Guzelliğin algılanması eğer bilincsiz mekanizmalara dayanan bir kavram ise cağları aşabilen bir ortak estetik duyusunu nasıl yaratabilmektedir. Guzellik diye adlandırılan kavram nasıl ortaya cıktı. Bunun matematiksel bir ifadesi var mı? İnsanoğlu yıllarca bu sorulara yanıt bulmaya calışmıştır. Altın oran bu cabanın urunudur. Mısırlılar tarafından bilinen Eski Yunanda ideal ifadesini bulan bu oran şoyle tanımlanabilir.
Bir doğru parcası bir noktadan ikiye bolunduğunde; buyuk parcanın=a, kucuk parcaya=b oranı, kendisinin buyuk parcaya oranı eşit olsun ve bu oran değeri matematiksel olarak 1.61803 olsun. Buna altın oran denilmektedir.
Bu değeri gostermek icin İO 5. Yuzyılda yaşamış heykeltraş Yunanlı Phidias’ın adını ilk harfi olan Ø=Phi kullanılmaktadır. Matematiksel olarakta ilginc bir sayıdır. Kandisinden 1 cıkarıldığında kendi ters değerine ulaşmaktadır. 1 ekendiğinde kare değerine ulaşmaktadır. Bu sayılar icerisinde tektir. Guzel olarak tanımladığımız her şeyde bu oranı gorebiliriz.
Altın oran insanın fark ettiği doğadan cıkmış bir orandır. Uzun kenarı 1.61803 kısa kenarı 1 olan dikdortgene altın dikdortgen denilmektedir. Bu goze en hoş gorunen dikdortgendir. Eski mimarı yapılar bu dikdortgenle yapılmıştır. İkiz kenar ucgende taban 1 ikiz kenarlar 1.6803 olursa buna altın ucgen denilir. Bu altın ucgende taban acıların acı ortayları karşılarındaki kenarları altın oranda bolmektedir ve yeni altın ucgenler yapmaktadır. Bu yeni altın ucgenlerde baştaki acı ortaylar tekrar cizildiğinde yeni altın ucgenler elde edilir. Bu coğlatmayı altın dikdortgen icinde yapabiliriz. Boylece logometrik bir spiral elde edilir.
Bunu doğada gormekteyiz. Natulius gibi bazı deniz kabuklukluları, ayciceğin tuhumlarının diziliminde vb. Hatta insanda doğum sonrası buyume doneminde alt cenenin buyumeside bu logometrik spiral ile olmaktadır.
İnsan yuzundeki altın oranlar da eski donemlerden beri incelenmektedir. Leonardo da Vinci vucut ve yuz profilindeki altın oranı araştırmıştır.
Altın orana dayanarak teknikler gunumuzde yuz estetik değerlendirme tekniklerinde kullanılmaktadır. Bulardan ilki Baundun gelitirdiği Sirkuler sector analizidir. Bu analizde trchiondan ve tragusu birleştiren hat ile yuzun onunde yarım ember cizilmektedir. Bu cember burun ucu ve ceneden gecmelidir.
Ayrıca kulakta tragus; trichion, nasion ve menton ile birleştirildiğinde aralarındaki acılar oluşmakta ve bunlar birbirlerine oranlandığında altın oranı vermektedir.
Bir diğer yontemde ise Ricketts tarafından geliştirilmiştir. Bu yontemde FHL na paralel trişion, gozun kantusu, burun ucu, dudak bileşme noktası ve mentondan paralel doğrular cizimetedir. Bunlara burun ucu ile targustan gecen dikmeler cizilir. Boylece 3 adet altın dikdortgen yuz ya profiline cizilmektedir. Bu cizim uzerinden E-Me/Tri-Me= Phi, Tri-En/En-Me= Phi, En-Me/E-En = 2 Phi, Em-E/Me-Em = Phi, En-E/En-Em=Phi, Me-Em/En-Em= Phi
Atın orana sahip şekilleri incelemek icin altın pergeş adı verilen bir alet geliştirilmiştir. Bu pergelin kolları her zaman altın oranı koruyacak şekilde acılır.
1201 yılında matematikci İtalyan Pisalı Leonardo(Filus Bonacci) bir sayı dizisi geliştirdi. Bu sayı tavşanların coğalması orneklendirilerek yapılmıştır ve eşsiz bir saydır. Dizideki herbir rakan kendinden onceki rakamların toplamından oluşmuştur. 0,1,1,2,3,5,8,13…..Dizideki her bir rakamın bir onceki rakama bolumu sonucta bizi aynı gizemli sayıya Pi ye ulaştırmaktadır.
Cicekler, tabiat guzelliğinin en belirgin bir orneği olduğu gibi, yuz de insanın onemli dış guzellik orneklerindendir. Bicem ve modanın cok geniş olcude farklılık gostermesine rağmen, kulturler arası araştırmalar, insanların guzelliği algılamalarında ceşitli ortak noktalar bulmuştur.
Orneğin, buyuk gozler ve acık ten rengi butun kulturlerde guzel bulunmuştur.
Ote yandan yuz guzelliği her yaş dilimi icin gecerli olmaktadır.
Yuz guzelliğinin değerlendirilmesine yonelik cok sayıda calışmalar bulunmaktadır.
Yuzde ceşitli oranlar bulunsa da tam olarak guzellik kavramını ortaya koyan matematiksel formuller mevcut değildir. Ote yandan yuz oğeleri arasında belirlenen altın oran değerleri (1.61803…) sadece ideal insan yuzu icin gecerlidir. Her ne kadar guzelliğin altın kuralı kendine guvenmek ve kendinin tek olduğunu anlamak olsa da son zamanlar yuz guzelliği kararının otomatik verilebilmesi icin ceşitli calışmalar da yapılmaktadır.
Kusursuz orantılara sahip bir insanın boyunun, başının yedi bucuk katı olduğu bilinmektedir. İnsan başına onden bakıldığında baş, yuksekliği 3.5 ve genişliği 2.5 oranlarında olan dikdortgen meydana getirir.
Gozler başın yuksekliğinin tam ortasında yer almaktadır. İki goz arasındaki mesafe bir gozun genişliği kadardır ve burun genişliğini belirler.
Enine baş olculeri dort goz kadardır.
Antropometrik calışmalarda insan yuzunde olduğu gibi guzel vucut olculerinde de oranlar aranmaktadır. 90 – 60 – 90 olarak kabul edilen ideal kadın olculeri aslında boy dikkate
alınmadığında gecerlilik kazanmamaktadır. Venus de Milo’nun olculeri dikkate alınarak modelleme katsayısı ile yapılan değerlendirmelerde gercek “altın oran” aşağıdaki şekilde
olculmektedir.
Gercek “altın oran” = (98 – 70 – 100) х М, burada М = boy (cm) / 166.
Formule gore orneğin 150 cm boy icin gercek “altın oran” yaklaşık 88 – 63 – 90 olduğu halde 180 cm’ler icin 106 – 76 – 108 olmaktadır.

[h=2]İstanbul Dermatolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]