
AK Parti Sozcusu Omer Celik, AK Parti MYK gundemine ilişkin basın toplantısı duzenledi. Celik, Kur'an-ı Kerim'e yonelik saldırılarla ilgili, "Bunlar nefret suclarıdır. İfade ozgurluğuyle hicbir ilgisi yoktur. BM 'suc' diye niteledi." dedi. Ote yandan Celik, orman yangınlarında kullanılan İHA'larla ilgili, "BAYKAR'ın İHA'larına bir kara propagandanın yurutulduğunu gorduk" diyerek tepki gosterdi.
İşte Celik'in acıklamalarından satır başları:
urk demokrasisi acısından AK Parti tarihi acısından onemli bir gun. Turk demokrasisi acısında doğrudan Cumhurbaşkanımızın halkın oyuyla Cumhurbaşkanı olarak secilmesinin 9.'uncu yıl donumundeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın emanete sahip cıktığı gorulmuştur.Yıkım siyaseti karşısında kararlı mucadele ettiği gorulmuştur. 2023 secimlerinde yaklaşık 28 milyon oy alarak tescil etmiştir. Milletimiz her zaman verdiği destekle hicbir zaman onu yalnız bırakmamıştır.
Onemli gelişmelerden bir tanesi, sıfır atık konusundaki Turkiye'nin ortaya koyduğu inisiyatif. Emine Erdoğan hanımefendi BM'ye katılmıştı 30 Mart Sıfır Atık gunu olarak kabul edilmişti. 2035 yılında yuzde 65'e ulaşma hedefimiz Hanımefendi tarafından zikredildi. Sıfır Atık Projesi yeni aşamalara ulaşıyor. Bu sıfır atığın diğer ulkeler tarafından da ornek alındığını goruyoruz. Hanımefendinin başlattığı inisiyatifin ornek hale gelmesi kıymetli bir misyonu surdurmektedir.
"Secim sonuclarını kabullenemeyen bir tablo var"
Muhalefetle ilgili tartışmalar var. Secimlerin ilk turu devam ederken, bazı odaklar bize şu soruyu getiriyorlardı: Secim sonuclarını kabul edecek misiniz? Ben de secim sonuclarını kabulu acısından bizim bir sabıkamız yok. CHP'nin bir sabıkası var diye. Sorunun sorulması gereken onlardır. Geldiğimiz noktada hala secim sonuclarını sindirmek de zorlanan, kabullenemeyen bir tablo var. 'iyi ki Kılıcdaroğlu kaybetmiştir' noktasına gelmiştir. Ortaya cıkan tablo vahimdir.
Diyarbakır anneleri
1438 gundur bu anneler nobet tutuyorlar. İnsan hakları orgutlerinin bu anneleri ziyaret etmeleri gerekirdi. Halen bu derece duyarsızlık, cifte standardı gostermeye devam ediyor. Diyarbakır anneleri mucadeleyi surduruyorlar. İnşallah en kısa zamanda evlatlarına kavuşmalarını temenni ediyoruz.
Terorle mucadele
İki tur mucadele yurutulmektedir. TSK, MİT, Emniyet calışma yurutmektedir. Aynı zamanda siyasi denklemde terorun arkasındaki siyasi arayışların farkındayız. Teroristlerin arkasındakileri de goruyoruz. Mucadelemiz devam edecek.
Orman yangınları
Bireysel hatalar facialara yol acıyor, hassasiyet olmalı. Orman yangınlarında kullanılan diğer İHA-SİHA'lar ses cıkarılamazken BAYKAR'ın İHA'larına bir kara propagandanın yurutulduğunu gorduk. Baykar'ın İHA'larına donuk olarak ortaya koyulan rakamlar ve acıklamalar yanlış. Muhalefet etmek adı altında bir seviyesiyle yurutulduğunu gorduk. İHA'ların orman yangınlarında kullanılması dunyada bizi pozitif ayrıştıran bir tablo oluşturmaktadır. Hastalıklı bir grup tarafından hedef alınmaktadır.
Kur'anı Kerim'e yonelik saldırılar
Bunlar nefret suclarıdır. İnsanlığa donuk suclardır. İfade ozgurluğuyle hicbir ilgisi yoktur. BM 'suc' diye niteledi. İfade ozgurluğu adı altında din ozgurluğu tehdit altına alınmaya başlanmıştır.İfade ozgurluğu din ozgurluğunu ortadan kaldıran kutsal nesnelere saldırıya imkan verecek duzeyde olmamalı. Biz bu devletlere siz uzerinize duşeni yapın dediğinizde ifade ozgurluğune karşı bir soz soylemiş oluyoruz, gorevinizi yerine getirin demiş oluyoruz.
Bir yerde Tevrat'a donuk olarak eylem yapılacağı zaman bu engelleniyor. Bu doğrudur. Hicbir kutsal kitaba karşı eyleme izin verilmemelidir. Onun engellenmesi doğrudur fakat Tevrat'a donuk eylemi engelleyenler Kur'an-ı kerime aynı hassasiyeti gostermiyorlar.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sozcusu Omer Celik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın oyuyla cumhurbaşkanı secilmesinin yıl donumune ilişkin, "9 sene once bugun, vesayet duzeninin sonlandırılması acısından cok daha yuksek bir aşamaya gecilmiş oldu." dedi.
Celik, Parti Genel Merkezi'nde duzenlenen AK Parti Merkez Yurutme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın toplantısı duzenledi.
Pence-Kilit Operasyon bolgesinde şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dileyen Celik, askerlerin ailelerine ve millete başsağlığı dileklerini iletti.
Bugunun Turk demokrasisi ve AK Parti tarihi acısından onemli bir gun olduğunu ifade eden Celik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkın oyuyla doğrudan cumhurbaşkanı olarak secilmesinin 9'uncu yıl donumunde olduklarını anımsattı.
Erdoğan'ın başbakanlık gorevinden sonra cumhurbaşkanı olmasının da AK Parti tarihi acısından tarihi bir donemec olduğunu vurgulayan Celik, sozlerini şoyle surdurdu:
"Butun bu surec, siyasi hayatında, yasaklarla, engellerle, gorunur ve gorunmez siyasi suikastlerle karşılaşmış olan Cumhurbaşkanımızın, milletimizin desteğini alarak sadece milletimize dayanarak, milletten başkasının sozune itibar etmeyerek yuruduğu yolda demokrasi mucadelesinin taclanması anlamına gelmektedir. 9 sene once bugun, vesayet duzeninin sonlandırılması acısından cok daha yuksek bir aşamaya gecilmiş oldu."
- "Milletimiz de hicbir zaman onu yalnız bırakmamıştır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, emanete sonuna kadar sahip cıktığını, butun gucuyle milletin verdiği emaneti taşımaya gayret ettiğini ve bunu başarıyla taşıdığını butun dunyanın kabul ettiğini soyleyen Celik, pek cok tarihi olayda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milletin hak ve menfaatlerini, geleceğini duşunduğunun, bedeli, riski, tehlikesi ne olursa olsun emanete sahip cıkmayı surdurduğunun gorulduğunu belirtti.
Celik, "Kuşkusuz Cumhurbaşkanımız, milletimizin iradesine ve emanetine var gucuyle sahip cıkarken milletimiz de verdiği her destekle hicbir zaman onu yalnız bırakmamıştır. Bu vesileyle AK Parti Genel Merkezi'nde Sayın Cumhurbaşkanımıza, Genel Başkanımıza bir kez daha millete ve devlete hizmet yolunda ustun başarılarının devamını diliyoruz. Allah, sağlık ve sıhhat icerisinde millet icin harcadığı bu mesaisini daha da bereketlendirsin, milletimiz ve devletimiz icin yeni ufuklara kavuştursun." diye konuştu.
- BM Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanlığı teklifi
Omer Celik, "sıfır atık" konusunda Turkiye'nin ortaya koyduğu inisiyatifin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın inisiyatifinde yeni aşamalara ulaştığını dile getirdi.
Gecen yıl Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin ozel davetlisi olarak Emine Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'na katıldığını, o gunun 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Gunu olarak ilan edildiğini anımsatan Celik, daha sonra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in yazılı olarak BM Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanlığı teklifinde bulunduğu Emine Erdoğan'ın kabuluyle, bu mekanizmanın hayata gecirildiğini kaydetti.
BM Sıfır Atık Danışma Kurulu'nun ilk toplantısının cevrim ici olarak gercekleştirildiğini anlatan Celik, "Politikadan sorumlu BM Genel Sekreteri ve BM Habitat İcra Direktorunun katılımıyla oldu bu. Burada, 5 yıl once yuzde 13 olan geri kazanım oranının kısa surede yuzde 27,2'ye ulaşması, 2022'de yuzde 30'a ulaşması ve 2035 yılında yuzde 65 ulaşma şeklindeki hedefimiz Hanımefendi tarafından zikredildi." dedi.
Bunun şu an dunyanın icinde bulunduğu durum acısından cok daha buyuk bir onemi olduğuna değinen Celik, şoyle devam etti:
"İklim bilimciler, butun yuzyılların en sıcak aylarından birini gecirdiğimizi soyluyor. Bu doğrudan cevredeki dengesizliklerin bir neticesi olarak gozukuyor. Fakat cok daha tedirgin edici, hepimizin dikkatini ceken bir cumleyi Guterres ifade etti. 'Dunya kuresel ısınmadan, kuresel kaynamaya gecmiştir' dedi. Buzulların boyle guclu parcalar halinde kopmaya devam etmesi ve diğer unsurlar, bu tedirginliği arttıran insanlık, dunyanın karşı karşıya olduğu tehlikeyi net bir bicimde gosteren bir tablo olarak ortaya cıkıyor."
- "Projenin diğer devletler tarafından ornek alındığını goruyoruz"
Cevreye yapılacak her katkının, dunyanın ve doğanın comertliğiyle anında geri donduğune dikkati ceken Celik, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla Emine Erdoğan'ın inisiyatifinde gercekleşen Sıfır Atık Projesi'nin diğer devletler tarafından ornek alındığını goruyoruz. Bu cercevede bu kurul, 2026'ya kadar uc yıl gorev yapacak. BM kurumlarıyla işbirliği icinde bunlara belediyelerimiz de destek verecek. Hanımefendi'nin başlattığı bu inisiyatifin kuresel bir inisiyatif haline gelmesi, diğer devletler icin ornek teşkil etmesi, Turkiye'nin ortaya koyduğu kuresel duzeyde kabul goren bir inisiyatif olarak son derece kıymetli bir misyonu surdurmektedir."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sozcusu Omer Celik, "Secim sonuclarının kabulu acısından olumsuz bir sabıkamız yok. Secim sonuclarının reddi, hatta ortaya cıkan secim sonuclarının ortadan kaldırılması bakımından darbelere, muhtıralara, yargı ve askeri vesayete destek vermek bakımından CHP'nin kotu bir sabıkası var." dedi.
Celik, Parti Genel Merkezi'nde duzenlenen AK Parti Merkez Yurutme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın toplantısı duzenledi.
Muhalefetle ilgili tartışmaların olduğunu ifade eden Celik, cumhurbaşkanlığı secimlerinin ilk turu devam ederken, muhaliflik adı altında propaganda merkezi gibi calışan bazı odakların karşılarına, "Secim sonucları istediğiniz gibi cıkmazsa bunu kabul edecek misiniz?" sorusunu getirdiklerini ifade etti.
Celik, kendisine sorulan bu soruya, "Secim sonuclarının kabulu acısından bizim olumsuz bir sabıkamız yok. Secim sonuclarının reddi, hatta ortaya cıkan secim sonuclarının ortadan kaldırılması bakımından darbelere destek vermek, muhtıralara destek vermek, yargı ve askeri vesayete destek vermek bakımından CHP'nin kotu bir sabıkası var. Sorunun sorulması gereken taraf biz değiliz. Onlardır. Onların bu soruyu gundeme getirmesi siyasi sacmalıktan ibarettir." karşılığını verdiğini aktardı.
Celik, "Eminim butun vatandaşlarımız ister bize destek versin, ister secim zamanında rakiplerimize destek versin, 'iyi ki secimi bu ekip kazanamamış', 'iyi ki Kılıcdaroğlu kaybetmiş' noktasına gelmiştir." dedi.
- "Bu konuda da secmece davranılıyormuş"
Diyarbakır annelerinin her zaman gundemlerinde olduğunu ifade eden Celik, annelerin 1438 gundur evlatlarına kavuşmak icin nobet tuttuğunu soyledi.
Turkiye ve insan hakları hakkında rapor yayınlayan kuruluşların bu konuyu gundeme almadığını belirten Celik, "Ancak gorduk ki insan haklarının da bir siyaseti varmış. Bu konuda da secmece davranılıyormuş. PKK teror orgutunun gercekleştirdiği insan hakları ihlalleri karşısında bu siyaset onlara 'susmalarını' ya da bunu 'gormezden gelmelerini' tırnak icinde emrediyormuş." ifadelerini kullandı.
Bu derece duyarsızlığın, insan hakları, Turkiye ve dunya hakkında rapor yayınlayanların cifte standardını gostermeye devam ettiğini belirten Celik, Diyarbakır annelerinin evlat mucadelesinin butun dunyaya ornek olduğunu kaydetti.
- "Yıl sonunda 60-70 bin konutun teslimi gercekleşecek"
Depremin oncelikli gundemlerinin başında olduğunu soyleyen Celik, hangi siyasi faaliyet ve surecin icinde olunursa olsun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, deprem bolgesinin yeniden olağan hayat koşullarına dondurulmesi, yaraların sarılması konusundaki iradesinin aynı gucle devam ettiğini ve partinin de bu irade cercevesinde faaliyetlerini surdurmeye, deprem bolgesini takip etmeye devam ettiğini vurguladı.
Cevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca şimdiye kadar 2 milyon 333 bin 672 binada inceleme ve hasar tespit calışmaları yapıldığını aktaran Celik, hayatın normale donmesi, temellerinin atılması, evlerin yapılması, evlerin zamanında yetiştirilmesi acısından bu faaliyetlerin yurutulduğunu anlattı.
TOKİ ve Emlak Konut'un calışmalarını yurutmeye devam ettiğini belirten Celik, "131 bin 51 konutun ihalesi yapıldı. Yıl sonunda inşallah 60-70 bin konutun teslimi gercekleşecek. Turkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli cercevesinde Turkiye'nin butun afetlere karşı korunaklı bir yapıya burunmesi bakımından bu surec hassasiyetle takip edilmektedir." dedi.
- Terorle mucadele
Terorle mucadele konusunda, Turkiye'nin etrafındaki coğrafyada cok sayıda değişkenin kısa surede gundemlerine girdiğini ifade eden Celik, coğrafyayı istikrarsızlaştırarak bunun uzerinden, Turkiye uzerinden olumsuz etkiler uretmek icin bazı siyasetlerin yurutulduğune dikkat cekti.
Omer Celik, şunları kaydetti:
"Bu teror orgutlerinin sadece terorizm adı altında bağımsız faaliyet yurutmediğini, bu siyasi cerceveler ve bu siyasi denklemler cercevesinde maalesef belli devletler tarafından da desteklenerek, belli odaklar tarafından da desteklenerek bunların kurgulandığını goruyoruz."
Turk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Mudurluğu, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatıyla, bu teror hedeflerinin ve teroristlerin bertaraf edilmesi anlamında bir calışma yurutulduğunu soyleyen Celik, calışmanın sadece bununla sınırlı olmadığını vurguladı.
"Bunların arkasındaki siyasi denklemlerin, bolgemize daha cok acı, daha cok gozyaşı getirmeye calışan, bolgemizde yeni bir akım turedi devletcikler oluşturarak, bolgesel istikrarı yok etmeye calışan bu siyasi arayışların, bu siyasi projelerin de farkındayız." ifadesini kullanan Celik, bunlarla da mucadeleyi surdurduklerini bildirdi.
Celik, "Dolayısıyla o teroristin ve teror orgutunun arkasında kimin olduğunu da goruyoruz. O teroristle ve teror orgutuyle mucadele ederken onun arkasına yerleştirilmiş olan ve teroru bir aparat gibi kullanan bu siyasi denklemlerle ve siyasi projelerle de mucadeleye, aynı gucle surdurmeye devam edeceğiz. Bu cercevede teroru kaynağında yok etmek stratejisi başarıyla uygulanmaktadır." ifadelerini kullandı.
- Son 2 ayda 16 bin 18 duzensiz gocmen sınır dışı edildi
Turkiye'nin, kara propagandalarla gocmen karargahı ve gocmen deposu gibi gosterilmeye calışılmasını reddettiklerini belirten Celik, son 2 ay icerisinde gocmen kacakcılarına yonelik duzenlenen 2 bin 37 operasyonda yakalanan 35 bin 797 duzensiz gocmenden 16 bin 18'inin sınır dışı edildiğini ve sınır dışı edilmek uzere de 19 bin 502 duzensiz gocmenin geri gonderme merkezlerinde işlemlerinin devam ettiğini kaydetti.
- "Muhalefet etmenin de bir seviyesi olması lazım"
Yaz aylarında meydana gelen orman yangılarının gundemlerinde olduğunu ifade eden Celik, şoyle konuştu:
"İHA'ların kullanıma alınmasıyla birlikte yangınların tespit edilmesi ve yangınlara mudahale konusundaki sureler cok daha kısa bir noktaya cekilmiştir. Muhalefet etmenin de bir seviyesi olması lazım. En son gorduğumuz gibi burada kullanılan diğer İHA'lara ses cıkarılmazken BAYKAR'ın İHA'larına donuk olarak kara propagandanın bir kez daha yurutulduğunu gorduk. Aslında verdikleri butun rakamlar yanlış. Ortaya koydukları butun yaklaşımlar yanlış. Bununla ilgili ayrıntılı acıklamayı da yaptım. Ortaya konulan fiyatlar dunya standartlarının altında fiyatlardır. "
- "Tevrat, İncil, Kur'an-ı Kerim, hicbir kutsal kitaba karşı eyleme izin verilmemelidir"
Avrupa'da yukselen İslam duşmanlığının gundemlerinde olduğu ve olmaya devam edeceğini soyleyen Celik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yurutulen nefret suclarının ve Kur'an-ı Kerim yakma eylemlerinin insanlık sucu olduğunu belirtti.
Kur'an-ı Kerim'in yakılmasıyla ilgili eylemlere, ifade ozgurluğu cercevesinde Avrupa'da bazı devletlerin destek vermesi ya da bunu mazur gormesinin ifade ozgurluğuyle hicbir ilgisinin olmadığını vurgulayan Celik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Nitekim son derece doğru bulduğumuz bir yaklaşımla Birleşmiş Milletler bunların suc teşkil ettiğini ve karşı cıkılması gereken eylemler olduğunu ifade eden bir karar almıştır. Esas itibarıyla da Avrupa İnsan Hakları Sozleşmesi, ifade ozgurluğunun ifasının birtakım gorev ve sorumluluklar gerektirdiğini ifade etmektedir. Eğer birtakım gorev ve sorumluluklara donuk bir zorunlulukla hareket etmiyorsanız o zaman ifade ozgurluğunun ifası konusunda gorevinizi yerine getirmiyorsunuz, misyonunuzu ortaya koymuyorsunuz demektir.
Bir yerde Tevrat'a donuk olarak bir eylem yapılacağı zaman bu engelleniyor, ki bu doğrudur. Tevrat, İncil, Kur'an-ı Kerim, hicbir kutsal kitaba karşı eyleme izin verilmemelidir. Dolayısıyla Tevrat'a donuk bir eylem olduğunda onun engellenmesi doğrudur. Fakat Tevrat'a donuk bir eylemi, bir nefret sucunu engelleyenler, Kur'an-ı Kerim soz konusu olduğunda aynı tavrı gostermiyorlar. Dolayısıyla da burada bir kirli siyaset yurutulduğunu de bir kez daha goruyoruz."
- "Akdeniz'de herkesin bedel odemesine yol acıyor"
Acıklamalarının ardından, Rusya'nın vatandaşlarına yonelik Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'da konsolosluk hizmeti vermeye başlamasına ilişkin soruyu yanıtlayan Celik, yabancı devletlerin KKTC'ye ofis acmalarını kıymetli bulduğunu soyledi.
Rum tarafının Yunanistan ile yuruttuğu siyasetin, KKTC'yi eşit bir devlet olarak gormekten uzak olduğunu dile getiren Celik, "Bunu ceşitli vesilelerle gorduk. Her seferinde muzakere başlatıyorlar. Muzakereden kacan onlar oluyorlar. Ama daha sonra gidip bunu Avrupa'da, belli mahfillerde başka turlu sunuyorlar." dedi.
Celik, Akdeniz'in, Avrupa Birliği'nin (AB) basiretsiz kararının bedelini odediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"O da Rumları, Avrupa Birliği uygulamalarına aykırı olarak tek taraflı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti altında bir korsan devlet şeklinde tutup Avrupa Birliği'ne almaları. Halbuki cozulmemiş sorun. Kıbrıs Cumhuriyeti diye bir cumhuriyeti tek başına Rumlar temsil edemezler. Orada Turk tarafının buna bir onayı yoktur. Dolayısıyla ya aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'ni de alacaksınız ya da bu muzakereleri sorun cozulunceye kadar erteleyeceksiniz. Şimdi ortaya cıkan tablo Avrupa Birliği'nin aldığı bu basiretsiz karar, on yargılı karar, butun bir Akdeniz'de herkesin bedel odemesine yol acıyor. Burada Turkiye'nin geldiği nokta, artık iki eşit devlet olarak bu surecin yuruyeceğidir."