

Sunak, anlaşma ile ikinci adımda İngiltere’deki sağlık düzenleyicisi tarafından kullanımı onaylanan ilaçların otomatik olarak Kuzey İrlanda'da satışa sunulacağını aktardı. Anlaşma ile atılan üçüncü adıma değinen Sunak, anlaşma ile Kuzey İrlanda meclisine yasalar üzerinde yalnızca söz sahibi olmakla kalmayıp, aynı zamanda bunların Kuzey İrlanda'da uygulanmasını da durdurmasına izin verdiğini ifade ederek, "Bu, demokratik olarak seçilmiş meclisin AB mallarını ve günlük yaşamı etkileyen değişiklikler için acil durum freni çekebileceği net bir süreç oluşturuyor” dedi.
İngiltere hükümetinin bu konuda veto hakkı olacağını da ekleyen Sunak, bunun Kuzey İrlanda'da onlarca yıllık çatışmayı sona erdirmeye yardımcı olan Belfast Anlaşması’na "güçlü yeni bir koruma" sağladığını aktardı.
Von der Leyen ise, kendisinin ve Başbakan Sunak’ın birkaç ay önce verdikleri "önemli taahhüdü" yerine getirdiklerini aktararak, "İkili ilişkimizdeki zorluklar konusunda birbirimize karşı dürüst olduğumuzu da hatırlıyorum ve bunu doğru zemine oturtmak da hayati önem taşıyordu" dedi.
Windsor Çerçevesi üzerinde prensipte bir anlaşmaya vardıklarını ifade eden von der Leyen, anlaşmayı İngiltere ve AB ilişkileri için "yeni bir sayfa” olarak nitelendirdi. Von der Leyen, "AB'nin tek pazarının bütünlüğünü koruyacak güçlü önlemler üzerinde anlaştık" dedi.
Windsor Çerçevesi’nin Kuzey İrlanda'daki insanlara fayda sağladığını aktaran von der Leyen, AB-İngiltere ilişkilerini daha güçlü hale getireceğini açıkladı.
KUZEY İRLANDA PROTOKOLÜ
Brexit anlaşmasının bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, İngiltere’nin parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda arasındaki ticareti düzenliyor. Kuzey İrlanda, Brexit sonrası AB'nin Gümrük Birliği kurallarına tabi olmaya devam ederken, İngiltere’nin geri kalanı ile yaptığı ticarette ise gümrüğe tabi tutuluyor.