Osmanlı İmparatorluğu ’nda Tanzimat devriyle birlikte bircok yenilik hayata gecti. Toplumun, siyasi, sosyal, ekonomik sorunlarına gecici cozumler getirmekle beraber, gayrimuslimlerin de hayatlarında değişime yol acmıştı. Tanzimat donemi sadece bu reformların oluşmasına onayak olmadı, aynı zamanda edebiyat alanında da buyuk sıcramalara neden oldu. Batılı anlamda ilk edebi eserler bu donemde verilmeye başlandı. Batı dunyası, her alanda olduğu gibi edebiyatta da buyuk isimler cıkartmıştı. Eksenini Tanzimat Fermanı ’nın yayınlamasıyla batıya ceviren Osmanlı her alanda değişime gitti. Mehmet Rauf ’un Eylul romanı Tanzimat'tan cok sonra yayınlandı. Eserin batı izlerinin taşıması da olağandır. Buyuk bir aşk ucgenini konu edinen kitap, kuşkusuz yazarın en cok beğenilen eseridir. Eylul, ilk olarak Servet-i Funun dergisinde 1900 yılında yayınlandı. Daha doğrusu tefrika halinde okuyuculara ulaşan satırlar, 1901'de ise kitaplaştırılarak gunumuze kadar kendisini okutmayı başarmıştır. Rauf, Halit Ziya Uşaklıgil ’in etkisinde kalmıştır. Ote yandan Fransız yazar Pal Bourget gibi psikolojik roman alanında tanınan isimler de kendisine ilham kaynağı olmuştur. Romanı, butun bu etkilenmeler sonucunda ortaya cıkmıştır. 272 sayfadan oluşan klasik eser yazıldığı donemin sosyolojik tesirlerini bulmak da mumkun.

Mehmet Rauf ’a gore, aslolan yazarların hayalleri ve işlenen olay değil, yapıtın yazınsal bir dili olup olmamasıydı. Romancının olay anlatımından cok, o olayı yaşayan kişilerin ruhsal durumlarını irdelemeye yonelmesi gerektiğini duşunuyordu. Tiyatro ile de ilgilenen yazar, bu oyunlarında daha cok aşk, kıskanclık, iki aşk arasında bocalama gibi temaları işledi. Romanın asıl konusunu oluşturan Suat, kocası Sureyya ile mutsuz bir evlilik surdurmektedir. Oturdukları yalıda kız kardeşi Hacer ve kocası da vardır. Mutsuzluğunu arttıran bir diğer neden de budur. Surekli yalnız kalmayı tercih eden Suat, kocasıyla boğazın masvavi sularında kayıkla gezintiye cıkar. Bir sure sonra kayıkla gezmenin ona cok iyi geldiğini fark eden Suat artık bunu rutin haline getirir. Coğu zaman Sureyya yanında olmayarak. Kocası ise karısına karşı oldukca ilgisizdir. Onun mutluluğu icin hicbir cabada bulunmaz. Suat'ın bu uzuntuye evdekiler de ortak olmuştur Bu donemde verilen edebi eserlerin ana konusu genelde aşk, sevgi, yasak aşk, gibi konular uzerinde olmuştur. Nitekim Halit Ziya Uşaklıgil ’in Aşk- Memnu romanı da yasak aşkı ele alan romandır. Eylul ’de de yasak aşkın işlendiğini kitabı okuyan edebiyatseverler haberdardır. Zamanla biten duygular, ilişkiye ucuncu bir kişinin dÂhil olması kadınlar ve erkekler arasında buyuk kıskanclıklara, ihtiraslara, entrikalara yol acmıştır. Sureyya ve Necip arasında olduğu gibi... Suat ve Sureyya ’nın yakın arkadaşı olan Necip, kadınlara karşı oldukca mesafelidir. Butun kadınların erkekleri aldattığını duşunerek evliliği istememiştir. Onun tasavvur ettiği kadını asla bulamayacağını, karşısına cıkmayacağını hepten inanmıştır.

Suat'ın yalnız kayık gezintilerine eşlik etmeye başlar. Sık sık evlerine gitmeye, onu gormediği bir gun kendisinde eksikliklere neden olduğunu hissetmeye başlar. İltifatla başlayan kucuk dokunuşlar yerini bir zaman sonra sevgiye bırakır. Yalıdaki herkesin dikkatini cekmeye musait olan bu durum eleştirilere neden olur. Oyle ki, hizmetci kızın "
Necip Bey geldi" demesi bile Suat'ı heyecanlandırıyordu. Yalıda cıkan buyuk bir olay nedeniyle roman son bulur. Ama bu olay aynı zamanda acıklı sondur. Turk romanın onemli eserleri arasında bulunan Eylul ’u edebiyatımızın koklerine inmek isteyen her kitapseverin kitaplığında mutlaka bulunmalıdır.
Kitap sayfası icin iletişim: [email protected]