
Danıştay, cami gorevlilerine seviye tespit sınavı getirilmesine hukuka uygun buldu Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav Yonetmeliğinin 5. maddesinde duzenleme yapılmış; gorev veya gorev yerlerini değiştirmek icin acılan sınavlara katılmak isteyen cami gorevlileri, kariyer unvanlar icin yapılacak sınavlara katılmak isteyen personel ile yurt dışı, hac ve umre hizmetlerinde gorevlendirilmek icin Başkanlıkca yapılacak sınavlara katılacakların, Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavına (MBSTS) girmeleri ve Başkanlıkca belirlenen puanı almaları şarttır, hukmu getirilmişti.
Yetkili sendika tarafından duzeleme Danıştay'a taşınmış ve Danıştay İkinci Dairesince duzenleme aşağıdaki gerekcelerle hukuka uygun bulunmuştu:
MBSTS on secim niteliğinde olmak uzere, gorevlilerin bilgi seviyelerini olcmek ve mesleki bakımdan goreve en iyi şekilde hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla getirilmiştir.
Kariyer unvanlar icin yapılacak sınavlara katılacaklar yonunden mesleki bakımdan goreve en iyi şekilde hazır olmaları ve hizmet kalitesinin artırılması amacını taşıdığı, kamu hizmetinde etkinliğin ve verimliliğin artırılması amacıyla kariyer ve liyakat ilkeleri gozetilerek getirildiği anlaşılan dava konusu duzenlemede, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile mevzuata ve hukuka aykırılık yoktur.
İDDK bu kararı onamıştır.
Karara itiraz eden uyelerin cekinceleri dikkate alınmalı
İ
DDK'nın onama kararında uc uyenin karşı oy şerhi dikkat cekmektedir.
İki uye; mevcut duzenlemeye ilişkin Danıştayda dava devam ederken idarelerin yeniden yonetmelik değişikliği yapmasını eleştirmiştir. "Hukuka uygunluk denetimi yapılmadan verilecek karar, idarenin bu şekilde yeni yonetmelik kuralları oluşturarak yargı denetimine tabi tutulmasından muaf kılınması sonucunu doğuracaktır."
Ucuncu uye ise, "soz konusu duzenlemede, yapılacak sınava ilişkin soruların hangi konulardan oluşacağı, başarı puanının kac puan olarak kabul edileceği, gorev veya gorev yerini değiştirmek isteyen personel ile kariyer unvanlar icin yapılacak sınavlara katılmak isteyen personel ve hac ve umre hizmetlerinde gorevlendirilecek personel icin soz konusu sınavdan kac puan alınması gerektiği gibi hususlara ilişkin olarak objektif kriterlere yer verilmediği" eleştirisi yapmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
ESAS NO: 2019/2237
KAPAT [X]
KARAR NO: 2021/695
KARAR TARİHİ: 05.04.2021
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Sendikası
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...
2- ... Başkanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU:
Danıştay İkinci Dairesinin 20/02/2019 tarih ve E:2016/10070, K:2019/698 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SURECİ:
Dava konusu istem:
26/10/2011 tarih ve ve 28096 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav Yonetmeliği'nin; 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin, 9. maddesinin ikinci fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının ozeti:
Danıştay İkinci Dairesinin 20/02/2019 tarih ve E:2016/10070, K:2019/698 sayılı kararıyla;
Turkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 3., 41.; 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Gorevleri Hakkında Kanun'un işlem tarihindeki haliyle 9., 10., 12.; 05/04/2015 tarih ve 29327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yonetmeliği'nin 34., 23/12/2011 tarih ve 28151 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yururluğe giren Vaizlik, Kur'an Kursu Oğreticiliği, İmam-Hatiplik ve Muezzin-Kayyımlık Kadrolarına Atama ve Bu Kadroların Kariyer Basamaklarında Yukselme Yonetmeliği'nin 5., 19/02/2013 tarih ve 28564 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hac ve Umre Seyahatleri ile İlgili İşlerin Diyanet İşleri Başkanlığınca Yurutulmesine Dair Yonetmeliğin 8. madde duzenlemelerine yer verildikten sonra,
Yonetmeliğin 9. maddesinin ikinci fıkrası yonunden;
Dava konusu Yonetmeliğin 9. maddesinin, 08/02/2014 tarih ve 28907 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yonetmeliğin 8. maddesi ile başlığı ile birlikte değiştirilip yeniden duzenlenmiş olması; aynı maddenin ikinci fıkrasının ise bilahare 18/06/2014 tarih ve 29034 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yonetmeliğin 5. maddesi ile değiştirilmiş olması ve herhangi bir uygulama işleminin de dava konusu edilmemiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı,
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği soz konusu duzenleme yururlukte bulunmadığından, bu duzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı,
Yonetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yonunden;
Davalı idarenin, ilgili mevzuatla kendisine verilmiş olan gorev ve yetkilerini, istenilen amac ve seviyede yerine getirebilmek amacıyla, orgutsel yapısı icerisinde gorev veya gorev yerlerini değiştireceği, bu yapı icerisinde kariyer basamaklarında yukselteceği personelini ve yurt dışı, hac ve umre hizmetlerinde gorevlendirecekleri sistematik bir yapı (duzen) icerisinde, hukukun genel ilkeleri icerisinde kalmak suretiyle belirleyebileceği ve bu konuda gerekli duzenlemeleri de gercekleştirebileceği,
Kamu hizmetinin yurutulmesinde belirleyici olan personel unsurunun, nesnel bir şekilde kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak belirlenmesi ve meslek icinde ilerleme ve yukselmede ehliyet ve başarının esas alınmasının gerektiği,
Dava konusu duzenleme ile idarenin bu ilke doğrultusunda hareket ederek, eğitimli kişilerin bilgi ve deneyimlerinin kuruma ve kamu hizmetine aktarılmasını sağlamaya yonelik olarak, gorev veya gorev yerlerini değiştirmek icin acılan sınavlara katılmak isteyen cami gorevlileri, kariyer unvanlar icin yapılacak sınavlara katılmak isteyen personel ile yurt dışı, hac ve umre hizmetlerinde gorevlendirilmek icin Başkanlıkca yapılacak sınavlara katılacaklar icin on secim niteliğinde olmak uzere, gorevlilerin bilgi seviyelerini olcmek ve mesleki bakımdan goreve en iyi şekilde hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla Mesleki Bilgiler Seviye Tesbit Sınavı (MBSTS) yapılması ve bu sınavda, yukarıda belirtilen dava dışı Yonetmeliklere de koşut Başkanlıkca belirlenen puanı alma şartının getirildiği,
Bu durumda, merkezi bir sistem icerisinde gercekleştirilecek Mesleki Bilgiler Seviye Tesbit Sınavı (MBSTS) sonucunda alınacak puanın; personelin seciminde objektif bir kriter olarak belirlendiği, kariyer unvanlar icin yapılacak sınavlara katılacaklar yonunden mesleki bakımdan goreve en iyi şekilde hazır olmaları ve hizmet kalitesinin artırılması amacını taşıdığı, kamu hizmetinde etkinliğin ve verimliliğin artırılması amacıyla kariyer ve liyakat ilkeleri gozetilerek getirildiği anlaşılan dava konusu duzenlemede, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı,
Ote yandan; davacı Sendika tarafından, bu yonetmelik hukmu ile eş ve sağlık mazereti nedeniyle yer değiştirme talebinde bulunacak personelin sınav yukumluluğune tabi tutulmasının hukuka aykırı olduğunun iddia edildiği; Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yonetmeliği'nin 35. maddesinin birinci fıkrasında, "Cami gorevlilerinin mazeret, sure ve karşılıklı yer değiştirme talepleri dışında kalan isteğe bağlı atanmaları Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav Yonetmeliği hukumlerine gore yapılır." hukmunun yer aldığı, bu nedenle mazeret sebebiyle yer değişikliği sebeplerinin varlığı halinde yapılacak atamaların sınav şartından bağışık olduğu gorulduğunden bu iddiaya itibar edilmediği gerekcesiyle,
Yonetmeliğin; 9. maddesinin ikinci fıkrasının iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iptali istemi yonunden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, Yonetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile getirilen Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavına (MBSTS) ilkokul mezunu hafız ile doktora yapmış din gorevlisinin de gireceği, bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olacağı ve hacca hep aynı kişilerin gitmesinin sağlanacağı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun atamaya ilişkin 72., 73., 74. ve 76. maddelerinde sınava ilişkin bir duzenleme olmadığı halde Yonetmelikle boyle bir sınırlama getirilmesinin hukuka aykırı olduğu; 9. maddesinin ikinci fıkrası bakımından, Daire kararında duzenlemenin yururlukte bulunmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, soz konusu maddede belirtilen sınavın il muftuluğu sınav kurulunca yapılacağı hukmunun gecerliliğini koruduğundan karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı ileri surulmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
Davalı idarelerden Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekcesinde one surulen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DUŞUNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği duşunulmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin acıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği goruşuldu:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Gorev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hukumlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mumkundur.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekcesinde ileri surulen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte gorulmemiştir.
KARAR SONUCU:
Acıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Dava hakkında kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 20/02/2019 tarih ve E:2016/10070, K:2019/698 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 05/04/2021 tarihinde oycokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Dava, 26/10/2011 tarih ve ve 28096 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav Yonetmeliği'nin; 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin, 9. maddesinin ikinci fıkrasının istemiyle acılmıştır.
Dava konusu Yonetmeliğin 9. maddesi, 08/02/2014 tarih ve 28907 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yonetmeliğin 8. maddesi ile başlığı ile birlikte değiştirilip yeniden duzenlenmiş; aynı maddenin 2. fıkrası ise bilahare 18/06/2014 tarih ve 29034 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yonetmeliğin 5. maddesi ile değiştirilmiştir.
Duzenleyici işlem niteliğindeki Yonetmelik kuralları davacı tarafca menfaatleri ihlal edildiği on iddiasıyla dava konusu yapılmış ve hukuka aykırı olduğu da belirtilerek iptali istenilmiş olup, Danıştay Dairesinde bu Yonetmelik yargılamaya tabi tutulup incelenmekte iken, davalı idarece "Yeni Yonetmelik / Yonetmelik Değişikliği" cıkarılmak suretiyle mevcut dava konusu Yonetmelik kuralları yururlukten kaldırılmıştır.
Eski yonetmelik yargısal incelenme aşamasında iken davalı idarenin yeni yonetmelik cıkarma konusunda yetkisi bulunduğu tartışmasız olmakla birlikte, bu durum, idari yargı yerinin yargısal incelemesinde bulunan yonetmelik kuralları hakkında, hukuka uygun olup olmadıkları yonunden bir değerlendirme yapılıp sonuca varılmasına hukuken engel teşkil etmemektedir.
Hukuka uygunluk denetimi yapılmadan verilecek karar, idarenin bu şekilde yeni yonetmelik kuralları oluşturarak yargı denetimine tabi tutulmasından muaf kılınması sonucunu doğuracaktır.
Bu nedenle, idari yargı yerinin yargısal incelemeyi tamamlayıp dava konusu Yonetmelik kurallarının hukuka uygunluğunu veya hukuka aykırılığını tespit edip goruş ve gerekcesini acıklaması gerekmektedir.
Aksi takdirde, idari yargı yerinin etkililiği ve işlevselliği ortadan kalkmış olacak, yargısal denetime tabi tutulmayan Yonetmelik kuralları hukuk aleminde sonuc doğurmaya ve uretmeye devam edecektir.
Bu durumda; idari yargılama usulu gereklerinden olan, idarece iptal edilen veya yururlukten kaldırılan işlem hakkında idari yargı yerince iptal kararı verilemeyeceği ongorusu dikkate alınarak iptal kararı verilemez ise de, yonetmelik kurallarının hukuka uygun olup olmadıklarının tespit edilmesine bir engel bulunmadığından, idari yargı yerinin işlevselliği ve aynı zamanda taraf iddialarının karşılanması bakımından hukukilik denetimi yapılması bir zorunluluk olarak değerlendirilmektedir.
Butun bunlar dikkate alınarak, dava konusu Yonetmelik kurallarının hukuka aykırılığı veya uygunluğu konusunda tespit yapılıp bu konuda gerekce yazıldıktan sonra, yeni Yonetmelik değişiklikleri ile dava konusu Yonetmelik kuralları yururlukten kaldırıldığı icin karar verilmesine yer olmadığına dair kararın yerinde olduğunun acıklanması gerektiği goruşu ile karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında; iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yonlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri icin menfaatleri ihlal edilenler tarafından acılan davalar olarak tanımlanmıştır.
İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse ictihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri goz onune alındığında; idare hukuku alanında tek taraflı irade acıklamasıyla kesin ve yurutulmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve guncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edileceğinin kabulu zorunlu bulunmaktadır.
İptal davasının amacı, hukuka aykırı idari işlemin uygulamadan kaldırılması, gecersiz kılınması ve işlemin hukuksal gecerliliğine son verilmesidir. Burada sağlanmak istenen, hukuk duzeninde hukuka aykırı işlemlerin bulunmamasını sağlayarak, hukuk devletinin korunmasıdır. İdare Hukuku ilkelerine gore, iptal kararları, iptali istenilen işlemi, tesis edildiği tarih itibarıyla ortadan kaldırarak, işlemin tesisinden onceki hukuki durumun geri gelmesini sağlar.
Bir idari işlemin hukuki irdelemesi yapıldığında, tespit edilen duruma gore dava konusu işlemin iptali ya da davanın reddi yolunda hukum kurulması gerekmektedir. Hukuka uygunluk denetimi yapılan işlem yonunden "karar verilmesine yer olmadığına" hukmedilmesi, usulde yeri olmayan bir uygulama olup, işin esasının incelenmesinin sonucu olarak esas hakkında bir hukum kurulması zorunlu bulunmaktadır.
Bir yonetmelik kuralına dava acıldıktan sonra, idarenin yeni yonetmelik cıkarma konusunda yetkisi bulunduğu acık olmakla birlikte, bu durum, idari yargı yerinin yargısal incelemesinde bulunan yonetmelik kuralı hakkında, hukuka uygun olup olmadığı yonunden bir değerlendirme yapılıp sonuca varılmasına hukuken engel değildir. Aksi halde, idare bu şekilde yeni yonetmelik yururluğe koyarak, mevcut yonetmeliğin yargı denetimine tabi tutulmasından muaf kılınmasına neden olacaktır. Ayrıca, davacılar şeklen değiştirilen her duzenlemeye karşı dava acmak zorunda bırakılarak, hak arama ozgurluğunun kullanılması da zorlaştırılacaktır.
Bu durumda, davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri surulen duzenlemelerin hukuki irdelemesi yapılarak Dairece işin esası hakkında, "ret" ya da "iptal" hukmu kurulması gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına hukmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Acıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabul edilerek, Danıştay İkinci Dairesinin 20/02/2019 tarih ve E:2016/10070, K:2019/698 sayılı kararının, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, coğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.
KARŞI OY
XXX- Dava konusu Yonetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yonunden;
Bu duzenleme ile gorev veya gorev yerlerini değiştirmek icin acılan sınavlara katılmak isteyen cami gorevlilerinin, kariyer unvanlar icin yapılacak sınavlara katılmak isteyen personel ile yurt dışı, hac ve umre hizmetlerinde gorevlendirilmek icin Başkanlıkca yapılacak sınavlara katılacakların, Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavına (MBSTS) girmeleri ve Başkanlıkca belirlenen puanı almaları şart olduğu yonunde kural getirilmiş ise de, soz konusu duzenlemede, yapılacak sınava ilişkin soruların hangi konulardan oluşacağı, başarı puanının kac puan olarak kabul edileceği, gorev veya gorev yerini değiştirmek isteyen personel ile kariyer unvanlar icin yapılacak sınavlara katılmak isteyen personel ve hac ve umre hizmetlerinde gorevlendirilecek personel icin soz konusu sınavdan kac puan alınması gerektiği gibi hususlara ilişkin olarak objektif kriterlere yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, dava konusu duzenleme yonunden davanın reddine ilişkin Daire kararında hukuki isabet bulunmadığı goruşuyle kararın, Yonetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yonunden bozulması gerektiği goruşuyle karara katılmıyorum.