dunyanın en kıllı kadını dunyanın en kıllı kızı cocuğu kadınları kılı kadını















6 yaşındaki Sasuphan, diğer cocuklar gibi oynuyor, ders dinliyor. Oğretmeni, "O cok zeki. Kil verdiğimde diğerlerinden cok farklı bir şey yapıyor" diyor.

TAYLAND’ın başkenti Bangkok’ta yaşayan "kurt kız" lakaplı Supatra Sasuphan, dış goruntusune rağmen diğer cocuklar gibi oynuyor, okula gidiyor. Altı yaşındaki Sasuphan, son 400 yılda dunya uzerinde sadece 40 kişide gorulen Ambras sendromu hastalığından (Congenital Hypertrichosis) muzdarip. Ancak yuzunun tamamen kıllarla kaplı olması Sasuphan’ın hayattan zevk almasını engellemiyor.

COK ZEKİ Supatra’nın oğretmeni Phetladda Piaboonmak, arkadaşları arasında "Nat" olarak cağırılan kucuk kızın cok zeki olduğunu dile getirdi. Piaboonmak, "Orneğin cocuklara bir şeyler uretmeleri icin kil verdiğimde Supatra diğerlerinden tamamen farklı bir şey yapıyor. Ona bir iş verdiğimde ve yonlendirdiğimde uyuyor, ancak serbest bıraktığımda yaratıcılığı mukemmel" diye konuştu. Dort yıldan beri Nat’ı tedavi eden Sirirah Hastanesi doktorlarından Vanee Visutseriwong, bircok doktorun yaptığı testlerde hicbir fiziksel anormallik tespit edilemediğini soyledi.

LAZERE RET Kucuk cocuğun yuzundeki kılların DNA testleri icin Avustralya’ya gonderildiğini ifade eden doktor Vanee, hastanenin Nat’a ucretsiz lazer tedavisi onerdiği, ancak ailesinin bunu reddettiği belirtildi. Kayıtlara gecen ilk Ambras sendromu vakası 1648 yılında Avusturya’nın Innsbruck kentinde bulunan Ambras kalesi yakınlarında yaşayan Petrus Gonzales ve iki kızında gorulmuştu.

Kurt Kız diye kimse dışlamıyor

Okulda normal bir oğrenci gibi davranan Sasuphan, arkadaşlarıyla oynuyor ve hic bir şekilde yadırganmıyor. Cok cesaretli olduğu ifade edilen kucuk kız oğrencinin en buyuk destekcileri ise ailesi ve arkadaşları. Annesi onu "Maymun surat" diye cağırıyor. On milyar kişide bir gorulen Ambras sendromu hastalığının şu ana kadar bulunmuş bir tedavisi yok. Yuzu traş etmek veya tuy dokucu krem kullanmak da bir işe yaramıyor, cunku kıllar kısa bir zamanda hemen uzuyor.

Romanın ve sinemanın vazgecilmezi

BU doğaustu varlıktan ilk "kynokephalos" adıyla Heredot soz etmiştir. Kurt adam efsanesi Mısır’da da hayat bulmuş ve Anubise’e kadar uzanmıştır. Ortacağ’dan bu yana yazılı ve sozlu kaynaklar bu yarı insan yarı kurttan soz eder. Bircok kişi bu gerekceyle yakılmış ya da kazığa oturtulmuştur. Sadece gumuş kurşunla oldurulebilen bu yaratıklar romanın ve sinemanın vazgecilmez konularından olmuştur. Başlarda sinemada baskın erkek cinselliğinin bir simgesini temsil eden kurt adam, dolunayda canavarlaşarak masum kadınlardan sectiği kurbanlarını vahşice oldurur. Ancak ilerleyen yıllarda baskın erkek motifi yozlaştı kurt kadınlar, kurt cocuklar turetildi.