Gul icin dikenine katlanabileceklerini soyleyenlerdir, kır ciceklerini goremeyecek kadar gule bağlanmış olanlar ’Gul’ derler, başka bir şey demezler ustune...
Omurleri gullere ulaşmak icin tukenirken, ehemmiyet vermezler, ayak altında kalan, gul kadar narin, gul kadar guzel ama guzelliği fark edilmeyen kır ciceklerine. Mutlu olma sevdasına duşmuşlerdir kendilerince.
Mutlu olmak icin zorluklara katlandıklarını bile soyleyebilirler. Onlar icin guzel bellidir artık. Takvim yaprakları birer birer duşerken, kimi zaman yol katedemediklerine uzulurler. Oysa guzellikler yanıbaşlarındadır her zaman, ama onlar her zaman guzellikleri uzakta aramak sevdasındadırlar. Uzaktaki kıymetlidir; zorluklarla elde edilen değerlidir; aradığında elinin altında olmayan guzeldir, derler.
Yanıldıkları tek nokta var: Onlar hep uzaklara bakarken, birileri katlanmıştır, onun guzel bulmadıklarına, birileri kıymet vermiştir kır ciceklerine...
Mutlu olmak icin, gelecek bir yarını beklemezler. Ayaklar altında ezilenlere ehemmiyet verip, onlardaki guzelliği fark edip, yarını beklemeden, bugunden mutlu olmaya başlayanlardır onlar. Bir kır ciceğinin guzelliği onlar icin yeterlidir. Gulde gonulleri varsa bile, onlara ulaşmak icin omur tuketmekten korkarlar ve kır ciceğindeki gul guzelliğini fark ederler.
İnsan her zaman guzeli ister, guzel hastasıdır. Guzele ulaşmak icin omrunu feda eder. Oysa bir baksa etrafındakilere, mutlak bir guzeli fark edecektir. Ama tek bir duşuncenin kavanozunda kapalı kalmıştır. Guzeli ararken, ezerek gectiği bir başka guzeli fark edemeyecek kadar kordur artık. Oysa bir cevirse uzakta takılı kalan gozlerini; gonul rahatlığı ile bir taksa farklı guzellikleri de gorme gozluğunu...
Hayatına renk verse, kır ciceklerinden demetlenmiş bir demetle... Hayatını guzellikler yonune değil de, guzellikleri hayatın yonune cevirmeye calışsa...
Bir gorebilse kır ciceğinin gul tarafını... Bir gorebilse, hayal pınarının ceşmesinin değil de suyunun onemli olduğunu... Yetinse elindeki ile, guzelliğini bulmaya calışsa elindekinin. Sevdiklerini gul demetleriyle mutlu edebilme fikrini atsa kafasından. Bir gun de kır ciceği toplasa, sunsa sevdiklerine... Hayatını gul arama yolunda feda edeceğine, gorse kır ciceğinin gul yanını... Bir fark etse ayaklarının altındakileri,bir ehemmiyet verse kır ciceklerine. "Sonucta ikisi de cicektir. Gul herkesce guzeldir, kır ciceği de bence guzeldir." dese. Uzaklara bakmaktan, gule ulaşmaktan dermansız kalacağına, bu enerjiyle kır ciceğini sevmeye ve sevdirmeye calışsa; bu guzelliği sevdikleriyle paylaşsa. Gule ulaşma
arzusuyla koşturanlara gosterebilse kır ciceğinin gul yanını. Anlatabilse gul icin omur tuketmenin boş olduğunu...
Gul guzeldir; ama sevgi mevsimi gectikten sonra, gul icin koşmanın bir anlamı kalmayacaktır. Oyleyse hic vakit kaybetmeden al eline bir demet kır ciceğini, onun sana sunduğu mutluluğu gormeye calış. Cunku hayat, mukemmeli aramaya yetecek kadar uzun değil!





alıntı