
“ZOR DURUMDA OLDUĞUNU GÖRDÜK”
Bağırma seslerini duyar duymaz olaya müdahale ettiklerini söyleyen Bilici, “Ankara’ya depremzedelerin yoğun olarak geleceğini düşündüğümüzden dolayı sahada görev yapıyoruz. Dışarıdan gelen depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için görev alanımızdaydık. Malatya’dan gelen kalabalık bir depremzede aile vardı. O sırada bir çığlık sesi duyduk. Bir kızın zor durumda olduğunu gördük. Yediği lokmanın nefes borusuna takıldığını anladık. Daha önceden almış olduğumuz ilk yardım eğitimi sayesinde Heimlich Manevrası uyguladık. Müdahaleden sonra kızın tekrar nefes aldığını gördük. Diğer tıbbı işlemler için ilgili birimlere gönderdik” dedi.
“GENEL SAĞLIK DURUMU GAYET İYİ”
Genç kızı korku içerisinde gördüğünü söyleyen Bilici, “Kızımız çok zor durumdaydı. Geçmişe dayalı rahatsızlıklarında dolayı da korkuları fazlaydı. Aile ve kendisi bize oldukça sempati duydular. Depremzede oldukları için korkuyla buraya gelmişler. Kalabalık bir aileydi. Kızımız korkusunu kısa bir sürede atlattı. Bu şekilde de aramızda bir bağ oluştu. Kendileriyle de ara sıra haberleşeceğiz. Manisa’ya gittiler. Orada yakınları varmış. Kendilerine ait 2 ev maalesef depremde yıkılmış. Kızımızın genel sağlık durumu da gayet iyi” ifadelerini kullandı.
“HER AİLEDEN BİR KİŞİNİN MUTLAKA İLK YARDIM EĞİTİMİ ALMASI GEREKİYOR”
İlk yardımın öneminden de bahseden Bilici, “Böyle bir olayda bir insanın hayatına dokunmak, hayatta kalmasına vesile olmak manevi olarak çok büyük bir hissiyat. Her aileden bir kişinin mutlaka ilk yardım eğitimi alması gerekiyor. Bir başkasının hayatına dokunabilirler” şeklinde konuştu.