Emniyet personelinin disiplin bakımından tabi olduğu hukumler 7068 sayılı Kanunda yer alan meslekten cıkarma cezası sadece personelin emniyet, jandarma ve sahil guvenlik teşkilatında bir daha calıştırılmamasını ifade etmektedir. Soru: Bir ceza soruşturması kapsamında hakkında kamu davasının acılmasının ertelenmesine karar verilen, yapılan disiplin soruşturması sonucunda ise polislik mesleğinden ihrac edilen bir kişinin geri donme şansı nedir? Kazanılmış hak olan memuriyette emniyet gucu olarak değil de başka bi kamu kurumunda gorevlendirilmesi durumu soz konusu değil midir? Ayrıca bu kişi KPSS yoluyla oğretmenlik yapabilir mi?
Cevap: Emniyet Genel Mudurluğu, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Guvenlik Komutanlığı personelinin disiplin bakımından tabi olduğu hukumler 7068 sayılı Kanunda duzenlenmiştir. Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasında personele verilecek disiplin cezaları; uyarma cezası, kınama cezası, aylıktan kesme cezası, kısa sureli durdurma, uzun sureli durdurma, meslekten cıkarma ve Devlet memurluğundan cıkarma olarak belirlenmiştir.
Madde hukmunde meslekten cıkarma; personelin emniyet, jandarma ve sahil guvenlik teşkilatında bir daha calıştırılmamak uzere meslekten cıkarılması, Devlet memurluğundan cıkarma ise; personeli bir daha Devlet memurluğuna atanmamak uzere memurluktan cıkarılması olarak tanımlanmıştır. Meslekten cıkarma cezası ile tecziye edilen personelin bir daha emniyet, jandarma ve sahil guvenlik teşkilatında calışaması engellenmekle birlikte, diğer kamu kurumlarında yeniden atanmasını engelleyici bir niteliği bulunmamaktadır.
7068 sayılı Kanunda duzenlenen Devlet memurluğundan cıkarma cezası 657 sayılı Kanunun 125/E maddesinde duzenlenen aynı isimli ceza ile benzer sonucları doğurmakta olup, bu ceza ile tecziye edilen emniyet personelinin bir daha Devlet memuru olarak atanması mumkun olmayacaktır. Meslekten cıkarma cezası ise 657 sayılı Kanunda sayılan bir ceza değildir.

Diğer taraftan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171. maddesinin iki ila beşinci fıkralarında, "(2) Uzlaştırma ve onodeme kapsamındaki suclar haric olmak uzere, Cumhuriyet savcısı, ust sınırı uc yıl veya daha az sureli hapis cezasını gerektiren suclardan dolayı, yeterli şuphenin varlığına rağmen, kamu davasının acılmasının beş yıl sure ile ertelenmesine karar verebilir. Suctan zarar goren veya şupheli, bu karara 173 uncu madde hukumlerine gore itiraz edebilir.
(3) Kamu davasının acılmasının ertelenmesine karar verilebilmesi icin;
a) Şuphelinin daha once kasıtlı bir suctan dolayı hapis cezası ile mahkum olmamış bulunması,
b) Yapılan soruşturmanın, kamu davası acılmasının ertelenmesi halinde şuphelinin suc işlemekten cekineceği kanaatini vermesi,
c) Kamu davası acılmasının ertelenmesinin, şupheli ve toplum acısından kamu davası acılmasından daha yararlı olması,
d) Sucun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı ve Cumhuriyet savcısı tarafından tespit edilen zararın, aynen iade, suctan onceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
koşullarının birlikte gercekleşmesi gerekir.
(4) Erteleme suresi icinde kasıtlı bir suc işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme suresi icinde kasıtlı bir suc işlenmesi halinde kamu davası acılır. Erteleme suresince zamanaşımı işlemez.
(5) Kamu davasının acılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amac icin kullanılabilir." hukumleri yer almaktadır. Bu hukumlere gore Cumhuriyet savcısı, belirli suclarda kamu davası acılması icin yeterli şuphenin varlığına rağmen dava acılmasının 5 yıl sureyle ertelenmesine, erteleme suresi icinde kasıtlı bir suc işlenmediği takdirde ise kovuşturmaya yer olmadığına karar vermektedir. Erteleme suresi icinde kasıtlı bir suc işlenmesi halinde ise dava acılmaktadır.
657 sayılı Kanunun 48/A-5 maddesinde Devlet memurluğuna atanmaya engel teşkil eden hukumluluk halleri sayılmıştır. Kamu davasının acılmasının ertelenmesine karar verilen kişi hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hukmu kurulmadığından bu durumdaki bir kişi atanma şartlarını kaybetmemiştir.
Sonuc olarak, 7068 sayılı Kanunda duzenlenen meslekten cıkarma cezası ile tecziye edilenlerin emniyet, jandarma ve sahil guvenlik teşkilatları dışındaki kurumlarda atanmasına engel bir durum olmadığını, kamu davasının acılmasının ertelenmesine karar verilmesinin ise Devlet memurluğuna atanma bakımından bir hak yoksunluğu oluşturmadığını, bu durumdaki bir kişinin Devlet memuru olma vasfına haiz olması ve atanılacak kadroya dair diğer ozel şartları taşıması kaydıyla, anılan kurumlar haricindeki kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuatı cercevesinde Devlet memuru olarak istihdam edilmesinin mumkun olduğunu değerlendirmekteyiz.