geleneksel muziklerimiz zurna nota yerleri geleneksel turkulerimiz turk muziklerimiz hakkında bilgi
Ali Fuat AYDIN
Oncelikle belirtmek istediğim birkac husus var: Tarafımdan “derleme” konusu uzerine bildiri istenmesinin sebebi zannediyorum ceşitli yayınlarda yer almış derleme calışmalarım bulunmasıdır. Elbette ki GTHM uzerine her konuda detaylı bilgi sahibi olmak mumkun değildir. Ancak onemle belirtmek isterim ki GTHM alanında benim uzerinde calıştığım ve kafa yorduğum konu ceşitli yazılarımdan da anlaşılabileceği uzere “GTHM Ses Sistemi”dir.
Bu acıklamadan sonra asıl konumuz olan “derleme”ye gecebiliriz.
Bilindiği uzere GTHM ezgilerini mahalli başka bir deyişle “ozel” ortamlarından alıp daha cok kişinin ulaşabileceği “genel” ortamlara getirilmesi işine “derleme” diyoruz. Ancak derleme işi sadece bu “taşıma” olayı ile sınırlı kalmamalıdır. Zira işin bu noktaya kadar olan kısmını muzikle uzaktan ya da yakından ilgisi olsun olmasın herkes yapabilir ve yapabilmektedir. Kanımca işin zor olan kısmı bu noktadan itibaren başlamaktadır. Burada bilimsel bir calışma icin gerekli olan “analiz” ve “değerlendirme” aşamaları başlayacaktır.
Ayrıca belirtmek isterim ki derleme karşılıklı bir “iletişim” olayıdır. Derlemeci her aşamada bir takım kişilerle iletişim kurar. Ozel ortamda bulunup GTHM ezgilerini “veren” kişilere “kaynak kişi” diyoruz. Soz konusu ezgileri kaynak kişi(ler)den “alan” ve genel ortama goturen kişilere ise “derlemeci” ya da “derleyici” diyoruz.
Bunun yanında bir derlemecide bulunması gereken ozellikleri belirtmekte fayda goruyorum. GTHM alanında yapılacak derlemeler etnomuzikoloji alanına gireceğinden bu ozellikler ayrı bir onem arz etmektedir.
Derlemecide, temel derleme tekniklerine ilişkin bilgilerin yanında:
• Yuzeysel olmayan, geniş muzik bilgisi,
• Cok iyi bir işitme dolayısıyla cok iyi notalama ve solfej becerisi,
• Derleme yapacağı yorenin melodik ve ritmik ozellikleri hakkında bilgisi,
• Eser yorumu yapabilecek şekilde GTHM tur ve bicim bilgisi,
• Derlediği ezgilerin daha once derlenip derlenmediğini, derlendiyse hangi yayınlarda yer aldığını bilecek kadar repertuar ve bibliyografya bilgisi,
• Edisyon-kritik bilgi ve becerisi,
• Geleneksel Turk Halk Edebiyatı bilgisi bulunması gerekir.
Derlemeyi kabaca dort aşamada inceleyebiliriz. On calışma, Saha (alan) calışması, Analiz (cozumleme), Değerlendirme. Bu aşamalar kendilerinden sonra gelecek aşamalar icin gerekli alt yapıyı oluştururlar. Başka bir deyişle bu aşamaların birinin dahi atlanması veya gerektiğinden daha kısa kesilmesi mumkun değildir.
Şimdi bu aşamaları kısaca inceleyelim:
On calışma: Bu aşama derlemenin başlangıc kısmını teşkil eder. Derleme yapılacak yore tespit edilip yore hakkında bilgi toplanmalıdır. Aynı yoreden daha once derlenmiş ve yayınlanmış ezgiler tek tek incelenmeli, yorenin melodik ve ritmik yapısı hakkında fikir edinilmelidir. Daha once yorede derleme calışmasında bulunmuş kişiler ve yore ezgilerine kaynaklık eden kişiler tespit edilmelidir. Ayrıca bu aşamada GTHM’ni derinlemesine iyi bilen uzmanların goruşlerine başvurulabilir. Bu aşama beklenilenden cok daha uzun olmak uzere aylar hatta yıllar surebilir.
Bu aşamanın bitiminde derlemeci kendine soracağı şu sorulara cevap verecek duruma gelmiş olmalıdır. Ne derleyeceğim? Nereden derleyeceğim? Ne zaman derleyeceğim? Nasıl derleyeceğim? Eğer bu sorulardan bir tanesine bile tereddutlu cevap veriliyorsa saha calışması icin henuz erken demektir.
Saha calışması: Bu aşama derleme calışmasının en onemli aşamasıdır. Bu aşamada derlemeci kaynak kişi(ler)le doğrudan goruşme ve oğrenmek istediklerini sorma fırsatı bulur. Yeterli sayıda kaynak kişi ile goruşme yapılmalıdır, cok sayıda kaynak kişiyle goruşmek analiz ve değerlendirme aşamalarında daha cok faydalı olacaktır. Ayrıca mumkunse icra farklılıkları acısından aynı kaynak kişiden değişik zaman ve ortamlarda olmak uzere birkac kez kaydedilmelidir.
Mumkunse goruşmeler daha onceden hazırlanan formlar doğrultusunda gercekleştirilmeli, en azından ses kaydeden bir teyp bulundurulmalıdır. Goruşme esnasında kaynak kişilerden istenilenler acık ve net olarak sorulmalı, gereksiz detaylardan kacınılmalıdır.
Analiz (Cozumleme): Bu aşamada oncelikle ezginin melodik ve ritmik ozellikleri tespit edilerek notası yazılacaktır. Ancak GTHM’de “Nota Yazımı”nda ceşitli sorunlar mevcuttur.
1) Bilindiği uzere GTHM notalarında referans alınan La notası ve dolayısıyla diğer notalar uluslar arası standartlarda kabul edilmiş olan notalara karşılık gelmemektedirler. Bu ses şef ya da icracının isteğine gore genellikle piyanonun Si-Do-Do#-Re seslerinden birine, hatta bazen Do-Do# arasında kalan bir ses gibi tampere dizgede yer almayan seslere ayarlanmaktadır. Transpozisyon (aktarım) olayının son derece gelişmiş olduğu gunumuzde bir referans sese La diyerek diğerlerini de buna gore isimlendirmek, ne yapıldığı bilindiği taktirde, bir yanlış ya da bir sorun olarak nitelendirilmemelidir. Bu soruna sanıyorum Mehmet Ozbek’in getirdiği bir oneri, bağlamayla ilgili olarak, alt teli Re sesine ayarlayarak bağlama duzeninde icra yoluna gitmekti. Boylece nota yazılmış olduğu yerden calınmış olacaktı, ancak bu oneri pek kabul gormuşe benzemiyor.
2) GTHM eserlerinin notaları yazılırken kendi icinde bir oktav tizden yazılmaktadır. Orneğin alt teli Do sesine ayarlanmış bir bağlamada, bizim La dediğimiz ve porte uzerinde alttan ikinci aralıkta gosterilen nota, piyanoya gore alttaki ilk yardımcı cizgi uzerinde gosterilen Do’dur. Bu uygulamanın portenin alt tarafındaki yardımcı cizgi kalabalığından kurtulmak icin yapıldığı ortadadır. Cozum portenin alt tarafına notanın bir oktav pestten icra edileceğini belirten bir 8va işareti konulmasıdır, boylece ek cizgi sayısı azaltılmış olacaktır. Ancak bu durum 8va yazılmadan da anlaşılabildiği taktirde, bundan da buyuk bir yanlış veya sorun olarak bahsetmek pek doğru olmayacaktır.
3) GTHM nota yazımında kullanılan calgıların ses ozelliklerine gore değişik anahtarlar kullanılması gerektiği halde butun notalar Sol anahtarı kullanılarak yazılmaktadır. Oysa, orneğin bağlama ailesinde, notalar tambura icin Sol, divan sazı icin Fa, cura icin de Sol veya Do anahtarları kullanılarak yazılmalıdır. Yine zurna ailesinden kaba zurnadan yazılan notalar da Fa anahtarı ile yazılmalı, gerekli yerlerde de anahtar değişikliği yapmaktan kacınılmamalıdır.
4) Bugun GTHM’de sayı olarak 17 perdeden oluşan ama gercekte ne olduğu belli olmayan bir dizge kullanılmaktadır. Ornek olarak perdeleri gorsel olarak da belirten bağlamayı ele alalım. GTHM, “usta-cırak” ilişkisi icinde geliştiği ve icracı bağlamanın perdelerini kendi kulak alışkanlığına gore duzenlediğinden, bağlama perdelerinin sayısı ve yerleri yoreden yoreye hatta kişiden kişiye değişmekte ve bir yorenin bağlamasıyla başka bir yorenin ezgisi calınamamaktaydı. Hatta bir ara her ezgiye gore ayrı perde ayarı yapmak yerine, perde sayısı akıl almaz artmış, ama her nasılsa sonunda bir oktav icinde 17 perdeye ve doğruya ulaşılmıştı. Yine de perdelerin notalanmasında, GTHM ilgilileri perdeleri 2 komalık Sib (Sib2), 3 komalık Do# (Do#3), vb şekilde isimlendirmişlerdi. Ne yazık ki bu işi başlatan da GTHM’ye cok buyuk emekleri gecmiş olan Muzaffer Sarısozen’di. Hatta bazı ilgililer, perdeleri 6-7 komalık diyezlerle belirtecek kadar zıvanadan cıkmışlardı. İşin doğrusu GTHM’de perdelerin sabit bir frekansa sahip olmayıp belli bir frekans bandını iceren oynak birer perde olduklarıdır. Sonuc olarak, bağlamadaki perde yerleri icin onerim, tampere dizgenin yanı sıra gerekli yerlerde ceyrek ses aralıkları oluşturacak şekilde perdeleri bağlamaktır. Bu perdeleri yetersiz bulanlar “sekizde bir” aralıklar oluşturacak şekilde ekstra perdeler bağlayabilirler. Ancak bu şekilde transpozisyona uygun bir perde dizgesi elde edilmiş olacaktır. Bu konuda Onur Akdoğu’nun getirmiş olduğu oneri, bemol ve diyezlere ana sesten uzaklaştıkca sıra numarası vererek isimlendirme yoluna gitmektir. Ornek vermek gerekirse Sib2 1Sib, Sib 2Sib; Do#3 1Do#, Do# 2Do# vb.
5) Farklı kişiler tarafından yazılan GTHM eserleri aynı makamda oldukları halde farklı donanımlara sahip şekilde yazılabilmektedir. Bunda Batı’dan gelen “yalnız bemol veya yalnız diyez” kuralı etkili olmuştur. Oysa ki, orneğin Hicaz makamında Sib ve Do# perdeleri bu makamın karakterini belirten arızalar olup her ikisinin de donanımda gosterilmesi gerekmektedir. Başka bir ornek vermek gerekirse, Karcığar makamında Sib2 ve Mib perdelerinin yanı sıra Fa# perdesi de donanımda gosterilmelidir.
6) GTHM ezgileri notaya alınırken sadece ana ezgiler yazılmakta, calgıların doğası ve icra şeklinden ortaya cıkan eşlik sesleri, akorlar notalamada belirtilmemektedir.
7) GTHM notalarında ezgilerin hangi sazlardan yazıldığı belirtilmemektedir. Bu icra acısından oldukca onemli bir noktadır.
8) Bir cok GTHM notasında tempo ile ilgili bir acıklama yoktur. Bazen bir metronom değeri verilmiştir. Bunun yanında tempo belirten sozcuklere (largo, adagio, andante, moderato, vb), gurluk belirten sozcuk ve işaretlere (p, mf, f, vb) ve daha başka anlatım işaretlerine de yer verilmemiştir. Bu da ezginin icrası acısından onemli bir eksikliktir.
Bilindiği uzere bazı GTHM ilgilileri GTHM ezgilerinde “makam” hususiyetinin bulunmadığını iddia etmekte ve soz konusu alanda tamamen uydurma “ayak” terimini kullanmayı tercih etmektedirler. Burada “ayak-makam” ikilemine derinlemesine girmeden birkac noktaya değinmekte fayda goruyorum.
Folklorik terimler eğer net bir anlam ifade etmiyorsa hicbir zaman genel muzik terimleri icine katılmamalıdır. Başka bir deyişle herhangi bir terim yoresellik ve bolgesellik ozelliğini aşıp genelleşememiş ise onu genelleştirmek hatadır. GTHM’nde dort ayrı anlamı bilinen “ayak” terimi de bunlardan biridir. Makam karşılığı olarak son zamanlarda ortaya cıkarılan ayak sozcuğu, gecmişi olmadığı, uydurma olduğu ve sadece profesyonel muzikcilerce kullanıldığı icin folklorik değeri ve yeri yoktur.
Makam terimini kullanmak istemeyenlerin gerekcelerini kısaca GTHM’ni ve GTSM’ni iki ayrı ulusun muziğiymiş gibi gorulmesi, GTSM’ndeki makam anlayışı icinde “seyir” olgusunun bulunduğunun zannedilmesi, makam adlarının genel olarak Arapca ve Farsca oluşu ve son olarak “Her turku bir kuraldır” gibi hicbir dayanağı olmayan sacma sapan bir deyişin ardına sığınarak kurallardan kacınılması başlıkları altında belirtebiliriz.
Ancak makam bilincine karşı koyanların gerekcesi ne olursa olsun ortada bir gercek vardır. Bu gercek de “Bitlis’te beş minare”nin Hicaz, “Bir ateş ver”in Nihavent, “Gul kuruttum”un Hicazkar, “Mendilimin yeşili”nin Saba olduğu gerceğidir. Bu gerceği kimse değiştiremez.
GTHM icine makam terimini almak eğitimin sağlıklı yapılabilmesi acısından olduğu kadar GTHM’nin sağlıklı arşivlenebilmesi acısından da buyuk onem kazanmaktadır.
Konumuza donecek olursak derlenen ezginin makamı ve usulu tespit edilmeli, ayrıca sozlu bir ezgiyse prozodi yonunden incelenmelidir. Ezgi daha once derlenip yayınlanmışsa edisyon-kritik’e tabi tutulmalıdır.
Değerlendirme: Bu aşamada analiz edilmiş ezginin ulke genelinde ceşitli yayın kuruluşlarının repertuarlarına girmesi ve ceşitli yayınlarda yer alması, ceşitli konserlerde icra edilmesi ve arşivlenmesi soz konusudur. Bu kuruluşlar –ki Turkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ve Kultur Bakanlığı Halk Kulturlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Mudurluğu (HAGEM) bunlar arasında onde gelmektedir- ezgileri kendi belirlemiş oldukları değerlendirme kıstaslarına gore repertuarlarına kabul edip yayınlamaktadırlar.
Gunumuze kadar yapılmış derlemelerin bir coğu “masa başı”nda derlendiği icin ilk iki aşama atlanmış, cok sayıda faciaya sebep olunmuştur.
40. yılında THBT derlemeleri:
Ne yazık ki THBT derleme calışmalarından gunumuze kalanlar cok cok azdır. Bu yuzden bir fikirde bulunmak zor olsa da bu derlemelerin bilimsel bir değer taşımadıkları ortadadır. THBT Belgelik’inde THBT derlemesi olarak benim zamanımdan once gelen derleme adedi sadece 3’tur. Bu ezgiler Ankara-Polatlı-Kargalı koyunden İsmail Işık-Necati Kazancı-Mehmet Sonat tarafından derlenmiş ve İsmail Işık tarafından notaya alınmıştır.
Son yıllarda araştırma gruplarında GTHM ile ilgili eleman bulunmaması 80’li yıllardan bu yana yore araştırmaları kapsamında yapıla gelen derlemelerin sağlıklı olmasına engel olmuş, ayrıca yore tespitinde halk muziği dikkate alınmamıştır. Bugun bu derlemelerden sadece Aksaray-Guzelyurt-Ihlara yoresinden derlenen ezgilerden yazılması uygun gorulen 4 ezgi tarafımdan notaya alınarak ilgili kurumlara sunulmuş, “Halkbilimi” dergisinde yayınlanmış, aynı dergide ezgilerle ilgili edisyon-kritik de yapılmıştır.
Ote yandan onceki yıllardan yapılan Urfa, Kırşehir, Ankara, Burdur ve Aydın araştırmalarından gelen bantlar tarafımca dinlenmiş, bunlardan Urfa’dan getirilmiş Tenekeci Mahmut (Guzelgoz)’e ait yerel bir kasetten uygun gorulen 3 ezgi notaya alınarak ilgili kurumlara sunulmuştur. Bunlar arasından “Yeşil yaprak arasında kırmızı gul goncesi” isimli Saba turku ve “Gormeyince sabredemem bir saat” isimli Karcığar turku şanssızlık eseri TRT Repertuarı’na THBT derlemesi olarak alınmamıştır.
Ancak son yıllarda THBT elemanlarınca yapılan bireysel derlemeler ulkemiz genelindeki GTHM derlemeleri icinde gercek birer yuz akıdır. Ozellikle kaba zurna ustatlarından alınmış ezgiler bu konuda ayrı bir onem arz etmektedir. Son yıllarda derlemeci olarak derleme calışmalarına katkıda bulunanlar arasında benim yanımda Cenk Guray, Mehmet Kaya, İrfan Kula, Burak Keser ve Selim Ozturk’un isimleri zikredilebilir. Ozgur Kara ve Abdurrahman Tarikci de ezgilerin notaya alınmasına katkıda bulunmuşlardır. Bu derlemelerin bir kısmı TRT ve HAGEM Repertuarlarına alındığı gibi ceşitli yayınlarda yer almış ve ceşitli konserlerde icra edilmiştir.
KAYNAKCA
AKDOĞU, Onur. Geleneksel Turk Muziğinde Nota Yazımı. 5. İstanbul Turk Muziği Gunleri, Turk Muziği’nde Eğitim Sempozyumu, 14-15 Mayıs 1998, Hazırlayan: Goktan AY. Kultur Bakanlığı Yayınları, Ankara-1999.
AKDOĞU, Onur. Turk Muziğinde Perdeler. s.61. İzmir-1992.
AYDIN, Ali Fuat. Geleneksel Turk Halk Muziğinde Nota Yazımı Hakkında Duşunceler. Halkbilimi Sayı 12, s.66. Ankara-2000.
AYDIN, Ali Fuat. Muğla Yoresinden Bir Derleme Problemi: İnce Hava-İnceoğlu İkilemi. Halkbilimi Sayı 14, s.51. Ankara-2001.
COŞKUN, Koksal. Turk Halk Muziğinde Ayaklar. s.26. İzmir-1984. (basılmamış yuksek lisans tezi)
Geleneksel Turk Halk Muziğinde Derleme Teknikleri
Müzik0 Mesaj
●37 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Dizi - Film - Sanat Forumu
- Müzik
- Geleneksel Turk Halk Muziğinde Derleme Teknikleri