
Siyasete damga vurdu
20 Mayıs 1938’de dünyaya gelen Kanadoğlu, İstanbul’da tamamladığı eğitim hayatının ardından 1959’dan sonra yurdun dört bir tarafında görev yaptı. 1984’te Yargıtay üyeliğine seçildi. 2001’de de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanan Kanadoğlu, 2003’te yaş haddinden emekli oldu. Adını siyaset tarihine kazıyan “367 kararını” da emekliliğinden sonra ortaya attı. AK Parti iktidarının 7’inci yılında, 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin dolacak olması nedeniyle yapılacak Cumhurbaşkanı seçimi, Türkiye’de laiklik tartışmalarının fitilini ateşledi. AK Partili bir ismin Cumhurbaşkanı seçilmesinin önüne geçilmek istenirken, TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak seçimi zora sokacak teori Kanadoğlu’ndan geldi. İlk turda seçim yeterliliği olarak gösterilen 367 oy yerine, seçimin gerçekleşmesi için 367 kişinin oy kullanması gerekeceğini kaydeden Kanadoğlu’na, dönemin Genelkurmay Başkanlığı daha sonra e-muhtıra olarak anılacak basın açıklamasıyla destek verirken, yapılan seçimin taşındığı Anayasa Mahkemesi (AYM) Kanadoğlu’nun tezine katılarak Meclis’teki seçimi iptal etti. Adayı Abdullah Gül’ü, Cumhuriyet Mitingleri döneminde belirleyen AK Parti, ülkeyi seçime götürdü. Seçimden yüzde 47’lik üstünlükle çıksa da, Meclis’te yine 367 engeliyle karşılaştı. 11. Cumhurbaşkanı Gül, MHP’nin desteğiyle seçildi.
‘Erbakan’ın tezi’ demişti
Kanadoğlu, 2012 yılında çağrıldığı TBMM Muhtıra ve Darbeleri Araştırma Komisyonu’na “367 olayının” kendisini tarafından icat edilmediğini, bunu ilk ortaya atanın Necmettin Erbakan olduğunu söylemişti. Kadanoğlu, Erbakan’ın, Turgut Özal’ın seçimi sırasında ortaya attığı iddianın gerekçesinde haklı olmakla birlikte, itirazın teknik olarak 1996’da yapılan içtüzük değişikliğinden sonra artık mümkün olduğunu belirtti.