
Sobayı yakıp sınıfı hazırladıktan sonra oğrencilerini beklediğini soyleyen Erhan Kocer, bu şekilde oğrencilerin derslere daha pozitif başladığını vurguladı. Kocer, “Okulumuz, Bingol ’un kırsalında yer alan bir koy okulu. Bilindiği gibi kışa girdik ve burada havalar soğuk. Ocak ve şubat ayları daha soğuk geciyor. Kış aylarında sabah okula geldiğimde once kovaları dolduruyorum, sonra sobayı hazırlayıp iceriyi ısıtıyorum ve oğrencilerimi o şekilde bekliyorum. Sabahları rutin haline getirdiğimiz bir etkinliğimiz var. Sınıfın ici sıcakken kendilerini rahat hissetmeleri ve derse pozitif enerji ile başlamaları icin oğrencilerime corba sunumu yapıyorum. Corbamı hazırlayıp getirip, oğrencilere sıcak olarak sunuyorum. Sınıfın ortamıyla ısınan oğrenciler, corbayla da ısınınca derse aşırı şekilde motive oluyor. Bu da bizim icimizi ısıtıyor ve derslerimize bu şekilde başlıyoruz” şeklinde konuştu.

Matematiği daha sevilebilir hale getirmek icin oyun ve muzikle anlatım yapan Kocer, bu şekilde oğrencilerin daha başarılı olduğunu soyledi. Kocer, “Ozellikle ilkokulda, temel eğitimde matematiği sevilebilir hale getirmek icin oyunlaştırıyoruz. Etkinliklerle yapıyoruz. Oğrenciyi işin tamamen icine katıyoruz. İcine muzikte katıyoruz, oğrenciler oyun oynadığını sanıyor ama aslında matematiği de oğrenmiş oluyor. Bu şekilde yapamam korkusu olmuyor. Oynarken, etkinliğe katılırken hem yapıyor hem de başarılı olduğunu goruyor ve sonraki oğrenmeleri tetikliyor” dedi. Emekli olana kadar koy okullarında oğretmenlik yapmak istediğinin altını cizen Kocer, “Mesleğimde 15 ’inci yıla girdim ve 15 yıldır koy oğretmeniyim. İsteyerek, bilerek ve severek bu işi yapıyorum. Emekli olana kadar koylerde kalmayı duşunuyorum” diye konuştu.






