CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Yuksekoğretim Kurumları Sınavı (YKS) tercihlerinin bitmesinin ardından yeniden barınma krizinin başlayacağını belirtti Genclik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'a konuya ilişkin soru onergesi veren CHP'li Bankoğlu, KYK'nin yurt ve yatak kapasitesini, barınma koşullarını ve vakıflara ait ozel yurtları sordu.
Tercihler bitti, oğrenciler kara kara duşunuyor
Bankoğlu acıklamasında şunları soyledi:
"İki milyonu aşkın oğrencinin katıldığı YKS'nin tercih sureci gectiğimiz gun itibariyle sonlandı. Ekonomik buhran nedeniyle oğrenciler bu yıl da hayallerini değil, butcelerini duşunmek zorunda kaldı. Oğrenciler eğitim oğretim hayatlarını ve gelecek hayallerini değil, 'en az maliyetle nasıl okuyabilirim' sorusunu duşunerek tercihlerini yaptılar. Tercih stresi bitti ama şimdi de kalacak yer stresi başladı. Beslenme, ulaşım ve eğitim materyalleri maliyetlerine ek olarak, oğrenciler "barınma" konusunu nasıl cozeceğini duşunuyor. Fiyatların olağanustu arttığı bu donemde devlet yurtlarına buyuk bir talep ve yığılmanın olacağını ongormek icin kahin olmaya gerek yok. Bu yığılmaya karşı ne onlemler alındı bilmiyoruz. Ayrıca ozel yurt ucretlerinin de dudak ucuklatan meblağlara ulaştığını goruyoruz. İstanbul ve Ankara gibi buyukşehirlerde 20 binden 100 bin liraya kadar varan fiyatlardan soz ediliyor. Bunların icerisinde yol, yemek maliyetleri elbette dahil değil. Oğrencilerin ozellikle buyukşehirlerde kiraya cıkması da bu ekonomik tabloda mumkun değil. Tum bu sorunlar nedeniyle gectiğimiz yıllarda yaşanan yurt krizinin tekrar yaşanacağını ongoren oğrenciler şimdi kara kara duşunuyor."
Sayı belli, kapasite belli, yurt sorununu cozmek icin neyi beklediniz?
"Yurt sayısı yetersiz ve yatak kapasitesi oldukca duşuk. Gectiğimiz yıl yurt sorununu "ek ranza" mantığıyla cozmeye calıştılar. Dort kişilik odaların sekiz kişiye kadar zorlamayla yukseltildiğini gorduk. Oğrenciler eğer şanslıysa ve yurda cıkabildiyse daracık odalarda eğitimine devam etti. Yuksek yurt ucretleri, surekli zamlanan yemek ucretleri ve diğer eğitim maliyetlerindeki olağanustu artışla oğrenciler resmen cezalandırıldı. Şimdi ise yurt kapasitelerine ilişkin Bakanlık tarafından hala icimizi rahatlatacak bir acıklama yapılmış değil. Buyukşehirleri yazan oğrenciler ne yapacak, nerede yaşayacak, nasıl okuyacak, bilmiyoruz. Eğitimde reform diye ovunen iktidarın 20 yılda en basit yurt sorununu bile cozememiş olması icler acısı bir durum. Sınava giren aday sayısı belli, tercih sayısı belli, kontenjanlar belli, yurt sayısı belli, kiralardaki artış belli. Her şey apacık ortadayken yurt sorununu cozmek icin niye beklediniz?"
Oğrenciler tarikat yurtlarına mı yonlendiriliyor?
"Kamuoyu bunca senedir alınmayan onlemlerin, bu boş vermişliğin altında başka bir siyasi ajandanın olup olmadığını sorguluyor. Gectiğimiz yıllarda bin bir teşvik ve destekle birtakım cemaat ve tarikatlara ayrıcalık sağlandığını gorduk. Bu yapıların ulkenin her şehrinde yuzlerce vakıf ve yurtları var. Yine buralarda kamuoyu vicdanını yaralayan cok sayıda skandal olay yaşandı; olayların uzerinin nasıl ortulmeye calışıldığına da hep birlikte tanık olduk. Bu ekonomik buhranda oğrencileri ve aileleri zor durumda caresiz bırakarak bu yapıların kucağına mı itmeye calışıyorsunuz? Sosyal devlet, eğitim ve oğretim icin tum kaynaklarını seferber etmeliyken resmen oğrencileri eğitimden uzaklaştırıyor. Bakanlık yurt sorununu acil şekilde cozemiyorsa astronomik ozel yurt ucretleri ve kiralar karşısında oğrencileri ekonomik anlamda destekleyecek başka bir formul bulmalıdır. Barınma bursları yaygınlaştırılmalıdır. Yurtlardaki barınma koşulları iyileştirilmeli ve vakıflara ait ozel yurtlar sıklıkla denetlenmelidir. Biz her yıl aynı krizi yaşamak istemiyoruz."