Hayat ve yaşama dair bircok inanış ve teori bulunuyor. Bilimin ışığında bircoğu cururken bazıları da yeniden doğuyor. Bilgisayarlarla birlikte hayatımıza giren Simulasyon teorisi de bunlardan birisi. Oyle ki bu teori, bircok insanın kafasını kurcalamış durumda.
[h=2]Melvin Vopson, simulasyon teorisi ile ilgili testler yaparak kanıtlama istiyor[/h] Simulasyon teorisi, evrenin aslında başka bir canlı ya da guc tarafından tasarlanan bilgisayar programı olduğu fikriyle karşımıza cıkıyor. Oyle ki buna teoriye inananların sayısı de epey fazla. Portsmouth Universitesi’nde Fizikci Melvin Vopson, konuyu derinlemesine ele alıyor.
Her şeyin algoritmalar ve bilgisayar denklemlerinin bir sonucu olarak gercekleştiğini varsayan simulasyon teorisi, John Archibald tarafından ortaya atıldı ve 1980’lerden gunumuze kadar uzanıyor. Oyle ki Archibald, evrenin temelinde bilgi olduğunu savunuyor.
Vopson, gercekleştireceği bazı testlerle bu teorinin doğru olup olmadığını bulabileceğini soyluyor. Ancak, projenin yapım aşaması biraz sıkıntılı. Bilim insanı, proje icin 219 bin dolar gerektiğini soyledi ve bunun icin bir bağış kampanyası hazırladı. Ancak şu ana kadar sadece bin dolar toplayabildi.
[h=4]Meta, sanal evren konusunda oldukca iddialı![/h] Vopson, The Conversation’daki yazısında şu cumlelere yer verdi;
1989’da efsanevi fizikci John Archibald Wheeler, evrenin temelde matematiksel olduğunu ve bilgiden doğmuş olabileceğini soyledi. Yanitum dunya ‘bit’lerden icat edildi. Benzer şekilde Albert Einstein’ın genel gorelilik kuramı da kara deliğin yakınında zamanın yavaşladığını gosteriyor.
Vopson, projeyi kağıt uzerinde tamamladı. Buna gore deneyde iki olası sonuc one cıkıyor. İlk olarak bilginin de kutleye sahip olduğuna yonelik goruş. Oyle ki bu goruş ana tahmin olarak yer alıyor. İkincisi ise tum temel parcacıklar bilgi iceriyor. Basit şekilde ifade etmek gerekirse her elektron bir bilgi depoluyor.