calgı hikayeleri kavalın hikayesi bir calgının hikayesi
Arş. Gor. M. Ulaş Atasoy
Kaval insanoğlunun doğal calgısı sesinden sonra, beki de en eski calgı gurubunu oluşturan nefesli calgılar icerisinde, direk uflemeliler ailesinin dilsiz diye adlandırdığımız herhangi bir aparat kullanılmaksızın boş bir borudan nefesin ve dudakların ozel konumları ile elde edilen calımı zor bir ailenin en gelişmiş fertlerinden biridir.
Diğer tum calgılarda sesi oluşturan ek bir aparat var iken kaval ailesi insan ve calgını en doğal şekliyle birlikteliğini zirveye taşımış insan soluğunun madde can bulduğu doğallığın bir resmi gibi gozler onunde durmaktayken, coban sazı duduk gibi tabirler ile onun eşsiz tınısı gizlenmeye calışılmış ama zaman bu calgının buyusune kapılmış onu gunumuze kadar gecmişin cığlıkları eşliğinde taşıya gelmiştir.
Yurdumuzda, halk ağzı ile “gaval-goval ya da guvval” olarak soylenen calgı, sadece cobanlara ozgu, ilkel bir muzik aleti olarak tanımlanmaktadır” (Tarlabaşı, 1983:11).
Gorulduğu gibi kaval ile ilgili acıklamalar, tanımlar, benzetmeler, yakıştırmalar coğu zaman yoresel bazı bilgilerden oteye gidememiştir. Oysa bugun kaval Bazı ulkelerde orkestralar icerisinde solist saz olarak kullanılmaktadır.
Bir calgının ilkelliği sadeliği ve erişilmez maneviyatı ile doğru orantılı ise kavalın ilkel bir calgı olması hususundaki goruşleri doğru kabul etmek gerekir. Uflemeliler gibi belki de daha ilkel calgılardan biri olan davulun vazgecilmez bir orkestra sazı olması gibi.
Kaval kelimesinin Turkce olduğuna dair her hangi bir kanıta ihtiyac yoktur. Kav turkcede ici boş manasına gelmektedir kavalı acıklayacak bundan guzel bir kelime olabilir mi?
Anadoluda bir cok yerde farklı soyleniş bicimleri ilke karşımıza cıkan kaval bazen Gaval, Guvval... olmuştur amam bu soyleyiş farklılıkları onun kaval olma gerceğini değiştiremez.
Macaristan’ın Zolnak ili, Jonoshid Yoresinde 1933 yıllarında arkeolojik kazılar ile ortaya cıkan bir “kurgan” (mezar) da, Avar Turk cobanına aid “Otekcin’e (kemikten cifte kavala) rastlanmıştır” (Gazimihal, 1975:36).
“Avarlılar’ın kullandığı cifte borucuklara ne demişlikleri gerci bilinmiyor ama, duduk demişlikleri duşunulebilir; cunku hicbir Turkce calgı adı Avrupa’da duduk kadar derinliklerden yayılabilmiş gorunmuyor.(Prof. C. Sachs’ın kendi calgılar lexikonundaki acıklamalarına bakınız: yıl 1913,Berlin).
Bizde, “duduk” kelimesi, tren duduğu, fabrika duduğu, gibi yeni yollara kaymış durumdadır. Argoda da mecazlar kazanmıştır. Anadolu da duduk oyuncak calgılar hakkında ancak kullanılır. Kaval adının dengi sayılmaz” (Gazimihal, 1975:35-36).
Kavalın ilk şekli olarak Avar mezarında bulunan calgıyı , cifte kaval gibi duşunmemizin beklenmesindeki asıl hedef, ileride dilli kaval (duduk) ismini almasına karar verilen calgıya zemin hazırlama olmasın?
Dilli kaval (duduk) diye bir calgının varlığı belki de kavala ek aparat takmadan calamayanların işine gelebilir ama resimden de anlaşıldığı gibi o calgı Gazimihal’in de acıkladığı
gibi cifte borucuktan yapılmış bir dudukten başka bir şey değildir.
Normal şartlarda bir kişinin iki kavalı bir anda calması insan doğasına aykırı bir durumdur.
Değerli hocamız Ali UCANIN da
“Bu buluntular arasında Turk muziğinin tarihsel gelişimi acısından en ilginc olanı ve en buyuk değer taşıyanı, kuşkusuz, Macaristan’da yapılan kazılar arasında bir Avar mezarında bulunan Turna kuşunun kemiğinden yapılmış “cifte kaval” dır (Ucan, 2000: 25).
Diye acıkladığı calgı bahsettiğim dudukten başka bir şey değildir.
KAYNAKCA
GAZİMİHAL, Mahmut R.
1961 Musıki Sozluğu
İstanbul: Milli Eğitim Basımevi
1975 Turk Nefesli Calgıları (Turk Otku Calgıları)
Ankara: Ankara Universitesi Basımevi
TARLABAŞI, Burhan
1983 Oz Calgımız Kaval
İstanbul: Gunluk Ticaret Gazetesi Tesisleri
UCAN, Ali
2000 Gecmişten Gunumuze Gunumuzden Geleceğe Turk Muzik Kulturu
Ankara: Muzik Ansiklopedisi yayınları
Kaval Mi DUdUk MU?
Müzik0 Mesaj
●40 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Dizi - Film - Sanat Forumu
- Müzik
- Kaval Mi DUdUk MU?