ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, işlenmiş deniz ürünlerindeki mikroplastiklerin varlığını saptamak için Türkiye pazarında yer alan 7 üretici firmaya ait 33 farklı ton balığı markasını incelemeye aldı. Gündoğdu, laboratuvar ortamında ışık mikroskobu ve mikro-raman mikroskobu kullanarak ton balıklarını inceledi.

Denizdeki balıkların mikroplastik tükettiği konusunda daha önce çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Dr. Gündoğdu, "İşlenmiş deniz ürünlerinde de kirlilik olabileceği hipotezi üzerine Türkiye'de bu durumun hangi boyutta olduğunu anlayabilmek için 7 ayrı üreticiye ait 33 farklı ton balığı markası topladık. Bunların içerisindeki mikroplastik varlığını inceledik. Miktar olarak dünyadaki örnekleriyle kıyaslandığında az olsa bile her bir ton balığı kutusunun içerisinden en az bir tane mikroplastik olduğunu tespit ettik. Sonuçlar, paketleme ve üretim süreçlerinin mikroplastiklerin ana olası kaynakları olduğunu gösterdi" diye konuştu.



AMBALAJDA PLASTİKTEN UZAKLAŞILMALI

Ton balıklarının içerisinde tespit edilen plastik kirliliğinin çoğunlukla paketlemeden kaynaklandığına dikkat çeken Doç. Dr. Gündoğdu, şöyle devam etti:

Alıntı MetniHORMON BOZUCU VE KANSEROJEN ETKİ YAPIYOR

Çalışma ortamının da önemli bir kirlenme kaynağı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Gündoğdu, bazı örneklerin içerisinde çalışma esnasında kullanılan eldivenlerin parçalarına rastladıklarını ifade etti. Doç. Dr. Gündoğdu, bakteriyel ve mikrobiyolojik açıdan hijyene dikkat edildiği kadar aynı zamanda mikroplastik açısından da ortamdaki temel bulaşı kaynaklarının elimine edilmesi gerektiğini anlattı. Plastiklerin aynı zamanda hormon bozucu ve kanserojen etki yapan kimyasallar içerdiğini vurgulayan Doç. Dr. Gündoğdu, bu durumun da insan sağlığı üzerinde çeşitli sorunlara yol açabileceğini kaydetti.