
Sigortalı lehine
DASK’ın genel şartlar hükümlerinde “Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç on beş iş günü içinde DASK’a bildirme yükümlülüğü” maddesi hatırlatılarak ele alınan kaygılı duruma açıklama getiren kurum, “Kurumumuz, sigortalıların haberdar olma zamanını tam olarak tespit edemeyeceğinden ilgili maddeyi sigortalı lehine değerlendirmektedir. Dolayısıylasigortalılarımız herhangi bir sınırlama olmaksızın hasar bildiriminde bulunabilirler. Hatta kurumumuz, önceki depremlerde olduğu gibi bu depremde de yıkıldığı tespit edilmiş binalarda sigortalı ihbarını dahi beklemeksizin sigortalılarımıza hasar ödemelerini gerçekleştirmektedir” ifadelerini kullandı.
Prim artışına açıklama
Zorunlu deprem sigortası için 7 risk bölgesi ve bunlara göre farklı fiyat tarifesi bulunuyor. 2023 yılı sigorta bedelinin belirlenmesine esas metrekare bedelleri betonarme yapılar için 1.508 TL’den 3 bin 16 TL’ye, diğer yapılar için 2 bin 80 TL’ye çıkmıştı.
En yüksek teminat tutarı ise 640 bin lira olmuştu.Bu açıdan prim bedelleri konusuna da açıklama getiren kurum tarafından,teminat miktarı arttıkça prim miktarının da arttığı, bununzorunlu bir sigorta olması sebebiyle, primlerin ödenebilir bir seviyede tutulmasınınamaçlandığı ifade edildi.
‘Bir vergi değildir’
Zorunlu Deprem Sigortası bazen kamunun ‘deprem vergisi’ uygulamasıyla karıştırılıyor.
Bu kavram karmaşasına karşı da bilgi veren açıklamada, “1999 yılında meydana gelen büyük Kocaeli depremi sonrasına denk gelen tarihte kanunlaşmış ve kamu kaynaklarından bağımsız bir sigorta fonu oluşturmak amacıyla 2000 yılında kurulmuştur. DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile sigortalılara verilen teminat karşılığında aldığı primler ile bir deprem teminat havuzu oluşturmaktadır. Bu havuz devlet kaynaklarından tamamen bağımsızdır…Sonuç olarak DASK, finansal açıdan kamu kaynaklarından tamamen bağımsızdır ve sunduğu Zorunlu Deprem Sigortası bir sigorta ürünüdür” denildi.