Hayırlı ve guzel olan her tavrın ve her konuşmanın, neticesi de hayırlı ve guzel olacaktır. Bunun en guzel delillerinden bir tanesi, guzel sozun insan uzerinde meydana getirdiği neticedir. Guzel sozun tarifini: yumuşaklıkla soylenmiş, icerisinde şefkat ve merhamet hissedilen, karşıdaki şahsa değer veren, samîmi, akılcı, icinde hicbir alaycılık, kırıcılık olmayan, tevazuyla soylenmiş hikmetli soz, şeklinde yapabiliriz.

Boyle bir sozun en muhim hususiyeti ve guzel soz olduğunun en onemli alÂmeti, karşıdakinin doğrudan kalbine tesir etmesidir. Guzel soz, muhatabın kalbine tesir ederek, vicdanını harekete gecirir. Onun doğru olanı kabul etmesini ve yanlış olanda diretmemesini kolaylaştırır.

Guzel sozle anlatılan bir mevzuya insanlar, kolay kolay aksi tepki vermezler. Anlatılan konu kendi ideolojilerine aykırı olsa bile, kendisine bu mevzuyu takdim eden kişinin guzel sozlerle konuşmasından etkilenir ve belki de hayatlarında ilk defa tarafsız duşunerek, vicdanlarına başvururlar. Cunku guzel ve hikmetli bir anlatım, insanların kalplerini yumuşatır. Onları fıtrî olarak iyi davranmaya ve iyi huylu olmaya yoneltir. Guzel sozlerle hitÂp edilen bir insan, o gune kadar hic ortaya cıkarmadığı iyi ve yumuşak başlı yonunu ortaya cıkarabilir. Cunku guzel soz karşı tarafta bir sıcaklık, yakınlık ve sevgi uyandırır. Konuşan kişinin sozlerinden hissedilen merhamet, tevazu, samimiyet, durustluk ve akılcılık, muhataba itimat telkin eder.

Guzel ve hikmetli konuşma herkese mahsus bir ozellik olmadığı icin. guzel sozlu bir insan hemen dikkat ceker. İnsanlar bu kişiyle konuşabilmek ve onun konuşmalarını dinleyebilmek icin can atarlar. Boyle bir konuşmanın herkese mahsus olmadığını bildikleri icin, bu kişinin akıl ve ahlÂk olarak herkesten daha farklı olduğunu anlarlar ve guzel sozun sahibine karşı buyuk bir hurmet hissi duyarlar.

Samimi konuşan insanlar, karşı tarafı ikn kabiliyeti yuksek olan insanlardır. Anlatılan konuyu bir başka kişiden dinlediğinde hemen karşı cıkıp, tartışmaya ve cekişmeye başlarken, aynı mevzuyu samimi ve hikmetli bir uslûpla anlatan bir insana karşı cıkmaya gerek gorulmez. Hem anlatılanların doğru olduğu vicdanen tasdik edilir, hem de konuşan kişinin tavrından ve bu doğrunun ilk defa kabul edilmesinden dolayı kucuk duşulmeyeceği gorulur. Bu kişinin anlatımındaki hikmetten ve asaletten dolayı, insan tartışma cıkarmaya veya cekişmeye utanarak, kendi fikrini cok daha yumuşak başlı bir uslûpla dile getirmeye mecbur kalır.

Guzel soz. katı. umursamaz, alaycı, tartışmacı, Âsi, kibirli bir insanı, kısa sure icinde yumuşak başlı, uysal, mutevazı, vicdanlı bir insan hÂline getirme gucune sahiptir.

Ancak burada anlatılan guzel soz. taklidi olarak elde edilebilecek bir konuşma şekli değildir. Cunku guzel soz. edebî yonden kusursuz olan, fiili, faili tam yerinde, dil bilgisi kaidelerine tam olarak uygun, şiir gibi. romantik bir konuşmadan cok farklıdır. Guzel sozun karşı taraf uzerinde tesirli olabilmesi icin, ilk once konuşmada aklî muhakemenin (veya mÂkuliyetin) hissedilmesi gerekir. Bu da ancak konuşan kişinin akıl sahibi olmasına bağlıdır. Konuşmada samimiyet ve tevazu hissedilmesi gerekir ki, bu da ancak konuşan kişinin gercek mÂnÂda samimi ve mutevazı olmasıyla mumkun olabilir. Dolayısıyla guzel konuşabilmek ancak yuksek bir ahlÂka sahip olmakla mumkun olabilir ki, yuksek ahlÂk ancak Allah'tan (c.c) korkan ve O'na iman edenlere mahsus bir ozelliktir.

Dolayısıyla dine karşı mucadele edenler. Muslumanların samimi anlatımlarından ve inanclarının hak olmasından kaynaklanan tesir gucunu bildikleri icin, muminlerin her turlu anlatımlarını engellemeye calışırlar. Allah (c.c) Kur'Ân'da da. peygamberlerin insanlarla konuşmasını ve insanların onları dinlemesini engellemek icin yapılan zulumlere dikkat cekmiştir. İnkÂrcılar, bilhassa peygamberlere yonelik asılsız dedikodular yayarak, halkın onlara yanaşmasını engellemeye calışmışlardır. Ancak bunda muvaffak olamamışlar ve insanları onların etrafından uzaklaştıramamışlardır. Hatt bununla da kalmayıp peygamberi insanlardan uzaklaştırmak icin yaşadığı ulkeden surmek isteyenler olmuştur.

İşte bu; guzel sozun ve samimi konuşmanın insanlar uzerindeki gucunun tesiridir. Muslumanların tarih boyunca insanlar uzerinde kalıcı tesirler meydana getirmelerinin sebebi; Allah korkularından ve imanlarından kaynaklanan guzel tavırları, guzel konuşmaları ve guzel ahlÂkları olmuştur.

Şuphesiz muminlerin sozlerinin en buyuk tesiri onların inandıklarını ve soylediklerini eksiksiz olarak uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Dunya tarihi, hep bir fikri veya bir fÂziletli davranışı konuşan, ama konuştuklarını yaşamayan insanlarla doludur. Surekli sahtekÂrları goren insanlar ise, soylediklerini butun hayatında sergileyen bir kişiyi gorduklerinde, fıtrî olarak ondan etkilenir ve guven duyarlar. Zira insanın mayasında ve fıtratında bu guzellikleri alacak hassas merkezler vardır. Şayet bu merkezlerin uzerini Orten toz ve kirler biraz supurulurse. insanların bu yonleri acığa cıkarılabilir. Cenab-ı Allah (c.c) Âyetinde guzel sozu Kendisi'ne ulaştıranın salih amel olduğunu bildirmektedir: