elimi bırakmayın lutfen!
Garip Olaylar0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Garip Olaylar
- elimi bırakmayın lutfen!
-
20-09-2019, 01:12:00Sizin icin ne derece onemi var bunu bilmiyorum ama ben bu satırları yazarken gozumden damlalar akıyor klavye uzerine. Erkekler ağlamaz lafı bana gore değil. Ağlamaktan hic utanmadım,duygularım,acılarım beni boğduğu zaman hep ağladım.Yine ağlıyorum... Sizleri tanımıyorum ama sizlerle paylaşmak istiyorum.Lutfen;bu satırlara bir seven olarak sahip cıkın ve lutfen yazılı satırlar olarak gecmeyin. Okudukca yeryuzunde insanlar neleri yaşarmış diyeceksiniz buna eminim. Bir memur ailenin en kucuk cocuğu olarak babamın tayininin cıktığı bir koye taşındık.Huzursuzdum,okulumu bir koy okulunda okumaktansa ,şehirde medenice okumak istiyordum.kaydımı yaptırdı babam okula.İlkokul 4. sınıftan başladım koy okuluna.Beni bir sınıfa verdiler.Oğretmen koyde yabancı olduğumu biliyordu ve hangi sıraya oturmak istiyorsan otur dedi bana.Bir kızın yanı boştu sadece oraya oturdum.Hayatımı adadığım,gidişiyle beni bitiren insanla ilk o zaman tanıştım.İsmi Altınay idi.Cocuk yaşımda bile onun guzelliği beni cok etkilemişti.Masmavi gozleri,gamze yanakları ile arada bir bana donup guluşu,yanlış yazdığım notlarımda kendi silgisiyle defterimdeki hatayı silmesi beni o minik yaşımda ona bağladı.O donemlerde cocukca bir arkadaşlıktı. Zaman ilerledikce onsuz tek saniye geciremiyordum.ya ben onlara gidip ders calışıyor, yada o bize geliyordu.Mukemmel bir paylaşımcıydı.Yureğini,sevgisini,dostluğunu daha o yaşta vermişti bana.İlkokulu birlikte okuduk ve aynı sırada bitirdik.Hep onunla hep ona biraz daha alışarak. Ortaokula gectiğimizde ailelerimize rica ettik ve bizi aynı okula yazdırdılar, hatta aynı sınıfa,hatta aynı sıraya oturmamız icin babalarımız oğretmenlere adeta yalvardılar.Başarmıştık. Yine aynı sıradaydık.Geride kalan ilkokul donemindeki iki yılda anladım ki onsuz hayat bana huzur vermiyordu.Yaşımız olgunlaştıkca o beni,ben onu daha cok seviyordum.Cocukca başlayan arkadaşlığımız sevgiye aşka donuşmuştu ortaokul yıllarımız bitmek uzereyken.Şehir merkezinde.Ailelerimiz liseye gectiğimiz sırada ortak bir karar aldılar.Buna gore tek ev kiralayacak ikimiz aynı evde kalacaktık.Annem de bizimle kalacaktı.Allah'ım o karar bize iletildiğinde dakikalarca sarmaş dolaş kutlamıştık bunu.Ona aşık olmuştum.Aynı duyguları o da paylaşıyordu ve bunu fareden ailelerimiz okul bittiğinde evlendirelim diye karar almışlardı bile.Ona tapıyordum artık.Haşa Allah'a şirk koşar gibi gunah işlercesine seviyordum.İlk elini tuttuğumda sakın bir daha bırakma demiştim. Yanakları kızarmıştı,utanmış ve başını onune ! eğmiş,gulumsemiş ve elimi sıkı sıkı kavramıştı.Artık her gun elele tutuşup okula gidiyor okuldan cıkarken elele dolaşıyor geziyor oyle gidiyorduk evimize.Arada bir elleri terler ve her terleyişte elini elimden kurulamak icin cekerdi.Bunu her yaptığında kızar elimi bırakma diye azarlardım,hep tamam tamam diyerek gulumser ve hızla elini avucuma sokuştururdu. Her şey harikaydı,dunya cennet gibiydi gozumuzde.Yıllar akıp gidiyordu mutluluk icinde.Nihayet liseyi de bitirmek uzereydik.karne donemi gelmişti.Karnelerimizi aldık hic kırığımız yoktu.Sevincle sarıldık birbirimize elimi tuttu.bunu kutlamak icin bir cafeye gidip cola icerek kutlayacaktık.Okulun az ilerisinden gecen bir cakıl yol vardı.Her zaman toz duman icinde olurdu.cakıllarla kaplıydı.O yolun benim ve olurcesine sevdiğim insanın ayrılmasında bu kadar rol oynayacağını bilsem hic girer miydik o yola.Neler vermezdim o yolu yurumemek icin. Eli yine elimdeydi,ansızın elini cekti,terlemişti yine eli.Sanırım dort adım atmıştım.Donup yine azarlayacaktım.Cunku hem elimi bırakmış,hem de geride kalmıştı.Donup baktığımda Dunya başıma yıkıldı.Sanki gok kubbenin altında kaldım.yerdeydi ve yuzunden kan fışkırıyordu.ne yapacağımı bilemedim uzerine kapandım yuzune yapışmış saclarını kaldırdığımda hayatımı bitiren o goruntuyle karşılaştım.Başı kesilmiş bir tavuk gibi cırpınıyordu.Suratına bir taş parcası bıcak gibi saplanmıştı ve bakmaya doyamadığım mavi gozlerinden biri akmıştı.Suratının yarısı yoktu.Hırlıyordu bana bir şeyler demek istiyor kanla kaplı diğer gozunu temizleyerek bana bir şeyler demeye calışıyordu.Yoldan gecen bir kamyonun tekerinin altından fırlayan bir taş suratına saplanmıştı.Olurcesine bir aşkı,geleceğimizi kibrit buyukluğunde bir taş parcasının bitireceğini bilemezdim.Donuk donuk hic konuşamadan yuzune bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ellerini tuttum kaldırdım başını goğsume dayadı ve elimi sıkı sıkı tuttu.Akan kan ellerimize damlıyordu.Yoldan gecen bir araba durmuş bizi seyrediyordu,hastaneye yetiştirelim dediğimde kanlı olduğu icin almadı ve kactı gitti.Kimse arabaya almıyordu.cevreme bakıp yardım eden demekten,ona donup seni seviyorum,beni bırakma,dayan demekten başka bir şey yapamıyordum.İki dakikalık bir cırpınıştan sonra kucağımda oldu.Cennet olan Dunya 5 dakikada cehenneme dondu.Tam dokuz yıl oldu onu yitireli.Kendime olan guvenimi yitirdim.Artık kimseyi sevemem,kimsede beni sevemez korkusundan kurtaramıyorum kendimi.Bitkisel hayatta gibiyim.Tek elimde kalan bu net.bu net aracılığıyla sizinle paylaşmak istedim.Yitiren,ya da ben yitirenle paylaşmak isteyen herkese elleri terlese bile ellerimi bırakmamaları şartıyla elimi uzattım.Dost,kardeş,arkadaş ne olursanız olun ama elimi bırakmayın.Size sesleniyorum, elimi bırakmayın lutfen...