• 25-06-2023, 05:31:15
    #1
    VOLEYBOL TERİMLERİ

    Ace: Servisle atılan topa müdahale edilememesi sonucu rakip yarı alana değmesi.

    Açı Kapatma: Birlikte bloğa çıkılmaması durumunda voleybolcuların kendi görev
    alanlarını kapatma durumu.


    Açık Top: Fileden uzakta ve arka alanın hücum çizgisine yakın bölümünde
    kurulan,rakibin blok zamanlamasını bozmayı amaçlayan oyun.


    Adam Adama Blok: Bloktaki oyuncuların her birinin bir hücumcuyu karsılama
    durumu.


    Aktarma: Topu baska bir oyuncuya yollama.Pas.

    Aktif Blok: Bloktaki oyuncuların ellerinin filenin öbür tarafına geçmesi.

    Alan Savunması: Arka hatta yer alan oyuncuların oyun alanı çizgileri içinde
    parselleyerek yer paylasımı yaptığı savunma.


    Alçak Pas: Smaçöre hücum pasının alçak atılması.

    Alçak Pozisyon: Yere yakın bir vaziyette sekil alma.

    Aldatmaca: Bos sıçramalar ve dizilis aldatmacaları ile rakibi kandırmaya çalısma.

    Altı –İki: Voleybolda iki oyun kurucu ve dört vuruculu taktik sistemi.

    Alttan Servis: Servisçinin topu bel hizasından biraz yukarı atıp elini açarak veya
    yumruk yaparak attığı servis.


    Anten: Ağa her iki yanına takılı olup topun yan çizgilerden geçis sınırını belirleyen
    çubuk.


    Arka Dublaj: Arka alana gelecek topları bekleme.

    Arka Orta: Derin smaçları karsılamayı orta arka hat oyuncusu ile sağlamaya çalısan
    savunma hareketi.


    Arka Orta Dısarıda: Arka orta hat oyuncunsun dip çizgiye yakın bölgede topu
    karsımasını ve diğer iki arka oyuncusunun içeri girerek hücuma katkıda bulunmasını
    amaçlayan oyun sistemi.


    Arka Orta İçeride: Basat kısa ve plase vurusları karsılama amacı tasıyan ve bu amaçla
    arka orta oyuncusunun fileye yaklastığı bir çesit defans kurgusu.


    Arkadan Kısa: Pasörün basının arkasından aktardığı kısa pas.

    Asansör: Hücumda kısa pasa sıçrayan smaçör inerken diğer oyuncunun yükselerek atağa
    kalkması.


    Asya Voleybolu: Kısa boy dezavantajını giderme amacıyla bol file önü oyunlara dayalı
    voleybol türü.


    Avantaj Top: Smaç vurulması gereken topa plase pas yöntemi ile vurup karsı takıma
    hücum için yeterli imkan sağlayan pas.


    Ayak Hatası: Servis sırasında oyun alanına veya servis alanı dısına basma.

    Balans Smaç: Hücumdaki oyuncunun kollarını omzunu çevirmek suretiyle arkadan
    getirip topa vurması.


    Balans Uçan Servis: Servis atan oyuncunun topu önüne atarak avuç içi gergin elle topa
    vurması seklindeki servis.


    Bant: Filenin yan ve üst sınırlarında bulunan beyaz renkli kısım.

    Basma: Blok yapıp topun rakip yarı alana düsmesini sağlama.

    Bas Hakem: Özel bir yüksek yapıda ayakta duran maçın birinci önem sırasındaki
    hakemi.


    Baslangıç Pozisyonu: Bir takımın sete baslarken önceden hakeme iletilmis sahaya
    yayılıs düzeni.


    Bes-Bir: Bes oyuncunun smaçör,kalan diğer oyuncunun da oyun kurucu olarak yer
    aldığı taktik.


    Birinci El: Servis karsılama,oyun kurma ve hücum gibi bir takımın attığı servisten bir
    sonraki servise kadar yaptığı tüm hareketler.


    Birinci El Hücumu: Servis karsılandıktan sonra yapılan hücum vurusu.

    Birinci Tempo: Bir zamanlama hareketi hızlı hücumcunun top pasörün elinden
    havalanmadan sıçrayıp topu beklemesi.


    Blok: Rakip oyuncunun vurduğu topu file üzerindeyken karsılama,geri gönderme.

    Blok Arası: Gerek blok oyuncuları arasında, gerekse arka defans oyuncuları arasında
    rakip hücum ederken olusan bosluklar.


    Blok-aut: Blokla karsılanan topun rakip yarı alan yerine dısarıya çıkması.

    Bos Bırakma: Oyun kurucunun kendi hücum oyuncusunu nispeten zayıf gördüğü
    rakibin bir defans oyuncusu üstüne yönlendirecek sekilde oyun kurması.


    Bos Top: Hücum oyuncusu file üzerinde smaç yaparken rakibin blok yapmaması veya
    yapamaması.


    Çapraz Hücum: Hücumda filenin bir yanından rakip alanının karsı yan çizgisine doğru
    yapılan hücum.


    Çapraz Oyuncu: Bir voleybolcunun karsı pozisyonunda yer alan oyuncu.

    Çift Vurus: Topa aynı oyuncu tarafından art arda iki kez vurulması.

    Çizgi Hakemi: Sahanın içine veya dısına düsen topları takip eden yardımcı hakem.

    Çoklu Hücum: Sadece dıs smaçörlerle hücumun dısında çesitli alternatifleri deneyen
    hücum çesidi.


    Defans Uzmanı: Hücuma pek katkıda bulunmayan ve kısa boylu da olabilen arka alan
    oyuncu-su.Bu tür oyuncular topu karsılayıp oyun kurmayı amaçlarlar.


    Derin Çapraz Smaç: Rakip yarı alanın çaprazdan en uzak kısmına giden vurus.

    Dik Smaç: Genellikle hücum çizgisinin önüne düsen vurus.

    Direkt Hata: Bir oyuncunun topu hiç kimseye değmeden hatalı kullanması.

    Dönüs: Servisle beraber oyuncuların saat yönünde dizilis değistirme durumu.

    Dört-İki: Pasörün ön hattaki oyunculardan biri olduğu iki oyun kuruculu oyun sistemi.

    Dublaj: Bloğa çıkan takım arkadasından seken topları kurtarmayı amaçlayan hareket.

    Dudak Okuma: Rakibin smaçlarının nereye gideceğini tahmin ederek birçok kez topu
    kurtarma.


    El Üstü Sektirme: Topu karsılamak amacıyla yere atlarken avuç içini zemine yakın
    tutarak topu pas olarak karsılama tekniği.


    Erken Blok: Blok yapan oyuncunun rakip oyuncunun topa henüz vurmamasına rağmen
    sıçraması ve rakip vurduğunda yere düsüse geçmesi.


    Erke Kısa: Hücum yapan oyuncunun pasörün elinden top çıkmadan sıçraması ve
    sonrasında da hücumcunun smaçla tamamlaması.


    Erken Yarma: Pasör ve bir oyuncunun alçak paslasması sonucu yere değmeye yakın
    topu bir baska oyuncunun alçak pas ile kurtarması.


    Etkili Servis: Rakip pasörün iyi oyun kurmasına geçit vermeyecek sekilde rakibin
    taktiğini bozan servis.


    Fırça: Smaçörün blok yapan oyuncuya süpürme hareketi yapması.

    File: Voleybol sahasını tam ortadan ikiye ayıran yüksekliği erkelerde 2.43m. ve
    bayanlarda 2.24m.olan ,gergin tutulan yüksek araç.File direkleri oyun alanı dısında
    sayılır.


    File Hakemi: Bas hakemin karsısındaki file direğinin yakınında duran oyunun ikinci
    hakemi.


    File Hareketi: Karsı takımın oyuncularını sasırtmak amacıyla hücum oyuncuları
    tarafından yapılan hareketler.


    Fileye Temas: Oyuncunun top oyunda iken fileye değmesi.

    Final Seti: Oyunun bitmeden önceki son seti.

    Hatalı Oyuncu Değisikliği: Oyundan çıkan oyuncunun aynı konumuna farklı bir
    oyuncunun girmesi.


    Hatalı Pozisyon: Oyuncuların dönüs kuralına uygun hareket etmemeleri.

    Hazırlık Pozisyonu: Bir oyuncunun servis atılırken ya da top rakipteyken bulunması
    gereken pozisyon.


    Hızlı Hücum: İki pasla yapılan bu hücumda smaçör,pasörün elinden çıkan topu karsı
    alana gönderir.


    Hücum Alanı: Savunma oyuncularının vurus yapmasının yasak olduğu,3m. çizgisi ile
    ayrılmıs fileye yakın bölge.


    Hücum Feyki: İki sporcunun fileye aynı anda yükselerek topa vuracak oyuncuyu
    saklama hareketi.


    İç Dublaj: Hücum dublajında savunma oyuncusunun fileye yakın durarak topu
    karsılama girisimi.


    İkili Giris: Pasörün topuna iki oyuncunun birden vurmak için hamle yapması.

    İkili Kısa: Kısa pasa pasörün arkasından ve önünden iki hücumcunun sıçraması.

    İkinci El: Karsı takım hücumundan servis olana kadar olan takım aksiyonu.

    İkinci El Hücumu: Savunma toplarıyla hücum yapma.

    Japon Servis: Dirsek kırılmadan yapılan kolun yandan geldiği ağırlığın bacaklarda
    olduğu servis sekli.


    Jet Pas: Sol ön köseye atılan alçak ve çabuk pas.

    Joust: İki rakibin aynı zamanda fileye teması ile doğan hata.

    Kamp Atesi: Topun üç kisinin birlikte olduğu bölgede yere değmesi.

    Kanat Plonjonu: Pozisyon zorluğundan dolayı savunma topuna dirsekle müdahale.

    Karı-Koca: İki oyuncunun birbirlerinden topa müdahale beklerken topun yere düsmesi.

    Karsılama Hatası: Bir takımın karsılanması olanaklı bir topa müdahale edememesi.

    Kaydırak Pas: Pasörden fileye yakın hücumcuya atılan bombeli pas.

    Kenar Bloğu: Rakibin hücumundan uzakta bulunan file dibindeki voleybolcu.

    Kesme: Smaçörün sert olmayan ancak etkili vurusu.

    Kısa Smaç: Top pasörün elindeyken smaçörün havada olup topa vurus için hazır
    olması.


    Koltuk Altı: Topun güçlü bir bloktan içeri sızması.

    Kombinezon: File önündeki türlü oyun ve taktikler.

    Köse Smaçör: Genellikle sahanın kenarından içe doğru yönelen sağ ve sol hücumcu.
    Kursun Mansetasöre hızlı ve yatay pas atma.


    Libero: Takımdan farklı renkte forma giyen servis atması,hücum alanına geçmesi yasak
    olan arka alan oyuncusu.


    Manset: İki kolun iç bölgeleri ile verilen,basparmak dısındaki parmakların bitismesiyle
    verilen pas.


    Mansetle Oyun Kurma: İlk topun mansetle karsılandığı oyun.

    Mola: Zorunlu veya antrenörün isteğiyle gerçeklesen kısa oyun arası.

    Orta Bekleme Durusu: Dizlerin çok hafif kırık olduğu,ellerin vücut önünde olduğu
    pozisyon.


    Orta Oyuncu: Hücum bölgesinin ortasında yer alan,blok olusumunu sağlayan,kısa
    paslara smaçörlük yapan oyuncu.


    Orta Pas: Çok yüksekten atılmayan pas.

    Paralel Blok: Kösede yapılan ve yan çizgiyi de kapsayan blok.

    Paralel Giris: 4 numaralı oyuncunun 1 numaralı sahaya girmesi.

    Parke Savunma: Yere oldukça yaklasarak dirençli bir savunma örneği göstermek.
    Pas:Voleybolda iki kolu kullanarak topa dokunma.


    Parmak Pası: Genellikle oyun kurmada kullanılan eller açık durumda verilen pas.Bu
    pas diğer paslara göre kontrolü daha kolay olan pastır.


    Pasif Blok: Bloktaki oyuncunun ellerinin filenin kendi yarı alanına bakan tarafında
    kaldığı blok çesidi.


    Pasör: Topu sayı amaçlı olarak hücum oyuncularına yollayan,genellikle ön bölgenin
    ortasında oynayan voleybolda oyun kurucu.


    Pasör Plasesi: Pasörün topu smaçörler yerine ikinci pasta rakip yarı alana göndermesi.

    Pasör Saklama: Pozisyon hatasına düsmeden bir takımın pasörünü kendi oyuncuları
    içinde saklama durumu.Rakibin pasörün oyun kurmasını zorlastırıcı hareketine karsı bir
    harekettir.


    Perdeleme: Bir oyuncunun servis atan arkadasına kolaylık sağlamak amacıyla rakip
    oyuncunun görüs hattını kapatması.


    Pipe: Bir arka bölge oyuncusuna hücum hattı üzerinde hücum için olanak hazırlama
    kurgusu.


    Plase: Topun defanstaki bir açığa yollanması ya da bloğun üzerinden,yanından asırtma
    vurusu.Plase vuruslar genellikle çok sert olmayan vuruslardır.


    Pozisyon: Oyun basında belirtilen yerlere uygun sekilde sahada yer alma.Dizilis.

    Pozisyon Hatası: Hakem isaretini vermeden oyuncuların yer değistirmesi.Bu durum
    karsı tarafa sayı kazandırır.


    Ralli: Servis atıldıktan sonra diğer servise kadarki topun oyunda kaldığı zaman.

    Ralli Sayı Sistemi: Servis atana bakılmaksızın oyunun sayıyla sonuçlanmasına dayanan
    sistem


    Roof: Hücumu kesmek için çok kisiyle uygulanan blok.

    Pasör Çaprazı: Pasörün oyun kuruculuk yapamadığı durumlarda yedek oyun kurucu
    olarak görev yapan, sayıdan çok rakibin etkili sol smaçörünü kapatmakla görevli ön
    bölge oyuncusu.


    Saha: 18 metre uzunluğunda 9 metre genisliğinde tam ortası bir çizgi ve file ile
    ayrılan,fileyi geren direklerin oyun alanı dısı sayıldığı,hücum bölgesi(3x9m.)ve arka
    bölge(3x6m.)diye ayrılan voleybol alanı.


    Sayı Sistemi: Her hatanın bir sayı kabul edildiği puanlama sistemi.

    Sekiz Saniye: Oyuncunun hakem isaret verdikten sonra servis kullanma için
    kullanabileceği azami süre.


    Servis: Dip çizginin gerisinden rakip yarı alana atılan oyunu baslatan vurus.

    Servis Çizgisi: Oyunun kısa kenar çizgileri.

    Servis Geçisi: Servisi karsılayan takımın sayı elde etmesiyle servis hakkı kazanması.

    Set: Rakibinden en az iki sayı farkla önde olup 25 sayıya ulasılması ile sonuçlanan oyun
    bölümü.Müsabakada 3 set alan takım galip olur.


    Smaç: Topu rakip yarı alana yüksekten ve sert olarak vurma.

    Smaç Plase: Smaç tekniğini kullanıp topa bilekten sert olmayan bir sekilde vurma.

    Smaç Servis: Topu havaya atıp düsüse geçtiği sırada sıçrayarak vurma seklindeki etkili
    servis atma yöntemi.


    Smaçör: Smaç yapan voleybolcu.

    Step: Rakibi aldatma ve takımına kolay hücum sağlama amacıyla bir oyuncunun hızla
    hücum kurgusuna girip duraklaması.


    Taktik Servis: Rakibin zayıf yönünü görüp o yönde servis kullanma.

    Tasıma: Topun oyuncuya değip durması sonucu olusan hata.

    Tie Break: Setlerin 2-2 olmasının ardından galibi belirleyen 15 sayı üzerinden oynanan
    set.


    Teknik Mola: Sette 8. ve 16.oyunda verilen mecburi mola.

    Temas: Topun bir oyuncuya değdikten sonra oyun çizgileri dısına düsmesi.

    Tenis Servis: Üstten servis anlamına da gelen oyuncunun yüzünün fileye dönük olduğu
    durumda bir elle havaya atılan topa diğer elle vurma seklinde gelisen servis.


    Uçan Servis: Topun genellikle dönmediği ve yönünün düzgün olmadığı etkili servis
    türü.


    Yana Deplase Olmak: Yan tarafa adımlar atarak yer değistirme.

    Yatık Pas: Hızlı olmayan ve genellikle pasör tarafından alçak paslar.

    Yavas Smaç: Topun daha fazla ivme kazandığı yavas vurus.

    Yerden Smaç Plase: Sıçramadan yere yakın bir yerden falsolu vurarak topu file
    üzerinden rakip yarı alana asırma.


    Yüksek Pas: Bir sonraki oyuncunun rahat top kullanmasını sağlama amaçlı yüksekten
    atılan bombeli pas.


    Yüksek Pozisyon: Ellerin önde hazır olduğu,dizlerin nispeten kırık olduğu bekleme
    durusu.


    Zamanlama: Voleybolda genellikle blok için kullanılan uygun vakit.


  • 25-06-2023, 05:31:28
    #2
    HENTBOL

    TOP TUTMA VE PASLAŞMA
    Hentbolde temel teknik beceriler top tutma ve paslaşmayla başlar. Çünkü oyunun gelişebilmesi bu becerilerin iyi kazanılmasına bağlıdır. Kural gereği, bir elle pas atabilmeli ve iki elle top tutabilmek gerekir.


    TEMEL PAS (ELÜSTÜ PAS)
    Henbolun en önemli ve güvenle yapılabilen pas şeklidir. Bu paslaşmada top iki elle hemen hemen omuz seviyesinde tutulur. Top parmaklarla kavranarak atış eline alınır . Bu durumda atış eli dirseklerden 90 derece geri bükülüdür. Sağ elini kullanan oyuncunun sol ayağı yere destek olarak öne alınır. Ağırlık arka bacaktadır. Atış sırasında sağ ayak öne hareket ettirilerek vücut topun gidiş yönüne doğru hareket ettirilerek top elden çıkarılır. Atış eli topu takip eder. Temel atış destek ayaklı veya destek ayağı olmaksızın yapılabilir.


    BİLEKTEN PAS
    Bel yüksekliğinde top iki elle tutulur. Ayaklar omuz hizası açıklığındadır. Top atılacak yöne bir adım atılır. Dirsek hedefi gösterecek şekilde kaldırılır. Top pas atılacak elin parmakları tarafından kavranır. Dirsek gerginleştirilerek, top bilekten itilerek pas yapılır. Kol ve bilek topu gidiş yönüne doğru takip eder.


    TOP TUTMA
    Top tutmanın dört temel prensibi vardır. Birincisi, iki el açık ve pas gelecek yöne dönük olmalı. İkincisi, topu takip etmek. Üçüncüsü, kollar gergin vaziyette ve topu karşılarken, kollar dirseklerden hafif bükülü vaziyette ve topu yumuşatarak kavramalı. Dördüncü prensip ise, topu yakaladıktan sonra, çabukça şut, pas, aldatma veya top sürme yapılmalıdır. Temel olarak bel üstü ve belaltı tutuş olmak üzere iki türlü tutuş vardır.


    TOP SÜRME (DRIBLING)
    Hentbolde basketbolda top sürmede iki farklılıkla hemen hemen aynıdır. Birinci farklılık, hentbolde top sürme öncesi ve sonrası üç adım atılabilir. İkincisi, top süren el topa temas ederken açık olmalıdır.


    Top sürmeye karar verildiğinde, el top üzerinde açık olarak yer alır. Top süren elin dirseği yaklaşık 90 derece bükülür ve gerginleşir. Parmaklar direk topla temastadır. Baş yukarıda olmalıdır.

    ŞUT
    Hentbolda şut, atakları skora dönüştürebilmek için sonuç hareketidir. Hentbolda dört temel şut çeşidi vardır. Bunlar temel şut, sıçrayarak şut, kanattan şut (Yana bükülü şut) ve düşerek şut’tur. Herbirinin kulanım durumu ve zamanına göre değişik avantajları ve teknikleri vardır.


    TEMEL ŞUT
    Bu şut şekli tamamen elüstü (temel) pas gibidir. Top parmaklarla kavranarak atış elindedir . Bu durumda atış eli dirseklerden 90 derece geri bükülüdür. Sağ elini kullanan oyuncunun sol ayağı yere destek olarak öne alınır. Ağırlık arka bacaktadır. Atış sırasında sağ ayak öne hareket ettirilerek vücut topun gidiş yönüne doğru hareket ettirilerek top elden çıkarılır. Atış el omuzu geriden atış yönüne doğru döndürülür. Atış eli topu takip eder.


    SIÇRAYARAK ŞUT
    Koşar durumda üç adım kullanılır. Atış elinin tersi ayak yerden son olarak kesilir. Şut eli yukarı ve geriye çekilir. Diğer destek kolu hafifçe vücudun önüne getirilir. Destek kolu geriye doğru alınırken aynı zamanda şut omuzuda şut yönüne doğru döndürülür. Atış kolu öne doğru kamçı gibi hareket etirilerek top elden çıkarılır. Vücut ve atış kolu topu gidiş yönüne doğru takip ederken, destek ayağı yere konur.


    YANA BÜKÜLÜ ATIŞ (Kanat Şutu)
    Genellikle bu atış, savunma oyuncusu kaleyi kapattığında, hücum oyuncusunun en etkili şekilde kullanabileceği bir atış şeklidir. Bu atış genellikle kanat pozisyonlarında kullanıldığından, öbür adıda kanat şutudur. Sağ elini kullanan bir oyuncu için, savunma yapan oyuncunun sağından atar gibi yaparken, vücudunu sol dayanma ayağının üzerinde yana büker. Top, kolun baş arkasından iyice bükülerek, atış kolunun aksi yönünden elden çıkarılır.


    DÜŞEREK ATIŞ
    Düşerek atış genellikle, yana ve öne olmak üzere iki formda yapılabilir. Düşerek atışın öne doğru yapılan formunda, oyuncu, başlangıçta bacaklar hafif açık, dizler bükülü ve kalça öne alınmış şekildedir. Oyuncu, dizlerin ve kalçanın öne doğru getirilmesi anında ve bununla birlikte atış omuzunun geriye alınmasıyla beraber düşme hareketine başlar. Bu sırada top gövdenin ön yanında tutulur. Düşme sırasında gövdenin üst kısmı yukarı doğru gerginleştirilir. Bu gerilmede omuuzn öne doğru çok hızlı alınması ve atış kolunun savurma şeklindeki hareketiyle top kuvvetli olarak elden çıkarılır. Düşme hareketi diğer elin yere dokunmasıyla yada atış omuzunun üzerine yuvarlanmayla son bulur.


    Hentbolde Öne Çıkma
    Karşı takım oyuncusunun gol denemesini engellemek için savunma*dan oyuncunun öne çıkması.


    Hentbolde Piston Hareketi
    Oyuncu hücumdayken topu öne doğru hareket içerisinde alır ya içeriye dalar ya da pas verir. Buna hentbolde piston hareketi denir.


    Hentbolde Sıçrayarak Atış
    Sağ elini kullanan oyuncu, atış yönüne doğru üçlü ritim içinde (sağ-sol-sağ) koşar. Sıçrama sol ayakla baş*lar. Bu anda vücudun ağırlık mer*kezi sıçra*ma ayağının üzerindedir. Gövdenin üst kısmı öne doğru bükülü, atışı uygulayan kolun omzu hafif geriye döndürülmüştür. Kuvvetli sıçrama son*rası gövdenin üst kısmı doğrultulur. Önceden bükülmüş olan bacak dengeyi ve sağlamlığı korumak için açılır. Temel atışta olduğu gibi kolun ve omzun geri*ye doğru alınmasıyla atış için gerekli olan yay gerilimi alınır. Sıçramanın en yüksek noktasında kuvvetli bir savurma hareketi ile top hedefe doğru gönderilir. Atışı uygulayan oyuncu sıçrama ayağı*nın üzerine düşer ve oyuna devam eder.


    Hentbolde Sıçrayarak Pas
    Bu pas şeklinde top, sıçrayarak atış uygulamak mümkün olmadığı zaman pas şeklinde eş oyuncuya aktarılır. Hentbolün en çok uygulanan paslarından biridir.


    Hentbolde Tek El Yerden Pas
    Kale çizgisi oyuncularına oyun pozisyonları*na göre top aktarabilmek için kullanılan etkili bir pas şeklidir. Diğer pozisyonlar*da da uygulanabilir.


    Hentbolde Tip Yapma
    Bir oyuncunun topu bir kere yere vurup tutması


    Hentbolde Top Sürme
    Top sürme hareket halindeyken, topun oyun kural*ları çerçevesinde bir elle yere vurdurularak götürülme-sidir. Top sürerken el değiştirilebilir. Eğer top bir veya iki elle tutulmuş ise kurallara göre top sürme bitmiştir.


    Hentbolde Üç: Üç (3: 3) Bölge Savunması
    Oyunculardan üç tanesinin savunma çizgisi üzerinde, diğer üç tanesinin ise hafif önde yaptığı bölge savunma türü...




  • 25-06-2023, 05:31:45
    #3
    TENİS

    Ace: servis atanın rakibinin raketine temas etmeden doğrudan sayı kazanması


    Advantage (Avantaj): Beraberlik durumundan sonra alınan sayı avantaj sayısıdır.

    Approach Shot (Yaklaşma Vuruşu): Oyuncunun fileye gelebilmesi için yaptığı yaklaşma vuruşları

    ATP Profosyenel Tenisçiler Birliği (erkekler) : Dünya üzerindeki erkekler turnuvaları organize eden kuruluştur

    Backcourt: Tenis sahasının arka çizgisi ile 3/4 kort arasında kalan bölge,

    Backhand: Oyuncunun sol tarafından yaptığı vuruş

    Baseline (Arka Çizgi): Geçerli oyun sahasının arka çizgiler

    Backswing: Vuruş öncesi kolun geriye çekilmesi

    Block (Blok): hızlı gelen toplara yalnız raket konulması

    Break Point (Servis kırma puanı): Servis atan oyuncunun, oyununu zora soktuğu puan

    Break back: Kendi servis oyununu kaybeden oyuncunun bir sonraki oyunda rakip oyuncunun servisini kırarak oyunu kazanması

    Bye: Fikstürde, fikstürün dengesi için, puanlarıyla iyi oyuncuların yerleştirildikleri sıralı yerler

    Clay court: Toprak kort

    Court (Kort): Tenis oyunu sahası

    Cros court shots (Çapraz vuruşlar): Kort içinde çapraz yapılan vuruşlardır

    Deuce :Oyunda Eşitlik hali- Berabere Oyunlarda sayıların 40-40 olması

    Double Fault (Çift hata): Oyuncunun aynı servis atışında üst üste hata yapması

    Down the line Longline (Paralel top): Topun yan saha çizgilerine yönünde vurulması

    Drop Shot (Kısa vuruş): Rakip sahada file önüne düşürülen top

    Fault (Hata): Servis atışında hata yapılması, topun kort dışına düşmesi

    Foot Fault (Ayak Hatası): Servis atışı sırasında oyuncunun topa vurmadan arka çizgiye ayağı ile basması ayak hatasıdır: Bu bir servis hatasıdır

    Grass Court: Çim Kort

    Groundstroke: Uzun vuruşlar

    Half Volley (Yarım Vole): Top yere değdikten hemen sonra raketle yapılan dikkatli ve hassas hareket.

    Hard Court (Sert Zeminli Kort): Beton, asfalt, veya benzer zeminli boyalı veya plastik kaplamalı kort

    ITF (International Tennis Federation): Uluslararası Tenis Federasyonu Dünya'daki Tenis sporunu yönetir, düzenler ve kontrol eder

    Let Let: Tekrar

    Lob Loop Lob: Rakip oyuncunun arkasına doğru yapılan aşırtma vuruştur.

    Love (Sıfır): Puan yok

    Match Point / Match Ball (Maç Puanı/ Maç Topu): İleride olan oyuncunun maçı kazanabileceği puandır.

    Mini-break: Tie-break sırasında servis atanın alamadığı puan küçük kırılma olarak değerlendirilir.

    Net (Net): Kortu ikiye ayıran filedir.Kendir, naylon veya sentetik ağdan yapılır. Çapı 0.034" 'ü geçmeyen sıkı bir sicime asılarak iki kazık arasına gerilir. Orta Yüksekliği 91,4 cm.dir

    Net or Let Net veya Let: Servis sırasında top fileye dokunup doğru alana düşerse , bu duyurular yapılır.

    No Man's Land (Tehlikeli bölge): Servis çizgisiyle arka çizgi arasında kalan , oyuncuları zor durumda bırakabilen bölge

    Open (Açık): Turnuvaya herkesin katılabileceği, herkese anlamına gelir

    Overhead: Baş üstü vuruşu

    Smaç Passing Shot: Fileye gelmiş bir oyuncunun yanından topu saha içine geçirmek

    Placement Plase: Topun en müsait yere yönlendirilmesi

    Point (Puan): Teniste kullanılan sayma birimi

    Rally (Ralli): Servis atışından sonraki uzun süren karşılıklı vuruşlar.

    Return: Servisin veya vuruşun geri döndürülmesi -

    Second Serve (İkinci servis): Oyuncu,birinci denemede başarısız olursa ikinci servisi atar.

    Seeding: Turnuvaya katılan en iyi oyuncuların sıralama listesidir.

    Serve: Servis

    Serve and Volley (servis vole oyunu): Servis attıktan sonra oyuncunun sürekli fileye doğru koşup vole vuruşu yaparak oynaması

    Set ball (set puanı): Seti kazanmak için gerekli puandır.

    Slice (Kesme): Topa alttan ve raketi eğimli tutarak yapılan vuruştur.

    Smash: Smaç

    SPIN : Üstten verilen falsolu vuruştur.

    Tie-break (Eşitliği bozma oyunu): Setlerdeki 6-6 lık beraberlik sonrasında oynanan bitirici oyundur. İki sayı üstünlüğü ile 7 sayıya ulaşan kazanır. Yoksa iki sayılık üstünlük gerçekleşinceye kadar devam eder.

    Underspin: Alttan Verilen falsolu vuruştur.

    USPTA: ABD Profesyonel Tenisçiler Birliği

    Volley (Vole): Top yere değmeden yapılan vuruş.




  • 25-06-2023, 05:32:27
    #4
    BOKS

    1. Knockout (KO): Nakavt (Yumruk veya yumruk kombinasyonlarıyla yere inen rakibin hakemin 10′a kadar saymasıyla birlikte ayağa kalkamaması sonucu maçı kaybetmesi anlamına gelen bir terimdir.) Ör: Wladimir Klitschko vs. Eddie Chambers maçı


    2. Knockdown: Yumruk veya yumruk kombinasyonlarıyla yere inen rakibin hakemin 8′e kadar saymasıyla birlikte ayağa kalkıp maça devam etmesini ifade eden bir terimdir.) Ör: Yuriorkis Gamboa vs. Jonathan Victor Barros maçı

    3. Technical Knockout (TKO): Teknik Nakavt (Yumruk veya yumruk kombinasyonlarıyla zor duruma düşen rakibin maçın hakemi tarafından devam edemeyeceğini ifade eden bir terimdir, kısaltması TKO’dur.) Ör: Vitali Klitschko vs. Juan Carlos Gomez maçı

    4. Referee Technical Decision (RTD): Hakem Teknik Kararı (Raunt arasına girilen maçta rakibin kendi isteğiyle veya köşesinin isteğiyle maça devam edememesiyle birlikte hakemin maçı bitirmesini ifade eden bir terimdir.) Ör: Wladimir Klitschko vs. Ruslan Chagaev maçı

    5. Unanimous Decision (UD): Oy birliğiyle karar (Sonucu puanla belirlenen maçın 3 sayı hakeminin de tek bir boksörün kazandığına hükmetmesi sonucunu ifade eden bir boks terimidir.) Ör: Nikolay Valuev vs. John Ruiz maçı

    6. Split Decision (SD): Ayrık karar (Sonucu puanla belirlenen maçın 3 sayı hakeminden ikisinin bir boksörün kazandığına hükmetmesini diğer hakemin ise rakip boksörün kazandığına hükmetmesini ifade eden bir boks terimidir.) Ör: Ruslan Chagaev vs. John Ruiz maçı, 117-111, 114-115 ve 116-112 puanlamalarıyla bitmişti.

    7. Majority Decision (MD): Oy çokluğuyla karar (Sonucu puanla belirlenen maçın 3 sayı hakeminden ikisinin bir boksörün kazandığına hükmetmesini diğer hakemin ise iki boksörün berabere kaldığına hükmetmesini ifade eden bir boks terimidir.) Ör: Eddie Chambers vs. Alexander Dimitrenko maçı, 117-109, 116-111 ve 113-113 puanlamalarıyla bitmiştir.

    8. Technical Decision (TD): Teknik Karar (Kazayla olan kafa kafaya çarpışma sonucunda boksörlerden birisinin kaşta açılma gibi bir nedenle mücadeleye devam edememesi sonucunda o raunta kadar olan maç puanları toplanmasını ve galip olan taraf belirlenmesini ifaden eden bir terimdir.) Ör: Daniel Santos vs. Antonio Margarito maçı, Margarito’nun kafa kafaya çarpışmaya bağlı olarak sağ gözünde açılma olmuş ve bu maç 10. rauntta TD ile sonuçlanmıştır. Maçın puanları 87-84, 86-85 ve 85-86 ile sonuçlanmış ve maçı Daniel Santos kazanmıştır.

    9. Draw (D): Berabere (Sonucu puanla belirlenen maçın 3 sayı hakeminin de maçı berabere olarak ilan etmesi veya bir hakemin berabere, bir hakemin bir boksöre, diğer hakemin ise rakip boksörü kazandığına hükmetmesi sonucunda oluşan bir boks terimidir.) Ör: Ray Austin vs. Sultan Ibragimov maçı, 111-115, 113-113, 114-112 puanlamalarıyla bitmiştir. Ör: Chris John vs. Rocky Juarez maçı, 114-114, 114-114, 114-114 puanlamalarıyla bitmiştir.

    10. Majority Draw (MD): Oy çokluğuyla beraberlik (Sonucu puanla belirlenen maçın 3 sayı hakeminden ikisinin boksörlerin berabere kaldığına hükmetmesini diğer hakemin ise bir boksörün kazandığına hükmetmesini ifade eden bir boks terimidir.) Ör: Hasim Rahman vs. James Toney maçı, 114-114, 117-111 ve 114-114 puanlamalarıyla sonuçlanmıştır.

    11. Technical Draw (TD): Teknik Beraberlik (Kazayla olan kafa kafaya çarpışma sonucunda boksörlerden birisinin kaşta açılma gibi bir nedenle mücadeleye devam edememesi sonucunda o raunta kadar olan maç puanlarının toplanmasıyla birlikte iki boksörün berabere kalmasını ifade eden bir terimdir.) Ör: Rodel Mayol vs. Ivan Calderon maçı 6. rauntta TD ile bitmiş olup maçın puanlamaları 58-56, 56-58 ve 57-57′ydi.

    12. Disqualification (DQ): Diskalifiye (Bir maçta iki boksörden birisinin kural dışı vuruş nedeniyle maçtan atılmasını ifaden eden bir terimdir.) Ör: Evander Holyfield vs. Mike Tyson maçında Tyson’ın 3. rauntta Holyfield’ın kulağını ısırması.

    13. No Contest (NC): Müsabaka Yok (Bu sonucun birkaç nedeni olmasına rağmen genellikle bir sporcunun maç sonrası dopingli madde kullandığının tespit edilmesiyle verilmektedir.) Ör: Francois Botha vs. Axel Schulz maçında Botha’nın yasaklı madde olan Steroid kullanması sonucunda maçı kazanmış olmasına rağmen sonuç NC’ye çevrilmiştir.

    14. Referee: Ring Hakemi

    15. Judge: Sayı Hakemi (Profesyonel boksta 3 sayı hakemi bulunmaktadır.)

    16. Scorecard: Skor kartı (Profesyonel boksta 3 sayı hakeminin verdiği 3 skor kartı bulunmaktadır. Skor kartları sayıyla biten maçlarda kullanılmaktadır.)

    17. Punch: Yumruk

    18. Left Punch: Sol Yumruk

    19. Right Punch: Sağ Yumruk

    20. Uppercut: Aparkat yumruk

    21. Hook: Kroşe yumruk

    22. Jab: Direk Yumruk

    23. Cornerman: Köşe Adamı

    24. Throw in the Towel: Havlu atmak (Köşe adamının boksörünün maça devam etmesini istememesi sonucunda beyaz havluyu ringe atmasıyla oluşan durumu anlatan bir boks terimidir. Bu durumda maç TKO ile biter.) Ör: Floyd Mayweather Jr. vs. Phillip N’dou

    25. Headbutt: Kafa atmak

    26. Accidental Headbutt: Kaza eseri kafa atmak

    27. Clash of Heads: Kafa kafaya çarpışmak

    28. Height: Boy uzunluğu

    29. Weight: Ağırlık

    30. Reach (Wingspan): Kanat Açıklığı (Boksta iki kol arası uzunluğu ifade eden terimdir.) Ör: Merhum ABD’li boksör Sonny Liston’ın boyu 1.84 metreyken 2.13 m. reach uzunluğu vardı.

    31. Pound (lb): İngiliz ağırlık ölçü birimidir. Boksörlerin ağırlığını belirtilirken kullanılır. Metrik sisteme göre 1 pound 0,45 kg. etmektedir. Aşağıdaki linkte pound&kilogram çevirisi yapılmaktadır.

    32. Feet (ft): İngiliz uzunluk ölçü birimidir. Boksörlerin boy uzunluğunu belirtilirken kullanılır. Metrik sisteme göre 1 foot 0,3048 m. etmektedir. Ör: 2.13 metrelik Nikolay Valuev’in foot olarak boyu 7.0 “feet”dir. Aşağıdaki linkte feet&metre çevirisi yapılmaktadır.

    33. Inch (in): İngiliz uzunluk ölçü birimidir. Boksörlerin reach uzunluğunu belirtilirken kullanılır. Metrik sisteme göre 1 inch 2,54 santimetre etmektedir. Aşağıdaki linkte pound&kilogram çevirisi yapılmaktadır. Ör: 2.16 m. olan Nikolay Valuev’in reach uzunluğu 85 “inch”dir.

    34. Promoter: Organizatör (Ör: Ahmet Öner)

    35. Heavyweight: Ağır siklet (200 lb/90,72 kg üzeri ağırlığa sahip boksörlerin yer aldığı siklettir)

    36. Cruiserweight/Junior Heavyweight: Kruvazör Siklet (Maksimum 200 lb/90,72 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    37. Light Heavyweight: Hafif Ağır Siklet (Maksimum 175 lb/79,4 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    38. Super Middleweight: Süper Orta Siklet (Maksimum 168 lb/76,2 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    39. Middleweight: Orta Siklet (Maksimum 160 lb/72, 6 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    40. Light Middleweight/Super Welterweight/Junior Middleweight: Hafir Orta Siklet (Maksimum 154 lb/69,9 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    41. Welterweight: Velter Siklet (Maksimum 147 lb/66, 7 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    42. Light Welterweight/Super Lightweight/Junior Welterweight: Hafif Velter Siklet (Maksimum 140 lb/63,5 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    43. Lightweight: Hafif Siklet (Maksimum 135 lb/61,2 kg ağırlığında olan boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    44. Super Featherweight/Junior Lightweight: Süper Tüy Siklet (Maksimum 130 lb/59 kg ağırlıındaki boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    45. Featherweight: Tüy Siklet (Maksimum 126 lb/57,2 kg ağırlığındaki boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    46. Super Bantamweight/Junior Featherweight: Süper Horoz Siklet (Maksimum 122 lb/55,3 kg ağırlığındaki boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    47. Bantamweight: Horoz Siklet (Maksimum 118 lb/53,5 kg ağırlığındaki boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    48. Super Flyweight/Junior Bantamweight: Süper Sinek Siklet (Maksimum 115 lb/52,2 kg ağırlığındaki boksörlerin yer aldığı sikletttir.)

    49. Flyweight: Sinek Siklet (Maksimum 112 lb/50,8 kg ağırlığındaki boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    50. Light Flyweight/Junior Flyweight: Hafif Sinek Siklet (Maksimum 108 lb/49 kg ağırlığındaki boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    51. Minimumweight/Strawweight/Mini Flyweight: Minimum Siklet (Maksimum 105 lb/47,6 kg ağırlığındaki boksörlerin yer aldığı siklettir.)

    52. Won: Kazanılan (Bir boksörün kazandığı maç sayısını gösteren istatistiktir.)

    53. Lost: Kaybedilen (Bir boksörün kaybettiği maç sayısını gösteren istatistiktir.)

    54. Drawn: Berabere biten (Bir boksörün berabere kaldığı maç sayısını gösteren istatistiktir.)

    55. Division: Klasman (Bir boksörün hangi siklette olduğunu gösteren boks terimidir.)

    56. Alias: Takma İsim (Bir boksörün takma ismini gösteren boks terimidir.)

    57. Stance: Duruş Biçimi (Bir boksörün hangi garda sahip olduğunu gösteren bir boks terimidir.)

    58. Orthodox: Düz Gardlı

    59. Southpaw: Sol Gardlı/Ters Gardlı/Solak

    60. Boxer: Boksör

    61. Boxing: Boks

    62. Pro Debut: Profesyonel boksa başlangıç (Profesyonel boksta ilk maçına çıkan boksör için kullanılan bir boks terimidir.)

    63. Main Event: Ana Müsabaka (Birçok maçın bir arada yer aldığı boks organizasyonlarında en önemli maçı ifade etmek için kullanılan bir boks terimidir.)1 Mayıs 2010 tarihinde ABD’nin Las Vegas kentinde düzenlenen organizasyonda aFloyd Mayweather Jr ile Shane Mosley arasında yapılan maç ana müsabakalara verilebilecek bir örnektir.

    64. Undercard: Birçok maçın bir arada yer aldığı boks organizasyonlarında ana müsabakanın altında yer alan maçları ifade etmek için kullanılan bir boks terimidir). 1 Mayıs 2010 tarihinde ABD’nin Las Vegas kentinde düzenlenen organizasyonda Saul Alvarez ile Jose Miguel Cotto arasındaki maç undercard maçlara verilebilecek bir örnektir.

    65. Cut: Kesik (Boksörlerin kaşlarında açılma gibi durumları ifade eden bir boks terimidir.)

    66. Injury: Sakatlık

    67. Champion: Şampiyon

    68.Undisputed Champion: Tartışmasız Şampiyon (4 büyük federasyondan -WBC, WBA, WBO ve IBF- üç tanesinin dünya şampiyonluk kemerini kazanan boksörlere verilen unvandır) Ör: David Haye’in 2008 yılında Kruvazör Siklette WBC, WBA ve WBO’da şampiyon olması.

    69. Super World Champion: Süper Dünya Şampiyonu (Sadece WBA’de yer alan bir unvandır. Bu unvanı alan boksör WBA’de 1 numaralı şampiyondur.)

    70. World Champion: Dünya Şampiyonu (WBO, WBC ve IBF için bu unvanı kazanan boksör 1 numaralı şampiyonken, WBA’de 2 numaralı şampiyondur.)

    71. Interim Champion: Geçici Şampiyon (Herhangi bir kemerde şampiyon boksörün sakatlık vb. nedenlerden ötürü bir süredir unvan koruma maçına çıkmamasından dolayı unvanın bulunduğu federasyon olası bir kemerin boşa çıkması durumunu engellemek için interim şampiyon ilan eder. Eğer asıl şampiyon siklet değiştirme, boksa ara verme gibi durumlar nedeniyle kemeri bırakırsa Interim Şampiyonun bir sonraki maçı asıl şampiyonluk maçıdır.)

    72. Silver Champion: Gümüş Şampiyon (Sadece WBC’de bulunan bir unvan olup bu kemere sahip olanlar WBC için 2 numaralı şampiyondur. Bu unvan 2010 yılı Nisan ayından itibaren yürürlüktedir.) Ör: Featherweightte Beninli boksör Justin Savi

    73. Intercontinental Champion: Kıtalararası Şampiyon

    74. International Champion: Uluslararası Şampiyon

    75. Title: Unvan

    76. Inaugural Title: Açılış Unvanı (Yürürlüğe yeni konulan bir kemerin açılış maçında verilen unvanı tanımlamak için kullanılan bir boks terimidir.) Ör: WBC Silver Title için featherweightte 16 Nisan 2010 tarihinde yapılan Justin Savi ile Cyril Thomas arasındaki maç.

    77. Commission: Komisyon [Profesyonel boksta maçla ilgili düzenlemeleri yapan komisyonlar bulunmaktadır. ABD'de ise her eyalette ayrı bir komisyon bulunmaktadır. Bu komisyonlar gerektiğinde galibiyet, beraberlik gibi skorlarla sonuçlanan bir maçı NC'ye çevirebilmektedirler. Buna örnek olarak 1 Ağustos 2009 tarihinde yapılan Timothy Bradley ile Nate Campbell arasındaki maçın sonucunun maçtan 23 gün sonra CSAC (California State Athletic Commission-Kaliforniya Eyaleti Atletik Komisyonu) tarafından değiştirilip NC ilan edilmesi verilebilir.] Ör: 1 Mayıs 2010 tarihinde ABD’de yapılacak olan ana müsabakanın Shane Mosley ile Floyd Mayweather Jr. arasında yapılacak maçın olduğu organizasyonun denetleyici komisyonu Nevada Athletic Commission’dır.

    78. Ratings: Reytingler (Bir siklette yer alan boksörleri derecelendiren listelerdir. Dört büyük federasyonda sadece şampiyondan sonra ilk 15′te yer alan boksörler, dünya şampiyonuyla maç yapma hakkına sahiptirler.)

    79. Pound for Pound (P4P): The Ring Magazine dergisinin tüm sikletler içerisinde en iyi 10 boksör için yaptığı listenin ismidir.

    80. The Ring Magazine: 1922 yılında ABD’de kurulan dünya boks camiasının en prestijli dergisidir. Bu derginin en önemli özelliklerinden birisi 4 büyük federasyon dışında kendine özgü bir “rating” listesinin olması. Bir diğer özelliğide en az 4 büyük federasyonun dünya şampiyonluk kemeri kadar değerli olan “The Ring Magazine Dünya Şampiyonluğu” kemerinin varlığıdır. Şu an bu kemere Manny Pacquaio ve Wladimir Klitschko gibi önemli isimler sahiptir. Ayrıca bu dergi her yıl “yılın boksörünü” seçmektedir. Son iki yıldır bu unvanı kazanan Manny Pacquaio olmuştur.

    81. Boxrec: Kendine has “rating” listesi olan ve profesyonel boksta maç sonuçları, maç takvimi gibi birçok konunun yer aldığı boksseverler için çok değerli bir web sitesidir.

    82. Belt: Kemer

    83. Clinch: Boksta iki boksörün birbirine sarılmasını ifade eden terimdir.

    84. Rabbit Punch: Boksta yasaklanmış bir yumruk çeşididir. Bu kavram enseye yapılan vuruşu ifade etmektedir.

    85. Blocking: Bloke Etme (Bir boksörün elleri, omuzları veya kolları ile rakibin yumruklarından yüzünü ve vücudunu korumasını ifade eden boks terimidir.)

    86. TBA (To be Announced): İlan edilecek (Yapılması ilan edilen bir maçta rakibin henüz belli olmaması durumunu ifade eden ya da daha önce ilan edilen rakibin maçtan çekilmesi üzerine henüz yeni bir rakip bulunamaması durumunda kullanılan bir boks terimidir.) Ör: 5 Haziran 2010 tarihinde İstanbul’da yapılacağı ilan edilen Selçuk Aydın’ın maçında Luis Collazo’nun çekilmesi nedeniyle henüz bir rakip bulunamadığından şu anki durumda rakip için TBA ifadesi kullanılmaktadır.

    87. Vacant: Boşta (Kemer sahibi olan şampiyon boksörün istenilen sürede unvan koruma maçına çıkmaması, siklet değiştirme ve kemeri kendi isteğiyle bırakma durumunda kemerin boşa çıkmasını ifade eden bir terimdir.) Ör: Zsolt Erdei’nin WBC Cruiserweight kemerini boşa çıkarması sonucunda 15 Mayıs 2010 tarihinde Giacobbe Fragomeni ile Krzysztof Wlodarczyk arasında Vacant WBC Cruiserweight dünya şampiyonluk maçının yapılacak olması.

    88. Former Champion: Eski Şampiyon. Ör: Antonio Margarito former WBO, WBA ve IBF welterweight world champion’dur.

    89. Title Holder: Unvan Sahibi. Ör: Wladimir Klitschko WBO, IBF, IBO, The Ring Magazine heavyweight title holder’dır.

    90. Diamond Champion: Elmas Şampiyon (Sadece WBC’de yer alan onursal bir unvandır. Bu unvanın tanıtımı 2009 Eylül ayında yapılmış olup Velter Siklette 14 Kasım 2009 tarihinde Manny Pacquaio ile Miguel Angel Cotto arasında yapılan maçla birlikte yürürlüğe girmiştir.)

    91. Challenger: Meydan Okuyan (Boksta bir unvan maçında kemer sahibinin karşısına çıkan boksörler için kullanılan bir terimdir.)