
Pandeminin ardından Rusya-Ukrayna savas?ı, ku?resel enerji politikalarının sorgulanmasına, u?lkelerin uzun do?nemli enerji politikalarını yeniden deg?erlendirip, o?nemli deg?is?iklikler yapmasına neden oldu. Avrupa, enerji krizinden, LNG diplomasisi, bu?yu?k oranda su?bvansiyon, s?irketlere destekler, aynı zamanda bu?yu?k kar yazan petrol ve gaz s?irketlerinden ek vergiler gibi “acil” yo?ntemlerle bugu?ne kadar krizi yo?netebildi.
Enerji arz krizinin as?ıldıg?ı u?mitleri yes?erirken, ikinci yıla giren savas?ın devam etmesinin enerji gu?venlig?i ve dolayısıyla enerji politikalarında sapılan “yeni yolların” u?zerinde nasıl etkisi olacag?ı hala belirsizlig?ini koruyor. Ancak konferanslarda, yo?netim kurullarında, bakanlıklardaki strateji toplantılarında, bir bas?ka deyis?le tu?m du?nyada ku?resel enerji dinamiklerinin ne yo?ne kayacag?ı konusunda tartıs?ma henu?z sonuca bag?lanamadan su?ru?yor. Bu tartıs?manın tek ortak noktası ise, “eski gu?nler geride kaldı”. Tu?m bu tartıs?maların ortasında, iki yıl o?nce Paris I?klim Anlas?ması’nı onaylayan, bu?yu?k oranda fosil yakıtlarda dıs?a bag?ımlı, yenilenebilir enerjide dinamik ve savas?la birlikte incelikli ve zorlu bir yolda yu?ru?tmeye c?alıs?an bir Tu?rkiye var.
Karbon taksonomisi yolda
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıg?ı, Ocak ayında Tu?rkiye’nin Ulusal Enerji Planı’nı ac?ıkladı. Bu ayın bas?ındaysa, C?evre, S?ehircilik ve I?klim Bakanlıg?ı, gec?en yıl Birles?mis? Milletler I?klim Zirvesi’nde (COP27) ilan ettig?i gu?ncellenmis? Ulusal Katkı Beyanı’nı ve u?lke c?apında bu hedefe ulas?mak ic?in uygulanacak stratejileri BM’ye iletti. Oldukc?a detaylı bir s?ekilde sunulan c?alıs?mada, her sekto?ru?n 2053 karbon no?tr bir Tu?rkiye yolunda atması gereken c?ok o?nemli adımların yanı sıra dikkat c?eken iki nokta da vardı. Bunlardan biri karbon taksonomisine dair du?zenlemenin hazırlandıg?ının teyit edilmesi. Bir dig?eri de Tu?rkiye’nin “kalkınmakta olan” bir u?lke oldug?unun vurgulanarak, BM’nin ilgili kurulus?ları aracılıg?ıyla, “dig?er taraflardan farklı bir durumda oldug?unun kabul edilmis?” olması.
Krizlere hazırlıklı olma çabası
C?evre, S?ehircilik ve I?klim Deg?is?iklig?i Bakanlıg?ı’nın c?alıs?masında, Tu?rkiye’nin Ulusal Enerji Planı’ndaki hedefleri de o?nemli bir yer edinirken, Enerji Planı’nda da karbonsuzlas?maya dog?ru o?nemli bir yol haritası c?izilmis? durumda. C?izilen rotada halihazırda ku?resel o?lc?ekte yas?anan “krizin” etkisi de net bir s?ekilde hissediliyor. Ulusal Enerji Planı’nın ruhuna baktıg?ımızda, genel olarak, tam da bugu?nu?n ku?resel enerji dinamiklerindeki belirsizlig?e kars?ı adımlar dikkat c?ekiyor. Plan, enerji arz gu?venlig?ini baz alarak, kriz do?nemlerine hazırlıklı, alternatifli, yedekli ancak karbon-sıfır u?midini de tas?ıyan bir yaklas?ımı yansıtıyor. Bir bas?ka deyis?le, enerji sepetinin karması, o?nce fosil yakıtlarla arzı garanti altına aldıg?ı gibi, yenilenebilir enerjiyle de karbon emisyonlarını du?s?u?rmeyi o?nceliklendiren, buna odaklanan bir teraziye yerles?tirilmis? go?ru?nu?yor.
Yunanistan’ın hedefinin u?zerinde
Planda, 2035’e kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının birincil enerji tu?ketimi ic?inde yu?zde 17’lerdeki payının, yu?zde 23’u?n u?zerine c?ıkarılması hedefleniyor. Yenilenebilir ic?inde en parlak hedef, gu?nes? enerjisi iken, ru?zgar enerjisinde temkinli bir gelis?im planlanmıs? durumda. Ancak hem Milliyet Enerji’nin hem de ru?zgar enerjisi akto?rlerinin c?okc?a dile getirdig?i ve bekledig?i en o?nemli adım, deniz u?stu? ru?zgar santralleri planda o?nemli bir yer ediniyor. Her ne kadar beklenen hedef, plandaki 5 GW’ın u?stu?nde olsa da, Yunanistan’ın 2030 ic?in 2 GW deniz u?stu? ru?zgar enerjisi hedefi ac?ıkladıg?ını, Ankara’nın 5 GW’lık hedefinde ise o?ncelikle Marmara Denizi’ne odaklandıg?ını hatırlatmakta fayda var.
Kos?ullu hedefler
Ko?mu?rden bir c?ıkıs? stratejisinin zaten planda yer alması beklenmiyordu, ancak Planda bir nevi kos?ullu bir c?ıkıs? aralıg?ı da bırakılmıs? durumda. Bu noktadaki anahtar ise, bataryalı temiz enerji sistemleri.
Bu konuda Ankara’nın son aylarda mevzuat c?alıs?malarına hız verdig?ini go?ru?yoruz, o?zellikle de depolamalı GES’ler ic?in bu o?nemli. Fakat go?ru?nen o ki, kamu, yenilenebilir enerjide elektrik depolama teknolojilerinin sekto?rdeki adaptasyonunu ve uygulamalarını o?nce go?rmek istiyor. Enerji arzının en kritik ve riskli oldug?u bu do?nemde, ancak burada bir fark yaratılırsa ko?mu?r santrallerinin durumunun yeniden deg?erlendirilmesi ise olası go?ru?nu?yor.
Nu?kleerde SMR’ın sesleri
Avrupa’nın enerjide Rusya’ya olan bag?ımlılıg?ının sonucunda yas?adıg?ı zorlukların u?lkemizdeki yansımasını, nu?kleer enerji tercihleriyle go?ru?yoruz. Ku?c?u?k ve orta modu?ler nu?kleer santrallerin (SMR) tercih edileceg?inin sinyallerini zaten bir su?redir Ankara’nın yeni nu?kleer santraller ic?in yu?ru?ttu?g?u? go?ru?s?melerden alıyorduk. O?te yandan, planda ko?mu?rdeki “temiz” olarak adlandırılan yeni teknolojilerin de zaman ic?inde deg?erlendirilecek olacag?ının belirtilmesi, iklim hedefleri konusunda endis?elere neden oluyor. Dig?er pek c?ok u?lke gibi karbon yakalama teknolojilerine de atıfta bulunulurken, bu teknolojilerin ne kadar verimli ve maliyet ac?ısından uygulanabilir oldug?u sorusu du?nyada da hala cevaplanabilmis? deg?il.
S?ebeke altyapıları o?ncelikli ihtiyac?
S?ebeke Ulusal Enerji Planı’nda karbonsuzlas?ma hedefi, yenilenebilir enerjiyle o?nceliklendirmis? go?ru?nu?rken, sadece yenilenebilir ic?in 60-100 milyar TL’lik yatırım ihtiyacı o?ngo?ru?lu?yor. Bununla birlikte, bas?ta yenilenebilir enerji olmak u?zere, bu hedefleri gerc?ekles?tirebilmek ic?in beklenen iki o?nemli adım var. Bunlardan biri, s?ebeke altyapılarının modernize edilmesi ve kapasitelerinin gelis?tirilmesi, ikincisi ise, c?ıkarılan mevzuatlarla uyumlu bir su?rec? uygulama hızı, bir bas?ka deyis?le prosedu?rlerin o?zellikle gerekli izinlerin, s?effaf ve hızlı bir s?ekilde yu?ru?tu?lmesi. Bu yu?ksek hedeflere ulas?abilmek ic?in, o?zellikle kamu elektrik kurumlarından beklenen hız da oldukc?a yu?ksek.
Hidrojen rotası u?mit vadediyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıg?ı, Ulusal Enerji Planı’yla birlikte bir de “Tu?rkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası”nı ac?ıkladı. Hidrojen enerjisi, hala tartıs?malı da olsa ABD ve Asya u?lkeleri bas?ta olmak u?zere pek c?ok u?lke tarafından gu?nu?mu?zu?n “yeni kurtarıcı” kaynag?ı olarak go?ru?lu?yor. Avrupa Birlig?i en son 3 milyar Euro sermayeye sahip Avrupa Hidrojen Bankası’nı ac?ıkladı ve bu alandaki yatırımları ciddiyetle tes?vik ediyor. Ku?resel hidrojen yatırımları gec?tig?imiz yıla kadar 1 milyar doların u?zerine c?ıktı. Tu?m du?nyada 70’e yakın u?lke hidrojen stratejisi ac?ıkladı.
Tu?rkiye de bunlardan biri oldu. Bu konuda kapsamlı bir aras?tırma yapan SHURA Enerji Do?nu?s?u?mu? Merkezi, 45 milyar dolarlık yatırımlar, u?lkemizin 12 GW’lık elektrolizo?r kurulumu yapabileceg?i ve 2050 yılında 3.4 milyon ton yes?il hidrojen u?retimi potansiyeline dikkat c?ekmis?ti. Bakanlık ise, elektrolizo?r kurulu gu?c? kapasitesinin 2030 yılında 2 GW, 2035 yılında 5 GW ve 2053 yılında 70 GW’a ulas?masını hedefliyor. Farklı kaynaklar ve is?lemlerle u?retilen rengarenk hidrojen paletinden, dog?algaz ve ko?mu?rle bas?layacag?ımızın dillendirilmesinin, temiz enerji rotası ic?in hayal kırıklıg?ı yarattıg?ını da belirtelim. Bununla birlikte, Tu?rkiye’nin Avrupa ile dog?al gaz boru hattı bag?lantıları, hidrojenin ihracat kapasitesi ve gelis?en bir teknoloji olarak hidrojen enerjisinde attıg?ımız her adımın ihracat potansiyeli bu?yu?k umutlar vadediyor. Kaynaklarına go?re pek c?ok renge ayrılmıs? hidrojen teknolojilerinden hangisini sec?ersek sec?elim, hidrojen altyapısını gelis?tirme yolculug?unun henu?z bas?ındayız. Bu yoldaki en o?nemli adım, uluslararası know-how ve ortaklıklarla bu?yu?yerek ilerlemek oldug?unu ise as?ikar go?ru?nu?yor.