
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Amacımız, bir geciş donemi sonrası kalıcı bir şekilde enflasyonu aşağı cekmek. Merkez Bankası'nın da tahminlerinden goreceğiniz gibi, enflasyon onumuzdeki birkac ay icerisinde gecici bazı faktorler nedeniyle artışa devam edecek." dedi. Yeni Şafak'ın sorularını cevaplandıran Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, finans piyasaları ve Turkiye ekonomisiyle ilgili onemli mesajlar verdi. Şimşek; Yeni Şafak Genel Yayın Yonetmeni Huseyin Likoğlu, Yazı İşleri Muduru İdris Saruhan ve Ankara Haber Muduru Fazlı Şahan'a yeni ekonomi yonetiminin yol haritasında neler olduğunu anlattı.
Şimşek, bugun Turkiye'nin karşısından esen ruzgarların 2024'un ikinci yarısından itibaren destekleyici bir nitelik kazanacağını soyledi. Şimşek, Korfez ulkeleriyle imza altına alınan yatırımların ilk diliminin bu sene Turkiye'yi giriş yapacağını belirtti. Butce acığına yonelik Maastricht Kriterleri ile uyumlu bir seviyeye gelmesini sağlayacak tedbirleri aldıklarını ifade eden Şimşek, İstanbul'da yatırımcılarla yaptığı toplantıya ilişkin Turkiye'ye ilginin yoğun olduğunu belirtti. Şimşek'in acıklamaları ozetle şoyle:
KAYNAK GİRİŞİ ARTAR
Amacımız, bir geciş donemi sonrası kalıcı bir şekilde enflasyonu aşağı cekmek. Merkez Bankası'nın da tahminlerinden goreceğiniz gibi, enflasyon onumuzdeki birkac ay icerisinde gecici bazı faktorler nedeniyle artışa devam edecek. Bizim butce dengelerini iyileştirmek, depremin yaralarını sarmak icin yaptığımız bazı vergi duzenlemeleri var. Bu vergi duzenlemeleri de tabii enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak. Bir kerelik yaptığımız bir duzenleme bu. Yine bu sene vatandaşlarımızın, toplumun değişik kesimlerinin gecmiş enflasyona karşı kayıplarını telafi icin ciddi ucret artışları oldu. Biz inanıyoruz ki uygulayacağımız programla ongorulebilirlik artacak. Turkiye'ye kaynak girişi artacak ve onumuzdeki donemde belirsizlik azaldıkca, cari acık daraldıkca inanıyorum ki kurda goreceli bir istikrara doğru gideceğiz. Bu da enflasyonu ve beklentileri olumlu yonde etkileyecek.
SERMAYESİ FAZLA ULKELERLE BAŞLADIK
Son 2 ay icerisinde biz onceliği Korfez ulkeleri ile olan ikili ilişkiler cercevesinde Turkiye'nin ihtiyacı olan kaynağı tedarik noktasında bir cabaya girdik. Orta Doğu'nun ozellikle de Korfez ulkeleri bağlamında bakacak olursak, Korfez ulkelerinin ozelliği olarak sadece petrol ve doğal gaz ihrac etmiyorlar. Kendi ekonomilerinde absorbe edemeyecekleri kadar bir sermaye fazlasına sahipler. Dolayısıyla bizim de sermaye ithalatına ihtiyacımız var. O nedenle sermaye fazlası olan ulkelerle başladık, onlarla ikili diyalogları kurduk. Cumhurbaşkanı'mız orayla en ust duzeyde cok iyi ilişkileri var. Cumhurbaşkanı'mızın mukemmel denilebilecek duzeydeki siyasi ilişkilerini biz ekonomide ticaret anlamında, dış kaynak anlamında bir fırsata donuşturmek istedik. O potansiyelin ikili ilişkilerin guclu yanlarının ticarete yansımasını istedik. Sermaye akımlarına yansımasını sağlamaya calıştık.
İLK DİLİM BU SENE
Korfez ulkeleriyle cok verimli diyaloglarımız var, bunun en somut emaresi BAE ile acıklanan 51 milyar dolarlık yatırım paketi. Bu yatırımların bir kısmı bu sene icerisinde başlamak uzere bir kaynak akışına donuşecek diye bekliyoruz. Gerek deprem yaralarının sarılması icin uzun vadeli finansman, gerekse ihracatın finansmanı icin kaynak bunlar hızlı bir şekilde Turkiye'ye kazandırılabilecek kaynaklar. Orneğin enerji yatırımları, yenilenebilir enerji yatırımları zaman alabilir. Korfez ulkeleriyle bu diyalog guclu bir şekilde devam edecek. (Rusya-Ukrayna savaşı) Kotumser senaryo duşuk bir olasılık ama savaşın genişlemesi daha bolgesel bir alana yayılması ama cok duşuk bir olasılık. Kuresel ekonomik buyumenin sınırlı olması risk iştahını da sınırlıyor.
Bizim gibi gelişmekte olan ulkeler riskli addedildiği icin kuresel buyumenin yavaşladığı donemlerde risk iştahı bir miktar daralıyor. Ben inanıyorum ki 2024'un ikinci yarısından itibaren bugun karşıdan esen ruzgarlar destekleyici bir nitelik kazanacak. Cunku Fed faiz artışında zirveyi buldu. Buyuk ihtimalle piyasa 2024'un ikinci ceyreğinden itibaren faiz duşuşlerini konuşmaya başlayacak. Kuresel ekonomi şu anda zayıf seyrediyor. Dolayısıyla ufak da olsa bir toparlanma risk iştahını onemli yansıyor. O arada mahalli secimler de aradan cıkmış olacak. Turkiye'nin hala onunde cok uzun sure bir programın olduğu yapısal reformun olduğu gundeminin canlandırıldığı bir donemde olacağız.
Turkiye'ye cok buyuk ilgi var
İstanbul'da JP Morgan'ın ev sahipliğinde yaptığımız toplantıya ilgi cok buyuktu. Ben eskiden bu sektorde cok uzun yıllar calıştım. Genelde ağustos ayında ozellikle Avrupa'dan fon yoneticileri bu tur etkinliklere katılmazlar. Ağustos ayı buyuk oranda tatil ayıdır. İşlerin nispeten rolantiye alındığı yavaşladığı bir aydır. İlgi cok buyuk cunku uzun bir sure sonra Turkiye'de bir dezenflasyon programı, kalıcı bir şekilde enflasyonu kontrol altına alma, cari acığı kontrol altına alma programı oldu. Turkiye her zaman yabancıların ilgilenmesi gereken potansiyeli cok buyuk bir ulke. Yatırımcılara da anlattım sunumumda. O toplantıda "Bana dunyada nufusu 85 milyon ve kişi başına milli geliri 10 bin dolar olan kac ulke sayabilir misiniz?" dedim. "Turkiye haric 5 tane ulke var" dediler. ABD, Cin, Rusya, Meksika ve Japonya. 6'ncı ulkeyi sayamazsınız. 6'ncı ulke Turkiye. Dolayısıyla Turkiye potansiyeli de pazar buyukluğu de cok buyuk bir ulke. Biz dunya normlarına uygun, kurala dayalı politikalar gudersek Turkiye'ye kaynak akışında herhangi bir sorun olmaz. Potansiyel kesinlikle vardı goruşmelerimizde. Biraz bekle-gor modundalar, doğru adımlar atıldığına inanıyorlar. Bunların devamı gelir mi, noktasında bir bekle- gor modunda.Hisse senedi yatırımcıları oyle değil. 8 haftadır ust uste net girişler var borsaya yani net olarak dışardan bir fon girişi var.