
Deprem sonrası AFAD tarafından verilen çadırda kalmaya başladıklarını söyleyen, 3 çocuk babası Veysel Parlaksu, "Eşimle ben saat 04.00 sıralarında uyanıktık. Biraz zaman geçtikten sonra ev sallanmaya başladı. Duracak, diyerek bekledik. Oturduğumuz yerden kalkamadık. Deprem durduktan sonra zor bela dışarı çıktık. Bir taraftan yağmur, kar her taraf yıkılmış. 2 katlı evim yıkıldı. Deprem anında 1 katı, yere gömüldü. Biz 2'nci katta yaşıyorduk. Şansımıza, o enkazdan çıktık. 2'nci kat, yer seviyesine gelmişti. Bütün dolaplar devrildi. Düşen eşyaları kaldırayım, derken çok zaman geçti. Büyük depremden sonra ufak ufak sarsıntılar devam etti. Duvardan duvara vuruyor insanı. Bunu ancak yaşayan bilir. Bu normal bir deprem değildi. Köyde çok insan zarar gördü. 100'ün üzerinde ev yıkıldı. Bizim buradan çıkışımız, bir mucizeydi. Savcı, jandarma ve AFAD, buraya gelip incelemeler yaptı. Ön tarafımızda 3 tane kapı vardı. Depremde 3'ü de çökmüş" diye konuştu.
