Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığınca hafızlık belgesi verilen ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrencilerin hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerine herhangi bir sınav puanı aranmaksızın tercihlerine gore yerleştirilmesine ilişkin duzenlemeyi hukuka uygun buldu. Muşterek daire "eşitlik" ilkesinden yola cıkarak iptal etti
Bu durumda; hafızlık belgesine sahip oğrenciler acısından sınav şartını tamamen ortadan kaldıran ve hafızlık belgesi bulunan ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrenciler ile, sınava hazırlanarak yerleştirmeye esas puanı almış bulunan, hafızlık belgesine sahip olmayan ve hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerini tercih etmek isteyen oğrenciler arasında eşitlik ilkesine aykırı uygulamaya gidilmesi sonucunu doğuracak nitelikte olan dava konusu Yonetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasına eklenen (h) bendinin, kanun onunde eşitlik ilkesi ile eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini temel ilke olarak kabul eden Kanun hukmune aykırı olduğu,
İDDK eşitlik kavramına acıklık getitdi
Bu kuralın, aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların oluşturulmasını engellediği, aynı durumda olanlar icin farklı duzenleme yapılmasının eşitliğe aykırılık oluşturacağı, Anayasa'nın amacladığı eşitliğin, mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitlik olduğu, bir diğer anlatımla aynı hukuki durumda olanlar icin aynı, ayrı hukuki durumda olanlar icin ayrı kurallar ongorulmesinin Anayasa'nın ongorduğu eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 07/05/2021 tarih ve 31477 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/02/2021 tarih ve E:2019/89, K:2021/10 sayılı kararında ve istikrar kazanmış bircok kararında da;
"...Anayasa'nın 10. maddesinde ...belirtilen kanun onunde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar icin soz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik ongorulmuştur. Eşitlik ilkesinin amacı; aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, kişilere ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını onlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun onunde eşitlik, herkesin her yonden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki ozellikler, kimi kişiler ya da topluluklar icin değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da ongorulen eşitlik ilkesi zedelenmez..." değerlendirmesine yer verilmiştir.
Dolayısıyla, kişisel nitelikleri ve durumları ozdeş olanlar arasında, kanunlara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamayacaktır. Kanunlar, eşitlik ilkesine uygun bir şekilde, aynı veya benzer durumda bulunanlar icin haklarda ve odevlerde, yararlarda ve yukumluluklerde, yetkilerde ve sorumluluklarda, fırsatlarda ve hizmetlerde eşit davranılmasını sağlayacak kurallar icermelidir.
Hafızlık yapan oğrencilere sağlanan vu hak fırsat eşitliği gereğidir
Oncelikle; hafızlık belgesi bulunan ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrenciler ile, sınava hazırlanarak yerleştirmeye esas puanı almış bulunan, hafızlık belgesine sahip olmayan ve hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerini tercih etmek isteyen oğrenciler arasında "eşitlik ilkesinin" uygulanabilmesi icin; yukarıda ifade edilen Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği uzere; oğrencilerin durum ve konumlarındaki ozelliklerin aynı olması gerekmektedir.

Burada, hafızlık belgesine sahip olan oğrenciler ile anılan belgeye sahip olmayan oğrencilerin hukuksal ve fiili durumlarının aynı olmadığı dikkate alındığında; ancak yoğun caba ve emek gerektiren bir eğitim sonunda verilen hafızlık belgesi alan oğrencinin, yine almış olduğu eğitim ile uyumlu olarak sadece hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip lisesine kaydının yapılmasına imkan sağlanması, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin bir gereğidir.
Bu itibarla, davanın reddi gerekirken dava konusu duzenlemenin iptali yolundaki Muşterek Kurul kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3461
Karar No : 2023/436
İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Sekizinci ve İkinci Daireleri Muşterek Kurulunun 17/05/2022 tarih ve E:2021/6739, K:2022/3316 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SURECİ :
Dava konusu istem:
28/10/2016 tarih ve 29871 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yonetmelik ile değişik 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin 23. maddesinin 2. fıkrasına eklenen (h) bendinin, 30. maddenin 1. fıkrasındaki "en az 70" ibaresinin, 88. maddesinin 8. fıkrasının ve 91. maddesinin 2. fıkrasının (ğ) bendinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının ozeti:
Danıştay Sekizinci ve İkinci Daireleri Muşterek Kurulunun 17/05/2022 tarih ve E:2021/6739, K:2022/3316 sayılı kararıyla;

Muşterek Kurulun 11/03/2020 tarih ve E:2016/15234, K:2020/1778 sayılı kararının, dava konusu Yonetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasına eklenen (h) bendi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının bozulmasına, temyize konu diğer kısımlarının ise onanmasına dair Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/06/2021 tarih ve E:2020/2727; K:2021/1128 sayılı kararı uzerine bozma kararına uyularak bozulan kısım hakkında yapılan yargılama sonucunda;
Anayasa'nın 10 ve 124. maddeleri ile 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 301. maddesi,1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 2, 4, 7, 8, 26, 27 ve 28. maddeleri ve Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin 20. maddesinin 1. fıkrası ile 2016 yılı Ortaoğretim Kurumlarına Geciş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme e-Kılavuzu'nun "Yerleştirme İşlemleri" başlıklı 1.4. maddesinin (b) bendi belirtilerek;
Ortaoğretime gecişin, oğrencinin yerleştirmeye esas puanına gore yapılmasını ve yerleştirmeye esas herhangi bir puanı olmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrencilerin acık ortaoğretim kurumlarına yonlendirilmelerini ongoren bu duzenlemelere karşın, dava konusu Yonetmelik değişikliği ile, Diyanet İşleri Başkanlığınca hafızlık belgesi verilen ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrencilerin hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerine herhangi bir sınav puanı aranmaksızın tercihlerine gore yerleştirileceğinin ongorulduğu;
Bu durumda; hafızlık belgesine sahip oğrenciler acısından sınav şartını tamamen ortadan kaldıran ve hafızlık belgesi bulunan ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrenciler ile, sınava hazırlanarak yerleştirmeye esas puanı almış bulunan, hafızlık belgesine sahip olmayan ve hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerini tercih etmek isteyen oğrenciler arasında eşitlik ilkesine aykırı uygulamaya gidilmesi sonucunu doğuracak nitelikte olan dava konusu Yonetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasına eklenen (h) bendinin, kanun onunde eşitlik ilkesi ile eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini temel ilke olarak kabul eden Kanun hukmune aykırı olduğu, bu nedenle duzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekcesiyle duzenlemenin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından, hafızlık programı uygulayan Anadolu İmam Hatip Lisesine kaydolan bir oğrencinin hedefleri ve başarı kriterleri arasında 'hafız olmak' niteliğinin de bulunduğu, henuz bu okula kayıt yaptırmadan hafızlığını tamamlayan ve belgesini ibraz eden bir oğrenci ile hafız olmayan ama hafızlık yapmak icin bu okula gelen oğrenci arasında eşitlik kıyaslaması yapılmasının, hafızlık icin emek verenlerin aleyhine bir durum oluşturacağı, dava konusu duzenlemenin, insan gucu kaynağının etkili ve verimli bir şekilde yonlendirilmesine imkan sağladığı, bu durumun milli eğitim sisteminin genel ve ozel amacları ile temel ilkelerine uygun olduğu, diğer yandan 05/09/2019 tarih ve 30879 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklik ile dava konusu bendin mulga sayıldığı, bu nedenle soz konusu bent hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği ileri surulmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci ve İkinci Daireleri Muşterek Kurulunca verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekcesinde one surulen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'IN DUŞUNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile Muşterek Kurul kararının onanması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin acıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği goruşuldu:
Uyeler ., ., . ve .'in, davacı Sendikanın, Sendika Tuzuğu'nde yer alan faaliyet alanı dikkate alındığında, Anayasa'nın "Sendika kurma hakkı" başlıklı 51. maddesi ile 4688 sayılı Kamu Gorevlileri Sendikaları ve Toplu Sozleşme Kanunu'nun "Sendika ve konfederasyonların yetki ve faaliyetleri" başlıklı 19. maddesi uyarınca, dava konusu Yonetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendi yonunden dava acma ehliyetinin bulunmadığı yonundeki oylarına karşılık; eğitim ve oğretim hizmet kolunda faaliyet gosteren davacının, bu alanda duzenlemeler iceren dava konusu Yonetmeliğin iptalini istemekte ehliyetli olduğuna oycokluğu ile karar verilerek, işin esasına gecildi:
İNCELEME VE GEREKCE:
MADDİ OLAY :
28/10/2016 tarih ve 29871 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yonetmelik ile Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin bazı maddelerinde değişiklik yapılmış, 23. maddesinin 2. fıkrasına; "8inci sınıfı tamamlayan ve Diyanet İşleri Başkanlığınca hafızlık belgesi verilen ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrenciler tercihleri de dikkate alınarak hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerine komisyonca dengeli bir şekilde yerleştirilir." duzenlemesini iceren (h) bendi eklenmiştir.
Bunun uzerine temyizen incelenen dava acılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın "Kanun onunde eşitlik" başlıklı 10. maddesinde; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi duşunce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gozetilmeksizin kanun onunde eşit olduğu, hicbir kişiye, aileye, zumreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, Devlet organları ve idare makamlarının butun işlemlerinde kanun onunde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu kurala bağlanmıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Genellik ve eşitlik" başlıklı 4. maddesinde, eğitimde hicbir kişiye, aileye, zumreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, 5. maddesinde; milli eğitim hizmetinin, Turk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Turk toplumunun ihtiyaclarına gore duzenleneceği, 6. maddesinde ise; fertlerin, eğitimleri suresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri olcusunde ve doğrultusunda ceşitli programlara veya okullara yoneltilerek yetiştirilecekler, milli eğitim sisteminin, her bakımdan, bu yoneltmeyi gercekleştirecek bicimde duzenleneceği, bu amacla, ortaoğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun duşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabileceği ve yoneltmede ve başarının olculmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif olcme ve değerlendirme metotlarından yararlanılacağı hukme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın "Kanun onunde eşitlik" başlıklı 10. maddesinde; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi duşunce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gozetilmeksizin kanun onunde eşit olduğu, hicbir kişiye, aileye, zumreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, Devlet organları ve idare makamlarının butun işlemlerinde kanun onunde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları hukmune yer verilmiştir.
Bu kuralın, aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların oluşturulmasını engellediği, aynı durumda olanlar icin farklı duzenleme yapılmasının eşitliğe aykırılık oluşturacağı, Anayasa'nın amacladığı eşitliğin, mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitlik olduğu, bir diğer anlatımla aynı hukuki durumda olanlar icin aynı, ayrı hukuki durumda olanlar icin ayrı kurallar ongorulmesinin Anayasa'nın ongorduğu eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 07/05/2021 tarih ve 31477 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/02/2021 tarih ve E:2019/89, K:2021/10 sayılı kararında ve istikrar kazanmış bircok kararında da;
"...Anayasa'nın 10. maddesinde ...belirtilen kanun onunde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar icin soz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik ongorulmuştur. Eşitlik ilkesinin amacı; aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, kişilere ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını onlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun onunde eşitlik, herkesin her yonden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki ozellikler, kimi kişiler ya da topluluklar icin değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da ongorulen eşitlik ilkesi zedelenmez..." değerlendirmesine yer verilmiştir.
Dolayısıyla, kişisel nitelikleri ve durumları ozdeş olanlar arasında, kanunlara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamayacaktır. Kanunlar, eşitlik ilkesine uygun bir şekilde, aynı veya benzer durumda bulunanlar icin haklarda ve odevlerde, yararlarda ve yukumluluklerde, yetkilerde ve sorumluluklarda, fırsatlarda ve hizmetlerde eşit davranılmasını sağlayacak kurallar icermelidir.
Davacı Sendika tarafından hafızlık belgesine sahip olanlara avantajlı bir durum yaratıldığı, Kılavuz'un acık duzenlemesine rağmen bu belge sahiplerinin diğer oğrencilerden farklı olarak sınava girmeksizin veya yeterli puanı almaksızın anadolu imam hatip liselerine yerleştirilmesinin diğer oğrenciler aleyhine bir durum yarattığı, hafızlık belgesi sahibi olan oğrenciler ile olmayan oğrenciler arasında eşitsizliğe sebep olduğu ileri surulmektedir.
Dava konusu duzenlemeyle 8. sınıfı tamamlayan ve Diyanet İşleri Başkanlığınca hafızlık belgesi verilen oğrencinin yerleştirmeye esas puanı bulunmaması ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşememesi halinde tercihleri de dikkate alınarak hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerine komisyonca dengeli bir şekilde yerleştirilmesi ongorulmuştur.
Oncelikle; hafızlık belgesi bulunan ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrenciler ile, sınava hazırlanarak yerleştirmeye esas puanı almış bulunan, hafızlık belgesine sahip olmayan ve hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerini tercih etmek isteyen oğrenciler arasında "eşitlik ilkesinin" uygulanabilmesi icin; yukarıda ifade edilen Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği uzere; oğrencilerin durum ve konumlarındaki ozelliklerin aynı olması gerekmektedir.
Burada, hafızlık belgesine sahip olan oğrenciler ile anılan belgeye sahip olmayan oğrencilerin hukuksal ve fiili durumlarının aynı olmadığı dikkate alındığında; ancak yoğun caba ve emek gerektiren bir eğitim sonunda verilen hafızlık belgesi alan oğrencinin, yine almış olduğu eğitim ile uyumlu olarak sadece hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip lisesine kaydının yapılmasına imkan sağlanması, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin bir gereğidir.
Ayrıca; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 'Ferdin ve toplumun ihtiyacları' başlıklı 5. maddesinde yer alan; milli eğitim hizmetinin, Turk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Turk toplumunun ihtiyaclarına gore duzenleneceği hukmu ile 'Yoneltme' başlıklı 6. maddesinde ifade edilen; fertlerin, eğitimleri suresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri olcusunde ve doğrultusunda ceşitli programlara veya okullara yoneltilerek yetiştirileceği hukmu de goz onunde bulundurulduğunda; dava konusu duzenlemenin, insan gucu kaynağının etkili ve verimli bir şekilde yonlendirilmesine imkan sağladığı, bu durumun Milli Eğitim sisteminin genel ve ozel amacları ile temel ilkelerine uygun olduğu gorulmektedir.
Bu nedenlerle, dava konusu Yonetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendinde, hukuka, kanun onunde eşitlik ve eğitimde fırsat eşitliği ilkelerine aykırılık bulunmadığı gibi duzenlemenin kamu yararı ile hizmet gereklerine de uygun olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi gerekirken dava konusu duzenlemenin iptali yolundaki Muşterek Kurul kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Acıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulune;
2. Dava konusu Yonetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendinin yukarıda ozetlenen gerekceyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci ve İkinci Daireleri Muşterek Kurulunun 17/05/2022 tarih ve E:2021/6739, K:2022/3316 sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek uzere dosyanın Danıştay Sekizinci Dairesine gonderilmesine,
4. Kesin olarak, 09/03/2023 tarihinde usulde ve esasta oycokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Anayasa'nın, dava konusu Yonetmeliğin yayımlandığı tarih itibarıyla yururlukte bulunan 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tuzelkişilerinin, kendi gorev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak uzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yonetmelikler cıkarabilecekleri kuralı yer almıştır. Anayasa'nın aktarılan hukmu ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir yasa hukmune dayalı olarak hazırlanan yonetmelikler ile yasa hukumlerine acıklık getirilmesi ve yasa hukumlerinin uygulamaya gecirilmesi amaclanmaktadır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Genel amaclar" başlıklı 2. maddesinin 3. fıkrasında; "İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş gorme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak" genel amaclar arasında sayılmış olup; "Eğitim hakkı" başlıklı 7. maddesinde; "İlkoğretim gormek her Turk vatandaşının hakkıdır. İlkoğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri olcusunde yararlanırlar." hukmune yer verilmiştir.
Yine, anılan Kanun'un "Orta oğretim" başlıklı bolumun altında yer alan "Kapsam" başlıklı 26. maddesinde; "Ortaoğretim; ilkoğretime dayalı dort yıllık zorunlu orgun veya yaygın oğrenim veren genel, mesleki ve teknik oğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezlerinin tumunu kapsar. Bu okul ve kurumları bitirenlere, bitirdikleri programın ozelliğine gore diploma verilir. Ancak mesleki eğitim merkezi oğrencilerinin diploma alabilmeleri icin Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen fark derslerini tamamlaması zorunludur." hukmune, "Ortaoğretimden yararlanma hakkı" başlıklı 27. maddesinde; "İlkoğretimini tamamlayan ve ortaoğretime girmeye hak kazanmış olan her oğrenci, ortaoğretime devam etmek ve ortaoğretim imkanlarından ilgi, istidat ve kabiliyetleri olcusunde yararlanmak hakkına sahiptir." hukmune, "Amac ve gorevler" başlıklı 28. maddesinde ise; "Ortaoğretimin amac ve gorevleri, Milli Eğitimin genel amaclarına ve temel ilkelerine uygun olarak;
1. Butun oğrencilere ortaoğretim seviyesinde asgari ortak bir genel kultur vermek suretiyle onlara kişi ve toplum sorunlarını tanımak, cozum yolları aramak ve yurdun iktisadi sosyal ve kulturel kalkınmasına katkıda bulunmak bilincini ve gucunu kazandırmak,
2. Oğrencileri, ceşitli program ve okullarla ilgi, istidat ve kabiliyetleri olcusunde ve doğrultusunda yuksek oğretime veya hem mesleğe hem de yuksek oğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır.
Bu gorevler yerine getirilirken oğrencilerin istekleri ve kabiliyetleri ile toplum ihtiyacları arasında denge sağlanır." hukumlerine yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, 28/10/2016 tarih ve 29871 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yonetmelik ile Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin bazı maddelerinde değişiklik yapılmış, 23. maddesinin 2. fıkrasına; " 8 inci sınıfı tamamlayan ve Diyanet İşleri Başkanlığınca hafızlık belgesi verilen ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrenciler tercihleri de dikkate alınarak hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerine komisyonca dengeli bir şekilde yerleştirilir." duzenlemesini iceren (h) bendi eklenmiştir.
Davacı Sendika; bu duzenlemenin, mevcut orta oğretime geciş sistemi ile Anayasa'da ve 1739 sayılı Kanun'da yer alan eğitimde fırsat ve imkan eşitliği ilkesine aykırı olduğunu iddia etmektedir.
Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtildiği gibi Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve ozgurlukleri koruyup guclendiren, her alanda adil bir hukuk duzeni kurup bunu geliştirerek surduren, hukuki guvenliği sağlayan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaşınan, hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine acık olan devlettir.
İdari faaliyetlerin temel ve ortak amacı kamu yararıdır. İdari duzenlemelerin kamu yararının sağlanması amacına yonelik olması, genel, nesnel, adil kurallar icermesi ve hakkaniyet olcutlerini gozetmesi hukuk devleti olmanın zorunlu sonucudur. Bu nedenle idarelerin idari işlemlerde kendisine tanınan takdir yetkisini adalet, hakkaniyet ve kamu yararı olcutlerini goz onunde tutarak kullanması gerekmektedir.
Ote yandan, Anayasa'nın "Kanun onunde eşitlik" başlıklı 10. maddesinde; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi duşunce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gozetilmeksizin kanun onunde eşit olduğu, hicbir kişiye, aileye, zumreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, Devlet organları ve idare makamlarının butun işlemlerinde kanun onunde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu kurala bağlanmıştır.
1739 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, eğitimde hicbir kişiye, aileye, zumreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı; 7. maddesinde, ilkoğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşların ilgi, istidat ve kabiliyetleri olcusunde yararlanacağı; 8. maddesinde ise, eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanacağı yolunda ayrıntılı duzenlemeler yapılmıştır.
Bu doğrultuda, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaoğretim Kurumları Yonetmeliği'nin "Ortaoğretime geciş esasları" başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında "Ortaokulu veya imam hatip ortaokulunu bitiren oğrenciler, beceri ve yetenekleri doğrultusunda ortaoğretime yerleştirmeye esas puanla ve/veya beceri/yetenek sınav puanıyla tercihleri doğrultusunda ortaoğretim kurumlarına geciş yaparlar." hukmune yer verilmiş; 2016 yılı Ortaoğretim Kurumlarına Geciş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme e-Kılavuzu'nun "Yerleştirme İşlemleri" başlıklı 1.4. maddesinin (b) bendinde ise, "Tercih yapmayan oğrenciler ile hicbir tercihine yerleşemeyen oğrenciler, sistem tarafından acık ortaoğretim kurumlarına yerleştirilecektir. Ancak, ozel eğitim ihtiyacı olan oğrencilerin yerleştirme işlemleri bu kılavuzun 1.7, 1.8 ve 1.9 maddelerine gore gercekleştirilecektir." duzenlemesi getirilmiştir.
Ortaoğretime gecişin, oğrencinin yerleştirmeye esas puanına gore yapılmasını ve yerleştirmeye esas herhangi bir puanı olmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrencilerin acık ortaoğretim kurumlarına yonlendirilmelerini ongoren bu duzenlemelere karşın, dava konusu Yonetmelik değişikliği ile, Diyanet İşleri Başkanlığınca hafızlık belgesi verilen ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrencilerin hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerine herhangi bir sınav puanı aranmaksızın tercihlerine gore yerleştirileceği ongorulmuştur.
Bu durumda; hafızlık belgesine sahip oğrenciler acısından sınav şartını tamamen ortadan kaldıran ve hafızlık belgesi bulunan ancak yerleştirmeye esas puanı bulunmayan ya da herhangi bir ortaoğretim kurumuna yerleşemeyen oğrenciler ile, sınava hazırlanarak yerleştirmeye esas puanı almış bulunan, hafızlık belgesine sahip olmayan ve hafızlık programı uygulayan Anadolu imam hatip liselerini tercih etmek isteyen oğrenciler arasında eşitlik ilkesine aykırı uygulamaya gidilmesi sonucunu doğuracak nitelikte olan dava konusu Yonetmeliğin 23. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendinde, kanun onunde eşitlik ilkesi ile eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini temel ilke olarak kabul eden Kanun hukmune aykırılık bulunduğu, bu haliyle duzenlemenin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Acıklanan nedenlerle, dava konusu duzenlemenin iptaline ilişkin temyize konu Muşterek Kurul kararının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekcede ileri surulen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.