4721 sayılı Turk Medeni Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hukumlerine gore, psikiyatrik rahatsızlık memuriyet gorevini devamlı olarak yapmaya engel oluşturabilecek nitelikteyse ilgili kişi ancak engelli statusunde memur olabilir. Soru: Psikiyatri hastalığından dolayı vasi atanması gerek gorulmeyerek yasal danışman atanan kişi memur olarak atanabilir mı? Yasal danışman atanması memur olmaya engel olur mu?
Cevap: Yasal danışmanlık muessesesi 4721 sayılı Turk Medeni Kanununda duzenlenmiştir. Yasal danışman atama yetkisi vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine ait olup, kayyım atanmasına ilişkin 4721 sayılı Kanunun 426, 427 ve 428. maddesindeki kurallar yasal danışman atanmasında da gecerlidir. Vesayet makamı duruma gore resen veya ilgilinin isteği uzerine yasal danışman tayin edebilir. Vesayetin kaldırılmasına ilişkin hukumler uygulanarak sulh hukuk mahkemesinin gerekli gormesi durumunda yasal danışmanlık sona erdirilir.
Kanunun 429. maddesinde, "Kısıtlanması icin yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli gorulen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde goruşu alınmak uzere bir yasal danışman atanır:
1. Dava acma ve sulh olma,
2. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar uzerinde başka bir ayni hak kurulması,
3. Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi,
4. Olağan yonetim sınırları dışında kalan yapı işleri,
5. Odunc verme ve alma,
6. Ana parayı alma,
7. Bağışlama,
8. Kambiyo taahhudu altına girme,
9. Kefil olma.
Aynı koşullar altında bir kimsenin malvarlığını yonetme yetkisi, gelirlerinde dilediği gibi tasarruf hakkı saklı kalmak uzere kaldırılabilir." hukmu yer almaktadır.
Yasal danışman atanmış bir kişinin, yukarıdaki işlemleri yapabilmesi icin yasal danışmanın muvafakati yeterli olup, ayrıca mahkemeden izin alınmasına gerek yoktur. Yasal danışmanın onayı olmaksızın bu işlerin yaparsa kişi taahhut altına girmemektedir.

Kendisine yasal danışman atanan kişinin fiil ehliyeti kısmen sınırlandırılmıştır. Bu sebeple kişi sınırlı ehliyetli sayılmaktadır. Sınırlı ehliyet durumunda kural olarak kişi ehliyetli sayılmakta, kanunda sayılan işlemler bakımından ise ehliyetsiz sayılmaktadır. Ayrıca yasal danışman atanan kişinin ergin olması zorunludur.
Kendisine yasal danışman atanan kişi, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanırken yasal danışmanın goruşunu almak zorunda olmayıp medeni hakları kullanma yetkisine sahiptir. Vesayetten farklı olarak vesayet makamının denetimine tabi olmayıp, sadece kanunda sayılan işlemleri gercekleştirirken yasal danışman ile birlikte hareket etmek zorundadır. Turk Medeni Kanununa gore vesayeti gerektiren hallerin bulunması halinde kişiye yasal danışman değil vasi atanmaktadır. Vesayeti gerektiren haller Kanunun 405 ila 408. maddelerinde sayılmış olup bunlar;
- Akıl hastalığı ve akıl hastalığı ve akıl zayıflığı,
Savurganlık, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kotu yaşama tarzı, kotu yonetim,
Ozgurluğu bağlayıcı ceza,
Yaşlılık, engellilik, deneyimsizlik veya ağır hastalık sebebiyle işlerini gerektiği gibi yonetemediğini ispat eden ergin bir kişinin kendi isteği halidir.
Turk Medeni Kanununda yer alan yasal danışmanlık muessesesini bu şekilde acıkladıktan sonra sorunun cevabına gecebiliriz. Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinde memur olabilmek icin gerekli şartlar sayılmıştır. Bu şartlar Turk vatandaşı olma, yaş şartı, oğrenim şartı, kamu haklarından mahrum bulunmamak, mahkumiyete ilişkin koşulları taşımak, askerlikle ilgisi bulunmamak, gorevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamaktır. Akıl hastalığı olmaması şartı engelli kontenjanları dahilinde yapılacak atamalarda aranmamaktadır.
Soruda bahsi gecen psikiyatrik rahatsızlık memuriyet gorevini devamlı olarak yapmasına engel oluşturabilecek nitelikteyse ilgili ancak engelli statusunde memur olabilecektir.

Diğer taraftan, Danıştay 5. Dairesi vesayet altındaki kişinin memur olup olamayacağına ilişkin hususlara da yer verdiği 15.1.1991 tarihli ve E.1988/2652, K.1991/25 sayılı Kararında, hukumlu olması sebebiyle vesayet altında bulunan kişinin mahkumiyet suresince medeni hakları kullanma bakımından sınırlı ehliyetsiz durumda bulunduğunu, bu durumdaki bir kişinin kamu gucu ve yetkisi kullanmak suretiyle yerine getirilen memurluk gorevini gereğince yurutemeyeceğine hukmetmiştir.
Yazımızın başlangıc kısmında yasal danışman tayin edilmiş kişinin medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olduğunu, vesayetten farklı olarak vesayet makamının denetimine tabi olmadığını, sadece Kanunda sayılan işlemleri gercekleştirirken yasal danışmanının onayını alması gerektiğini belirtmiştik. Yasal danışman tayin edilmiş kişi vesayet altındaki kişiye gore cok daha serbest durumda olduğundan Danıştayın vesayete ilişkin yukarıda yer verdiğimiz kararındaki hukum kanaatimizce yasal danışmana teşmil edilmemelidir.
Sonuc olarak yasal danışman atanmış kişinin psikiyatrik rahatsızlığı gorevin devamlı yapılmasına engel oluşturmayacak duzeyde ise diğer şartları da taşıması halinde memuriyete atanabileceğini, aksi durumda rahatsızlık sebebiyle yuzde 40 ve daha yukarı, sureli veya surekli engellilik raporuna sahip olması halinde 657 sayılı Kanunun 53. maddesi kapsamında engelli kontenjanları dahilinde memur olarak atanabileceğini değerlendirmekteyiz.