Hazırlayan: Prof. Dr. Ege Ozgentaş
Yuzumuzun guzellikteki onemi herkes tarafından cok iyi bilinmektedir. Yuz derisinin kalitesi ve goruntusu guzelliğe olan katkısında onemli yer tutar. Yaşlanmış veya yıpranmış deri ile genc ve sağlıklı deri arasındaki farkı herkes kolayca gorebilmektedir. Yıpranmış deri mutlaka ileri yaşlarda ortaya cıkmaz. Guneş, ruzgar, değişken hava şartlarına maruz kalma gibi olaylar yuz derisini cok erken yaşlarda yıpratabilmektedir. Yıpranmış ve yaşlı deride cizgiler artar ve derinleşir. Lekeler ortaya cıkar. Derinin gerginliği ve elastik (lastiksi) ozelliği azalır. Bu da derinin yercekimi etkisi ile aşağı doğru sarkarak belli bolgelerde torbalanma ve katlantı yapmasına yol acar. Yuz derisinde gencleştirici değişiklikler yapmak icin arayışlar cok eskidir. Gunumuzde yeni teknik araclar, kimyasal maddeler ve enjeksiyon teknikleri ile bu arayış surmektedir. Bu yazı yuz gencleştirme yontemleri hakkında genel bir bilgi vermek amacı ile hazırlanmıştır.
1. Ameliyat ile yuz derisinin gerilmesi:
a. Klasik yuz germe ameliyatı en etkili yuz gencleştirme metodlarından biridir. İzlerin dikkati cekmemesi icin sac ici, kulak onu ve kulak arkasından yapılan kesi ile yuz derisi altındaki dokulardan serbestleştirilir. Deri altındaki yanak dokularında dikişler iceride kalacak şekilde cekme, germe ve asma işlemleri yapılır. Daha sonra gevşemiş durumdaki serbest yuz derisi istenilen yone doğru cekilerek fazlası kesilir ve gerilmiş durumda dikilir. Usta ellerde cok iyi sonuclar veren bu teknik ameliyathanede ve anestezi altında (genel veya sedasyon) yapılır. Buyuk ameliyat kategorisine girer ve buyuk ameliyatların taşıdığı risklerin hepsini taşır (deride curume, deri altında kan veya serum toplanması, yara acılması, iltahap, sinir yaralanması ve anesteziye bağlı riskler). Tam olarak iyileşme ve toplum icine katılma birkac hafta alabilir.
b. Askı ameliyatları: Yuzun gerilmesi ve kaldırılması istenen bolgeleri belirlenir. Deride herhangi bir kesme işlemi yapılmadan kucuk deliklerden iğne veya şiş benzeri aletler sokularak deri altından iplikler gecirilir ve bunlar yardımı ile deri ve derialtı dokuları istenen yonlere doğru gerildikten sonra iplikler deri altında duğumlenir. Ayni işlemler yalnız bir yone hareket edebilen balık kılcığı şeklindeki tırtıklı iplikler ile de yapılabilir. Avantajlı tarafı lokal anestezi ile yapılabilmeleri, işlem sonrası hastanın hemen sosyal aktivitelerine geri donebilmesi, deride kesi, dikiş, pansuman, bandaj, sargı gibi girişimlerin olmamasıdır. Dezavantajları ise yapılan askının bir sure sonra (aylar veya yıllar) gevşemesi ve kullanılan ipliğin nadir olarak iltahap yapmasıdır.
2. Yuz derisinin dış yuzeyinin yaralanarak soyulması (peeling):
İz bırakmayacak derecede yuzeyel yanıklardan sonra iyileşme sırasında derinin dış kısmı soyulmakta ve iyileşme sonrası daha gergin bir goruntu ortaya cıkabilmektedir. Bunu farkeden araştırıcılar bu yaralama işlemini kontrollu ve guvenli bir şekilde yapmayı planlayarak ceşitli yontemler geliştirmişlerdir.
a. Yuz derisinin mekanik olarak yani zımparalanarak soyulması: Tıp dilindeki adı “dermabrazyon” dur. Tıbbi amacla imal edilmiş hızla donen puturlu bir taş ile, zımpara kağıdı kullanılarak veya ince telden yapılmış sert fırcalar kullanılarak yapılabilir. Soyulma işlemi sırasında deri kanamakta ve derinliği ihtiyaca gore değişen bir yara oluşmaktadır. Bu da ağrıya neden olur. Ameliyathanede lokal veya genel anestezi altında yapılmalıdır. Ameliyat sonrası yuz yaralı olacağından yara bakımı gereklidir. Etkili ve yararlı bir yontemdir. Olumsuz tarafları ameliyathanede yapılması gerektiğinden masraflı olması ve iyileşme sırasında hastanın işine devam edememesidir. Uzman olmayan ellerde yapıldığında iz bırakacak kadar derin yaralara yol acabilir. İnce cizgiler ve bazı lekelerde etkilidir ancak derideki sarkmaları gidermez ve deri gerginliğini geri kazandırmaz.
b. Kimyasal yakıcı maddeler kullanılarak yuz derisinin soyulması: Tıp dilinde “kimyasal peeling” diye adlandırılır. Fenol ve kroton yağı karışımı ile yapılanına “fenol peeling” denilir. Triklor asetik asit ile yapılanına “TCA” peeling denilir. Muayene odasında anestezi kullanmadan yapılabilir ve işlemden sonra hasta yuruyerek evine gider. Ozel cihazlar, ameliyathane ve anestezi gerekmediğinden ucuz ve kolay bir işlemdir. Derideki ince cizgiler, kırışıklıklar uzerinde etkilidir. Deri sarkıklığını az miktarda giderebilir. İyileşme sırasında yuzde kabuk bağlamış bir yara oluştuğundan hasta işine devam edemez. Uzman ellerde yapılmaz ise derin yaralara ve kalıcı izlere yol acabilir. Kimyasal olarak yuzde soyma işlemi yapan ancak yara oluşturmayan maddeler de vardır. Bunların başında alfa hidroksi asit (AHA) gelir. Bu tur kimyasallar guvenli ve uygulamaları kolay olmakla birlikte etkileri yavaş ortaya cıktığı icin tekrarlayan aralıklar ile kullanılmalıdırlar. Gorunumde dramatik duzelme sağlamaları beklenmez.
c. Işık (laser) kullanılarak yuz derisinin soyulması: Kullanılan ışığın dalga boyuna gore laserler değişik isimler alırlar. Etki mekanizmaları odaklandıkları bolgede kuvvetli bir ısı oluşturarak deride buharlaşma yani soyulma oluşturmalarıdır. El ile yapılan soyma işlemine gore avantajları deride oluşturdukları ısı ve buharlaşmanın ayarlanabilir olmasıdır. İşlem ağrılı olduğu icin anestezi (lokal veya genel) gereklidir. Deride yara oluştuğundan kabuklanma olur ve bu goruntu sosyal hayatı olumsuz etkileyebilir. Hastanın normal bir yuzle toplum icine cıkması haftalar alabilir. Uzman ellerde yapıldığında yuz derisindeki ince kırışıklıkları ve lekeleri giderir. Orta derecede gerginlik sağlar. Ancak ileri derecedeki deri sarkmalarında etkisi sınırlıdır. İyileşme sırasında iltahaplanma (enfeksiyon) veya işlemin derin yapılması kalıcı izlere neden olabilir.
3. Yuz derisini yaralamadan sıkılaştırmak:
Derinin utulenmesi diye de adlandırılan bu işlemde ana fikir ısı enerjisi kullanarak yara oluşturmadan derinin sıkılaşması ve gerginleşmesini sağlamaktır.
a. RF (Radyofrekans): Mikrodalga fırınlarda kullanılan radyofrekans yani yuksek frekanslı elektromagnetik dalgalar tarafından uretilen ısı ile etki eder. Deride gorunen bir yanık olmadan deri altındaki kollajen lifleri sıkılaştırarak deriyi gerginleştirip bazı kırışıklıkların kaybolmasını sağlar. Avantajı poliklinik ortamında anestezi olmadan yapılabilmesi ve tedavi sonrası hastanın hemen işine geri donebilmesidir. Dezavantajı ise etkisi tam olarak aylar sonra ortaya cıkabilir ve her insanda istenilen sonuc alınamayabilir.
b. IPL (Intense pulsed light): Belirli dalga boylarındaki kuvvetlendirilmiş ışık kaynağı ile deri ve derialtı dokularda ısı ureterek etki sağlar. Kollajen denilen iplikleri sıcak etkisi ile sıkılaştırarak derideki gerginliği arttırdıkları duşunulmektedir. Gorunen kılcal damarların, bazı leke ve cillerin, ince kırışıklıkların tedavisinde yararlıdır. Kullanılmaları kolaydır. Anestezi gerektirmezler ve seans bitiminde hasta yuzunde goruntu bozukluğu veya yara olmadan işine devam edebilir. Etkileri bir sure sonra ortaya cıkar ve birkac seans tedavi gerekebilir. Allerjik reaksiyon dışında yan etki veya komplikasyonları yoktur.
RF ve IPL yuzdeki onemli derecedeki sarkmaların ve derin kırışıkların tedavisinde yetersiz kalabilir. Etkileri standart olmayıp kişinin deri yapısına gore farklılık gosterebilmektedir.
4. Yuz derisi altına dolgu maddesi vermek:
Deri kırışıklığının bir nedeni de deri altındaki kitlenin (yumuşak dokuların) azalmasıdır. Tıpkı suyunu kaybedip kurumakta olan bir meyve veya sebzenin dış yuzu nasıl buruşur ise altı boşalan deride de kırışıklıklar kacınılmazdır. Yaş ilerledikce deri altı dokularda azalma (atrofi) ve sarkma olması doğaldır. Deri altına verilen dolgu maddeleri deriyi gerginleştirerek kırışıklıkları azaltır. Dolgu maddelerini gozden gecirirsek:
a. Yağ: Kişinin kendisinden alınan yağ dokusu bilinen en iyi dolgu maddesidir. Yalnız kitle etkisi ile değil muhtemelen icindeki onarıcı maddeler (buyume faktorleri ve kok hucreler) yardımı ile de deride yenilenme ve daha sağlıklı goruntu oluşturmaktadır. Yağ enjeksiyonu şu an butun dunyada etkisi kanıtlanmış ve cok kullanılan guvenli bir yontemdir. Dezanvantajlarını sayarsak alınmaları ağrılıdır. Ameliyathane koşulları ve anestezi (lokal veya genel) gerektirir. Bu nedenle masraflıdır. Enjekte edilen bolgede ne kadarının canlı kalacağı onceden bilinemez. Kısmi erimeler olabilir ve iyi sonuc almak icin tekrarlanması gerekebilir. Ayrıca cok zayıf kişilerden yeterli miktarda yağ alınamayabilir.
b. Sentetik olarak uretilen maddeler: En cok kullanılanlar hiyaluronik asit (HA) ve Poli L Laktik Asit’tir. Avantajları hazır enjektorler icinde bulunduklarından ameliyathane şartları ve anestezi gereksinimi olmadan muayenehane veya poliklinik ortamında kullanılabilirler ve enjeksiyon ardından hasta calışmaya devam edebilir. Dezavantajları ise her ikisi de vucut tarafından tamamen yok edildiklerinden etkileri gecicidir. Birkac ay veya yıl icinde tamamen yok olabilirler. Nadiren iltahap veya allerjik reaksiyon yaparlar ise uzun sure yok olmadan kalmakta ve sorun cıkartabilmektedirler. Son zamanlarda uretilen kalıcı sentetik maddeler enjeksiyondan sonra erimedikleri icin avantajlıdırlar. Ancak sorun cıkartıkları takdirde vucut tarafından temizlenemediklerinden tedavileri zordur.
c. Kan urunleri: Hastanın kendisinden alınan kanın bazı işlemlerden gecirildikten sonra yuz derisi altına enjekte edilmesi ile deride gencleşme sağlanmasını amaclar. Vampir Yuz Germesi (Vampire Face Lift) ve Kok Hucre Yuz Germesi (Stem Cell Face Lift) gibi isimlerle de bilinen bu yontemler ameliyathane ortamına gereksinim duymadıkları ve uygulanmaları kolay olduğu icin ilgi uyandırmakla birlikte etkinlikleri henuz bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.
5. Yuz adalelerinin felc edilmesi
Botox olarak bilinen felc edici zehir cok az miktarlarda kullanıldığında kasları calışamaz hale getirmektedir. Alındaki, goz cevresindeki ve kaşların arasındaki kırışıklıkların nedeni burada bulunan yuz kaslarının kasılarak yapışık oldukları deride cizgiler oluşturmasıdır. Botox bir dolgu maddesi değildir. Verildiği yerde dolgunluk oluşturmaz. Etkisini kırışıklığı yaratan adaleyi calışamaz hale getirerek (yani felc ederek) sağlar. Alın, goz cevresi ve kaş arasındaki kırışıklıkların giderilmesinde, boyunda gorunen sarkıklıkların azaltılması ve kaşların kaldırılmasında yararlıdır. El, ayak ve koltuk altlarına uygulandığında terlemeyi azaltıcı etkisi vardır. Doğru ellerde ve doğru yere yapıldığında kısa surede (bir hafta) guzel sonuclar alınabilir. Avantajlı tarafı poliklinikte herhangi bir ozel alete gerek kalmadan enjektor ile yapılabilmesidir. Dezavantajları ise etkisinin gecici olmasıdır (genellikle bir yıldan az). Deneyimsiz kişilerce uygulandığında gozkapağında duşme, yuzde simetri bozukluğu ve nadiren yutma gucluğu gibi istenmeyen etkiler yaratabilir.
Sonuc olarak genc ve guzel gorunme arzusu devam ettiği surece bunu sağlayacak girişimler de araştırılmaya devam edecektir. Gunumuzde kullanılan yontemler bu ihtiyacı bir derece karşılamakla birlikte yaşlanmayı onleyecek bir cozumun hala bulunamadığını ve hicbir tedavinin mucize etkileri olmadığını aklımızdan cıkarmamalıyız. Uzman olmayan kişilerce yapılacak tek bir enjeksiyonun bile kalıcı zararlar verebileceğini hatırlatır tedavinizi yapacak kişinin yasal (sağlık bakanlığı tarafından verilen) diplomalarını bizzat gormeden hicbir girişime izin vermemenizi oneririz.
Bu konudaki sorularınız icin aşağıdaki iletişim bilgilerinden bizimle temasa gecebilirsiniz.
Sağlık ve mutluluk dileklerimizle saygılar sunarız.
Prof. Dr. Ege Ozgentaş
Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı


[h=2]İstanbul Plastik Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]