Sanık Cüneyt Arslan, hırsızlık suçlamasıyla 2 kişiyle birlikte tutuklu yargılandığı dava kapsamında, Ankara 35'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Hakim, sanıklardan H.A.'nın suçu işledikleri yönündeki ikrarını hatırlatarak, sanık Cüneyt Arslan'a, "H.A.'yı biraz sıkıştırdık her şeyi anlattı. Senin diyeceklerin var mı" diye sordu. Sanığın suçlamaları kabul etmemesi üzerine hakim, "Daha neyi yalanlıyorsun" diye çıkıştı. Bunun üzerine sanık avukatı Mürsel Yağcı, hakimin sorusuna itiraz ederek, suçlamayı kabul etmeyen müvekkilini azarlar tonda suçlamasının hukuka aykırı olduğunu beyan etti. Bu sırada söz verilmeden konuşmak isteyen sanık, kendisini uyaran hakime, "Hakimsen hakimliğini bil" diye bağırdı. Jandarma görevlileri, sanığın ağzını kapatmaya çalıştı. Sanık, mahkemenin talimatıyla, jandarma görevlileri tarafından salondan çıkartıldı. Sanık çıkartıldıktan sonra söz alan avukat Mürsel Yağcı, tarafsızlığını yitirdiği iddiasıyla hakim hakkında reddi hakim talebinde bulundu.

REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ

Sanığın salondan çıkartılmasının ardından yaşanılan olayların tamamı, duruşma zaptına geçirildi. Hakim, sanığa soru yöneltilmesinin hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir eylem olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını, sanık avukatının iddia ettiği gibi salonda arbede değil, duruşma disiplinini bozan ve hakime yönelik "Hakimsen hakimliğini bil" diye bağırması olayı olduğunu belirtti. Zabıtta, sanığın sakin olması konusunda kendisine müdahale eden kolluk güçlerine daha da fazla bağırarak el kol hareketleriyle müdahalede bulunduğu, mahkemenin de kolluk güçlerine sanığın salondan çıkartılması talimatı verdiği yönünde bilgi yer aldı. Bu hususun da hakiminin tarafsızlığını gölgeye düşürecek bir eylem gibi gösterilmesini anlamanın mümkün olmadığı, hakimin reddi talebinin reddine karar verilerek dosyanın karara bağlanmak üzere Ankara nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderildiğini belirtti. Mahkeme, duruşmayı erteledi.

AİLESİNDEN SUÇ DUYURUSU

Yakınları, sanığın salondan çıkartıldıktan sonra nezarethanede kötü muamele gördüğü ve göğüs kafesinde çatlama meydana geldiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde, sanığın duruşma sonrası götürüldüğü cezaevinde hastaneye kaldırıldığı, sağlık durumu hakkında yeterli bilgi alınamadığı belirtilerek, kimliği tespit edilecek jandarma görevlileri hakkında, 'kötü muamele ve işkence' suçundan soruşturma başlatılması talep edildi. Aile, çocukları hakkında ayrıca jandarmanın 'firar girişimi' yönünde asılsız tutanak tutarak, suçu örtbas etmek istediği yönünde de iddiada bulundu.