Eskiden ayıptı boyle şeyler...
Birine yardım yapacağınız zaman, O'nun yanına peşinizde bir fotoğrafcılar ve kameramanlar ordusuyla gitmezdiniz.
Cunku hem yardım yaptığınız insanın gururunu zedelemekten cekinilirdi, hem de "yapılan sevapla boburlenmek insanlığa sığmaz" diye bilinirdi.
Şimdi bu tur kucuk saplantıları aştık. Gulten Akın'ın dediği gibi artık "Kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya..."
Şimdi sevabın makbulu, kitlesel bir gosteriye donuşeni... Kucuk şarkıcı adayları, gazeteci arkadaşlarını rica minnet toplayarak Noel baba kılığında calıyorlar yetimhane kapılarını... Hediyeler dağılırken, fiyonk ağızlarla şefkat yuklu fotoğraflar cektiriliyor. Alan memnun satan memnun. Şarkıcı meşhur oluyor, cocuklar neşe doluyor, gazete manşet buluyor.
* * *
Bunun bir adım otesi yeni başladı.
Artık televizyon kurtarıyor insanları...
Erguder Yoldaş yaşamın hoyratlığına dayanamayıp bir adaya mı sığındı; O'nu rahat bırakmamak icin ne mumkunse yapıyoruz. Tek doğru yaşam biciminin kendimizinki olduğunu sandığımızdan O'nun da bizim gibi yaşaması icin her gun cadırının etrafına film setleri kurup, O'na sığındığı son "Ada"yı da zindan ediyoruz. Sonunda kurtarıp, kendimize benzetince huzur bulup derin bir "oh" cekiyoruz.
Pavyon cetelerinin ellerinden gencecik kızlarımızı cekip alıyoruz. Dayılanmaya kalkan, kamera ışıklarını buluyor yuzunun ortasında, bir de tukuruklerimizi...
Felcli bir kızcağız, yıllardır caresiz yattığı yatağında olmek istiyor. Hemen yardıma koşuyor, kurtarıyoruz. Bir anda dunyası aydınlanıyor genc hastamızın. Evin icine kameralar kuruluyor. Acılı babanın gozyaşları goruntuleniyor, yakın plan... Felcli kıza "olmek istiyorum" dedirtiliyor bir kac kez (yayında en iyi cekim kullanılmak uzere...) Sonra birden yardım kapısı acılıyor. Tutup olumun karanlık dehlizlerinden, hayata bir yol doşuyor televizyon... Cankurtaranlar yetişiyor cığlık cığlığa. Ucaklar umuda havalanıyor, luks hastaneler seferber oluyor.
Yol boyu mikrofon elimizde, cekimi surduruyoruz:
"- Neler hissediyorsun şu anda? Kurtulmak guzel değil mi?"
"- Yeniden dunyaya gelmiş gibiyim. Kanalınıza şukran borcluyum.."
Ve guleryuzlu spikerlerimiz, gorevini yapmış yayıncıların huzuru icinde kucaklıyor bizleri... Yapılan insanlık gozlerimizi yaşartıyor... Ağlıyoruz...
Sağolasın Kanal Z...
* * *
Peki Tanrı aşkına o kızcağızın kurtuluşu bu kadar kolaydı da niye bunca zaman "kurtarılamadı".
Bir gazetede ya da televizyon kanalında tanıdığı olmadığı icin mi...?
Yoksa parası olmadığı icin mi?
Bence ikisi de doğru. Sadece parası olanın yaşamaya hak kazandığı bir sağlık duzeninde, artık geriye tek kurtuluş seceneği, medyanın size sahip cıkması kalıyor. O yuzden en cok izlenen kanalların, en beğenilen programlarının posta kutuları bir yardım eli icin yalvaran mektuplarla dolup taşıyor. Hangisini kurtaracağınızı secmek size kalmış. Aradan bir mektup seciyor ve kameranızı sırtlayıp, beyaz atınıza atlayıp, o fukaranın yanına koşuyorsunuz.
Bunlar, cağımızın Kulkedisi masallarıdır. Yoksul kız, kurtarıcı prensini bekler durur. Bulunca da masalı dinleyenlerle birlikte huzur bulur.
Kızın niye yoksul duştuğunu kimse merak etmez. "Kurtarıcı prensler"in olmadığı bir dunya duşlenemez. Masallardan sırıtır, dunyaya bakış acımız...
Ben kendi adıma, televizyonun "Bataktan insan kurtarma seruveni"ni gozumde yaşlarla izlesem de, her programın ardından yayınlanan "Allah sizden razı olsun" nakaratlarından utanc duyuyorum. Televizyonun sevap işleyecekse, bunu benim gozume sokmadan, kurtarılanın başına kakmadan, sessiz sedasız yapmasını bekliyorum. İlle care bulacaksa, careyi herkesi kurtaracak cozumlerin uretiminde arasın istiyorum. Objektiflerini, kucuk sindirella oykulerinden, ulkenin kangren olmuş sorunları uzerine cevirmesini talep ediyorum. İnsanları pavyonlarda tutsak eden, parasızlıktan olumu iple cekmeye zorlayan, "Super adam"lara, "Super kadın"lara muhtac eden duzeni ekrana getirmeliyiz diye duşunuyorum.
Kurtarılanların, kurtuluşun bedelini bir televizyon şovuna alet olarak odemesini icime sindiremiyorum.
Mağdur babalar, mağrur kanallara teşekkur ederken televizyonumun sesini kısıyorum. Kurtuluyorum...
TV İnsanı Kurtarabilir Mi?- can dundar
Garip Olaylar0 Mesaj
●43 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayatın İçinden
- Garip Olaylar
- TV İnsanı Kurtarabilir Mi?- can dundar