
Hatice Türk, “Depremden bir gün önce Bursa’daydık. Ben 2000 metre yürüyüşte Türkiye birincisi oldum. Otobüste gelirken çok eğlendik ama deprem haberi geldi. Deprem haberi geldiğinde herkes birden durdu, çok kötüydü.” ifadelerini kullandı.
Kübra Dalmış, “Ben oradaydım, yoldaydım, geliyordum. Çok mutluyduk. Hepimiz sonra buraya geldik. Deprem haberini aldık. Hepimiz çok üzüldük. Çünkü hepimiz ailemizin enkaz altında kaldığını düşünüyorduk. Çünkü Adıyaman’da bir şey kalmamıştı. Geldik, antrenörümüz sayesinde o şokları atlattık. Ailemle birlikte çadırkentte kalıyorum. Önceden antrenman yaptığım yerde şu an evimi belledim ve burada yaşayıp kalkıyoruz” dedi.

PES ETMEK BİZİM İŞİMİZ DEĞİL
Gülşen Akyüz, “Burası hem evim hem antrenman pistim. Depremden önce buraya her zaman gidip geliyorduk. Düzenli olarak antrenmanımızı sürdürüyorduk. Yarışmalarımıza gidiyorduk. Her zaman düzenli olarak şampiyonlukla geliyorduk. Madalyalarımızla Türkiye birinciliği, ikinciliği, üçüncülüğü ama şu an hem evimiz hem antrenman yaptığımız yer oldu. Yani psikolojimizi toplamak o kadar kolay olmadı. Antrenmanlara tekrar başladık. Kampa gideceğiz. Daha iyi dereceler yapmak için hazırlanacağız. Vazgeçmiyoruz. Pes etmek bizim işimiz değil. Bence antrenmanlarımıza devam, hedeflerimize devam.” sözlerini kullandı.
Bensu İzci, “Pes etmemeye çalışıyoruz. Hedeflerimiz var. Ailemle kalıyorum. Her şeye rağmen ayakta durmaya çalışıyoruz. Hayallerimiz hedeflerimiz için. Hedefimiz şu anda milli takım ,sonrasında Avrupa şampiyonluğu. Hayalleri olan bir insan için hiçbir engel yoktur.” ifadelerini kullandı.
Antrenör Elmas Akıncı, “Şu an önceden burası güzel bir atletizm pisti gibi güzel bir ortamımız vardı. Şimdi ise çadırkent oldu ama ben yine de çocukları psikolojik duygularını yerine getirmek için antrenmana devam etmek istedim. Hiçbir zaman pes etmedik. Biz bu durumda ne olursa olsun her zaman arkalarında durdum.” dedi.