
Haber Detay Görsel Slider‘DEPREMZEDELER ETKİLENMESİN DİYE DUYGULARIMIZI DIŞA AKTARAMADIK’
18 yıllık acil tıp teknisyeni Faysal Erkek (40), depremzedelerin olumsuz etkilenebileceği nedeniyle o an duygularını dışa aktaramadığını belirterek, “Depreme ailemle yakalandık. O anı yaşamak gerçekten çok kötüydü. Ailemi aşağı indirip güvenli bir yere bıraktıktan sonra İl Sağlık Müdürlüğü toplanma alanına geçtik. Orada yapılan görev dağılımıyla beraber ben sahra hastanesini kurmakla görevlendirildim. Galeria Sitesi’nde enkazdan ilk çıkan yaralılara müdahale yaptık. Sonra kalan diğer yaralıları da ambulans ekiplerimizle beraber hastaneye naklettik. İlk saatlerden beri buradaydım, hiç eve gitmedim, dinlenemedim. Bu durumda eve gidip dinlenmek vicdanen kabul edilemezdi zaten. Burada sadece yardım etmek istedik. Yardım etmeye de devam edeceğiz. Ailemle sadece telefonla görüşebildim. Sahra hastanesine gelenlerden dolayı çok duygulandığımız anlar oldu ama biz bunu hiçbir şekilde dışa aktaramıyoruz. Dışa aktarırsak depremzedeleri daha kötü etkilemiş oluruz. Bundan dolayı aktarmamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

‘ARTIK BİTTİ, KURTARDIK SENİ’
Paramedik Murat Acet (29) ise çöken binanın enkazından İlayda isimli hamile bir kadına ulaştıklarını, kolunu çıkararak serum taktığını söyledi. Acet, insanlara yardım etmenin çok güzel bir duygu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Depreme nöbetçi olduğum gün yakalandım. İlk işim ailemi aramak oldu. Ailemi aradıktan sonra ekip arkadaşlarımla beraber hazırlığımızı yaptık. Bağlar ilçesindeki yıkılan bir binaya yönlendirildik. Çöken binadaki vatandaşlarımızın seslerini dinleyerek yaralıları vatandaşların yardımıyla çıkarmaya başladık. Yaralıları gelen diğer ambulanslara verdik. Onlar da hastaneye götürdü. Oradaki insanların çığlıklarını, feryatlarını duymak bizi kötü bir hale soktu. Biz her ne kadar zorlansak bile bu işi iyi yapmak zorundayız. Bu şekilde halen çalışmaya devam ediyoruz. Çöken 8 katlı binanın en son katında Polis Arama Kurtarma (PAK) ekibiyle İlayda isimli hamile bir kadına ulaştık. Ekiplerle beraber enkaz altına girdik. Biz ilk önce kolunu çıkarmaya çalıştık. Kolunu çıkardıktan sonra serumu taktık. Kendisi baya korkmuştu ve sakinleştirmeye çalıştık. Ona ‘Artık bitti, kurtardık seni’ dedim. Çıkardıktan sonra hastaneye sevk ettik. Benim için yaşaması benim için büyük bir mutluluktu. Kendisine ulaşamasak belki orada bebeğiyle beraber hayatını kaybedebilirdi. Bunun motivasyonuyla beraber çalışmamıza aralıksız devam ettik.” (DHA)
