bireyi tanımak için farklı atraksiyonlar yaparak, çeşitli ve yorucu çabalar sonucu güllük gülistanlık yaşamlar vaad eden tekniklerdir.


kendi içinde dallanıp budaklanıp psikolojik testler, görüşme, envanter, otobiyografi, psikodrama, oyun ve oyun terapisi, gözlem, olay incelemesi, sosyometri, sosyodrama olarak karşımıza çkıyorlar bu atraksiyongiller. üstünüze bir ağırlık gibi çöküveriyor hepsi, öyle **** bir durum aslına ama amaç kutsal! bireyi tanıyacağız...


şimdi, bireyi tanımak için ilk adım bireyi tanımlamaktır. birey nedir? insan gibi karmakarışık bir organizmadır. sembolik bir dille iletişim kurar, kuramazsa kafayı kırar. düşünebilir*, birbirinden farklı niteliklere sahip, nispeten hayvan olandır.


ikinci adım bireyle ilgili bilgi toplamaktır. kimdir nedir bu noktada candır! ama yetmez... ailesi ve çevresini, gelişimini ve sağlık durumunu, akademik özgeçmişini ve başarılarını, genel/özel yeteneklerini, ilgi alanlarını, algı kapasitesini ve tecrübe durumunu bilmek lazımdır. yemedi mi? bireyi tanımayı düşünmeyin o zaman. one night stand'a doyum olmaz deyip durun. köhne bir evde,eski bir koltukta bok kokusu içinde yaşlanın. yok lan beddua etmiyorum. neyse.


bireyi neden tanımak lazım diyen güzel insan: çünkü eşeğin zikinden dolayı. değil tabii; öhm neyse. tanımak lazım çünkü aynı dünyanın insanı olabiliriz? o bireyin gününe güneş gibi doğabiliriz? ellerinden tutabilir, onu mal beyan ederken evimizin demirbaşlarına ekleyebiliriz. yol arkadaşı olabilir, yaşamı paylaşabiliriz. dostluk, kardeşlik ya da diğer çok yakın ilişkilere girip hayatı bayram kılabiliriz. yani ne kaybedersin lan manyak? bireyi tanıyalım, tanıtalım.


geldik üçüncü adıma ki bu en tanıdık olanı. belki de en güzel birey tanıma tekniği olan anket çıkıyor karşımıza burada ki, bilimsel bir sözlük olarak hakkını veriyoruz bu tekniğin. hem düzenliyor, hem dolduruyoruz. maşallah, aferin, o yeah... uzun uzun avantajlarını, dezavantajlarını, soru türlerini, püf noktalarını, uygulamalarını, değerlendirme kısmını anlatmak isterdim ama bunu ustalarına bırakma kararı aldım naçizane...


aslında bu entry'i türkiye'de kullanılan teknikleri listeleyerek bitirmeyi planlamıştım. olmadı. kısfmet*. bir dahaki sefere inşallah... hem o zaman çeşitli yaklaşımlar üzerinden bu tekniklere yepyeni bakış açıları da geliştireceğim. herkes birbirini tanıyacak. matchmaker akımında yepyeni varyasyonlar yaratacağız. çiçek, böcek ve türevleriyle geçecek günleri müjdeliyorum yani. çok müstesna.


ayrıca kıçımın yardım ettiği noktalara asıl kaynak prof. dr. ibrahim ethem özgüven tarafından yazılmış, pdrem yayınlarından çıkmış bir kitap. belirteyim dedim. evet.

aşağıdaki dört maddeden herhangi biri yetecek olan tekniklerdir;


•beraber yaşamak
•beraber uzun yolculuğa çıkmak
•beraber iş yapmak
•beraber rakı sofrasına oturup zum olana kadar içmek


işinize geleni seçip uygulayınız, geçmiş olsun.

efem, öyle cok uzun ugraslara girmeye gerek yoktur. azcik medeni cesareti olanlar bu konuyu halleder.


bireyi tanima heveslisi genc: selam, tanisalim mi?
birey: tabiy, men mahmut.


bakiniz hemen bitti. yok efem, benim medeni cesaretim yok öyle alenen seyedemem diyenlere yarisma yollari gozukmekte.


sunucu: simdi bes numarali yarismacimizi alkisliyoruz.
seyirciler: sak sak sak sak!
(bes numara kosarak gelir, yerine oturur.)
sunucu: eveet, sayin bes numara. simdi sizi taniyalim mi?
bes numara: evliyim, bes cocuk babasiyim, adim zümküfül. yarismaci arkadaslara basarilar dilerim. bilhassa iki numarali yarismaci olan güzel bayana selamlarimi gonderiyorum. onu da tanimak, cok guzel geleceklere yelken acmak isterim sahsen ben.
sunucu: hmmmm...

zor zamanlarda nerde durduğuna bakın. kapıya yakınsa, hazır ordayken çıkıp gitmesini söyleyin.


konuşurken dikkatle izleyin. söylenmesi gerkeni erteliyor ya da konunun etrafında dolanıp gargaraya getiriyorsa güvenmek için acele etmeyin.* söylediğinden çok yaptığına odaklanın ama.


iç sesinize de arada kulak verin, yanılma payı azdır, eğer aşık değilseniz.*