
Tahsilat genel tebliği (seri: a sıra no: 1)'nde değişiklik yapılmasına dair tebliğ MADDE 1 - 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No:1)'nin Birinci Kısım İkinci Bolumunun "V. Amme Alacağı Odenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları" başlıklı alt bolumunun (3) numaralı bolumunun yedinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Vadesi gecmiş borc durumunu gosterir belge talep eden borclulara, başvuracakları vergi dairesi tarafından, kapsama giren vergi turleri acısından bağlı olunan veya daha once mukellefiyet kaydı bulunan vergi dairelerinden temin edilen bilgiler de dikkate alınarak bu belge verilir."
MADDE 2 - Aynı Tebliğin Ucuncu Kısım Birinci Bolumunun "I-Tahsil Zamanaşımı" başlıklı alt bolumu aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"1. 6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde "Amme alacağı, vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl icinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hukumleri mahfuzdur.
Zamanaşımından sonra mukellefin rızaen yapacağı odemeler kabul olunur." hukmu yer almaktadır.
Bu hukumde, amme alacağının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl icinde tahsil edilemeyen bu alacakların zamanaşımına uğrayacağı duzenlenmiştir.
Ozel kanunlarında Tahsili Emval Kanununa gore takip edileceğine dair hukum bulunan ve sozleşmeye dayanan alacakların zamanaşımı suresinin tespitinde de 6183 sayılı Kanunun 2 ve 3 uncu maddelerinin amme alacağının kapsamı ve tanımına ait hukumleri dolayısıyla, 5 yıllık surenin esas alınması gerekmektedir.
2. 6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesi uyarınca, gerek ozel kanunlarında odeme suresi gosterilmiş olsun, gerekse ozel kanunlarında odeme suresi gosterilmemiş olduğu icin odeme suresi 37 nci maddeye gore tayin ve tespit edilmiş bulunsun, butun amme alacaklarının (para cezaları haric) zamanaşımının tayininde, vade tarihinin rastladığı takvim yılını takip edecek olan takvim yılının başı esas alınır.
3. 6183 sayılı Kanunun 103 uncu maddesinde zamanaşımının kesilmesi duzenlenmiştir.
Madde hukmune gore zamanaşımının kesilmesi halinde, amme alacağının zamanaşımı suresinin hesabında, zamanaşımının kesildiği tarihin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının başı esas alınır.
4. 6183 sayılı Kanunun 104 uncu maddesinde de zamanaşımının işlememesi halleri duzenlenmiştir.
Borclunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekenin tasfiyesi dolayısıyla zamanaşımının işlememesi halinde, sure sebeplerin kalktığı gunun bitmesinden itibaren başlar.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanun hukumlerine gore takip edilen amme alacaklarının tahsil zamanaşımının işlememesini sağlayacak şekilde ozel kanunlarda duzenleme yer alabilmektedir. Bu tur durumlarda ozel kanunlarda yer alan hukumlere istinaden amme alacaklarının tahsil zamanaşımının işlemeyeceği tabiidir.
Bu kapsamda, 2004 sayılı Kanunun iflas ertelemesi ile ilgili 179/b maddesinde "Erteleme kararı uzerine borclu aleyhine 6183 sayılı Kanuna gore yapılan takipler de dahil olmak uzere hicbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak duşuren muddetler işlemez." hukmu yer almaktadır. Bu hukme gore, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen amme alacaklarına ilişkin tahsil zamanaşımı iflas ertelemesi suresince işlemez.
5. 6183 sayılı Kanunun 3 uncu maddesinde, Kanunda gecen para cezaları teriminin; adli ve idari para cezalarını ifade ettiği hukme bağlanmıştır.
6. Adli para cezaları ile ilgili zamanaşımı suresi 5237 sayılı Turk Ceza Kanununun 68 inci maddesinde genel sure şeklinde on yıl olarak belirlenmiştir.
Ancak, aynı maddede;
- Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, on yıllık surenin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında on yıllık surenin ucte ikisinin gecmiş olması halinde cezanın infaz edilmeyeceği,
- Turleri başka başka cezaları iceren hukumlerin, en ağır ceza icin konulan surenin gecmesiyle infaz edilmeyeceği,
duzenlendiğinden, adli para cezalarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının bu hukumler de dikkate alınmak suretiyle tespit edilmesi gerekecektir.
Ayrıca, adli para cezalarının zamanaşımının tayininde adli para cezasına hukmedildiğine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği gun esas alınacak ve sure bu gunden itibaren işlemeye başlar.
Diğer taraftan, 5237 sayılı Kanunun 71 inci maddesinde "(1) Mahkumiyet hukmunun infazı icin yetkili merci tarafından hukumluye kanuna gore yapılan tebligat veya bu maksatla hukumlunun yakalanması ceza zamanaşımını keser.
(2) Bir suctan dolayı mahkum olan kimse ust sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suc işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir." hukmu yer almaktadır.
Bu hukme gore, adli para cezalarının tahsil zamanaşımı sureleri maddede yer alan nedenlerden dolayı kesilebilmektedir.
Ote yandan, adli para cezalarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespitinde 6183 sayılı Kanunun 103 ve 104 uncu maddelerinde duzenlenen tahsil zamanaşımını kesen haller ile tahsil zamanaşımının işlememesi hallerinin de dikkate alınması gerekeceği tabiidir.
Adli para cezalarına ilişkin tahsil zamanaşımını kesen bir halin mevcut olması durumunda yeniden işleyecek zamanaşımı suresi 5237 sayılı Kanun kapsamında belirlenir.
7. İdari para cezaları ile ilgili olarak zamanaşımına ilişkin ozel hukumler 5326 sayılı Kabahatler Kanununda duzenlenmiş olup, soz konusu duzenlemelere yonelik acıklamalar anılan Kanunla ilgili Genel Tebliğde yapıldığından bu bolumde idari para cezalarının zamanaşımına uğramasıyla ilgili ayrıca bir acıklama yapılmamıştır.
8. 2004 sayılı Kanun gereğince borclunun iflasına hukmedilmesi sonucunda mallarının tasfiye edilmesine rağmen alacaklıların alacaklarını elde edememeleri durumunda aciz vesikası duzenlenmektedir.
2004 sayılı Kanunun 143 uncu maddesinin altıncı fıkrasında "Bu borc, borcluya karşı, aciz vesikasının duzenlenmesinden itibaren yirmi yıl gecmesiyle zamanaşımına uğrar." hukmu yer almaktadır.
Buna gore, iflasına karar verilen amme borclusu hakkında 2004 sayılı Kanunun ilgili maddeleri uyarınca yapılan tasfiye sonucunda amme alacağının tahsil edilememesi halinde aciz vesikasının duzenlendiği tarihten itibaren yirmi yıl gectikten sonra bu alacak zamanaşımına uğrayacaktır. Dolayısıyla, tahsil dairelerinin bu hususu dikkate alarak amme alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığını tespit etmeleri gerekmektedir.
9. Zamanaşımına uğramış amme alacaklarının terkin işlemleri alacaklı amme idarelerince, ilgili mevzuat hukumlerine gore sonuclandırılır.
10. 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Gorevleri Hakkında Kanunun 4 uncu maddesinin (o) bendinde, "Terkini gereken vergiler ile tahsili zamanaşımına uğrayan Hazine alacaklarının kanunlar gereğince terkin edilmesiyle ilgili işlemlerin yerine getirilmesini sağlamak." gorevi Gelir İdaresi Başkanlığına verilmiştir.
Madde metninde "Hazine alacakları" ibaresi yer almakla birlikte, aynı maddenin (f) bendinde, Devlet alacaklarının tahsilini sağlamak ve bu konuda gerekli tedbirleri almak gorevi de Gelir İdaresi Başkanlığına verildiğinden, terkin işlemleri ile ilgili Başkanlığa verilen yetkinin, Devlet tuzel kişiliğini oluşturan kamu idarelerinin 6183 sayılı Kanun hukumlerine tabi alacakları icin gecerli olduğu tabiidir.
11. Tahsil zamanaşımına uğrayan amme alacaklarının terkini icin Ek-10'da yer alan Zamanaşımına Uğramış Amme Alacaklarına İlişkin Terkin Cetveli kullanılır.
Zamanaşımına Uğramış Amme Alacaklarına İlişkin Terkin Cetveli, tahsil daireleri tarafından her borclu icin ayrı ayrı olmak uzere 3 nusha duzenlenir.
Zamanaşımına uğramış olan amme alacaklarının kayıtlardan silinebilmesi, bu konuda yetkili olan makamdan alınacak izne bağlıdır.
Yetkili makama birden fazla borcluya ait cetvelin gonderilmesi gerektiği durumlarda, cetvellerin yanında bu cetvellere ilişkin icmalin de oluşturularak gonderilmesi icap eder.
12. 6183 sayılı Kanun kapsamında olup Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerinin dışında başka kamu idareleri tarafından tahsil ve takip edilen ancak tahsil zamanaşımına uğramış alacakların terkin edilmesine ilişkin işlemler bu alt bolumde yapılan acıklamalar cercevesinde gercekleştirilir."
MADDE 3 - Aynı Tebliğe ekteki Ek-10 eklenmiştir.
MADDE 4 - Bu Tebliğ yayımı tarihinde yururluğe girer.
MADDE 5 - Bu Tebliğ hukumlerini Maliye Bakanı yurutur.
EK-İNDİRMEK İCİN TIKLAYINIZ