
Dünyanın çok büyük hızla süregelen kapsamlı bir dönüşüm içinde olduğunu vurgulayan Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Başkanı Ahmet Eren, “Bu dönüşüme uyum sağlama kabiliyeti ülkelerin gelecekte nasıl konumlanacağını ve geleceğin çok daha sert rekabet koşullarını tayin edecek. Yarısı kadınlardan oluşan nüfusumuz göz önüne alındığında kadınların ekonomiye ve iş gücüne etkin şekilde katılımını sağlamadığımız senaryoda ülkemizin bu rekabette bir eli bağlı mücadele etmek zorunda
kalacağı açıktır” dedi.
Pandemi etkiledi
Kovid-19 salgınıyla başlayan ekonomik daralmanın da kadın istihdam oranlarına olumsuz yansıdığı vurgulandı. Kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 52,4 olduğu OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’de kadınların ücret yönünden de dezavantajlı olmaları dikkat çekiyor. Raporda ayrıca, Türkiye’de kadınların iş hayatında karşılaştıkları görünmez engellerin (cam tavanların) OECD ortalamasının gerisinde kaldığı ifade ediliyor. Raporda dikkat çeken bir diğer bulgu ise genç işsizlik oranlarında görüldü. Buna göre, 2014’ten bu yana genç erkek işsizlik oranı yüzde 16,9 artış gösterirken, aynı dönemde genç kadın işsizlik oranı yüzde 40,7 arttı.
Doğu Karadeniz önde
Araştırmada Türkiye’de bölgeler bazında kadınların işgücüne katılım oranlarını da incelendi. Buna göre, yüzde 41,6 en yüksek kadın katılım oranının Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’i kapsayan bölgede olduğu belirlendi. Raporda kadınların istihdamının en düşük olduğu bölgenin ise Güneydoğu Anadolu olduğu belirtildi. Araştırmaya katılan kadınların iş gücüne neden dahil olmadıklarına ilişkin sundukları nedenlerse ev işleriyle meşguliyet, eğitim-öğretim ve emeklilik şeklinde sıralandı.