
İstisnai kadro denilince hemen aklımıza sınavsız atama yapılması ve torpil kavramları gelmektedir. Ancak, bu kadroların cıkış nedeni birilerinin haksız olarak memuriyet kadrolarına atanması değildir. Sınavsız olarak hic memuriyeti olmayan bir kişinin memuriyet kadrosuna atanması bu uygulamanın her zaman icin birilerine cıkar amacıyla yapıldığı şeklinde algılanmamalıdır. Ne demek istedi-ğimizin anlaşılabilmesi icin yazının tamamının okunması gerekecektir.
Once sınavsız atamanın kotu kullanımdan bahsedelim
İstisnai kadrolara sınavsız olarak atama yapıldığı icin oncelikle istisnai kadroların amac dışı kullanımından bahsetmemiz gerekmek-tedir. Ozellikle kısa zaman aralıklarıyla bu kadrolara atama yapılıp, daha sonra başka memuriyet kadrolarına naklen atamaların yapıl-ması kamu vicdanını yaralayacak seviyelere gelmiştir. Bircok insanın atanmak icin sınav beklediği bir ortamda bazı kişilerin bu kadrolar vasıtasıyla memuriyete başlatılmaları ve daha sonra da başka kadrolara atanmaları vakayı adiyeden olmuştur. Bu uygulama-nın Kanunun getirmeye calıştığı mantığın tersine işlediğini ifade etmek durumundayız.
Bu kadroların kotuye kullanımıyla ilgili olarak Sayıştay Genel Kurulu, denetcilerin bu tespitleri uzerine toplandı ve 'istisnai memuriyetin', sınavsız devlet memuriyetine gecişte basamak olarak kullanıldığı ve Anayasa'nın 'eşitlik' ilkesine aykırı olduğuna ilişkin bir rapor yayınladı. Bu rapor, daha sonra Sayıştay Yasası gereği 'Onlem alınması' istemiyle Meclis'e bildirilmiştir.
Başarılı belediye başkanları vali olarak atanabilir mi?
Herhangi bir duzenlemenin iyiye veya kotuye kullanılması tamamen uygulayıcıların elindedir. En mukemmel duzenlemeler dahi son derece kotu amaclar icin kullanılabilir. Buradan hareketle sınavsız atanılan kadrolar arasında yer alan vali kadrolarına atamayla ilgili değişik bir acılımdan bahsetmek istiyoruz.
Once istisnai kadrolar arasında yer alan Valiler icin hangi şartlar arandığına bakalım. Valilerin nasıl atanacağı 5442 sayılı İl İdaresi Kanununda belirtilmiştir. 5442 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde; 'Valiler, İcişleri Bakanlığının inhası, Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanının tasdiki ile tayin olunurlar. Vali tayininde 3656 sayılı kanun hukumleri cari değildir. Mulki idare amirliği hizmetleri sınıfından vali olarak atanacaklarda; birinci sınıfa yukselmiş ve birinci sınıfa yukseldikten sonra birinci sınıfa yukselme niteliğini kaybetmemiş olma şartı aranır. Valiler, luzumunda tayinlerindeki usule gore kadro aylığı ile merkez emrine alınarak İcişleri Bakanının tensip edeceği işlerde gorevlendirilebilirler.' hukmune yer verilmiştir.
Goruleceği uzere, istisnai memurluklar arasında sayılan Valiliğe atanmak icin kanunlarda ozel şartlar ongorulmemiştir. Dolayısıyla Hukumetler aranılan şartları taşıyan guvendikleri herhangi birisini vali olarak atayabilirler. Uygulamada durumun hic de boyle ol-madığını soyleyebiliriz. Valilerin kokenlerine baktığımızda klasik Devlet yonetim anlayışının dışına cıkılmadığını goruruz. Kaymakam veya Emniyet kokenli olmayan Valililer yoktur. Bu durum ise geniş yetkilerle donatılmış Valilerin genellikle tek duze yonetim sergi-lemelerine yol acmaktadır. Elbette istisnalar vardır ve bu durum inkar edilemez bir gercektir.
Bu kadrolar amacına uygun olarak nasıl kullanılabilir?
İstisnai kadroların kullanımındaki kotu uygulamalar bizi karamsarlığa duşurmemelidir.
Ahmet Unlu'nun yazısının devamını okumak icin tıklayınız.