette meydana gelen artışlar dikkate alınır. Asgari işcilik maliyeti, sozleşme giderleri ve genel giderler ile işcilikle bağlantılı ayni giderler ve kar oranı, kamu ihale mevzuatı esas alnarak belirlenir.
(5) Şirketin toplam giderleri icinde, işcilere ilişkin personel giderlerinin tutarı dorduncu fıkra hukumlerine gore şirkete yapılan aylık personel odemelerinin miktarını gecemez. Şirketin idareye sunduğu personel calıştırılmasına dayalı hizmetleri dışındaki diğer faaliyetlerinde calışan işcilere ilişkin giderler, bu tutarın tespitinde dikkate alınmaz." hukmu, Harcamaların izlenmesi başlıklı 8 inci maddesinde de, "İdarelerin, doğrudan personel calıştırılmasına dayalı hizmetlerini gordurduğu şirketler, bu hizmet sunumuna ilişkin personel giderlerini uc ayda bir İcişleri Bakanlığına elektronik ortamda bildirir. Bildirime ilişkin esaslar İcişleri Bakanlığınca belirlenir." hukmu yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda acık metinlerine yer verilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, 375 sayılı Kanun Hukmunde Kararnamenin ek 20. maddesi kapsamındaki şirketlerde işcilerin işe alımı, işcilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına İlişkin ust sınırları, ilk defa alınacak işcilere ilişkin belirlenecek olcutleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla dava konusu duzenlemenin getirilmiş olduğu, Usul ve Esasların uyuşmazlık konusu 5. maddesinde yer verilen duzenlemenin, idarelerin butce harcamalarının verimli kullanımının sağlanması amacını taşıdığı, anılan Usul ve Esasların 8. maddesindeki duzenleme ile de, bu konudaki amacın gercekleşmesi bakımından, harcamaları izleme yetkisinin İcişleri Bakanlığına verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu anılan Usul ve Esasların 5. maddesi ile, personel giderlerinin toplam giderler icindeki payına ilişkin ust sınıra dair duzenleme yapıldığı, 8. maddesi ile de harcamaların izlenmesi yetkisinin İcişleri Bakanlığına verildiği anlaşıldığından, dava konusu duzenlemelerin, kamu yararı, hizmet gerekleri ve ust hukuk normlarına aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Acıklanan nedenlerle;
1. 28/04/2018 tarihli ve 30405 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Bakanlar Kurulu'nun 09/04/2018 tarihli ve 2018/11608 sayılı "İl Ozel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşlar ile Bunların Uyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Calıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gordurulmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararının" 5. ve 8. maddelerinin iptali istemi yonunden DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gosterilen toplam 261,80-TL yargılama giderinin davacı uzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yururlukte bulunan Avukatlık Asgari Ucret Tarifesi uyarınca takdir edilen 9.500,00-TL vekalet ucretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gun icerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu acık olmak uzere, 24/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.