Sesli asistanlar yalnızca birkac yıldır hayatımızdalar. Biz genel olarak telefonlarımızdan tanıyıp alışmış olsak da dunyanın neredeyse her koşesinde akıllı ev aletlerinden otomobillere her yerdeler. Ve her birinin kendine ozel bir 'sihirli sozcuğu' var.
'Hey Siri' 'Ok Google' ya da Alexa… Bu seslenişler, uykuda olan asistanınızı uyandırıp sizi dinlemesini sağlıyor. Tamam da bu sesli asistanlar bizi her an dinlemiyorlarsa -ki dinlemedikleri soyleniyor- nasıl oluyor da seslendiğimizde duyuyorlar? Sorumuz bu, şimdi cevaba gecelim.
Aslına bakacak olursak asistanlarınız sizi 7/24 dinliyor… Ama hemen telaş etmeye gerek yok.
Burada ayrımına varmamız gereken şey, dinlemek ve kaydedip işlemek, veritabanına gondermek arasındaki fark. Tum sesli asistanlar, 'wake word' olarak anılan 'uyandırma sozcuğunu' duymak icin sizi surekli dinliyor. Burası doğru.
Fakat bu dinleme surecinde bir nevi uyku halinde oluyorlar ve yalnızca dikkat kesilmeye ve kaydetmeye başlayacakları o sozu bekliyorlar.

Bazen uykuyla uyanıklık arasında bir halde oluruz. Sesleri duyarız ancak beynimiz uyumaya başlamıştır. Duyduğumuz sesler bize bir şey ifade etmez, anlam yuklemeyiz. Ama o anda annemiz bize seslenirse bir anda 'Ne oldu?' diye panikle ayılabiliriz. Sesli asistanların uyandırma sozcuklerini duyana kadarki durumlarını da aslında buna benzetebiliriz.
İsimlerini duyduktan sonra ise artık uyanmış olurlar ve soylediğiniz komutu algılayıp veritabanına gonderip işleyerek size hizmet etmeye başlarlar.
Yani Siri, siz ona seslenene kadar ortamdaki sesleri duysa da aslında dinlemiyor. O durumdayken algılamaya programlandığı tek ses, sizin ona seslendiğiniz o 'sihirli kelime' oluyor.
Sesli asistanlarla ilgili gecmişte daha buyuk 'dinleme' skandalları gundeme geldi
Yapay zeka desteği ile calışan sesli asistanlara onları 'uyandırdıktan' sonra verilen her komut kaydediliyor ve veritabanına aktarılarak işlenip uygulanıyor. Yani aslında esas 'dinlenme' mevzusu, siz komutu verip asistanınızı uyandırdıktan sonra oluyor.
Bu konuda gectiğimiz yıllarda ortaya cıkan bazı haberler, Alexa ve Google Asistan'ın kaydettiği verilerin, Amazon ve Google calışanları tarafından dinlendiğini ortaya koydu. Haberler sonrası acıklama yapan şirketler, durumu doğruladı. Ancak ses kayıtlarının cok ufak bir kısmının dinlendiğini ifade ettiler. Orneğin Google bunun yalnızca %0,02 olduğunu soyledi. Amazon ise yine bu seviyede bir orandan bahsetti.
Dinleme gerekcesi olarak ise yapay zekanın veriyi işleme ve daha iyi sonuclar sunma calışmalarının geliştirmesini gosterdiler. Yapay zekanın kendi kendine değil, insandan gelen bilgilerle geliştiği, ozellikle dil konusunda kendini geliştirirken bizim kullandığımız cumlelere ihtiyacı olduğu ve bu sayede 'insan gibi' daha tutarlı ve gercekci sonuclar sunabildiği kısmı doğru.
Hatta daha once yapay zeka ile ilgili yukarıdaki videomuzda bu konuyu Google calışanı bir yazılım muhendisi ve veri bilimci olan Merve Noyan'a sormuş ve yapay zekanın nasıl bir insan gibi konuşabildiğine yonelik surece dair cevaplar almıştık.
Ancak bu geliştirme sureci icin kişilerin ses kayıtlarının şirketlerde gorev yapan başka insanlar tarafından dinlenmesi gundem olup tartışma yaratınca, Google, Apple ve Amazon acıklama yaparak kullanıcı kayıtlarının 'insanlar tarafından incelenmesini' askıya aldığını acıkladı.
Peki sonuc olarak ne oldu, verilerimiz, ses kayıtlarımız guvende mi?
Sıradan kullanıcılar olarak bu turden tedirginlikler yaşamamız cok normal. Gun gecmiyor ki birbirinden dev şirketler veri sızıntıları yaşamasın… Bu veri sızıntıları yuzunden pek cok kişiler verimiz tekrar tekrar tehlikeye giriyor. Dinlenmek ya da internetteki ayak izimizin kayıt altında olması; bu verilerin de bir gun sızdırılabileceği anlamına geliyor.
Hal boyle olunca, bir de ustune şirketler boyle acıklamalar yapınca aklımızın bulanması şaşılacak bir şey değil. Ancak ozellikle son birkac yılda bu konuda devletler de buyuk adımlar attı ve kişisel verilerin gizliliği, korunması noktasında kritik kararlar alındı. Teknoloji devleri de pek cok konuda koşeye sıkıştılar ve artık verilerimizi kullanmak onlar icin daha zor.
Bu noktada kullanıcılar olarak bizim yapabileceğimiz ise bilincli bir internet ve teknoloji kullanıcısı olmak. İndirdiğimiz uygulamalara o izinleri cat cat verirken biraz daha durup duşunmek, guvenilir olmayan kaynaklarla verilerimizi paylaşmaktan kacınmak, Google ve Apple gibi devlerin cihazlarında ve uygulamalarında ise kontrol sahibi olduğumuz tum izinleri gozden gecirmek…