
İdari Dava Daireleri Kurulu, infaz ve koruma memuru olarak gorev yapmakta iken Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atamasına ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu. İlk derece mahkemesinin ısrar karını hukuka aykırı buldu. Davacı hakkındaki iddialar nelerdir
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, Kurum birinci muduru olan ...'nin davacının infaz ve koruma başmemuru olarak gorevlendirilmesi icin teklifte bulunduğu, ancak ilgili Yonetmeliğe gore bu goreve atanabilmek icin en az 2 yıllık yuksek okul mezunu olunması gerektiğinin belirtildiği; ancak, ceza infaz kurumlarındaki personel eksikliği sebebi ile kıdemli personelin vardiya duzenlemesi, koordinasyon gibi işleri yurutmek uzere başmemur olarak gorevlendirilmesi uygulaması kapsamında, davacının başmemur olarak gorevlendirilmesi işleminin bizzat dava konusu atama işlemini de teklif eden Adalet Komisyonu tarafından tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacının, herkesin sicil amiri gibi davrandığı, tehditkar ve emir cumleleri ile konuştuğu, ikinci mudur ...'nun makam odasındaki koltuğuna oturduğu, davacının kurumda sigara icmenin yasak olduğu alanlarda ağzında sigara ile dolaştığı, bir memuru sacından cekip azarladığı, davacının da icerisinde yer aldığı ve birlikte hareket eden kurum calışanlarının bazı mahkumlara ideolojik sebeplerle ayrım yapıp, hak etmedikleri halde acık goruş yapmalarını sağladıkları şeklinde beyanlara yer verildiği gorulmekle birlikte, bu hususların somut bilgi ve belgeler ile ortaya konulamadığı, temyize konu kararda tanıklığı aktarılan kişilerin beyanına gore koltuğuna oturulduğu ve kendi makam odasından cıkmak zorunda kaldığı.
Davacının iddiaları
Davacı tarafından, başmemur gorevlendirmesinin doğrudan Adalet Komisyonu tarafından yapıldığı, bu gorevlendirmeye Kurumda yeteri kadar başmemur bulunmadığından hizmet gereği ihtiyac duyulduğu, hukuka aykırı işlem ile atandığı ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da tecrubesi ve mesleki birikimi nedeniyle başmemur olarak gorevlendirildiği, Kurum Mudurunun yağışlı bir gunde lojmana giderken, bobrek hastası olduğu icin kendisini de araca almasında nasıl kusurlu olduğunun izaha muhtac olduğu, suresi dolduktan sonra boş kalan lojmanları kendisinin ve diğer altı personelin kullanmaya devam etmesinin idarenin tasarrufu ile olduğu, Kurumda bulunmayan, hicbir bilgi ve gorgu sahibi olmayan bir takım mufterilerin beyanıyla rapor duzenlendiği, amirlerine karşı kırıcı ve incitici davrandığı, diğer personel uzerinde baskı kurduğu, arzulanan calışmayı sergilemediği, kendisini geliştirme yonunde caba sergilemediği, gorevine bağlı olmadığı, bilgi, başarı ve calışma derecesinin zayıf olduğu gibi soyut ve mesnetsiz iddialara itibar edilerek davanın reddi yolunda verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri surulmektedir.
İDDK: Somut bir şey olmadan hizmet gereği atama hukuka aykırıdır
Dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, davacı ile aynı lojmanda oturan Kurum birinci mudurunun, bobrek rahatsızlığı olan davacıyı yağmurlu bir gunde araca almasının ve lojmana kadar beraber gitmelerinin, hangi yonuyle hukuka aykırılık icerdiğinin idarece ortaya konulamadığı gorulmuştur. Bunun yanı sıra, Kurum muduru ile ikinci mudur arasındaki diyalogdan davacı sorumlu tutulamayacağı gibi, boş kalan lojmanların Adalet Komisyonunca davacının da aralarında bulunduğu personele kullandırılmaya devam ettirilmesinden dolayı davacıya kusur atfedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak suc duyurusunda bulunulması uzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına; davacının, kurum personeline, ...adlı derneğe uye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla ilgili yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise ceza tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir.
Bu durumda, davacı hakkındaki olumsuz değerlendirmelerin dayanağının somut olarak ortaya konulamaması karşısında, davacının gorevinde başarısızlığı ya da yetersizliği kanıtlanmadan veya kamu yararı amacı ve hizmet gerekleri yonunden, il dışına atanmasını gerekli kılacak hukuken gecerli bir neden gosterilmeden tesis edilen dava konusu işlemde, sebep ve maksat unsurları yonunden hukuka uyarlık gorulmemiştir.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3619
Karar No : 2023/587
İSTEMİN KONUSU:
. İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SURECİ :
Dava konusu istem:
Davacının, ... Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz ve koruma memuru olarak gorev yapmakta iken Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atamasına ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Mudurluğunun . tarih ve . sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının ozeti:
. İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;
Davacı hakkındaki, ... 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu birinci mudurunun davacıya iltimas gectiği, davacının aldığı bu destek ile kurum hiyerarşisine aykırı bir tavır icine girdiği, kurum icinde diğer personel uzerinde tahakkum kurduğu, diğer personele karşı kırıcı ve baskıcı bir tavır takındığı, Kurum ikinci mudurunun otoritesini tanımadığı iddialarının tanık beyanları ile desteklendiği ve bu durumun kurum personeli arasında hoşnutsuzluğa yol actığı kanaatine varıldığı, bu duruma gore, Kurum icinde bir takım huzursuzluklara neden olduğu anlaşılan davacının, hizmetin daha iyi işleyebilmesi icin mevzuatın verdiği takdir yetkisi cercevesinde, Ankara Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının . tarih ve . sayılı teklifi uyarınca, ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekcesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının ozeti:
Danıştay Beşinci Dairesinin 27/10/2020 tarih ve E:2016/18580, K:2020/4753 sayılı kararıyla;
Davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak suc duyurusunda bulunulması uzerine Sincan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği; ote yandan, davacı hakkında, kurum personeline, . Derneği (.) adlı bir derneğe uye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla yapılan disiplin soruşturması neticesinde ceza tayinine mahal olmadığına karar verildiği; hakkında olumsuz değerlendirmeye yol acan nedenlerin ve bu olumsuzluğun hizmete olan etkisinin somut olarak ortaya konulamadığı, davacının uzerine atılı eylemlere ilişkin somut herhangi bir bilgi ve belgeye de yer verilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk gorulmediği; bu itibarla, davanın reddi yonundeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekcesiyle, . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının ozeti:
.İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla, davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, başmemur gorevlendirmesinin doğrudan Adalet Komisyonu tarafından yapıldığı, bu gorevlendirmeye Kurumda yeteri kadar başmemur bulunmadığından hizmet gereği ihtiyac duyulduğu, hukuka aykırı işlem ile atandığı ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da tecrubesi ve mesleki birikimi nedeniyle başmemur olarak gorevlendirildiği, Kurum Mudurunun yağışlı bir gunde lojmana giderken, bobrek hastası olduğu icin kendisini de araca almasında nasıl kusurlu olduğunun izaha muhtac olduğu, suresi dolduktan sonra boş kalan lojmanları kendisinin ve diğer altı personelin kullanmaya devam etmesinin idarenin tasarrufu ile olduğu, Kurumda bulunmayan, hicbir bilgi ve gorgu sahibi olmayan bir takım mufterilerin beyanıyla rapor duzenlendiği, amirlerine karşı kırıcı ve incitici davrandığı, diğer personel uzerinde baskı kurduğu, arzulanan calışmayı sergilemediği, kendisini geliştirme yonunde caba sergilemediği, gorevine bağlı olmadığı, bilgi, başarı ve calışma derecesinin zayıf olduğu gibi soyut ve mesnetsiz iddialara itibar edilerek davanın reddi yolunda verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri surulmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ . DUŞUNCESİ :
Temyiz isteminin kabulu ile ısrar kararının bozulması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin acıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde gorulmeyerek, gereği goruşuldu:
İNCELEME VE GEREKCE:
MADDİ OLAY :
Davacı, ... 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz ve koruma memuru olarak gorev yapmakta iken, hakkında 20/02/2013 tarihli rapor duzenlenmiştir. Bu raporda, "Kurum birinci muduru olan .'nin davacının infaz ve koruma başmemuru olarak gorevlendirilmesi icin teklifte bulunduğu, ancak ilgili Yonetmeliğe gore bu goreve atanabilmek icin en az 2 yıllık yuksek okul mezunu olunması gerektiği; aynı mudurun, hizmet aracıyla işe gelip giderken davacıyı da yanında bulundurduğu, yağışlı ve soğuk havalarda dahi aynı lojmanda oturan Kurum ikinci mudurunu aracla goturup getirmediği gibi boylesi bir teklifte dahi bulunmadığı, davacı haricinde hicbir personele bu derece yakın davranmadığı, lojmanda oturma suresi dolan davacının on aya yakın fazladan lojmandan yararlanmasını sağladığı, bu durumun personel arasında tepki ile karşılandığı; davacının, diğer personelle tehditkar bir uslup ile ve emir cumlesi kurarak konuştuğu, kurum icinde sigara icmek yasak olduğu halde sigara ictiği, Kurum birinci mudurunun, davacıyı kısa bir sure icinde keşfedip on plana cıkarmasında ve kendisine iltimas gecmesinde ikisinin aynı siyasi ve ideolojik goruşte olmalarının etkili olduğu, bu nedenlerden dolayı hizmet gereği olarak idari tasarrufla davacının gorev yerinin değiştirilmesinin uygun olacağı kanaatine ulaşıldığı" belirtilmiştir.
Davacı, sicil dosyası itibarıyla kurumunda gorevine devamının uygun gorulmediği gerekcesiyle, hizmet gereği olarak Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Mudurluğunun . tarih ve . sayılı işlemi ile ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen atanmıştır.
Davacı hakkında yukarıda değinilen iddialara ilişkin olarak suc duyurusunda bulunulması uzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş; kurum personeline, . Derneği (.) adlı bir derneğe uye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise ceza tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir.
Davacının ... Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna atanması işleminin iptali istemiyle, temyizen incelenen dava acılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde; kurumların gorev ve unvan eşitliği gozetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar cercevesinde daha ust, kurum icinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilecekleri kuralına,
10/7/2003 tarih ve 25164 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yonetmeliği'nin "Hizmet gereği atama" başlıklı 29. maddesinde ise, "Adli veya idari soruşturma ya da sicil raporları sonucları veya denetim elemanlarınca duzenlenen raporlara gore olumsuzluğu tespit edilmiş olanlar veya tutum ve davranışları nedeniyle o yerde kalmaları, ilgisine gore Cumhuriyet başsavcısı, bolge idare mahkemesi başkanı veya Adli Tıp Kurumu Başkanınca uygun gorulmeyip gerekceli olarak atanmaları teklif edilenler, bu Yonetmelikte belirtilen zorunlu calışma surelerini tamamlamadan hizmet gereği olarak başka bir yere atanabilirler. Atamaları adalet komisyonlarınca teklif edilenler komisyonlarca komisyon merkez veya mulhakatlarına atanabilecekleri gibi komisyonların teklifi uzerine Bakanlık onayı ile başka yerlere de atanabilirler." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kamu gorevlilerinin naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı acık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gozardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sozu edilen bu durumun dava konusu idari işlemin iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal ictihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava konusu işleme dayanak teşkil eden Adalet Komisyonunun teklifi, 20/02/2013 tarihli rapora dayanmaktadır. Bakılan uyuşmazlığın cozumu icin, anılan raporda yer alan ve temyize konu mahkeme kararının gerekcesine esas teşkil eden isnatların, subuta erip ermediği ve davacının il dışına atanmasının dayanağı olup olamayacağının ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, Kurum birinci muduru olan ...'nin davacının infaz ve koruma başmemuru olarak gorevlendirilmesi icin teklifte bulunduğu, ancak ilgili Yonetmeliğe gore bu goreve atanabilmek icin en az 2 yıllık yuksek okul mezunu olunması gerektiğinin belirtildiği; ancak, ceza infaz kurumlarındaki personel eksikliği sebebi ile kıdemli personelin vardiya duzenlemesi, koordinasyon gibi işleri yurutmek uzere başmemur olarak gorevlendirilmesi uygulaması kapsamında, davacının başmemur olarak gorevlendirilmesi işleminin bizzat dava konusu atama işlemini de teklif eden Adalet Komisyonu tarafından tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacının, herkesin sicil amiri gibi davrandığı, tehditkar ve emir cumleleri ile konuştuğu, ikinci mudur ...'nun makam odasındaki koltuğuna oturduğu, davacının kurumda sigara icmenin yasak olduğu alanlarda ağzında sigara ile dolaştığı, bir memuru sacından cekip azarladığı, davacının da icerisinde yer aldığı ve birlikte hareket eden kurum calışanlarının bazı mahkumlara ideolojik sebeplerle ayrım yapıp, hak etmedikleri halde acık goruş yapmalarını sağladıkları şeklinde beyanlara yer verildiği gorulmekle birlikte, bu hususların somut bilgi ve belgeler ile ortaya konulamadığı, temyize konu kararda tanıklığı aktarılan kişilerin beyanına gore koltuğuna oturulduğu ve kendi makam odasından cıkmak zorunda kaldığı iddia edilen ...'nun ifadesinde bu iddiayı destekler bir beyanda bulunulmadığı gorulmuştur.
Dava konusu işlemin dayanağı olan raporda, davacı ile aynı lojmanda oturan Kurum birinci mudurunun, bobrek rahatsızlığı olan davacıyı yağmurlu bir gunde araca almasının ve lojmana kadar beraber gitmelerinin, hangi yonuyle hukuka aykırılık icerdiğinin idarece ortaya konulamadığı gorulmuştur. Bunun yanı sıra, Kurum muduru ile ikinci mudur arasındaki diyalogdan davacı sorumlu tutulamayacağı gibi, boş kalan lojmanların Adalet Komisyonunca davacının da aralarında bulunduğu personele kullandırılmaya devam ettirilmesinden dolayı davacıya kusur atfedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davacı hakkındaki iddialara ilişkin olarak suc duyurusunda bulunulması uzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına; davacının, kurum personeline, ...adlı derneğe uye olmaları konusunda baskı uyguladığı iddiasıyla ilgili yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise ceza tayinine mahal olmadığına karar verilmiştir.
Bu durumda, davacı hakkındaki olumsuz değerlendirmelerin dayanağının somut olarak ortaya konulamaması karşısında, davacının gorevinde başarısızlığı ya da yetersizliği kanıtlanmadan veya kamu yararı amacı ve hizmet gerekleri yonunden, il dışına atanmasını gerekli kılacak hukuken gecerli bir neden gosterilmeden tesis edilen dava konusu işlemde, sebep ve maksat unsurları yonunden hukuka uyarlık gorulmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Acıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulune;
2.Davanın yukarıda ozetlenen gerekceyle reddine ilişkin . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın . İdare Mahkemesine gonderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen gunden itibaren 15 (onbeş) gun icinde karar duzeltme yolu acık olmak uzere, 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.