
'BÖLGEDE HER 30 SANİYEDE 1 DEPREM GÖRÜYORUZ'
Deprem bölgesindeki çalışmalara değinen Mandal, "Gaziantep'te deprem risk analizi oluşturmak üzere bir çalışma başlatmıştıkdolayısıyla bizim orada istasyonumuz vardı. Hemen akabinde bu istasyonlarımızın sayılarını artırdık; şu an bölgede 15 istasyon ile birlikte gözlem yapıyoruz. Bilgilendirme anlamında deprem sayılarının 10 bin ulaştığı sayısı var; aslında bu sayı 10 binin çok üzerinde fakat hangi büyüklükten itibaren ölçtüğünüze bağlı. Genelde ölçüm noktaları 1.5'in üzerini kabul gördüğü için onun üzeri hesaplanıyor. Esasına bakarsanızbölgede her 30 saniyede 1 deprem görüyoruz. Geçmişte bunlar yok muydu? Duyarlılık anlamında bakıldığı zamandüşük büyüklükteki depremler sürekli yaşanıyor fakat şu an hassasiyet noktası gerçekten çok yüksek" diye konuştu.

HERKESİN AKLINDA AYNI SORU: BİR SONRAKİ AŞAMA NE OLACAK?
Deprem sürecinde çalışmalarını titizlikle yürüttüklerini belirten Mandal,"En çok sorulan sorulardan biri,'Bir sonraki aşama ne olacak' gibi sorular. Birçok bilim insanının ortaklaşa konuştuğu; şu an oluşan gerilmenin etkisi bunun uç noktalarında. Malatya, bunun bir uç noktası ne yazık kibir uç noktası Adana ve diğer uç noktası Hatay. Aslında bunları tek tek şu an yaşıyoruz. Yine bilim insanlarımızın söylediği Malatya'da aktif faylarımızın bulunduğu yönünde. Bir diğer tarafı da Adana. Bununla birlikte yine bir diğer tarafı da bizim konuşmuş olduğumuz bu depremin büyüklüğü ve şiddetidolayısıyla da diğer faylarda hareketlenmelerin ve buna bağlı olarak da oluşturmuş olduğu bir kısmı bağımsız depremler, bir kısmı artçı depremler olarak gözlemlediğimiz depremlerle karşı karşıyayız. Şu an TÜBİTAK'ın koordinasyonu ile 119 farklı projemizle 550 araştırmacımızlefarklı disiplinlerden bilim insanımızsahada çalışmalarını gerçekleştiriyor" dedi.

'EN BÜYÜK SORUMLULUK VATANDAŞA DÜŞÜYOR'
Depreme hazırlığa ilişkinMandal, "Depremleri öncesinden tespit edemiyoruz, ne zaman olacağını ve kesim noktasını bilemiyoruz ama aynı zamanda da birtakım öngörüler var. Malatya ve Hatay, deniyor; potansiyel olarak Adana denilebiliyor. Bir defa buralarda risk boyutu var. İstanbul, Marmara Bölgesi. Bu konuda hem hükümetimiz, devletimiz hem de yerel yönetimler düzeyinde ve tabi ki toplum düzeyine yapılması gerek bileşenler var. Bir önceliklendirme yapılıp, biraz önce saymış olduğumuz şehir ve bölgeler başta olmak üzere buralarda mutlaka sismik risk değerlendirilmesinin mutlaka yapılması gerekiyor. Bazı şehirlerimiz için yapılmış durumda. Bu çalışmaların yapıldığı yerleri biliyoruz ama uygulama noktasında mutlaka gelişim noktamız var. Burada da en büyük sorumluluk vatandaşa düşüyor. Bunu sorgulamaları lazım. 'Deprem ne zamanolacak' sorusundan çok'Benim ilimin, ilçeminçalışması var mı, sismik risk analizimiz, haritalarımız var mı, üstyapı ve yapı stoku anlamındabelediyem, devletim ne yapmış' demesi lazım. Bunların uygulanıp, uygulanmadığını sorgulaması lazım" diye konuştu.

'DERİNGÖRÜ İLE 267 BİREYİ TESPİT ETTİK'
'Deringörü' programı hakkında da bilgi veren Hasan Mandal, "'Deringörü' programı, güvenlik ve istihbarat amacı ile geliştirmiş olduğumuz bir çözümdü. 2015 yılında geliştirmiştik, bu dönemde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın talebi üzerine kullandık. Depremin ilk haftasını hatırlarsak birçok enkazdan kurtarılan ve kendini ifade edemeyen çocuklarımız ve hatta yetişkinlerimiz vardı. Dün itibarıyla276 birey, büyük çoğunluğu bebek ve çocuk, program ile tespit edildi. Bu, bizim için kıymetli. Bu program için bu dönemin bir kazanımı, diyebiliriz" dedi.
İstanbul'da en riskli 2 ilçe! En sağlam bölge neresi?Deprem dedikodusu: Sonraki tarih 17 Ağustos 2025! İki gezegen yan yana geldi ama gerçek çok başkaODTÜ'den deprem raporu: Arsuz, Erdemli, Gazimagusa, Girne...