MARANGOZ
Yaşlı bir marangozun emeklilik cağı gelmişti. işveren muteahhidine, calıştığı konut yapım işimden ayrılmak ve eşi, buyuyen ailesi ile birlikte daha ozgur bir yasam surmek tasarısından soz etti. Cekle aldığı ucretini elbette ozleyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı, ne var ki. Muteahhit iyi iscisinin ayrılmasına uzuldu. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve ise girişti, ne var ki gonlunun yaptığı iste olmadığını gormek pek kolaydı. Bastan savma bir işcilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine boyle son vermek ne talihsizlikti!..işini bitirdiğinde, işveren, evi gozden gecirmek icin geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin" dedi, "sana benden hediye". Marangoz şoka girdi. Ne kadar utanmıştı!

Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu boyle yapar miydi! Bizim icin de bu boyledir. Gun be gun kendi hayatimizi kurarız. Coğu zamanda, yaptığımız ise elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, soka girerek, kendi kurduğumuz evde yasayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, cok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye donemeyiz.

Marangoz sizsiniz. Her gun bir civi cakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir kendin yap tasarımıdır" demiştir biri. Bugun yaptığınız davranış ve secimler, yarin yasayacağınız evi kurar. Oyle ise onu akıllıca kurun.,

Hepimizin kendimize ozgu kusurları vardır. Hepimiz aslında catlak kovalarız. Buyuk planda hicbir şey ziyan edilmez. Kusurlarınızdan korkmayın. Onları sahiplenin. Kusurlarınızda gercek gucunuzu bulduğunuzu bilirseniz eğer, siz de guzelliklere sebep olabilirsiniz. "İnsanlarla birlikte buyuseler bile, kurdun eniği yine kurt olur."

Sadi-i Şirazi