Once bir Danıştay Kararı, sonra idare mahkemesi kararları ve şimdide de medyada haberler.... Bunlara ek olarak bazı sendikaların yayımladığı ornek dava dilekceleri... Bu haber ve bilgi yoğunluğunun nedeni nema uygulaması esnasında isteğiyle ayrılan memurların Devlet katkısı alıp almayacağına ilişkindir. Şu an dava acılması halinde Devlet katkısının alınıp alınmayacağı yonundeki sorulara cevap iceren dosyaya ulaşmak icin tıklayınız. 1- Oncelikle şunu belirtmek gerekmektedir. İdari işlemlerde dava acma suresi 60 gundur.
2- Nemaları dayandığı ilk Kanun olan 3417 sayılı yasanın sadece emeklilik veya olum halinde kesintilerin ve devlet katkılarının nemalarıyla odenmesini ongoren 6/1 fıkrası, en az 15 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri taktirde biriken tasarruf kesintileri, Devlet ve işveren katkıları ile nemalarının toplamının 3/5'inin biriken tasarruf kesintilerinin odeneceği ongoren 6/2 fıkrası, en az 6 yıl tasarrufta bulundukları taktirde sadece tasarruf kesintilerinin odeneceğini ongoren 6/3 fıkrası hakkında Anayasa Mahkemesi değişik zamanlarda iptal kararı vermiştir.
3- Mahkeme ilk olarak 16.1.200 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla 6/3 fıkrasını iptal etmiştir.
4- Mahkeme ikinci olarak 6'ncı maddenin 2, 3 ve 4. fıkraları hakkında iptal kararı vermiştir. Bu karar 28/3/2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
5- Bu iptal kararları ile birlikte "28.3.2002 TARİHİ İTİBARİYLE" calışan payı olarak biriken tasarruf kesintilerinin Devlet/işveren katkısı ve neması ile birlikte odenmesi konusunda 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin 2. fıkrası ile getirilen en az 15 yıl tasarrufta bulunma ve 3. fıkrası ile getirilen en az 6 yıl tasarrufta bulunma zorunluluğu tamamen ortadan kaldırılmıştır. Dolaysıyla, artık calışan payı olarak biriken tasarrufu teşvik kesintilerinin Devlet katkısı ve neması ile birlikte calışanlara iadesinin yalnız emeklilik ve olum halinde soz konusu olamayacağı, kapsamında yer alan tum calışanların, kesintileri ve devlet katkılarının nemalarıyla birlikte odenmesi gerekmekteydi.
6- Ancak bu gereklilik, ilgili Anayasa Mahkemesi kararının resmi gazetede yayımının takip eden sure icinde dava acanlar acısından soz konusudur.
7- Aşağıda yer alan davalar suresi icerisinde acılmış olan davalardır. Yani Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararının ardından ortaya cıkan durumdan yararlanmak icin 60 gun icinde idarelerine başvurup, olumsuz cevap alan ve bu olumsuz cevabın ardından 60 gun icinde idari yargıda dava acanlardır.
8- 1998 yılında uygulamaya sokulan ve ama bazı memurların gecen zaman icinde sistemden cıktığı nema uygulamasında, yıllar sonra hak talep etmek icin dava acmak zaman aşımına takılacaktır. Zira, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunundaki sureler icerisinde (60 gun) başvuruda bulunma şartı gercekleştirilmeden dava acıldığı icin, acılacak davaların, idare mahkemelerince sureden red edilme ihtimali yuksektir.
Yukarıdaki goruşler memurlar.net editorlerine aittir. Konuya ilişkin kararlar da aşağıda yer almaktadır. Bu acıklamalara karşın dava acmak isteyenler yargı yoluna gidebilirler. Başta KESK ve Memur-Sen olmak uzere bir cok sendika sitesinde ornek dilekce bulmak mumkundur. Ancak, memurlar.net olarak, dava acılması halinde davaların sureden reddedilebileceğini duşunuyoruz. Ozetle zamanında hak aramamış memurların şu an hak arama arayışına girişmeleri olumsuz neticelenebilir.

Saygılarımızla
Memurlar.net
NEMALARLA İLGİLİ DANIŞTAY 10. DAİRE KARARI

T.C.
DANIŞTAY
ONUNCU DAİRE

Esas No : 2003/3791
Karar No : 2005/1673
Temyiz Eden (Davalı) : Başbakanlık Hazine Musteşarlığı-ANKARA
Karşı taraf (Davacı) : ..
İstemin Ozeti : Davacı tarafından; 4447 Sayılı Yasa uyarınca, 3417 sayılı yasa kapsamından cıkarıldığından bahisle, aylığından yapılan tasarruf kesintinin, Devlet katkısı ve nemalarıyla birlikte odenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile kesinti, Devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle ile birlikte odenmesine karar verilmesi istemiyle acılan dava sonunda, Ankara 10. İdare mahkemesince verilen 27.3.2003 tarih ve E:2002/1488, K:2003/379 sayılı kararın davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri surulerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.


Savunmanın Ozeti : Savunma verilmemiştir.
D. Tetkik Hakimi : Birgul KURT
Duşuncesi : 4853 sayılı Kanunun 7. maddesinde, 3417 sayılı Kanunun mulga 2'inci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından, bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine acılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hukumleri uygulanır hukmu getirilmiş, 4853 sayılı Kanunun 10. maddesi ile de 3417 sayılı Kanun yururlukten kaldırılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 3417 sayılı Yasanın mulga 2. maddesi kapsamında olduğu ve bu davanın da 4853 sayılı Kanunun kapsamındaki alacaklara ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, 4853 sayılı Kanun hukumleri uyarınca yapılan duzenlemeler dikkate alınıp, dava hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu kararın bozulması gerektiği duşunulmuştur.


Danıştay Savcısı : Mehmet KARAOĞLU
Duşuncesi : Davacının aylık ucretinden kesilen zorunlu tasarrufun devlet katkısı ve nemalarıyla birlikte odenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali ve yapılan kesinti, devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte odenmesine ilişkin olarak verilen idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
29.4.2003 gunlu 25093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4853 sayılı Calışanlarının Tasarruflarını Teşvik hesabının tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Odemelere dair kanunun 10. maddesi ile 9.3.1988 gunlu 3417 sayılı Calışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve BU Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair kanunun yururlukten kaldırıldığı ve 6. maddesinde ?Hak sahiplerine, anapara tutarları 2003 yılı Nisan ayında defaten odenir?
5. madde uyarınca değerlendirilen tutar Mart, Haziran, Eylul ve Aralık aylarında olmak uzere 2004 yılında dort taksit ve Mart ve Haziran aylarında olmak uzere 2006 yılında iki taksit olarak toplam on taksitte odenir.
Hazine Musteşarlığının bağlı olduğu Bakan, odeme tarihlerini bir ay once veya bir ay sonra olarak belirlemeye yetkilidir.
Emeklilik veya olum halinde taksitlendirme devam etmez ve ilgililere veya kanuni mirascılarına kalan tutar defaten odenir.
Bu kanun hukumleri gereğince hak sahiplerine yapılacak odemeler ve bu odemeler nedeniyle duzenlenecek belgeler hicbir vergi ve kesintiye tabi tutulamaz. Hukmu getirilmiş 7. maddesinde de; ?3417 sayılı Kanunun mulga 2 inci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine acılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hukumleri uygulanır? hukmune yer verilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, anılan yasa hukumleri uyarınca idarece yapılan işlemler araştırılıp, bulunacak sonuca gore idare mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, temyizse konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hukum veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği duşunuldu;
Dava; davacı tarafından 3417 sayılı Yasa hukumleri uyarınca aylığından yapılan tasarruf kesintisinin, Devlet katkısı ve nemalarıyla birlikte odenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile kesinti, Devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte odenmesine karar verilmesi istemiyle acılmıştır.
Ankara 10. İdare Mahkemesince; zabıt katibi olarak calışan ve aylığından kesinti yapılan davacının , 4447 sayılı yasa uyarınca, 3417 sayılı Yasa kapsamından cıkarıldığı Anayasa Mahkemesinin iptal kararları sonucu, ilgililere kesinti Devlet katkısı ve nemalarının odenebilmesi icin 3417 sayılı Yasada belirlenen surelerde tasarrufta bulunma zorunluluğunun kaldırıldığı gerekcesiyle dava konusu işlemin iptalin
Devlet katkısının ve nemasının idareye başvurduğu tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca yurutulecek yasal faiziyle birlikte davacıya odenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
3417 sayılı Calışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanun'un 6. maddesi ucuncu fıkrasında yer alan en az 6 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde biriken tasarruf kesintilerinin odenmesine ilişkin kural, anılan Yasanın 2. maddesi kapsamından cıkanlar yonunden, 16.1.2000 gunlu, 23935 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 gunlu, E:1997/59, K:1998/71 sayılı kararı ile 6. maddesinin 2. fıkrasında yer alan , en az 15 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde biriken tasarruf kesintileri , Devlet veya İşveren katkıları ile nemalarının toplamının 3/5'inin odeneceğine ilişkin kuralı ile, 6. maddesi ucuncu fıkrasının 18.11.1998 gunlu, E: 1997/59, K:1998/71 sayılı karar ile iptal edilmeyen kısmı ise 28.3.2002 gunlu, 24709 sayılı Resmi gazetede yayımlanan ve 28.12.2002 tarihinde yururluğe giren Anayasa Mahkemesinin 10.12.2001 gunlu, E.2000/42, K:2002/361 sayılı kararı ile eşitlik ve mulkiyet hakkına aykırı bulunularak iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin, hak sahiplerinin; tasarruf kesintisi, Devlet veya işveren katkısı ve nemasını isteyebilmelerini, belirli surelerde tasarrufta bulunma zorunluluğuna bağlayan yasal duzenlemeleri yururlukten kaldıran yukarıda anılan kararları sonucu, hak sahiplerinin uzerlerinde mulkiyet hakkına sahip oldukları tasarruf kesintileri, Devlet katkılarını ve nemasını belirli surelerde tasarruf etme şartına bağlı olmaksızın isteyebilme hakları doğmuştur.
Dosyanın incelenmesinden; zabıt katibi olarak calışan ve aylığından 3417 sayılı Yasa uyarınca kesinti yapılan davacının, 3417 sayılı Yasa kapsamından 4447 sayılı Yasa ile cıkarıldığından bahisle, tasarruf kesintisi, Devlet katkısı ve nemasının faiziyle birlikte odenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddi uzerine bu işlemin iptali ile kesinti, Devlet katkısı ve nema tutarının tamamının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte odenmesine karar verilmesi istemiyle dava actığı anlaşılmıştır.
Bu davanın acılmasından sonra, 29.4.2003 gunlu, 25093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 4853 sayılı Calışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Odemelere Dair Kanunun 1. maddesinde; Kanunun amacı, 9.3.1988 tarihli ve 3417 sayılı Calışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine dair Kanun uyarınca acılmış bulunan Calışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabında biriken paraların tasfiyesi ve bu hesaptan hak sahiplerine yapılacak odemelere ilişkin usul ve esaslarını belirlenmesi olarak gosterilmiş 5. maddesinde; hak sahiplerinin hesaplarında bulunan nemaların değerleme yontemi duzenlenmiş, 6. maddesinde; hak sahiplerine, anapara tutarlarının 2003 yılı Nisan ayında defaten odeneceği, 5. madde uyarınca değerlendirilen tutarın ise Mart, haziran , eylul ve aralık aylarında olmak uzere 2004 yılında 4 taksit, 2005 yılında dort taksit ve Mart ve Haziran aylarında olmak uzere 2006 yılında iki taksit olarak toplam on taksitte odeneceği, Hazine Musteşarlığının bağlı olduğu Bakanın odeme tarihlerini bir ay once veya bir ay sonra olarak belirlemeye yetkili olduğu, emeklilik veya olum halinde taksitlendirmenin devam etmeyeceği ve ilgililere veya kanuni mirascılarına kalan tutarın defaten odeneceği, bu Kanun hukumleri gereğince hak sahiplerine yapılacak odemler ve bu odemler nedeniyle duzenlenecek belgelerin hicbir vergi ve kesintiye tabi tutulamayacağı, hukme bağlanmış Kanunun 7'inci maddesinde, 3417 sayılı Kanunun murga 2'inci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine acılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu kanun hukumlerinin uygulanacağı kuralları getirilmiş, 10. maddesinde ise 3417 sayılı Yasanın yururlukten kaldırıldığı hukme bağlanmıştır.
Bu durumda; 4853 sayılı yasanın 7. maddesi hukmu gereği, 3417 sayılı yasa kapsamında bulunan alacakları icin dava acan hak sahiplerine de, hesaplarında bulunan tutar odenirken, varsa daha once yapılan odemeler dikkate alınarak, mukerrer odemeye neden olunmadan, anılan yasanın 6. maddesinde belirtilen plan dahilinde odeme yapılması gerekmektedir.
Ote yandan;4447 sayılı Yasanın, 62. maddesinin 3. bendi ile 1.6.2000 tarihinden gecerli olarak 3417 sayılı Yasanın kapsamını belirleyen 2. tasarruf kesintisi, Devlet veya işveren katkısı yapılmasına ilişkin duzenleme yapan 3. maddesi yururlukten kaldırılmış ise de; diğer maddeleri 4853 sayılı Yasanın yayımı olan 29.4.2003 tarihine kadar yururlukte kaldığından , temyize konu kararın, davacının 4447 sayılı Yasa ile 3417 sayılı Yasa kapsamından cıkarıldığı yonundeki gerekcesinde hukuki isabet gorulmemiştir.
Yukarıda acıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddiyle ile Ankara 10. İdare Mahkemesinin 27.3.2003 gunlu, E:2002/1488, K:2003/379 sayılı kararının onanmasına, 13.04.2005 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Uye Uye Uye Uye
Zafer Ali Mehmet Ahmet Cem
KANTARCIOĞLU GUVEN UNLUCAY BAŞPINAR ERBUK
Z/B 13.5.2005
T.C.
ANKARA
7. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO:2003-1470
KARAR NO:2004-551
DAVACI :Ahmet Necati Sarac
EİE İdaresi Genel Mudurluğu
Eskişehir Yolu 7. km. ?ANKARA
DAVALI :1-Başbakanlık Hazine Musteşarlığı-ANKARA
2-Elektrik işleri Etut İdaresi Genel Mudurluğu-ANKARA
VEKİLİ :Av. Muhsin Ozcelik ? Aynı yerde
DAVANIN OZETİ avacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca hesabında biriken Devlet katkısı ve nemasının odenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali ve yapılan Devlet/işveren katkısı ve nema tutarının yasal faiziyle birlikte odenmesine hukmedilmesi istenmektedir.
SAVUNMANIN OZETİ :3417 sayılı Yasanın 6. maddesine gore Devlet/işveren katkısı ve nemalarının odenmesinin hukuken mumkun olmadığı davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 7. İdare Mahkemesince işin gereği goruşuldu;
Dava, Davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca hesabında biriken tasarruf miktarının Devlet katkısı ve nemasının odenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali ve yapılan Devlet/işveren katkısı ve nema tutarının yasal faiziyle birlikte odenmesine hukmedilmesi istemiyle acılmıştır.
29.4.2003 gunlu 25093 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yururluğe giren 4853 sayılı Calışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Odemelere Dair Kanunun ?Kapsam? başlıklı 2. maddesinde; ?Bu Kanun, 3417 sayılı Kanun hukumleri uyarınca T.C. Ziraat Bankasında adlarına Tasarrufu Teşvik Hesabı acılan ve bu Kanunun yururluğe girdiği tarihe kadar kendilerine 3417 sayılı Kanunun 6. maddesinin birinci ve iptal edilen ucuncu fıkraları gereği odeme yapılmamış hak sahiplerini kapsar? hukmu ?Davalar? başlıklı 7. maddesinde; ?3417 sayılı Kanunun mulga 2. maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine acılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hukumleri uygulanır? hukmu yer almıştır.

4853 sayılı Kanunda sozu edilen mulga 3417 sayılı Kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasında; ?Emeklilik veya olum halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkıları, Bağ-Kur kapsamında olanlar bakımından tasarruf tutarları ve Devlet katkıları; ilgililere veya kanuni mirascılarına neması ile birlikte odenir? hukmu 3. fıkrasında ise; ?En az 6 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri taktirde sadece tasarruf kesintileri, Bağ-Kur kapsamında olanlar bakımından tasarruf tutarları odenir? hukmu getirilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda, 3417 sayılı Yasa uyarınca 6 yıl tasarrufta bulunup bu yasa kapsamından cıkan davacının, durumunun 4853 sayılı Yasanın 2. maddesi kapsamına girmediği ve sozu edilen 7. maddesinin uygulanma imkanının bulunmaması nedeniyle işin esasının incelenmesi gerektiği sonucuna varılarak, dava dosyası incelendi.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yururlukte bulunan 3417 sayılı Calışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun 2. maddesine; kamu gorevlilerinin aylık ve ucretlerinden tasarruf kesintisinin yapılacağı, 3. maddesinde; tasarruf miktarının ilgililerin aylık ve ucretlerinden yapılacak yuzde 2 nispetindeki ?tasarruf kesintileri? ile ilgililerin aylık ve ucretlerinin yuzde 3'u nispetinde ?Devlet ve işverence sağlanacak katkı? toplamından oluşacağı, 4. maddesinde; kurumların bu Kanun hukumleri cercevesinde calışanların aylık ve ucretlerinden yapılacak tasarruf kesintisi ile sağlanacak Devlet katkılarını, aylık ve ucret odemesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar T.C. Ziraat Bankasında personeli adına actıracakları, ?Tasarrufu Teşvik hesabına? yatırmaları gerektiği, 6. maddesinin 1. fıkrasında; Emeklilik veya olum halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarının ilgililere veya kanuni mirascılarına neması ile birlikte odeneceği, 2. fıkrasında; en az 15 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri taktirde biriken tasarruf kesintileri Devlet ve işveren katkıları ile nemalarının toplamının 3/5'inin biriken tasarruf kesintilerinin odeneceği, 3. fıkrasında; en az 6 yıl tasarrufta bulundukları taktirde sadece tasarruf kesintilerinin odeneceği soz konusu yasa maddesinin son fıkrasında ise, en az iki yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri taktirde tasarruf kesintileri, Devlet veya işveren katkıları toplamı uzerinden tahakkuk edecek nemaların 1/3'unun her yıl odeneceği hukumleri yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, 3417 sayılı Yasa uyarınca 6 yıldan fazla tasarrufta bulunup bu Yasa kapsamından cıkan davacının, hesabında biriken Devlet katkısı ve nemasının odenmesini istediği, bu isteğin reddi uzerine bakılmakta olan iş bu davanın acıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan 3417 sayılı Yasanın hukumleri gereğince, davacıdan yapılan tasarruf kesintilerinin ve Devlet katkılarının ilgilinin hesabına yatırılmasının idarenin sorumluluğunda olduğu ve en az 2 yıl tasarrufta bulunanların, tahakkuk eden nemalarının 1/3'unun ilgililerinin istemi uzerine odenmesi gerekeceği tartışmasız olup, her ne kadar nemasının bu kısmının daha once davacıya verilip verilmediği belli değil ise de, odemenin yapılmamış olması halide bu tutarın toplam nema icinde yer alacağı acıktır.
Kamu gorevlisi iken istifaen gorevinden ayrılan, bu nedenle de 3417 sayılı Yasanın kapsamında belirlenen 2. maddesi dışına cıkmakla birlikte tasarruf kesintileri suresi 6 yıldan az olan bir davacının actığı davanın temyizen incelenmesi aşamasında, Danıştay 10. Dairesince yapılan itiraz uzerine Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 gunlu E:1997/59, K:1998/71 sayılı kararı ile 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin 3. fıkrasının ?Yasanın 2. maddesi kapsamından cıkanlar? yonunden Anayasa'ya aykırı olduğu gerekcesiyle iptaline karar verilmiş olup, bu karar 16.1.2000 gunlu 23935 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Ote yandan; tasarruf kesintisi suresi 6 yıldan fazla olan ve gorevinden istifaen ayrılan bir başka davacının actığı davanın temyiz incelemesi aşamasında yine Danıştay 10. Dairesince yapılan itiraz uzerine Anayasa Mahkemesinin 10.12.2001 gunlu E:2000/361 sayılı kararı ile bu kez, 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin ikinci fıkrası ile ucuncu fıkrasının 18.11.1998 gunlu, E:1997/59, K:1998/71 sayılı karar ile iptal edilen bolumu dışında kalan kısmının Anayasaya aykırılığı soz konusu maddenin dorduncu fıkrasının ise anılan hukumlerinin iptal edilmesi sonucu uygulanması olanağı kalmadığı nedeniyle iptaline karar verilmiş, bu karar 28.3.2002 tarihli ve 24709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Anayasanın 153. maddesinde yer alan Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yurumeyeceği kuralı iptal edilen hukumlere gore kazanılmış olan hakların korunmasına yonelik olup, mutlak anlamda uygulanamayacağı gorulmektedir. Ote yandan; Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde gorulmekte olan davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış hukumler dikkate alınarak cozumlenmeleri Anayasanın ustunluğu ve hukuk devleti ilkesine aykırı bulunmaktadır.

3417 sayılı Yasanın 2. ve 3. maddeleri, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 62. maddesinin 3 numaraları bendi ile 1.6.2000 tarihinden gecerli olmak uzere yururlukten kaldırılmış ve yukarıda belirtildiği uzere 18.11.1998 gun ve E:1997/59, K:1998/71 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin 3. fıkrasının Yasanın 2. maddesi kapsamından cıkanlar yonunden iptaline ve yine Anayasa Mahkemesi'nin 10.12.2001 gun ve E:2000/23, K:2001/361 sayılı kararı ile de 3417 sayılı Yasanın 2. maddesi kapsamından cıkanlar dışındakilere ilişkin hukumlerinin de Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş ve boylece calışan payı olarak biriken tasarruf kesintilerinin Devlet/işveren katkısı ve neması ile birlikte odenmesi konusunda 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin 2. fıkrası ile getirilen en az 15 yıl tasarrufta bulunma ve 3. fıkrası ile getirilen en az 6 yıl tasarrufta bulunma zorunluluğu tamamen ortadan kaldırılmış olduğundan, artık calışan payı olarak biriken tasarrufu teşvik kesintilerinin Devlet katkısı ve neması ile birlikte calışanlara iadesinin yalnız emeklilik ve olum halinde soz konusu olamayacağı, kapsamında yer alan tum calışanların, kesintileri ve devlet katkılarının nemalarıyla birlikte odenmesi gerektiği ortadadır.
Bu durumda, halen EİE İdaresi Genel Mudurluğu emrinde muhendis olarak gorev yapan davacının ilk defa 1988 yılında başladığı zorunlu tasarruf kesintisi odemesini 15.7.1994 tarihine kadar odeyerek anılan tarihte kendi katkı payını alarak ayrıldıktan sonra yaptığı başvuru ile Devlet Katkılarının neması ile birlikte odenmesini talep ettiği, bu odemeye engel olan 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin 3. fıkrasının Anayasa Mahkemesinin 18.12.1998 gunlu E:1997/59, K:1998/71 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması ve ilgilinin durumunun 29.4.2003 tarihinde yururluğe giren 4853 sayılı Yasa kapsamına girmemesi nedeniyle Devlet katkısı karşılığı miktarın ve nemasının, ?mulkiyet hakkı? kapsamında nitelenerek, davacıya odenmesi gerektiği sonucuna varılmakla, isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının yasal faiz istemine gelince; dava konusu işlemin iptali nedeniyle, 4853 sayılı Yasanın yururluğe girdiği tarihe kadar, Devlet katkıları icin nema hesaplanacağından, bu tarihten sonra ise, 4853 sayılı Yasa ile ongorulen faiz hesaplaması uygulanacağından, bu istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Acıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline, davacıya ait Devlet katkısının neması ile birlikte davacıya odenmesine, davacının faiz istemi hakkında karar verilmesine yer almadığına, aşağıda dokumu yer alan toplam 40.050.000 lira yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta avansının isteği halinde davacıya iadesine, iş bu ilamın tebliğ tarihini izleyen 30 gun icinde Danıştaya temyiz yolu acık olmak uzere 12.3.2004 gununde oybirliğiyle karar verildi.
BAŞKAN
Sevgi ATALAY
26572 UYE
Cağatay KARAMAN
33838 UYE
Fatih ZENCİRCİ
38423
YARGILAMA GİDERLERİ :
Başvuru Harcı : 7.880.000.-
Karar Harcı : 7.880.000.-
Posta Gideri : 24.300.000.-
40.060.000.-TL