
Afridi’nin ailesi, Muhammed Hümayun Amin adlı Afgan asıllı insan kaçakçısının İstanbul’da Sultanahmet Camii yakınındaki bir dükkânda faaliyet gösterdiğini öne sürdü. Afridi teknede yer beklerken, insan kaçakçısı, çocuğun Londra’daki dayısı Abdullah Han ve İtalya’daki diğer dayısı Muhammed Sabir ile iletişime geçip, onlardan 10 bin sterline ek olarak para istedi. Han ve Sabir’in kaçakçının Londra’da yaşayan iki kızına para gönderdiği öne sürüldü. 12 gün sonra Afridi, İzmir’den tekneye binerek İtalya’ya doğru yola çıktı. Batan teknede 68 mülteci öldü, Afridi’nin cesediyse bulunamadı. Ancak hayatta kalan göçmenler, çocuğu en son suda çırpınırken gördüklerini söyledi. Bu da doktor olma hayali kuran çocuğun, hayatta kaldığına dair ümidi yok etti.

Pakistanlı 14 yaşındaki Azan Afridi de batan teknedeydi.
‘Bu, Afridi’nin son umuduydu’
Akrabaları, Afridi’nin daha önce Bulgaristan sınırını geçerek Türkiye’yi karadan terk etmeye çalıştığını ancak 4 kez yakalanarak İstanbul’a geri gönderildiğini, tekneyle geçişin Avrupa’ya ulaşmak için son girişimi olduğunu söyledi. Ailenin Londra’daki yakını Abdullah Han, bu yolculuğun tehlikeli olduğunu söylemesine rağmen Afridi’yi tehlikeye atan ve Pakistan’da yaşayan babasına öfkeli olduğunu ifade etti. Öte yandan, geçen yıl yaklaşık 11 bin göçmenin Türkiye’den İtalya’ya gittiği bildirilirken, Calabria kıyılarında göçmen teknesinin batmasıyla ilgili biri Türk, 2’si Pakistanlı olmak üzere 3 kaçakçının tutuklandığı biliniyor.